• Sonuç bulunamadı

ÇEġĠTLĠ YAġ DÜZEYLERĠNDE OKUMA ĠLGĠLERĠ VE OKUMA

Gençlik dönemine iliĢkin okuma alıĢkanlığının değerlendirilmesi için öncelikle gençlik çağı kavramını açıklamak, belirginleĢtirmek gerekir. Uzmanlar bu dönemi fizyolo- jik bir geliĢme ve olgunlaĢma dönemi olarak tanımlamaktadırlar.

Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ise, gençlik çağını, ergenlik dönemine gir- me nedeniyle bio-psikolojik bakımından çocukluğun sonu ile toplum hayatında sorumluluk alma dönemi olan 12-24 yaĢ grubu olarak tanımlamaktadır.25 Görülüyor ki gençlik dönemi- nin çocukluk döneminden ayrıldığı en önemli nokta, çocuğun toplumsal bir kiĢilik kazan- maya, yani ailesi ile olandan daha yoğun olarak, içinde yer aldığı toplumla iliĢkiler kurma- ya yönelmesidir. Bu yöneliĢ, okuma alıĢkanlığının kazanılmasında da belirleyici faktörlerin ergenlik döneminin getirdiği birtakım değiĢiklikler, etkilenmeler, arkadaĢ grubu, yakın çev- re, toplum, kültürel yapı, okul, kütüphane vb., bireysel etmenlerin, toplumsal grup ve ku- rumların olmasına yol açacaktır.

Okuma alıĢkanlığının kazanılmasını etkileyen, belirleyen faktörler arasında “Çocu- ğun içinde bulunduğu yaĢ dönemi ve buna bağlı olarak oluĢan ilgi dönemleri (ergenlik dö- nemi de düĢünüldüğünde), ailenin etkisi, yakınında veya çevresinde okuyan bir örnek mo- delin olması, öğretmenin etkisi, arkadaĢ grubunun etkisi, güdülenme, TV‟nin etkisi, evdeki kitaplık durumu, okuma ilgi ve gereksinimlerine uygun okuma materyalinin temin edilme- si, halk kütüphaneleri” sayılabilir.

Ġlköğretimin 2. kademesine gelen öğrenciler, okumanın mekanik yönünü (harfleri, sözcükleri, bunları seslendirmeyi), bilmektedirler. Ġlköğretim 8. sınıfa gelmiĢ bir öğrenci “ergenlik öncesi” çağındadır. Okumayı öğrenmiĢ olan bu çocuğun içinde bulunduğu çağın gereklerine cevap verecek duruma getirilmesine ve okuma alıĢkanlığının hedeflenen dü- zeyde gerçekleĢtirilmesine çalıĢılmalıdır.

25

Çocuklar, günlük yaĢamlarında karĢılaĢmadıkları Ģeyleri tanıyıp bilmek isterler. Ġlk ergenlik yılları bir bakıma çocukluktan gençliğe ilk adımın atıldığı yaĢlardır. Bu yaĢlarda çocuklar, soyut kavramlara yönelirler ve duygusal eserlerden hoĢlanırlar. Bu yaĢta, artık öğüt veren eserlerin sevilmediği, çocuğun edebî değeri olan eserlere yöneldiği görülür. Ço- cuk eğitimi sağlıklı bir kitap sevgisi ve okuma alıĢkanlığı kazandırmak için oldukça önem- lidir. Ġlk çocukluk yıllarında verilecek eğitim ile okuma kültürü ve anlayıĢına sahip nesiller yetiĢtirilebilir. Bugün ülkemizde okuma alıĢkanlığının bulunmaması veya toplumsal bir okuma kültürüne sahip olamayıĢımızın nedenleri ilk çocukluk yıllarında verilen eğitimde aranmalıdır.26

Bu dönemdeki çocuklar tesadüfî okuma, diğer bir deyiĢle geliĢigüzel olarak “ne bu- lursa onu okuma yerine, “güdüleyici okuma”ya yönelerek, okumanın anlamını ve önemini artık kavramıĢ olmalı, okumayı yemek, içmek gibi bir gereksinim olarak algılamaya baĢla- malı, okuduğu kitapları yorumlayarak ve eleĢtirerek kiĢiliğini geliĢtirmeye çalıĢmalıdır.27

Bu bağlamda, Ġlköğretimin 2. kademesi yılları, ergenleĢme dönemi olması sebebiy- le fiziksel bünyenin süratle geliĢtiği, karĢı cinse karĢı değiĢik duygular hissetmeye baĢladığı bir dönem olarak, çocuğun bir bunalım içinde olduğu yıllardır. Çocuk bu yıllarda, ilgi duy- duğu konular yanında romantik yaĢamı betimleyen romanlara yönelmeye çabalayarak, bi- linçli ya da bilinçsiz olarak, okuduğu kitaplardan etkilenerek kendi kiĢiliğinin geliĢimine yön vermeye baĢlamaktadır.28

Ġlköğretimin 2. kademesi, çocuğun ergenlik yıllarının baĢı olarak kabul edilmekle birlikte bu dönemde çocukların geçirdiği çeĢitli bunalımlar onları kararsız kılmaktadır. Bu bağlamda bilhassa bu dönemde ortaokul yıllarında çocuklar diğer geliĢim aĢamalarından farklı olarak daha fazla yardıma gereksinim duymaktadırlar. Bu durumda olan genç okuyu- cu kendi kitabını kendi beğenisine uygun bir biçimde seçebildiği gibi, bir baĢka okuyucu- nun da yardımına gereksinim duyabilmektedir. Buna rağmen ergenlik yıllarında hem erkek

26

Servet BAYRAM, Türkiye‟de Kitap Okuma Alışkanlığı, Ġstanbul Ticaret Odası Yay., Ġstanbul 2001, s. 117- 118.

27

BAMBERGER, s. 42.

28

hem de kız çocukların kendilerine dıĢarıdan yapılan yardımın mümkün olduğu kadar az farkında olmaları büyük önem taĢımaktadır.29

F. D.CLEARY‟egöre “BoĢ zamanları değerlendirme uğraĢı” olarak okumanın altın yılları, „8 -13‟ yaĢları arasındadır. Bu dönemde çocuklar okumaya ve kütüphanelere gitme- ye büyük ilgi göstermektedirler. 13 yaĢından sonra okumaya ilginin azaldığı görülmektedir. 1959‟da “Senior Scholastic Magazine”, ergenler arasında bir soruĢturma yapmıĢtır. “Dün – ev ödevi dıĢında- herhangi bir süre bir Ģeyler okudunuz mu?” sorusuna, kendisine soru yö- neltilenlerden %54‟ü tarafından olumsuz cevap verilmiĢtir. CLEARY bunu daha çok, okul- daki okuma programlarının ve fırsatlarının bu dönemde sona ermesine bağlamaktadır.30

PRESSY VE ROBINSON‟a göre, okuma ilgisi çocukluk döneminde yaĢla birlikte artmaya devam eder. Çocuk okul deneyimlerinin de katkısıyla, daha gerçekçi olur ve hayalî konuları saçma bulur. Uzmanlar 13 yaĢında okuma zevkinin daha da artacağına, okumaya karĢı en fazla ilginin bu yaĢta duyulacağına iĢaret etmiĢlerdir. Bu dönemde özellikle kız çocukları aĢk öykülerine büyük ilgi göstermektedirler.31

Unutmamak gerekir ki okuma zevkinin temeli ilköğretimde atılır. Eğer bu yapıl- mamıĢsa, yani öğrenci daha ilköğretim seviyesinde iken okuma zevkini kazanamamıĢsa, sürekli “Zamanım yok.” diye bahane yaratacaktır. Oysa Antoin ALBOLAT, birçok okuyu- cu gibi, buna katılmıyor ve böyle söyleyen öğrenciler için Ģöyle diyor:

Zanneder misiniz ki gayretli öğrenci günde hiç olmazsa bir saatini okumaya veremez? Tatilinin en aĢağı üç veya dört günü bu iĢe ayıramaz mı? Halbuki ortalama bir hesapla, günde 1 saat, yılda 365 saat, dört senede 1464 saat eder. 1460 saatle, yavaĢça, hatta elde kalem olmak üzere, her biri 500‟er sayfalık 80 tane kitap okunabilir. 8. sınıfa giderken sınırlı ve akıllıca tasarlanmıĢ, bir okuma plânını izleyen öğrenci, dört yıl sonunda son derece değerli bir “ilk bilgi” hazinesini elde etmiĢ olur.32

13-14 yaĢlarında okuma yoluyla karĢılanabilen temel ihtiyaçlar uzmanlar tarafından Ģöyle belirlenmiĢtir:

1. Faktör: Macera ve heyecan. Kendi içgüdüsel yapılarında gerilim için yeterli çıkıĢlar bulamayan genç kiĢilerde bu istek daha da belirginleĢir.

29 BAMBERGER, s. 42. 30 BAMBERGER, s. 8-9. 31 GÖKTÜRK, s. 135. 32

Ferhat ÖZEN, Türkiye‟de Kitap Okuma Alışkanlığı: -Okumak Özgürleşmektir-, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 2001, s. 135.

2. Faktör: Duygusal hayaller (Sevilmek ve korunmak, baĢarılı olmadan seçil- mek, emniyetli hayali bir rüya alemine çekilme)

3. Faktör: Cinsellik bileĢimi olan duygu 4. Faktör: Sembolik-Estetik Eğilimler

5. Faktör: Bilgiyi anlatabilecek biçimde sindirmek, olguları ve gerçekleri öğ- renmek ve iliĢkileri anlamak ihtiyacı- yani kavrama merakı33

Bu bağlamda ergenlik dönemindeki çocukların okumaya karĢı ilgilerini geliĢtirmek ve güçlendirmek için okulda, öğretmenlerin önderliğinde, kitapların kısa özetlerinin de yer aldığı okuma listeleri hazırlamak yararlı olabilecektir. Bu listelere bakarak okul kütüphane- sine alınacak kitaplar hakkında okul yönetimine fikir verilebilir; ayrıca öğrencilerin istedik- leri kitapları kütüphaneye almalarıyla bu kitapların birçok kiĢi tarafından okunmaları da

sağlanabilir.

VI. OKUMA ALIġKANLIĞI KAZANMADA ETKĠLĠ OLAN BAġLICA

Benzer Belgeler