• Sonuç bulunamadı

Okullarda farklı kültürel değerlere, inanç ve görüşlere sahip öğrencilere ayrımcılığa ilişkin bulgular

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4 Bulgular

4.1 Sosyal Adaletin Tanıyıcı Boyutuna İlişkin Bulgular

4.1.3 Okullarda farklı kültürel değerlere, inanç ve görüşlere sahip öğrencilere ayrımcılığa ilişkin bulgular

Üç yönetici, farklı kültürel değerlere, inanç ve görüşlere sahip öğrencilere herhangi bir ayrımcılık olmadığını söylemişlerdir:

“Böyle bir şey söz konusu değil.” [İlk1, K, Y] “Yok, ayrımcılık söz konusu olmuyor.” [Ort1, E, Y]

“Bu öğrencilere herhangi bir ayrımcılık söz konusu değil. İdareci konumunda olduğum için şikâyet gelse haberim olurdu. Şikâyet gelmedi. Ayrıca gözlemlerime bağlı olarak da bunu söyleyebilirim.” [Ort2, E, Y]

Bir yönetici, okullarında böyle bir ayrımcılığın söz konusu olmadığını, yabancı öğrencilere devlet tarafından pozitif bir ayrımcılık yapıldığını belirtmiştir:

“Yok, öyle bir ayrımcılık kesinlikle yapılmıyor. Hatta yabancı öğrencilere devlet tarafından pozitif ayrımcılık söz konusu bile diyebiliriz. Yabancı öğrenci sınavı diye bir şey var. Bu da üniversiteye yerleşme konusunda çok ciddi bir avantaj. Bizim öğrencilerimizin haricinde sırf kendi içlerinde sınav yapıldığı için üniversiteye yerleştirmeleri çok kolay oluyor. Genel anlamda ayrımcılık yok hatta ciddi anlamda devletin olumlu katkısı var.” [Lise1, E, Y]

Bir yönetici, okullarında öğrencilere böyle bir ayrımcılığın yapılmadığını ancak daha önce okullarında bu tarz durumların görüldüğünü söylemiştir. Öğretmenlerin kendi aralarındaki ayrışmalarını iş ortamına yansıtmadığını belirtmiştir. Öğrencilerin ise kendi aralarında bu tür bir ayrımcılık yaptıklarını ifade etmiştir:

“Bizim okulda böyle bir ayrımcılık şu an yapılmıyor, ama önceki yıllarda oluyordu. Çünkü o zaman daha politize bir ortam vardı. Dolayısıyla kendilerine yakın hissettikleri öğrencilere pozitif ayrımcılık yapan ya da kendilerine zıt olan öğrencilere karşı negatif ayrımcılık yapan öğretmenlere rastladım. Şu anda bu anlamda öğrencilere yansıyan bir durum yok. Öğretmenler kendi aralarında ne kadar zıt düşünürlerse düşünsünler bunu iş ortamına çok net bir şekilde yansıtmıyorlar. Ama yaşadığımız sıkıntı şu; çocuklara karşı sınıfın içinde bir dışlama, mobbing tarzı olaylar var. Düşük seviyeli sınıflarda bu tarz olaylar çok fazla, sanırım biraz kamuoyunun etkisinde kalıyorlar. Televizyonlarda veya ailelerde bazı belki haklı, belki yanlış algılar olabilir.” [Lise2, E, Y]

Bir yönetici ise okulda bu öğrencilere ayrımcılık yapıldığını ifade etmiştir: “Okulumuzda genel olarak etnik olarak birbirine yakın öğrenciler var, tabi ki çoğunluk belli bir etnik gruba dâhil olduğunda mutlaka dışarıdan gelen Alevi,

Kürt ya da Sünni gibi özelliklere sahip olan öğrenciler ister istemez bazı sıkıntılar yaşayabilmekte.” [İlk2, E, Y]

Beş öğretmen, okullarında farklı kültürel değerlere, inanç ve görüşlere sahip öğrencilere herhangi bir ayrımcılık olmadığını söylemişlerdir:

“Yok, zaten biz kim Alevidir kim Sünnidir sorgulamıyoruz. Bizim sınıflarımızda da vardır belki ama kimsenin inancını sorgulamıyoruz. Okul genelinde de böyle bir sorgulama yok. Biz eğitimciyiz kimseye ayrım yapma gibi bir şeyimiz yok.” [İlk1, E, Ö]

“Hayır, böyle bir durum söz konusu değil. Okul kültürümüz bizim çok güzel bu konuda. Hepimiz farklı farklı durumlardayız, benzerliğimiz var, ama inanç olarak, siyasi görüş olarak farklı insanlarız. Kesinlikle böyle bir ayrımcılık yok.” [İlk1, K, Ö]

“Böyle bir ayrımcılık bizim okulumuzda yok. Farklı siyasi görüş tabi ki vardır. Bunun haricinde farklı kültürel yapılara sahip öğrenciler de mevcut. Bununla alakalı öğrencilerin bir sıkıntı yaşadığını sanmıyorum.” [Ort1, E, Ö]

“Öyle bir şey yok, herkese eşit davranıyoruz. Ben gözlemlerimde böyle bir şeye şahit olmadım.” [Lise2, E, Ö1]

“Yok, hayır, öyle bir ayrımcılık söz konusu değil.” [Lise2, E, Ö2]

Altı öğretmen, öğretmenlerden ya da yönetimden kaynaklı bir ayrımcılık olmadığını ancak öğrencilerin kendi aralarında bu tür bir ayrımcılık yaptıklarını ve birbirleri üzerlerinde bir baskı kurduklarını ifade etmiştir:

“Öğretmenlerin yaptığı bir ayrımcılık yok. Fakat öğrencilerin birbirleriyle yaşadıkları diyaloglara bakarsak Alevi öğrencilerin dışlandığını görüyorum ya da Suriye'den gelen öğrencilerin inanış biçimleri farklı olduğu için ileride sıkıntı yaşayacaklarını düşünüyorum. Bu öğrenciler mezheplerini ya da seçtikleri dinleri açık açık söyleyemiyorlar, bu da onların içlerine kapanmasına sebep oluyor. Sanırım böyle bir durum var. Öğrencilerin kendi aralarında oluşturdukları bir baskı var.” [İlk2, K, Ö]

“Daha önce böyle bir şey ile karşılaşmadım, ama bazı Kürt kökenli öğrencilerle konuştuğumda arkadaşları tarafından böyle bir baskı hissettiklerini düşünüyorum. Öğrenciler sanırım medyanın etkisinde kalıyorlar.” [İlk2, E, Ö]

“Öğretmen-öğrenci açısından değil ama öğrenciler arasında oluyor. En başarısız ve işe yaramaz olanlar bunu yapıyor. Başarılı bir öğrencime Alevi olduğu için yüklenmişlerdi mesela.” [Ort1, K, Ö]

“Alevi öğrencimiz var, Kürt öğrencimiz çok, Suriyeli ve Çingene dediğimiz Roman mahallesinden gelen öğrenciler de var. Bunlar okul sayesinde bir kaynaşma yaşamışlar. Okul onlara öyle bir kültür oluşturmuş ama birbirleri arasındaki kavgaları fark edebiliyoruz. Öğretmen olarak bizim davranışlarımız kesinlikle o şekilde değil. Bizim aklımızın ucundan bile geçmiyor. Kimin Sünni ve Alevi olduğunu bile bilmem sınıfın içinde değerlendirme yaparken. Ben çocukken Alevi ve Sünni'nin ne olduğunu bilmezdim üniversite hayatımda öğrendim ama şu anda çocukların hepsi biliyorlar. Çocukların kendi aralarındaki kavgalarda ayrıştıklarını fark edebiliyoruz.” [Ort2, E, Ö]

“Dini görüş olarak öğrenciler birbirlerinden ayrılıyor mu derseniz mezhep bakımından ayrılmıyor. Böyle bir ayrım fark etmedim. Zaten öğrencilerin hangi dinden olduğu sorulmuyor da. Sorulmadığı için de sıkıntı yok. Bunun dışında Suriyeli öğrenciler, otomatikman adam gelmiş konu mankeni olarak sınıfta oturuyor, diğer öğrenciler için bir dalga konusu oluyor.” [Lise1, E, Ö]

“Kendi okulumda böyle bir şeye tanık olmadım. Belki benim duymadığım, tanık olmadığım olaylar vardır ancak ben görmedim. Farklı görüşten çocuklar bazen kendilerine ket vuruyorlar düşüncelerini söylememe konusunda. Hâkim olan görüşten farklı bir düşünceyi savunduğunda zarar görme kaygısı taşıyorlar.” [Lise1, K, Ö]

Bir öğretmen ise bu ayrımcılığı herkesin yaptığını, toplumda bunun olduğunu, o yüzden okulda da bu tür bir ayrımcılığın yapıldığını düşündüğünü ifade etmiştir:

“Ben bu ayrımın her ortamda yapıldığını düşünüyorum. Bu ayrımı yapan insanlar var, öğretmenler ve yöneticiler arasında da olabilir. Burada sınıfa girdim, memleketimi söyledim. “O zaman Kürtsünüz hocam.” dediler. Anlıyorum ki ailede bunlar konuşuluyor, bunun ayrımı velilerin yönlendirmesiyle öğrenciler arasında yapılıyor. “O Kürt, ben onunla oturmayayım. O Alevi, solcu ya da sağcı ben onun yanına gitmeyeyim.” düşüncesi var insanlarda. İnsan olan her ortamda bu ayrım yapılıyor.” [Ort2, K, Ö]

4.1.4 Öğrencilere birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarak bir arada