• Sonuç bulunamadı

2.4. OKUL BAġARISI VE BESLENME

2.4.3. Okullarda Beslenme / Kahvaltı Programları ve Beslenmeye Etkileri

Yapılan birçok araĢtırmaya göre, öğün atlamanın okul çağı çocuklarında ve ergenlerde oldukça sık görülen bir sorun olduğu belirlenmiĢtir. Kahvaltı çocuklar ve ergenler tarafından günün en çok ihmal edilen öğünüdür. Kahvaltı ile akĢam yemeği arasında oldukça uzun bir zaman vardır ve bu nedenle sabah, birey açlık seviyesinde, beyine enerji tedarik eden kan Ģekeri de en alt seviyesindedir. Bundan dolayı, öğrencilerin kahvaltıyı ihmal etmeleri derse konsantre olmayı zorlaĢtırmakta, problem çözme kabiliyetlerini azaltmaktadır. Düzenli bir Ģekilde yapılan kahvaltı ise, okul baĢarısını dolayısıyla da akademik puanı yükseltmekte, öğrenme, anımsama gibi birçok biliĢsel iĢlevi olumlu yönde etkilemektedir (Yabancı, 2011: 361-368).

Yapılan araĢtırmalar sonucunda kahvaltı tüketimi düzenli olan çocukların sınıf baĢarılarının daha yüksek, obezite oranlarının daha düĢük olduğu belirlenmiĢtir (Askelson vd., 2015). Önay Derin vd. (2016) ise yaptıkları bir çalıĢmada kahvaltıyı atlayan öğrencilerin %60,3‟ünün zaman bulamadığı ya da okula geç kaldığı için kahvaltıyı atladıklarını belirlemiĢtir. Benzer çalıĢmalarda da benzer sonuçlara ulaĢılmıĢtır. Bu yüzden okul kahvaltısının, çocuklar için sağlıklı bir seçenek olduğu düĢünülmektedir (Askelson vd., 2015).

Ġlk olarak 1902‟de Danimarka‟da, 1903‟te Ġsveç‟te, 1940‟lı yıllarda da Amerika‟da okul yemekleri uygulamaya baĢlanmıĢ, ilerleyen dönemlerde dünyanın çok sayıdaki ülkesinde yayılmıĢtır. Önceleri daha çok süt ya da meyve ile baĢlayan bu uygulamalar, zamanla sabah kahvaltısı ya da öğle yemeği olarak sunulmaya baĢlanmıĢtır. Daha sonraları daha da geliĢtirilerek sağlıklı beslenme ilkeleri esas alınmıĢ ve besin içeriği arttırılmıĢ, çocuklar için daha cazip hale getirilmiĢ yiyecekler sunulmaya baĢlanmıĢtır. Bu programlar, çocukların beslenme konusunda bilgilendirilmesini sağlamıĢ ve bilimsel araĢtırmaların yapılması açısından oldukça faydalı olmuĢtur. Yurt dıĢında uygulanan bu programlardan gelir durumu düĢük aileler ücretsiz yararlanmakta ve böylece düĢük gelirli ailelerin çocukları yeterli ve dengeli bir kahvaltı yapabilmektedirler (Yabancı, 2011: 361-368).

46

Okul beslenme programları, okullarda öğrencilere süt ya da meyve dağıtılması ile baĢlamıĢtır. Çünkü süt, hem besin değeri yüksek bir içecektir hem de okullarda dağıtılması ve tüketilmesi kolaydır. Okullardaki bu uygulamalar ile çocukların beslenmeleri desteklenmekte ve onlara süt içme alıĢkanlığı kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu konuda gerçekleĢtirilen bazı araĢtırmalarda, okulda süt içmeyen çocuklara göre, süt içen çocukların, daha iyi bir Ģekilde beslendikleri, daha fazla A vitamini, kalsiyum, riboflavin aldıkları ve uzun vadede öğrencilerin boy uzunluklarında artıĢ, zihinsel aktivitelerinde ve okula devamlarında da belirgin Ģekilde iyileĢmeler gözlenmiĢtir (Garipağaoğlu ve ÖzgüneĢ, 2008). Bazı ülkelerde, özellikle göçmen, engelli, yoksul, öğrenci ve ailelerin yoğun bir Ģekilde yerleĢmiĢ olduğu bölgelerde geliĢtirilmiĢ olan „Okul temelli ve okul bağlantılı hizmetler‟ projesi çerçevesinde, aile, grup ve bireysel danıĢmanlık ve terapi; ergen grup çalıĢması; boĢ zaman değerlendirme etkinlikleri, akademik destek yanında; yetersiz beslenme ve açlığın önüne geçilmesi amacıyla indirimli veya ücretsiz sabah kahvaltısı ve öğle yemeği de hizmetleri sunulmaktadır. Ancak ülkemizde bu çalıĢma henüz tam olarak faaliyete geçmemiĢtir (YeĢilkayalı, 2017).

Yaygın bir Ģekilde Okul yemekleri uygulamasının tatbik edildiği ülkelerde gerçekleĢtirilen araĢtırmalarda, okul yemekleri uygulamasının baĢta dar gelirli aile çocukları olmak üzere, çocukların beslenme alıĢkanlıkları ve kalitesini önemli bir Ģekilde geliĢtirdiği, , özellikle süt ve süt ürünleri ile sebze-meyve tüketimini arttırdığı besinlerde çeĢitlilik sağladığı müĢahede edilmiĢtir (Garipağaoğlu ve ÖzgüneĢ, 2008). Askelson vd. (2015), Amerika‟da okul kahvaltıları ile ilgili yapmıĢ oldukları çalıĢmada öğrenci velilerinin okul kahvaltısı ile ilgili tutum ve düĢünceleri incelenmiĢ ve velilerin %46‟sı okul kahvaltısını sağlıklı bulduklarını, %18‟i ise sağlıksız bulduklarını belirtmiĢtir. Okul kahvaltısı ve ev kahvaltısı arasında bir kıyaslama yapılması istenen velilerden %35‟i ev kahvaltısını, %13‟ü okul kahvaltısını sağlıklı bulduğunu söylemiĢtir. AraĢtırmanın sonuçlarına göre bazı veliler okul kahvaltısının sağlıksız olduğunu, okul kahvaltısının bol miktarda iĢlenmiĢ Ģeker içerdiğini düĢünmektedir. AraĢtırmacılar, okul kahvaltısının devlet tarafından denetlenen bir uygulama olduğunu ve okul kahvaltısında tam buğday unu, az yağlı süt ürünleri gibi sağlıklı alternatiflerin kullanıldığını belirtmekte, bunun da çocukların kahvaltıyı severek sağlıklı yiyecekler tüketmesini sağlamalarına neden

47

olduğunu söylemektedir. Aynı zamanda özellikle düĢük gelirli ailelerin çocuklarının yeterli bir kahvaltı yapmasını da sağladığını düĢünmektedir.

Ülkemizde kapsamlı bir “ beslenme ve kahvaltı programı” bulunmamaktadır. Tam gün eğitim veren bazı okulların öğle yemeği programları ve ilkokul öğrencileri için yapılan “beslenme saati” uygulamaları ile bu saatlerde öğrencilere sağlıklı beslenme alıĢkanlığı kazandırmak amaçlanmaktadır. Ayrıca okullarda öğrencilere sağlıklı beslenme alıĢkanlığı kazandırmak amacıyla Sağlık Bakanlığının öncülük ettiği okul sütü programı, okullara kuru üzüm dağıtımı programı gibi programların yanı sıra “Okullarda Obezite ile Mücadelede Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Düzenli Fiziksel Aktivite AlıĢkanlığının Kazandırılması." baĢlığı kapsamında, “Beslenme Dostu Okul Projesi.” ile okullarda sağlıklı beslenme ve hareketli yaĢam konularında duyarlılığın arttırılması amaçlanmaktadır.

Okul Sütü Programı: Öğrencilere süt içme alıĢkanlığını kazandırmak, yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunarak sağlıklı büyüme ve geliĢmelerini sağlamak amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Ulusal Süt Konseyince ortaklaĢa yürütülen bir programdır.

Okullara Kuru Üzüm Dağıtımı Programı: Çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunarak sağlıklı büyüme ve geliĢmelerinin sağlanması, çocuklara ara öğün alıĢkanlığı kazandırmak ve ara öğünde doğal, sağlıklı besinler tüketilmesini özendirmek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünce ortaklaĢa yürütülen bir programdır (Milli Eğitim Bakanlığı, 2019).

KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

Shaw (1998), Avustralyalı ergenler üzerinde yaptığı bir çalıĢmada ergenlerin %12‟sinin kahvaltıyı atladığını saptamıĢtır. 13 yaĢlarındaki 699 Avustralyalı ergen üzerinde yapılan çalıĢmada kahvaltıyı atlamada cinsiyetin önemli bir değiĢken olduğu tespit edildi. Kahvaltı atlama oranı kızlarda erkeklere göre daha yüksekti. Kızların kilo almaktan korktukları için kahvaltı öğününü atladıkları belirtildi. Kahvaltı öğününü atlamanın sebeplerine genel olarak bakıldığında ise yoksulluk, zaman bulamama ve açlık hissetmeme olduğu görüldü.

48

Ku ve Lee (2000), Pusan‟da çocukların beslenme alıĢkanlıklarını ve beslenme bilgilerini araĢtırmak, problemleri ve altta yatan nedenleri ortaya çıkarmak ve çocuklar için arzu edilen diyet alıĢkanlığını ve beslenmeyi geliĢtirmek amacıyla 356 ilkokul öğrencisi üzerinde yaptıkları araĢtırmanın sonucunda öğrencilerin %53.5‟inin her gün kahvaltı yaptıklarını ve öğrencilerin beslenme bilgilerinin oldukça düĢük olduğunu belirlemiĢlerdir.

Cueto(2001), yapmıĢ olduğu derleme çalıĢmasında kahvaltı tüketiminin, seçilen öğrenme becerilerini, özellikle iĢ hafızasını iyileĢtirmede kısa vadeli bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaĢmıĢtır.

Yannakoulia vd. (2003)‟nin, Yunan ergenlerin beslenme ile ilgili alıĢkanlıklarını belirlemek amacıyla 11-13-15 yaĢlarındaki 4211 öğrenci üzerinde yaptıkları çalıĢmada öğrencilerin %14.7‟sinin zayıflamak için diyet yaptıkları belirlendi. Öğrencilerin %22.9‟unun ise vücut ağırlıklarından memnun olmadıkları tespit edildi. Öğrencilerin yaĢlarının artmasıyla diyet yapma oranlarının da artması dikkat çeken bir sonuç oldu. AraĢtırma sonucunda kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha sağlıklı yiyecek seçimleri yaptığı belirlendi. Bu duruma sebep olarak kız öğrencilerde kilo alma kaygısının ve zayıflama isteğinin yüksek olması olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca öğrencilerin abur cubur ve sağlıksız yiyecekleri tüketme oranlarının son yıllarda artıĢ gösterdiği de ulaĢılan sonuçlar arasında yer almıĢtır.

Grantham ve McGregor(2005), yaptıkları bir araĢtırmada beslenmenin okul baĢarısını olumlu etkilediğini saptamıĢlardır.

Rampersaud vd.(2005)‟nin, “Çocuk ve Ergenlerde Kahvaltı AlıĢkanlıkları, Beslenme Durumu, Vücut Ağırlığı Ve Akademik Performans” baĢlığı ile yapılan ve Amerikan Diyetetik Derneği Dergisinde yayınlanan bir derleme çalıĢmasına göre; düzenli bir Ģekilde kahvaltı yapan çocukların, kahvaltıyı aksatan yaĢıtlarına göre daha iyi beslenme profiline sahip olduğu belirlenmiĢtir. Yapılan çalıĢmalarda kahvaltıyı düzenli yapan adölesanların düzenli kahvaltı yapmayan adölesanlara göre daha fazla kalori almalarına rağmen beden kütle indekslerinin daha düĢük olduğu ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca kahvaltı yapan öğrencilerin hafıza testlerinden aldıkları puanların, diğer öğrencilere göre daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir.

49

Vanelli vd. (2005)‟nin bir yaz spor okuluna baĢvuran 6-10 ve 11-14 yaĢ grubundaki çocuklarda 747 erkek ve 455 kız çocuğu olmak üzere toplam 1202 Ġtalyan öğrencinin kahvaltı alıĢkanlıklarını inceledikleri çalıĢmada çocukların %78‟inin genellikle kahvaltı yaptığı, %22‟sinin ise kahvaltıyı atladığı belirlendi.

Avan (2006), Mardin ili Kızıltepe ilçesindeki merkez ilköğretim okullarında okuyan 6. 7. ve 8. Sınıfta eğitim alan öğrencilerinin beslenme alıĢkanlıkları ile ilgili olarak gerçekleĢtirdiği çalıĢmada, genel olarak öğrencilerin %28,9‟u kahvaltı öğününü atlamadığını belirtmiĢtir. Kahvaltılarını düzenli olarak yapan öğrencilerden %84.1‟i kahvaltıda her gün çay içmektedir. Bunu %62.2 oranla zeytin, %44.6 oranla da yoğurt izlemektedir. Öğrencilerin %91.8‟inin cornflakes, %54.6‟sının salam ve sosis, %45.4‟ünün de meyve suyunu kahvaltıda tüketmemektedir.

Özdoğan (2006)‟ın Konya Ġl Merkezinde sosyoekonomik seviyeleri farklı olan ilköğretim II. kademe öğrencilerinin kahvaltı yapma alıĢkanlıklarını ve besin öğesi tüketim durumlarını belirlemek amacıyla yaptığı çalıĢmaya göre öğrencilerin kahvaltı yapmama gerekçelerinin baĢında, %59.3‟ile iĢtahın olmaması yer almaktadır. Öğrencilerin %81.1‟i ailesiyle birlikte evde kahvaltı yapmaktadırlar. Kahvaltı yapmamanın baĢarı üzerinde etkisinin bulunduğunu düĢünenlerin oranı %50.6 olarak bulunmuĢtur.

Küçükali (2006), çocuklarda beslenme bozuklukları ve beslenmenin okul çocuklarının üzerindeki etkileri üzerine Erzurum ilinde 2 ilköğretim okulunda yaptığı bir araĢtırmada Ģu sonuçlara ulaĢmıĢtır. Ġlköğretim 1.sınıf öğrencilerinin % 93.75'i, 2. sınıf öğrencilerinin % 75.75'i, 3.sınıf öğrencilerinin % 76.92'si, 4. sınıf öğrencilerinin %79.41'i, 5.Sınıf öğrencilerinin % 67.85'i sabah kahvaltı yaparak okula gelmektedir. 1. sınıf öğrencilerinin yüksek oranda kahvaltı yaparak okula geldikleri, diğer sınıflarda kahvaltı konusunda ailelerin duyarlılığının azaldığı görülmektedir. ÇalıĢmanın sonucunda kahvaltı yapmayan öğrencilerin, sınıf aktivitelerine katılmada problemlerinin olduğu ve bu çocukların, dikkatlerini çabuk dağıldığı, sessiz ve pasif kaldıkları, çabuk yoruldukları, zayıf oldukları, derslerde bazen uyudukları müĢahede edilmiĢtir. Beslenme ile öğrencilerin derse katılmaları arasında bir iliĢki olduğu dikkat çeken bir sonuç olmuĢtur. Düzenli beslenen öğrencilerin daha aktif oldukları görülmüĢtür. Kahvaltı yapma

50

olanağına sahip olmadan okula gelen öğrencilerin, okula erken saatte geldiklerinden, ekonomik güçlüklerden ya da ailenin sabahları uyanmamasından dolayı kahvaltı yapamadıkları tespit edilmiĢtir.

ġanlıer ve Hayta (2007)‟nın, ilköğretim 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin beslenme davranıĢlarını ve sosyal onaylanma isteklerini belirlemek amacı ile Ankara Merkez ilçesinde bulunan ilköğretim okullarında öğrenim gören toplam 480 gönüllü öğrenci üzerinde yaptıkları çalıĢmada, öğrencilerin yarıdan fazlasının her gün kahvaltı yaptığı (%69.4) belirlenmiĢtir.

Nemati vd.(2007)‟nin, Ġranın Ardebil Ģehrinde yaĢayan 795 ortaokul öğrencisinin kahvaltı ve okul baĢarısı iliĢkisi üzerine yaptıkları çalıĢmada katılımcıların %18.7‟sinin kahvaltı öğününü atladığı belirlenmiĢtir.

Özmen vd.(2007)‟nin, lise öğrencilerinin yeme alıĢkanlıklarının ve beden ağırlığını denetleme davranıĢlarının saptanması amacıyla Manisa il merkezinde bulunan 6 devlet okulu ve 3 özel okulda, 2146 onuncu sınıf öğrencisi üzerinde yaptıkları çalıĢmada, öğrencilerin %34‟ünün düzenli kahvaltı yapma alıĢkanlığının olmadığı belirlenmiĢtir. Öğrencilerin her gün düzenli kahvaltı alıĢkanlığı yapma oranı %66.0 olarak belirlenmiĢ ve her gün düzenli kahvaltı yapma alıĢkanlığı ile cinsiyet arasında anlamlı fark bulunmuĢtur. Kızlarda her gün düzenli kahvaltı yapmama oranı daha yüksek çıkmıĢtır. AraĢtırmaya katılan öğrenciler arasında her gün Ģeker ve Ģekerli yiyecekler tüketme alıĢkanlığı %42.2 olarak bulunmuĢtur. Erkeklerde bu oran anlamlı düzeyde daha yüksek çıkmıĢtır. Öğrencilerin %59.1‟i yemek aralarında her zaman abur cubur yeme alıĢkanlıklarının olduğunu belirtmiĢtir. Yine erkeklerde bu oran anlamlı düzeyde daha yüksek olarak bulunmuĢtur. Öğrencilerin televizyon izlerken atıĢtırma alıĢkanlığına bakıldığında %51.6‟sının televizyon karĢısında bir Ģeyler yeme alıĢkanlığı olduğu bulunmuĢtur. Diğerlerinde olduğu gibi yine bu oran erkeklerde anlamlı düzeyde daha yüksektir. Öğrencilerin %6.5‟i zayıflamak için diyet yapmaktadır. Bu oranın kız öğrencilerde anlamlı düzeyde daha fazla olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin %39.4‟ü düzenli spor yapmaktadır. Düzenli spor yapma alıĢkanlığı erkek öğrencilerde daha fazladır.

Chitra ve Reddy(2007), 10-15 yaĢlarındaki çocukların okul alıĢkanlıklarını belirlemek, bu yemeğin kalitesini değerlendirmek ve tam gün için gıda tüketim

51

örüntüsü ile iliĢkisini değerlendirmek amacıyla Hindistan'da bulunan farklı Ģehir okullarına ait sekiz yüz iki kız ve erkek çocuk üzerinde bir araĢtırma yapmıĢtır. AraĢtırmada, çocukların sadece % 42.8'inin düzenli olarak kahvaltı yaptığı, çocukların yarısından fazlasının haftada bir ila iki defaya kadar kahvaltı öğününü atladığı belirlenmiĢtir. 24 saatlik hatırlamalardan hesaplanan ortalama besin alımları, çocukların diyetlerinin enerji ve protein için önerilen değerler ile karĢılaĢtırıldığında yetersiz olduğu görülmüĢtür. Kahvaltı yapan çocukların, kahvaltıyı atlayan çocuklardan daha yüksek oranda enerji ve protein aldıkları görülmüĢtür.

Korkmaz (2008)‟ın Kocaeli ili Gebze ilçesindeki 6–7–8. Sınıf öğrencilerinde obezite sıklığı ve beslenme davranıĢları üzerinde yaptığı çalıĢmaya göre; Öğrencilerin %15 kadarı sabah kahvaltısını hiçbir zaman tüketmediklerini belirtmiĢlerdir. Öğrencilerin yalnızca %20‟si her zaman kahvaltı yaptığını söylemiĢtir. Öğrencilerin sabah kahvaltısı tüketme sıklığı ile obezite görülme sıklığı arasındaki iliĢki test edilmiĢ ve aralarında anlamlı bir iliĢki olduğu saptanmıĢtır.

Kutlu ve Çivi (2009)‟nin, özel bir ilköğretim okulu öğrencilerinde beslenme alıĢkanlıklarının ve beden kitle indekslerinin değerlendirilmesi amacı ile yaptıkları çalıĢmada öğrencilerin günlük öğün tüketim durumları incelendiğinde %87.1‟inin her gün kahvaltı yaptığı, % 1.7‟sinin hiç kahvaltı yapmadığı görülmüĢtür.

ġanlıer vd. (2009)‟nin, Gençlerin Beslenme Bilgi, AlıĢkanlık ve DavranıĢları Ġle BKĠ‟leri Arasındaki ĠliĢkiyi belirlemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada erkeklerin %39.1‟i, kızların %48‟inin sabah kahvaltısını hiç yapmadıkları sonucuna varmıĢlardır.

KaĢıkçı (2010)‟nın , Edirne ili merkez ilköğretim okullarında okuyan 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin beslenme alıĢkanlıkları üzerine yaptığı bir araĢtırmaya göre; öğrencilerin % 33‟ünün öğün atladıkları, en çok atlanılan öğünün sabah kahvaltısı olduğu ve öğün atlama nedenlerinin baĢında öğrencinin canının istememesi geldiği belirlenmiĢtir.

Mhurchu ve arkadaĢları (2010)‟nın, Yeni Zelanda da okullardaki kahvaltı programının öğrencilerin beslenmeleri, okul baĢarıları ve psikososyal iĢlevleri

52

üzerine olan etkilerini araĢtırmak amacıyla 5-13 yaĢları arasında 16 okuldan 400 kadar öğrenci üzerinde yaptıkları çalıĢmanın sonucunda okul kahvaltı programlarının öğrencinin derse katılımları, okul notları ve psikososyal iĢlev üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmüĢtür.

Ailesi ile birlikte yemek yeme sıklığının çocuk ve ergenlerin beslenme sağlığı ile iliĢkisini belirlemek amacıyla yapılan bir çalıĢmada, aile ile alınan öğünlerin sıklığının çocuk ve ergenlerde beslenme sağlığı ile önemli ölçüde etkili olduğu sonucuna varılmıĢtır. ÇalıĢma sonuçlarına göre haftada 3 ya da daha fazla öğünü ailesi ile birlikte tüketen gençlerin normal ağırlık aralığında olduğu ve daha sağlıklı bir yeme alıĢkanlığına sahip olduğu, haftada 3 öğünden daha az ailesi ile yemek yiyen gençlerin ise daha düzensiz yeme alıĢkanlıklarına sahip olduğu belirlenmiĢtir (Hammons ve Fiese, 2011).

Aksoydan ve Çakır‟ın (2011), adölesanların beslenme alıĢkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyleri ve BKĠ‟lerini saptamak amacıyla Kocaeli ilindeki iki ilköğretim okulu ve bir lisenin öğrencileri arasında yaptıkları araĢtırmanın sonucuna göre, öğrencilerin %83.7‟sinin düzenli olarak kahvaltı yaptığı saptanmıĢtır. Öğretim kademesi büyüdükçe kahvaltı yapma sıklığının azaldığı görülmektedir. Ġlköğretimde erkeklerin %87.5‟i, kızların %88‟i her gün kahvaltı yaparken, ortaöğretimde bu sıklıklar sırası ile %82.5 ve %76.5 olarak bulunmuĢtur. ÇalıĢmada, adölesanların en sık kahvaltı öğününü atladığı (%16.3) saptanmıĢtır.

Önsüz vd. (2011)‟nin, Sakarya‟da bir ilköğretim okulundaki öğrencilerin obezite ve hipertansiyon durumlarının değerlendirilmesi amacıyla 402 öğrenci üzerinde yaptıkları çalıĢmada öğrencilerin %13.9‟unun obez ve %14.2‟sinin kilolu olduğunu tespit ettiler. Gece yatmadan önce yemek yeme ve birinci derece yakınlarında obez birey bulunma durumlarının obeziteyle iliĢkili olduğu belirlendi. AraĢtırmaya katılan öğrencilerin %58,2‟si her gün düzenli kahvaltı yaptıklarını, %58.2‟si üç ana öğün ve iki ara öğün Ģeklinde beslendiklerini belirtmiĢtir. Öğrencilerin %69.7‟si her gün düzenli meyve, %48.8‟i her gün düzenli sebze yediğini belirtirken, %24.4‟ü yemek aralarında abur cubur yediklerini, %16.9‟u televizyon izlerken ya da bilgisayar karĢısında yiyecek ve içecek tükettiğini ve %11.4‟ü de gece yatmadan önce yemek yediğini

53

bildirmiĢtir. Ayda en az bir kez ve daha fazla olmak üzere öğrencilerin %27.6‟sı hamburger, %95.3‟ü patates kızartması, %55.5‟i tavuk döner ve %32.1‟i et döner tükettiklerini bildirmiĢtir. Öğrencilerin %85.8‟i düzenli fiziki aktivite ve spor yaptığını belirtmiĢtir.

Musaiper vd. (2011), Arap körfezi ülkelerinde beslenmeye bağlı hastalıklar ve ergenlerin yaĢam tarzı alıĢkanlıklarını belirlemek için Bahreyn‟de yaptıkları çalıĢmada 15-18 yaĢları arasında 735 öğrenci üzerinde çalıĢmıĢ ve Ģu sonuçlara ulaĢmıĢlardır. Kahvaltı, öğrenciler arasında en çok atlanan öğündür. Kız öğrenciler %62.8, erkek öğrenciler %37.2 oranında kahvaltı öğününü atlamaktadırlar. Öğrencilerin %68.8‟i öğle tatilinde bir Ģeyler yemekte, bunların da %70.7‟si yiyeceklerini okul kantininden temin etmektedir. AraĢtırma sonuçlarına göre meyve tüketmeyen öğrencilerin oranı %27.7 olarak bulundu. Katılımcıların sadece %8.4‟ü fast food besinleri tüketmediğini belirtti. Kız öğrencilerin tatlı ve çikolata tüketim sıklıklarının erkek öğrencilere göre daha fazla olduğu belirlendi.

Tolfrey ve Zakrzewski (2012), son birkaç yılda yapılan araĢtırmaların, düzenli kahvaltı tüketiminin oldukça önemli olduğunu, yapılan çalıĢmalarda düzenli kahvaltı tüketmenin sağlığı iyileĢtirme, biliĢsel performansı artırma, zihinsel sıkıntıları azaltma gibi etkileri olduğunu gösterdiğini söylemiĢlerdir. Düzenli kahvaltı yapmanın bilinen bu Avan (2006)tajlarına rağmen batılı ülkelerin çoğunda genç insanların %10-%33 oranında düzenli kahvaltı yapmadığını, bu oranın kızlarda erkeklere göre daha fazla olduğunu belirtmiĢlerdir.

Boschloo ve arkadaĢları (2012)‟nın, Hollanda‟da dört ortaokulda 7-12. Sınıflarda öğrenim gören 605 öğrenci üzerinde yaptıkları araĢtırma sonuçlarına göre öğrencilerden 100 tanesi haftada 5 gün (okul günlerinde), 505 tanesi ise haftada 4 kez kahvaltı yaptıklarını belirtmiĢtir. ÇalıĢma sonuçlarına göre kahvaltı atlayan öğrencilerin okul performanslarının da düĢük olduğu görülmüĢtür.

Özdoğan ve Altuhul ( 2012), farklı sosyoekonomik düzeydeki ilköğretim II. kademe öğrencilerinin kahvaltı yapma alıĢkanlıklarını saptamak amacıyla yaptıkları çalıĢmada araĢtırmaya katılan 561 öğrencinin %88.4‟ünün sabah kahvaltısını yaptığını, %11.6‟sının kahvaltı yapmadığını belirlemiĢlerdir.

54

Öğrencilerin %51.2‟si her gün, %6.7‟si günaĢırı, %17.7‟si hafta sonları, %24.4‟ü seyrek sabah kahvaltısı yaptıklarını ifade etmiĢlerdir. Öğrencilerin kahvaltı aksattıkları günlerde yaĢamıĢ oldukları Ģikâyetlerin baĢında “%49.2 ile açlık hissi, daha sonra sırasıyla, %36.2 ile halsizlik ve yorgunluk %27.8 ile baĢ ağrısı, %27.1 ile dikkat azalması, %18.0 ile huzursuzluk, %16.4 ile göz kararması, %16.2 ile baĢ dönmesi, %13.0 ile üĢüme %12.1 ile terleme, %8.9 ile titreme, %5.0 oranı ile çarpıntı gelmiĢtir.”

Kabaran ve Gezer (2012)‟in, KKTC‟de yaĢayan çocuk ve adölesanlarda Akdeniz diyetine uyum ile obezite arasındaki iliĢkinin belirlenmesi amacıyla 9- 18 yaĢ grubu 298 çocuk ve adölesan ile yürüttükleri çalıĢmada öğrencilerin %42.8‟inin öğün atladığı, %71‟inin ise kahvaltı öğününü atladığı belirlenmiĢtir. Öğrencilerin %65.9‟u her gün, %6.6‟sı haftada 5-6 kez, %10.3‟ü haftada 3-4 kez, %8.3‟ü haftada 2 kez ve %9‟u çok seyrek ya da hiç kahvaltı yapmadığını belirtmiĢtir.

Akman vd. (2012)‟nin adölesanların sağlıklı beslenme ile ilgili olarak fiziksel durumları ile bilgi, davranıĢ ve tutumlarını değerlendirmek maksadıyla gerçekleĢtirdiği araĢtırmaya göre; günün en önemli öğünü olarak katılımcıların %85‟i kahvaltıyı görmekte ancak yalnızca %50.1‟i düzenli bir Ģekilde her gün kahvaltı yapmaktadır. Tüm katılımcıların %63.9‟u öğün atlama oranına sahip olup en çok atlanan öğünlerin baĢında sırasıyla %51,3 ile kahvaltı ve %39.3 ile

Benzer Belgeler