• Sonuç bulunamadı

Okul müdürleri, eğitim kurumlarında yönetimde bulunan kişilerdir. İlköğretim okullarında yönetimde bulunan yöneticiler içerisinde okul müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları bulunmaktadır.

Bir okul yöneticisi okulun en üst düzeyindeki yetkilidir. Okulun amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak, havasını koruyacak, nitelikleri geliştirecek olan okul yöneticisidir (Ünal 1991:1).

Eğitim yönetimi; insan davranışlarında istenilen davranış değişikliğini sağlamak için madde ve insangücü kaynaklarını kullanma süreci olup; bu süreci yöneten de eğitim yöneticisi yani okul müdürüdür (Çelik, 2000: 28-29). Taymaz’a göre de eğitim yöneticisini yani okul müdürünü; eğitim örgütlerini, belirlenmiş amaçlara ulaştırmak için insan ve maddi kaynakları etkili bir şekilde kullanmak şartıyla eğitimin genel amaç ve ilkelerine uygun, eğitim örgütünün özel amaçları çerçevesinde belirlenmiş politikaları ve alınan kararları uygulayan ve yöneten kişi olarak tanımlamıştır (Taymaz,1995:15).

Türkiye’de okul müdürleri atama ile iş başına geldikleri için formal yetkilerle donatılmıştır (Korkmaz,1996:30). Okul yöneticisi formal bir eğitim lideridir. Okul yöneticisi liderlik güçlerinden yasal güç, ödül gücü ve zorlayıcı gücü bir arada bulundurmaktadır (Çelik,2000:6).

İlköğretim okulu, demokratik eğitim öğretim ortamında diğer çalışanlarla birlikte müdür tarafından yönetilir. Okul müdürü; ders okutmanın yanında kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, program ve emirlere uygun olarak görevlerini yürütmeye, okulu düzene koymaya ve denetlemeye yetkilidir. Müdür, okulun amaçlarına uygun olarak yönetilmesinden, değerlendirilmesinden ve geliştirilmesinden sorumludur. Okul

müdürü, görev tanımında belirtilen diğer görevleri de yapmakla yükümlüdür (MEB İlkögretim Kurumlara Yönetmeliği, Madde. 60).

Okul yöneticisi liderlik vasıflarıyla içinde bulunduğu bürokratik ortamdan etkilenmektedir. Yani diğer örgütlerde ki liderlerden farklılıklar göstermektedir. Bunları açıklamak gerekirse; ilk olarak okul yöneticisi, liderden önce amirdir veya baştır. Amirlik imajından liderlik imajına girebilmesi, çok güç olmakla beraber, bazı yollarla sağlanabilir. Bunlardan birincisi, eğitim teşebbüsünün temel değer ve ideallerini benimsemesi ve bunları davranışa çevirebilmesidir. Bireyin değeri, işbirliğinin önemi, okulun verimi, öğrencinin gelişmesi gibi bu idealler, okul yöneticisinin liderlik görevlerini bir bakıma tayin ederler. İkincisi, okulun amaçları ile üyelerinin ihtiyaçlarını dengeleştirebilecek kadar örgütçü ve yönetici olabilmesidir. Üçüncüsü ise, okulunda ahenkli insan ilişkilerinin kurulduğu ve işlediği bir hava yaratabilmesidir. Liderliğin bir grup eylemi olduğunu, amirliğin ise sadece kişisel hak ve görevleri kapsadığını hatırlarsa, okul yöneticisi, amirinden çok grubuna dönük çalışabilir ve onların liderlik imajına hiç olmazsa yaklaşabilir (Bursalıoğlu, 1971).

Okul liderliği konusundaki görüşler 90’lı yıllarda oluşan talepler, günümüzde yeniden yapılanma anlayışı içinde atılan adımlarla büyük ölçüde değişmiştir (Liontos, 1993; Akt: Koçak, 2006).

Bu değişme ile sadece okul yönetiminin değil, öğretimin profesyonel bir uygulama alanı olarak ortaya çıkmasıyla önem kazanmıştır. Başlangıçta okul yöneticisi, öğretmen-yönetici anlayışına dayanıyordu. Bu bilimsel olmayan yönetim anlayışı 17. ve 18. yüzyılda tek sınıflı okulların yönetiminde kullanıldı. Ancak 19. yüzyılın başlangıcında çok sınıflı okulların gelişmeye başlamasıyla okul yöneticilerinin rollerinde önemli değişmeler görüldü. Sanayi devrimi ve bireysel gelişimin gelişmeye başlaması 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlangıcında şehir okullarının hızla gelişmesine yol açtı. Bu büyüme, kaçınılmaz bir şekilde okulların kurumsal sorunlarını artırdı; denetim ve eşgüdüm sorunları çoğaldı. Okul yöneticileri bu sorunlarla uğraşmaya başlarken, özel sektörün eğitim alanına girmesi sürpriz olmadı. Örgütsel karmaşıklığı yönetebilmek için yeni teknoloji ve fikirler önemli bir güç oldu. Özel kesimin eğitim alanına girmesi, okul liderliği yaklaşımını büyük ölçüde etkiledi (Çelik, 2000:199).

Liderlerin ve eğitimcilerin benzer amaçları vardır. İkisi de kişisel ve sosyal sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmek için çaba sarf ederler. Onlar, insan düşünce ve davranışlarının en üst boyutlarını bulmaya ve bunları izleyenlerinin ve öğrencilerinin gelişimini sağlamak için kullanmaya çalışırlar (Imada ve başk., 2002:51). Okulunu amaçları doğrultusunda geliştirmek isteyen bir okul yöneticisi, etkili bir yönetim sağlayabilmek için lider olmak durumundadır. Çağdaş yönetim anlayışı ile eğitim yöneticisinin liderlik rolü ağırlık kazanmıştır. Eğer yönetici etkili olmak istiyorsa, grubun lideri olarak eylemde bulunmalıdır (Kaya, 1991:139).

Liderler genellikle kendine güveni çevresindekilerden daha çok olan, kisişel davranmaktan kaçınan, çevresindekilerin davranışlarına karşı duyarlı kimselerdir. Liderliğin bazı yetenekler gerektirdiği bir gerçektir. Bunlar liderin daha çok, yüz yüze ilişki durumlarında, olayların çözümlenmesinde, kitle iletişiminde ve belirli işleri yapabilecek kimselerin seçiminde yararlanabileceği yeteneklerdir. Bunlardan başka, birçok yazar ve araştırmacılar, yarım asırdan beri, liderlik özelliklerini veya kişilik öğelerini, çeşitli biçimlerde sıralamış veya gruplandırmıştır. Cesaret, direşme, kendini kontrol, bağımlılık, derin görüş, önlem ve sosyal uyum bu özellikler arasındadır. Fakat bu araştırmaların belki de en yararlı olanları, bir gruptaki liderin, diğer grupta lider olamayabileceğini gösterenlerdir (Bursalıoğlu,1998:212-213).

Okul yönetiminde liderlik, örgüte olduğu kadar, üyelerine de dönük olmalıdır. Bu konuda yapılan araştırma, hem çevrenin okulu desteklemesini sağlayan, hem öğretmenlerin çevre baskılarına karşı koruyan yöneticilerin genellikle liderlik rolüne girebildiklerini göstermektedir (Bursalıoğlu,1998:213).

Thompson (1999:107), ABD'de okul yöneticisi yetiştirme konusunda oluşturulan bir komisyon raporunda okul liderleri için altı temel standart belirlenmiştir (Akt: Çelik, 2001:408):

 Bir öğrenme vizyonunun oluşturulmasını, uygulamasını ve paylaşılmasını kolaylaştırmak ve bu konuda öğretmenleri desteklemek,

 Destekleyici ve insan kaynaklarını geliştirici bir okul kültürü oluşturmak ve öğrencinin öğrenmesi için daha esnek öğretim programı geliştirmek,

 Okuldaki bütün kaynakları etkili öğrenme çevresinin oluşturulması doğrultusunda kullanmak,

 Toplumsal kaynakları, toplumun çok farklı ilgi ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanmak, okul ve çevreyle işbirliği kurmak,

 Davranışlarda bütünlük, dürüstlük ve etkisel tutumların bulunması,

 Geniş anlamda politik, sosyal, ekonomik, yerel ve kültürel bağlamdaki değişmeleri anlamak ve uyum sağlamak.

Okulların etkili olmaları, yani önceden belirlenen amaçlarına ulaşabilmeleri büyük ölçüde okuldaki etkinliklerin, eğitim ve öğretim programının yürütülmesinden sorumlu olan müdürlerin etkili olmalarına bağlıdır. Okullardaki en basit etkinlikler bile rastlantıya bırakılmayacak ve özenle planlanacak kadar önemlidir. Bu durum eğitim yöneticilerine önemli sorumluluklar yüklemektedir. Etkili okulla ilgili araştırmalar, okul yöneticisinin etkili okulun kritik önemdeki etkenlerden birisi olduğunu göstermektedir (Balcı, 1993: 23).

Eğitim sistemlerini yenileştirmeye yönelik çalışmalar, insan kaynağının geliştirilmesi üzerinde odaklanmıştır. Eğitim sistemlerinin en değerli iki temel insan gücü kaynağı öğretmen ve okul yöneticisidir. Küresel rekabetin hızlanması, okulların kalite konusundaki sorumluluğunu büyük ölçüde değiştirmektedir. Geleceğin okul liderleri, kalite ve öğrenmenin liderliğini yapmaya çalışırken, eğitimdeki dönüşümünde de kilit noktası olacaktır (Çelik, 2001:407).

NASSP’ın yapmış olduğu çalışmalarda okul yöneticisinin liderlik rolü şu başlıklar altında toplanmıştır (Akt: Cafoğlu, 1992: 52-53):

 Akademik hedeflere ulaşılabileceğini göstermek,

 Yüksek beklenti için ortam hazırlama,

 Öğretim lideri gibi davranma,

 Kuvvetli ve dinamik olma,

 Öğretmenlerle görüş alışverişinde bulunma,

 Disiplin ve düzeni sağlama,

 Kaynakları en iyi biçimde kullanma,

 Zamanı iyi kullanma,

Lider olmak isteyen bir eğitim yöneticisi eğitime ve öğretime önem vermelidir. Yönetici liderin aşağıda belirtilen görevlere karşı tutumu, eğitime verdiği önemin derecesini belirler (Kaya, 1991: 153):

 Mesleğinde gelişme ve ilerlemeye istekli olmak ve bunun için mesleğe ilişkin yayınları izlemek, toplantılara, eğitim programlarına katılmak.

 Personelin hizmet içinde gelişmesi için gerekli önlemleri almak ve olanak yaratmak.

 Örgüt olanaklarını çevrenin yararına göre kullanılmasını sağlamak.

 Eğitim sorunlarının çözümü için zaman ayırmak.

 Yaratıcılığı özendirmek.

Eğitim ve okul liderleri öncelikle yeni gerçeklikleri sağlıklı bir şekilde tanımlayabilmelidirler. Gerçekliği tanımlayamayanlar ne yapmaları gerektiğini, neden yapmaları gerektiğini ve nasıl yapacaklarını doğru bir şekilde tanımlayamazlar. Türkiye'de bu sorun hem sistem düzeyinde hem de okul düzeyinde çok yoğun olarak yaşanmaktadır. Eğitim liderliğini üstlenenler yeni gerçekleri tanımlayamadıkları ve yükselen yeni değerleri resimleyemedikleri için neyi neden yaptıklarını bilememektedirler (Özden, 2002:117).

Günümüz okul yöneticisinin liderlik işlevleri olarak sıralanan aşağıdaki işlevleri önüne koymasının ve bu alanlarda kendisini yetkinleştirmesinin gerektiği söylenebilir. Bu işlevler şöyle sıralanmaktadır (Konan, 1997: 21-23):

 Hakemlik: Anlaşmazlıkları çözme,

 Öneride bulunma,

 Amaçların belirlenmesi,

 Katalize etme (katalizörlük yapma),

 Güven sağlama,

 Temsil etme,

 İlham verme,

 Övgü, olarak tanımlanmaktadır.

Okul liderleri, okullarında güven ve ortak karar alımını yapılandırmayla ilgilenirler. Onlar, liderlik yetkilerinin bir kısmını, okul yönetiminin bir parçası haline gelsinler diye öğretmenlere devretmeyi denerler. Okul yönetiminde liderlik, örgüte

olduğu kadar, üyelerine de dönük olmalıdır. Bu konuda yapılan araştırma, hem çevrenin okulu desteklemesini sağlayan, hem de öğretmenleri çevre baskılarına karşı koruyan yöneticilerin genellikle liderlik rolüne girebildiklerini göstermektedir (Akt: Bursalıoğlu, 2002:206). Liderin tüm okulun gelişimini sağlamak adına, izleyenleri için ortaya koyduğu taktikler şu şekilde özetlenebilir (Southworth, 1993; Akt: Koçak, 2006):

 Göreve başlayacak yeni memur ve öğretmenlerin seçiminde ve yerleştirilmesinde aktif olarak çalışır.

 Kendi eğitimsel inançları hakkında açıkça konuşur.

 Okulda ve sınıf içerisinde neler beklediğini ve istediğini açıkça belirtir.

 Öğretmenlerin müfredat değişikliği konusundaki tekliflerine yapıcı bir şekilde yaklaşır.

 Kendisinden farklı inançları ve davranışları olan meslektaşları ile açık ve net bir iletişim kurar. Buradaki açıklık olayların iyi bir şekilde anlaşılması için talep edilmektedir. Ancak bu açıklık kendi kişiliğini ezdirmemelidir, aksi takdirde lider bu tür durumları tolere etmemelidir.

 Öğretmenleri küçük gruplar halinde toplayarak, onlara sınıflardan neler beklediğini ve istediğini göstererek anlatır.

 Öğretmenleri sınıflarında ziyaret eder ve onlara okuldan sonra tavsiyelerde bulunur, yardımcı olur.

 Çalışma toplantılarına, projelere, konserlere, veliler için hazırlanmış gecelere katılır. Bu tür davranışlar, liderin çalışanlarını bir arada ve işbirliği içerisinde görmek istediği mesajını verir.

 Memur toplantıları ve müfredat tartışmaları gibi resmi toplantıları yönetir.

 Resmi olmayan tartışma ve toplantılara da önem verir.

 Okulun politikaları üzerinde etkilidir ve gruplar arasında çıkan çatışmalara müdahale etmede beceriklidir.

 Okulu gezer, öğretmen ve öğrenci çalışmalarını yardımsever bir anlayış içerisinde gözlemler.

Birçok okul müdürü, örgütsel amaçlara ulaşmak ve öğretmenlerinin performansını en üst düzeye çıkartmak için çaba gösterir. Müdür, mükemmel bir okulun yaratılmasında anahtar kişidir. Müdürün yöneticilik becerisi sınıf içindeki eğitsel gelişmeler için kritik önem taşımakta ve bir okulun bütün başarısında önemli bir yer

tutmaktadır (Anderson, 1991). Okul müdürünün iyi bir yönetici olmasının yanında etkili bir lider de olması gerekir. Okul liderliği, okulun örgütsel amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik öğretmenleri harekete geçirme olarak tanımlanmıştır (Yukl, 1999). Bu yüzden, okul müdürleri, okul örgütü içerisinde önemli bir yere sahiptir. Çünkü okul müdürlerinin liderlik düzeyleri okulun amaçlarının gerçekleşmesi için önemli bir değişkendir.