• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.3. Verilerin Toplanması

3.4.2. Nitel Verilerin Analizi

Görüşme yoluyla elde edilen verilerinin çözümlenmesinde, betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Daha sonra elde edilen nitel verilerin sayısallaştırılması yoluna

gidilmiştir. Yıldırım ve Şimşek’e (2005) göre betimsel analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla elde edilen veriler, önce mantıklı ve anlaşılır biçimde betimlenir. Betimsel analiz; betimsel analiz için bir çerçeve oluşturma, tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi, bulguların tanımlanması ve yorumlanması aşamalarından oluşmaktadır. Araştırmacı, görüşme kılavuzuna uygun olarak ergenlerle gerçekleştirdiği bireysel görüşmeleri tamamladıktan sonra yukarıda verilen aşamalara uygun olarak verilerin çözümlenmesi işlemine geçilmiştir.

Betimsel analiz için bir çerçeve oluşturma aşamasında, her ergen için ayrı bir görüşme formu kullanılarak, görüşmeler sırasında elde edilen ses kayıtları hiçbir değişiklik yapılmadan olduğu gibi görüşme formuna dökülmüştür. Böylece yazılı hale getirilen görüşmelerin tümü tek tek okunarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda verilerin hangi temeller altında düzenlenebileceği ve sunulacağı belirlenmiştir. Araştırmanın alt amaçlarını oluşturan sorulardan yola çıkılarak veri analizi için bir çerçeve oluşturulmuştur.

Tematik çerçeveye göre verilen işlenmesi aşamasında, görüşme soruları tek tek ele alınarak her soru için tüm ergenlerin verdikleri yanıtlar doğrultusunda seçenekler sıralanmıştır. Yapılan bu değerlendirmeler sonucunda, her bir soru maddesinin altında soru ile ilgili yanıt seçeneklerinin yazılı olduğu “Görüşme Kodlama Anahtarı” kayıt formu oluşturulmuştur. Bu işlemler sonucunda, görüşme kodlama anahtarında araştırmanın sorularına ve bu soruların yanıtlarını kapsayacak biçimde oluşturulan kategorilere yer verilmiştir.

Görüşme kodlama anahtarında yer alan yanıt seçeneklerinin güvenirliğinin belirlenebilmesi amacıyla, lise 1,2 ve 3. sınıfa devam eden öğrencilerin görüşmelerin dökümünün yapıldığı görüşme formları üç gruba ayrılmıştır. Bu gruplar içinden 12 öğrenciye ait görüşme formu yansız atama yoluyla seçilmiştir. Seçilen 12 görüşmeciye ait görüşme dökümleri ve görüşme kodlama anahtarı çoğaltılarak alandan bir uzmana verilmiştir. Araştırmacının kendisi ve uzman, seçilen görüşme formlarını, birbirlerinden bağımsız olarak görüşme kodlama anahtarına göre değerlendirmişlerdir. Değerlendirme, her bir soru için görüşülen öğrencilerin görüşlerine uygun bulunan seçeneğin görüşme kodlama anahtarına işaretlenmesi biçiminde yapılmıştır. İki araştırmacı tarafından

yapılan bu işaretlemenin tutarlılığını belirlemek amacıyla, işaretlenen görüşme kodlama anahtarları her sorunun yanıtı tek tek incelenerek karşılaştırılmıştır. Böylece kodlamalar örnek bir veri seti üzerinde denenmiş ve kodlama sonuçları ile önceden saptanmış olan tema ve kategoriler tekrar gözden geçirilerek, görüşme kodlama anahtarına son biçimi verilmiştir (Ek-. 6).

Görüşme tekniği ile yapılan araştırmaların güvenirliğinde, görüşmeden sonra elde edilen kasetlerin çözümlenmesinde ortaya çıkabilecek yanlışların azaltılması için çözümleme tutarlılığına bakılması gerekmektedir. Bu amaçla, kasetlerde kayıtlı konuşmaların iki farklı zamanda çözümlenerek her iki çözümleme sürecindeki tutarlılığa bakılması (Türnüklü, 2000) ya da çözümlemenin alandan farklı iki uzman tarafından yapılarak (Acar, 2000) her ikisi arasında tutarlılığa bakılması önerilmektedir.

Araştırma kapsamında alandan iki uzmanın yaptığı çözümlemeler arasındaki tutarlılığa bakılmıştır. Bu amaçla, araştırmacı ve uzmanın doldurduğu görüşme kodlama anahtarlarının tutarlılığı karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmaları yaparken, araştırmacının ve uzmanın işaretlediği her soru maddesini kapsayan yanıt seçeneği tek tek kontrol edilerek uzmanlar arası “Görüş Birliği” ya da “Görüş Ayrılığı” biçiminde işaretlemeler yapılmıştır. Araştırmacı ve uzman ilgili soruda aynı yanıt seçeneğini işaretlemişlerse, bu durum, uzmanlar arası görüş birliği (uyuşum miktarı) olarak kabul edilmiştir. Ancak, soruya, araştırmacı ile uzman farklı yanıt işaretlemişse; araştırmacının yaptığı analiz referans kabul edilerek, yalnızca bir görüş ayrılığı (uyuşmazlık miktarı) kabul edilmiştir.

Gerçekleştirilen çalışmanın güvenirlik hesaplaması Türnüklü’nün (2000) Croll (1986), Robson (1993), Bakeman ve Gottman’dan (1997) aktardığı “uyuşum yüzdesi formülü (Agreement percentage)” kullanılarak yapılmıştır.

Na (Uyuşum miktarı )

P (Uyuşum yüzdesi) = --- x100 Na (Uyuşum miktarı ) + Nd (Uyuşmazlık miktarı)

Güvenirlik çalışması, araştırmacı ve alan uzmanı tarafından yapılan kodlamalar karşılaştırılarak yapılmıştır. Araştırma güvenirliği, %92–98 arasında olup, güvenirlik oranlarının ortalaması % 95’dir.

Bulguların tanımlanması aşamasında, düzenlenen veriler tanımlanarak daha kolay, anlaşılır ve okunabilir duruma getirilmeye çalışılmıştır. Burada yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilen nitel veriler sayısallaştırılmıştır. Nitel verinin nicelleştirilmesi; görüşme, gözlem veya dokümanların incelenmesi yoluyla elde edilmiş yazılı biçimdeki verinin, belirli süreçlerden geçirilerek sayılara dökülmesidir. Nitel verinin sayılara indirgenmesindeki amaç, istatistiksel yöntemlere başvurarak genellemeler yapmak veya sınırlı sayıdaki belirli değişkenler arasında ilişki aramak değildir. Nitel verinin sayısallaştırılmasında birkaç temel amaç vardır. Bunlar; güvenirliliği artırmak, yanlılığı azaltmak, tema ve kategoriler arasında karşılaştırma yapılmasına olanak tanımak ve küçük ölçekli bir araştırmanın veya bir durum çalışması sonuçlarının, daha sonra anket gibi araçlarla daha geniş bir örnekleme ulaşılarak tekrar sınanmasına olanak vermesi olarak sayılabilir. Nitel verinin sayısallaştırılması bir analiz biçimidir ve bunun sonucunda ortaya çıkacak yorumların daha adil bir biçimde yapılması sağlanabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2005). Verilerin sayısal analizinde frekans hesapları kullanılmıştır. Burada, her ergen sorulan soruya yanıt verirken birden çok seçenek belirttiği için, her soruda ergen sayısı ve seçeneklerdeki frekanslar birbirinden farklıdır. Bulguların yorumlanması aşamasında, elde edilen bulgular açıklanmış ve ilgili araştırmalarla desteklenmiştir.

IV. BÖLÜM