• Sonuç bulunamadı

3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.2 Nicel Araştırma Safhası

Çalışmanın nicel araştırma safhasında cevaplayıcıların sosyo-demografik, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklerini belirlemek üzere bir anket formu hazırlanmıştır. Cevaplayıcıların farklı grup üyeleri ile aralarındaki sosyal mesafelerini ölçmek üzere de Bogardus’un Sosyal Mesafe Ölçeği nitel araştırma safhasında elde edilen ön bilgilerden de faydalanılarak genişletilerek kullanılmıştır. Emory Bogardus’un 1920’de geliştirdiği Sosyal Mesafe Ölçeği, ABD’de insanların farklı ırk, din, sınıf gibi gruplardan üyeler ile sosyal ilişkiyi kabul etme veya reddetme derecesini ölçmek üzere geliştirilmiştir. Bu ölçeğe göre, cevaplayıcıların belli bir grubun üyeleri ile ilgili olarak listede kabul etmeye istekli oldukları cümleleri işaretlemeleri istenmiştir. Bu cümleler şunlardır (Bogardus, 1925: 300):

1-Evlilik yolu ile yakın akraba olmak, 2-Yakın arkadaş olmak,

4-Aynı iş yerinde çalışmak, 5-Aynı ülkenin vatandaşı olmak, 6-Ülkeye turist olarak gelmek, 7-Ülkeye sokmamak

Sosyal mesafe çalışmalarında Bogardus Sosyal Mesafe Ölçeği, çeşitli dış gruplara karşı tutumları belirlemek üzere en faydalı ve doğrudan ölçüm aracı olarak kabul edilmektedir. Bunun en önemli nedenleri arasında testin basit olması ve uygulanmasının da kolay olması gibi sebepler vardır. Testin halen kullanılmasının nedeni ise grup normlarının çeşitli dış gruplara karşı tutumlarının biçimlenmesindeki rolüne ve grup ilişkilerinin ampirik gözlemlerine dayanarak oluşturulmuş bir test olduğu yönündedir (Şerif ve Şerif, 1996: 518). Dış gruplara karşı tutum ölçmeyi amaçlayan diğer ölçekler, diğer gruplara ilişkin ön yargıları belirlemeyi hedefler. Bogardus ise tutumların etkili olduğu sosyal ilişkilerin sosyal mesafesini ölçmeye odaklanır. Bu nedenle Bogardus’un Sosyal Mesafe Ölçeği diğer tutum ölçeklerinden ayrılmaktadır. Bogardus’un ölçeğini uygulayan Dodd bu ölçeğe “sokakta görseniz konuşur musunuz” ve “yemeğe davet eder misiniz” gibi eklemeler de yapmıştır (akt. Krech ve Crutchfield, 1996: 245). Bu çalışmada da ölçeğe yapılan benzeri eklemeler nitel araştırma safhasında sahadan elde edilen bilgiler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.

Örneklem

Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan öncül nitel çalışmanın ardından “tabakalı, kümeli rastsal örneklem” yöntemiyle İBBS-1 düzeyinde 18 yaş ve üstünde Türkiye nüfusu içinden oluşturulan 3237 kişilik örneklemle yüz yüze anket uygulaması yapılmıştır.

Araştırmada kullanılacak örneklem yöntemi “Tabakalı, Kümeli, Rastsal Örneklem” (Stratified Cluster Random Sampling") yöntemidir. Örneklem seçiminde izlenecek aşamalar ise şunlardır; 18 yaş ve üzeri nüfusu için İBBS-1 (12 bölge) bazında tabakalama yapılacaktır. 3237 kişilik örneklem büyüklüğü, istatistiki anlamlı olarak hesaplanması hedeflenen ilişkilerin etki büyüklüğü, elde edilmek istenen istatistiksel güç ve küme büyüklüğü varsayımlarına dayanarak belirlenmiştir. Bu araştırmanın örneklemi 0,2 büyüklüğünde bir etkinin hesaplanabilmesi için tasarlanmıştır. Göreceli olarak küçük bir etkiyi istatistiksel olarak ortaya çıkarabilecek kadar büyük bir örneklem kullanarak, alt kırılımlarda da anlamlı analizler yapılması öngörülmüştür. Küme büyüklükleri 20’şerlik olarak planlanmıştır. Küme büyüklüklerinin 20 olarak belirlenmesindeki amaç birincil örneklem noktası (primary sampling unit) 100’ün üzerinde olmasını hedeflemektir. Bunun nedeni ise; rastsal seçimden

örneklemesinden kaynaklanacak desen etkisini de (design effect) mümkün olduğunca düşürmektir. Örneklem tasarımında istatistiksel güç %85 olarak belirlenmiştir. Başka bir deyişle önerilen araştırmada bağımsız ve bağımlı değişken arasında 0,2’lik bir etki varsa, bu etki %85 olasılıkla yakalanabilecektir. Küme seçimleri rastsal olarak yapılmış olup hane başlangıç adresleri TÜİK’ten temin edilmiştir.

Tablo 1. İBBS-1 bölgelerin kent-kır nüfusları - 2016

Bölge KIR KENT TOPLAM

İstanbul 0 14.804.116 14.804.116 Batı Marmara 426.297 3.015.932 3.442.229 Ege 575.719 9.689.392 10.265.111 Doğu Marmara 330.998 7.353.189 7.684.187 Batı Anadolu 65.445 7.687.986 7.753.431 Akdeniz 330.367 9.852.409 10.182.776 Orta Anadolu 803.048 3.145.192 3.948.240 Batı Karadeniz 1.129.558 3.421.808 4.551.366 Doğu Karadeniz 380.604 2.264.980 2.645.584 Kuzeydoğu Anadolu 668.054 1.533.314 2.201.368 Ortadoğu Anadolu 769.615 3.145.192 3.914.807 Güneydoğu Anadolu 663.418 7.845.469 8.508.887 TOPLAM 6.143.123 73.758.979 79.902.102 (Kaynak: TÜİK, ADNKS)

Tablo 2. 3237 katılımcılı örneklemde hizmet alımı için bölge bazında talep edilen yaklaşık dağılım TOPLAM Anket İstanbul 576 Batı Marmara 140 Ege 418 Doğu Marmara 293 Batı Anadolu 309 Akdeniz 409 Orta Anadolu 167 Batı Karadeniz 196 Doğu Karadeniz 104 Kuzeydoğu Anadolu 99 Ortadoğu Anadolu 192 Güneydoğu Anadolu 334 TOPLAM 3237

Araştırmanın nicel aşamasında uygulanan soru formu büyük ölçüde nitel araştırma safhasında elde edilen veriler doğrultusunda yapılandırılmıştır. Ancak araştırma amacı doğrultusunda aşağıda sunulan temel değişkenler soru formunun eksenini teşkil etmektedir.

1. Temel Demografik Özellikler ve Sosyo-ekonomik Durum

Araştırmanın temel amaçlarından biri olan Türkiye’nin toplumsal dokusunun unsurlarını belirlemenin temel ekseni, bireylerin sosyo-ekonomik ve demografik özelliklerinin tespitidir. Bu çerçevede katılımcılara yaş, cinsiyet, eğitim, anne-baba eğitimi, hane gelir düzeyi, hane harcama düzeyi, konut sahipliği, göç durumu, sosyal güvence sahipliği ve türü, medeni hal ve sosyal hareketlilik konuları sorulmuştur.

2. Öznel refah algıları

Bu bölümde katılımcılara somut sosyo-ekonomik ve refah belirleyicilerinin yanı sıra içinde bulundukları ekonomik durumun yeterliliği ve karşılaştırmalı tatmin ediciliği sorulmuştur. Refah algısı, birçok çalışmada görüldüğü gibi somut ekonomik belirleyiciler kadar davranış ve tutumları etkileyebilmektedir. Bireylerin toplumsal ve kültürel tercihlerini yorumlamada bu değişkenin oldukça önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede katılımcılara aşağıdaki alanlarda sorular sorulmuştur:

(a) Hane ekonomik durumunun yakın çevresi ile karşılaştırması; (b) hane ekonomik durumunun Türkiye ile karşılaştırması; (c) gelir ile hane ihtiyaçlarını karşılayabilme düzeyi; (d) mevcut gelir durumunun tatmin ediciliği; (e) geçen iki yıl içinde hane ekonomik durumundaki değişiklikler; (f) gelecek iki yılda hane ekonomik durumundaki olası değişiklikler ve beklentiler; (g) maddi kısıtlar nedeniyle ertelenen istekler, faaliyetler, alımlar.

3. Hane ve aile yapısı

Türkiye toplumunun sosyal mesafe düzeyini belirleyen temel değerleri-faktörleri betimlemeyi hedefleyen bu araştırmanın 5 betimleme boyutundan biri olan hane ve aile yapısı bize betimlemenin yanı sıra hane ve aile yapısının eğitimi, öznel ve özellikle kamusal alanda sosyal ilişki ağını belirleyen temel faktörler/ değerler üzerindeki etkisini de göstermektedir. Bu boyutta katılımcının içinde bulunduğu aile modeli, kardeş/çocuk sayısı, aile içi ilişkiler, akrabalarla ilişkiler, eş ile ilişkiler, aile içi dinamikler, aileden beklentiler, aile tanımı ve algısı gibi sorular sorulmuştur.

Etnik kimlik sık şekillenen ve araştırmacının objektif vurgusu tarafından kalıplanmış elastik bir kavramdır. Etnik kimliği önceleme ve etnik kimliğin bağlamı olmak üzere etnik kimlik çalışması için merkezi iki önemli konu vardır. Birincisi, bireylere etnik kimliğin önem derecesini ifade ederken, ikincisi ise bireylerle aynı görüşte olan ve bu görüşü pratik eden etnik değerleri işaret ederken (Ting-Toomey ve diğerleri, 2000: 45) öne çıkmaktadır. Bu tanımlamadan yola çıkarak etnik kimliğin ve buna bağlı olarak gelişen etnik değerin farklı olan ile sosyal mesafesinin en fazla olabileceği söylenebilir. Ancak, “Türk toplumunun tarihsel süreçte temel farklılaşma kategorisinin din ve mezhep olduğu düşünüldüğünde bu soyutlamanın Türk toplumu için geçerli olamayacağı ileri sürülebilir” (Akpolat, 2008: 29). Bu kapsamda hakkında sorular sorulan konu başlıkları aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:

i) Etnik kimlikleri; ii) dini inançları; iii) mezhepleri; iv) etnik kimliklerinin, inançlarının ve mezheplerinin onlar için ne ifade ettiği; v) etnik kimliklerinden, inançlarından veya mezheplerinden dolayı kendilerini ifade etmekten/tanıtmaktan çekinip çekinmedikleri; vi) kişinin kendisini tanımlarken öncelikli olarak (etnik kimlik,din, mezhep bağlamında) neye önem verdiği.

5. Aidiyet/kültürel/özdeşim grupları:

Bir toplumda sosyal mesafeyi belirleyen en önemli faktörlerden biriside kuşkusuz kültürel farklılıklardır. Kültürleri farklı kılan özellikler ise dinî yaşantıları, dilleri, âdet ve gelenekleri, maddi kültürleri, estetik algıları, eğitim seviyeleri, sosyal yapıları olarak belirtilebilir. Thomas ve Inkson (2004), toplumların kültürel değerler, bireylerden beklenen davranışlar, gelenekler, toplum tarafından rahatsız edici olarak nitelenen iş ve hareketler, anlatım, konuşma stili, eğitim sistemleri ve yaşam standartları ve daha birçok konularda farklılık gösterdiğini ifade etmiştir. Kişinin değer yargıları, davranışları, normları ve olayları değerlendirme biçimleri de genel olarak yaşadığı toplumun kültürel özellikleri tarafından etkilenmektedir (Hofstede, 2001; Trompenaars ve Hampden-Turner, 1997). Bu bağlamda, farklı aidiyet/kültürel/özdeşim gruplarına mensup bireylerin farklı inanç, değer ve davranış kalıplarına sahip olmaları kadar doğal bir şey yoktur. Bu kapsamda sorulan konu başlıkları aşağıdaki gibi planlanmıştır:

i) Katılımcıların aile bağları, ii) üye oldukları dernekler ve kurumlar, iii) kendilerini yakın gördüğü kültürel/özdeşim gruplarının neler olduğu; iv) sosyalleşme biçimleri; v) gönüllü olarak çalıştığı gruplar; vi) sosyal ilişkilerinde en çok neye önem verdikleri.

Sosyal mesafe düzeyini belirleyen diğer bir boyut ise sahip olunan değerler bütünüdür. Bu araştırmada bireylerin değerler boyutunda hangi noktalarda ayrıştığı, sosyal-ekonomik belirleyenlerin, etnik kimliğin, din ve mezhebin değerleri hangi yönlerde ve biçimlerde etkilediği incelenecektir. Değerlerin gerek sınıflandırılması, gerekse temel değerlerin neler olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Sosyolojik anlamda toplumsal değerler ve bireysel değerler ayrımı yapıldığı gibi, ahlâkî açıdan etik olan ve olmayan değerlerden de bahsedilmektedir (Fichter, 1996). Değerlerin evrensel olduğu düşüncesinden hareket eden Schwartz (1992: 7) ise, öz yönetim, uyarılma, hazcılık, başarı, güç, güvenlik, uyum, gelenek, hayırseverlik ve evrensellik olmak üzere on farklı değerden bahsetmiştir. Ancak bu çalışmada bizim değer sınıflandırmamız din, laiklik, muhafazakârlık, siyasi görüş gibi değer ve tutumların incelenmesini kapsamaktadır. Soruların aşağıdaki modüllerden oluşması planlanmıştır:

i)Dürüstlük tanımı ve algısı, ii) eşitlik tanımı ve algısı, iii) toplumsal cinsiyet tanımı ve algısı, iv) din tanımı, v) dindarlık, vi) muhafazakârlık, vii) siyasi görüş, viii) laiklik.

Yukarıda ayrıntılandırılan değişkenler üzerinden belirlenen soru formları, saha çalışması başlamadan önce iki aşamada test edilmiştir. Birinci aşamada, soru formu proje yöneticisi ve ekibi tarafından kolaylık örneklem yöntemi ile test edilmiştir. Bu aşamada, soru formunun uzunluğu, formdaki soruların içerikleri, soru akışı, ölçeklerin tutarlılıkları da kontrol edilmiştir. Bu kontroller sonucunda yapılması gereken değişiklikler yapılmış ve gerektiği durumlarda bir pilot test daha yapılmıştır. İkinci aşamada ise soru formu farklı illerde yürütülen pilot çalışmalarla denenmiştir.

Benzer Belgeler