• Sonuç bulunamadı

Nazar-Nazarlık

Belgede Midyat halk kültürü monografisi (sayfa 119-122)

1. MİDYAT HALK KÜLTÜRÜ MONOGRAFİSİ

1.3.3. Nazar-Nazarlık

Bakış anlamındaki Arapça nazar kelimesi, kimi insanların bakışlarındaki zararlı güç ve bu nitelikleriyle, bir kişiye, bir hayvana, ya da bir nesneye bakmakla, canlı üzerinde hastalık, sakatlık, ölüm, nesne üzerinde sakatlanma, kırılma gibi olumsuz bir etkinin meydana gelmesi anlamı taşır. Türkçe’de herhangi bir zararlı olay, böyle bir sebebe yüklendiği zaman ‘nazar değdi’ deyimi kullanılır. Örneğin; sapasağlam bir çocuk

hastalanınca, aile arasında düzen bozulunca… vb. ‘Kem göze uğradı’ deyimi de aynı anlamda kullanılır. Kıskançlık duygusunun nazara yol açacağı düşünülür. En çok göz değen kişiler ise çocuklardır. Güzeller, hünerliler, mutlular da insanların kıskançlık duygularını tetikleyebileceğinden göz yolu ile hedefi etkiler ve sakatlar. Nazara uğrama sadece insanlara özgü bir şey değildir. Mal, mülk, hayvanlar (özellikle at, inek gibi büyükbaş hayvanlar) evler de nazara uğrayabilir. Durup dururken hastalanan veya sakatlanan at, sütü azalıveren inek, bereketli beklendiği halde kıt elde edilen yıllık mahsul vb. için de ‘nazara geldi, nazara uğradı’ denilmektedir. Aile içindeki düzen, iki dost arasındaki sevgi, başarı ile yürütülen bir iş de nazara uğrama sonucunda bozulabilir. Nazar, kıskançlık gibi olumsuz duygulardan gelebileceği gibi, özellikle kişinin yakınlarının fazla hayranlık ve sevgi duygularından da gelebilir. Bu türlü nazar en çok çocukları etkiler. Bunun için de anne babanın çocuğuna fazla düşkünlüğü iyi sayılmaz. Nazar halk arasında göz değme, göze gelme, nazara gelme, nazara uğrama olarak tanımlanır. Halk inanışları arasında çok yaygındır. Kem gözden korunmak için çeşitli işlemler yapılır. Nazarlık, koruma ve korunma için bunlardan en çok bilineni ve kullanılanıdır. Tabiattaki birtakım objelerden korkan insan felaketleri ve mutlulukları bu objelerin içinde sanarak onlardan yararlanmak istemiştir. Nazarda ilk akla gelen korunma çaresi zarar görmesi ihtimali olan kişiyi ‘kem gözlerden’ kaçırmaktır. Sağlıklı ve güzel çocuklar, hatta kırkı geçtikten sonra bile nazarı dokunacağı düşünülen kimselere gösterilmemeye çalışılır. Çocukların özellikle anne baba ve diğer akrabalarının hayranlık bakışları, aşırı sevgileri kötü sonuç verebileceği inancı ile tatlı sözler yerine ‘maskara, çirkin’ gibi kötüleyici kelimelerle sevilir (Artun, 2005: 250-252).

Midyat yöresinde nazara inanılır ve nazar değmesinden korkulur. Bunun için de çeşitli inanmalar ve uygulamalar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

 Hayranlıkla bakılan kimseye veya nesneye nazar değdirmemek için Maşallah denir (K22, K23).

 Kötü göze karşı çocukları korumak için göz şeklindeki, özellikle mavi renkli nazarlıklar takılır (K22, K23, K33, K34, K35, K60, K61, K62).

 Nefesi kuvvetli olduğu düşünülen hocalara okutulur (K22, K23, K33, K34, K35, K36, K60).

 Çocukların yataklarına veya beşiklerine Maşallahlar, nazarlıklar, muskalar bırakılır (K3, K10).

 Kurşun döktürülür (K3, K10, K11, K22, K23, K33, K34, K58).

 Yaşlı kimselere nazar duası okutulur. Nazar duası okunurken, nazarın değdiği kimse esner. Bu da nazar değdiğinin belirtisidir (K2, K3, K13, K14, K22, K33).

 41 çörek otu toplanıp omuza asılır (K3, K24).

 Nas, İhlas, Felak sureleri okunur (K2, K3, K10, K11, K22, K33, K34).  Koç boynuzu, at başı, at nalı duvara asılır; ayrıca üzerlik tohumu ipe geçirilerek

asılır. Bunların dışında üzerlik tohumu, sarımsak kabuğu, keçi kılından birkaç tel ateş koru üzerine konularak tütsü yapılır. Evin içinde dumanı gezdirilir. Bu tütsünün de nazardan koruyacağına inanılır (K3, K10, K23, K27, K28, K47, K58).

 At başı evlerin damlarına nazar değmesin diye bırakılırdı (K24, K28, K45).  Harmal (üzerlik tohumu) nazar için evlere asılır veya tütsüsü yapılır (K55).  Şeb, nazar için mavi beze sarılarak kullanılır. Şeb küçüldükçe nazarın ne kadar

etkili olduğu ve bu sayede de nazarın değmediğine inanılır (K14, K37, K62).  Palamut’un küçüğü (afse) inci boncuklarla örülür. Bunun da nazardan

koruyacağına inanılır (K55).

 Kurşun döktürülür (K14, K22, K37, K62).

 Kişiye nazar değmemesi ve kötülüklerden korunmak için kurşun döktürülür. Bu amaçla örtünün altına giren kişinin başının üstünde kaynatılmış kurşun, su dolu kaba boşaltılır; suya karıştırıldığında aniden sertleşen erimiş kurşunun aldığı şekiller üzerinde yorumlar yapılır (K2, K14, K35, K47).

 Ev yapılırken evin üzerindeki nazar dağılsın ve nazar değmesin diye ev sahipleri ölmüş hayvan başlarını evlerin damlarına bırakırlarmış (K2).

 Yezidi inanışında da nazara, göz tutmasına inanılmaktadır. Nazar için Yezidi din büyüklerinin yaptığı muskalar taşınır. Hayvanlara bile nazar değdiğine inanıldığı için onlara da muska yaptırılır (K44).

 Süryanilerde de nazar inancı vardır. Nazardan korunmak için; Meryem Ana fotoğrafı, Haç, Nal, Mavi boncuk, dualar… vb. eşyalar kişilerin yanında bulunur (K54).

 Düğünlerde nazar ve şer kırılsın diye, gelin evinden çıkarken bardak kırar. Damat evine girmeden önce de gelin testi kırar (K5).

 Haç, kötü ruhların ve gözlerin önleyicisidir. Bilinçli olarak takılan haç, nazarı önler, Mhallemilerde de bu inanç vardır (K5).

 Süryanilerde Göksel Baba duası kötü göz değmesi için okunur (K5).

 Azizlerin hayatını içeren muskaları, kişi yanında taşırsa nazardan korunacağına inanılır (K5).

 Cinlere karşı da haç ve muskalar koruyucudur (K5, K20, K32).

 Süryaniler nazardan korunmak için alınlarına haç şeklinde dövmeler yaparlar (K5).

Midyat yöresinde nazar inancı üç dinin mensupları tarafından da kabul edilen bir inanıştır. Kötü gözün kişiyi etkilemesi, manyetik alan oluşturması sonucunda zarar vermesi, inanılan bir konudur. Dinlere göre edilen dualar farklı olmasına rağmen nazara karşı alınan tedbirler daha çok büyüsel niteliklidir. At nalı, mavi boncuk, kurşun döktürme… vb. gibi âdet ve inanmalar bunlardan bazılarıdır. Nazar bölgedeki ortak kültürdür.

Belgede Midyat halk kültürü monografisi (sayfa 119-122)

Benzer Belgeler