• Sonuç bulunamadı

3. TEORĐK ESASLAR

3.2. Nükleer, Biyolojik, Kimyasal Silahlar

3.2.4. Nükleer yayılmayı etkileyen faktörler

Nükleer mühimmatın büyüklüğü etki alanını ve etki alanı içerisindeki şiddeti artırır (Şekil 3-17). Mühimmat miktarının artması ilk patlamadaki etkilerinin ulaşabileceği sınırları genişletir. Ayrıca mühimmatın büyük olması serpinti ile ulaştığı yerlere daha çok radyasyon taşınması, zararın büyümesi daha çok canlının etkilerine maruz kalması anlamına gelir (FM 3-6, FM 3-14).

0 3000 6000 9000 12000 15000 0,1 50 100 150 200 250 300

Şekil 3-17 Mühimmatın Büyüklüğü ve Đnfilak Çapı

Grafikte kiloton biriminde bir kimyasal silahın infilakında etkili olduğu yarıçaplar metre biriminde verilmiştir.

3.2.4.2. Rüzgâr

Yüksek rüzgâr hızı, havada buhar olarak dolaşan radyoaktif malzemenin çabuk dağılmasına neden olur. Radyoaktif maddeyi taşıyan bulutların atıldığı bölgeden başka bölgeye yayılmaması, zarar vermemesi için rüzgâr hızının 4 knotdan (2056m/sn) daha az ve rüzgâr yönü sabit olmalıdır. Rüzgâr hızını arazi (topografik yapı) ve bitki örtüsü de etkiler. Đstikrarsız koşullar (yüksek rüzgâr hızı, değişen rüzgâr yönü) radyoaktif maddenin yoğunluğunu azaltır, geniş alanları etkilemesine neden olur. Ancak istikrarlı koşullarda (sakin anafor gibi düşük rüzgâr hızı) en fazla konsantrasyon oluşur. Bu durumda kimyasal maddeler yere yakın olarak kalır ve dağılmadan önce uzun bir mesafeyi kat edebilirler. Đstikrarlı koşullar madde bulutunun dağılmadan kalmasına yardımcı olur.

kton m

3.2.4.3. Isı

Isı buharlaşmanın ana etkenidir. Isı ile buharlaşma arasında genel olarak doğrusal bir ilişki vardır. Buna ek olarak patlayan bir mühimmattan arta kalan sıvı da kimyasal maddenin buharlaşma oranını düşürür.

3.2.4.4. Nem

Hidroliz, bir harp maddesinin ayrışması sırasında, bileşimin suyun elementleriyle olan reaksiyonudur. Reaksiyon ile bir ya da daha fazla madde ortaya çıkabilir. Hızlı hidroliz, kimyasal harp maddesinin etkinlik süresini kısıtlamaya yardımcı olur. Havanın nemli olması hidrolizi hızlandırır. Ancak hidroliz her madde üzerinde aynı etkiyi yapmaz. Örneğin nem nispeti %70’i aşarsa, yüksek hidroliz nedeniyle fosken ve levizitin tesiri etkin olamaz. Göz yaşartıcı gazlar yüksek nemde hidrolize olurlar. Isının da yüksek olması durumunda vücudun terleyerek maddeyi emmesi nedeniyle etkinliği artar (FM 3-6).

3.2.4.5. Bitki örtüsü

Uzun otlarla, çalılarla örtülü arazi akımı zayıflatır. Binalar ve ağaçlar, girdaplar bulutları parçalar ve daha hızlı yayılmasına neden olur. Düz arazilerde ya da su üzerinde (deniz, göl vb) kimyasal maddeyi taşıyan bulutlar dağılmadan ilerlerler (FM 3-6).

Bitki örtüsü kimyasal maddelerin üzerlerine yapışması nedeniyle temas ve buharlaşma alanını genişletirler. Ancak rüzgâr hızı ve düşük ısı sebebiyle, çok ağaçlık ve ormanlık bölgeler buharı daha uzun süre tutarlar, yayılmalarını yavaşlatırlar. Kimyasal bulutlar yerde serbest bırakıldığında, maddenin yaklaşık %10’u sürüklenerek otlara ve ekili arazilere takılır. Kimyasal bulut içerisinde bulunan maddenin yaklaşık %20’si ise çalılara, büyük ekinlere, çeşitli ağaç gruplarına, örtülü yumuşak veya kayalık arazilere takılırlar.

3.2.4.6. Topoğrafya

Arazi şekilleri kimyasal bulutun akışını, hava akışını etkilediği şekilde etkiler. Kimyasal bulutlar kayalık araziler ve altındaki vadiler boyunca hareket eder bir

kimyasal bulut dağ rüzgârlarının etkisi altında bulunan dar bir vadiye bırakıldığında maddenin yüksek kontrasyonu vadinin aşağısına doğru akar. Bu durum yana doğru yayılmama nedeniyledir. Dolayısıyla yüksek dozajlar dar vadilerde bulunur. Dağların tepelerinde ve dağların eğimli taraflarında yüksek dozaj bulunmaz (FM 3-6).

Radyasyonlu bulutlar ilerlerken arazinin yüzey şeklini izler. Bulutlar, tepe gibi engelli bölgelerin etrafından dolaşır. Konsantrasyonlar çukurlarda, alçak yerlerde, binalarda kalırlar. Pürüzlü yüzeyler, uzun çalılık ve otlarla kaplı alanlar, kimyasal bulutların hareketlerini yavaşlatır. Düz yüzeyler (uzun ot ve çalılıklarla kaplı olmadıkça) eşit ve istikrarlı bir hareket sergilerler. Yerleşim yerleri normal ısı değişimini önemli ölçüde değiştirebilecek “ısı adaları” oluştururlar (FM 3-16).

3.2.4.7. Zaman

Kimyasal maddeler, 7x10 kuralına göre çözülür, kimyasal madde taşıyan bulutlar orman, bitki örtüsü ve topoğrafyanın etkisiyle yeryüzüne iner. Zaman ilerledikçe kimyasal maddenin konsantrasyonu ve etkisi azalır (Can 2008).

3.3. Simülasyon

Latince taklit etmek anlamına gelen “simulare” fiilinden türemiştir. Yanlış göstermek anlamına gelen “similar” ve “similis” köküyle bağlantılı olan “simulation”, Latince “simulationem” yani;”yapar gibi görünmek; taklit etmek, benzemek” den türemiştir. Simülasyon terimi eski Latincede “semol” ve Đngilizce “same” kelimeleri ile de ilgilidir. Bir sistemi temsil edebilecek bir model oluşturma olarak tanımlanan benzetim çoğunlukla oyun ve deneyler için kullanılan bir terim halinde varlığını sürdürmektedir [URL 11].

En basit tanımıyla; "Simülasyon, teoriksel ya da gerçek fiziksel bir sisteme ait neden sonuç ilişkilerinin bir bilgisayar modeline yansıtılmasıyla, değişik koşullar altında gerçek sisteme ait davranışların bilgisayar modelinde izlenmesini sağlayan bir modelleme tekniğidir". Bir simülasyon modeli, temel olarak "ne-eğer" ("what-if") analizlerinin yapılmasını sağlayan bir araç olarak ele alınmalıdır. Kullanıcısına

değişik dizayn ve işletim stratejilerinin genel sistem performansı üzerindeki etkisini gösterir.

Simülasyon temel olarak, sistemin operasyonel yönlerini ortaya çıkarmayı hedefler, yani ne, ne zaman nerede ve nasıl sorgulamalarının yapıldığı görev alanları üzerinde yoğunlaşır.

Bilgisayar simülasyonu, sistem dizaynı ve analizinde hızla popüler hale gelen bir araçtır. Simülasyon, mühendis ve planlamacılara sistemin dizaynı ve işletimiyle ilgili zamanında ve zekice kararlar vermeleri için yardımcı olur. Simülasyon tek başına problemleri çözemez fakat problemi açıkça tanımlar ve sayısal olarak alternatif çözümleri değerlendirir. Koşul "what-if" analizi yapabilen bir araç olan simülasyon önerilen herhangi bir çözüm için sayısal ölçüm ve analiz yapabilir ve kısa zamanda en iyi alternatif çözümü bulmaya yardımcı olur. Yeni bir sistemi kurmadan veya işletme politikalarını test etmeden önce bilgisayarda sistemi modelleyerek, sistem ilk çalıştırıldığında karşılaşılabilecek bir çok tuzağı önceden görmenize yardımcı olur. Devreye alma aşamasında, iyi ürün elde etmek için, aylar belki de yıllar süren çalışmalar simülasyonla günlere hatta saatlere sıkıştırılmış olur. Simülasyonun çok fazla sayıda ve çok fazla özellikli değişkeni tek bir modelde toplayabilme özelliği, bugünkü karmaşık sistemlerin dizaynı için vazgeçilmez bir araç olmasını sağlamaktadır. Bir üretim sisteminde, iş parçalarının, aletlerin, paletlerin, taşıma araçlarının, taşıma yollarının, işlemlerin vs., mümkün olan kombinasyonları, permütasyonları ve bunların sonucundaki performans değerlendirmeleri neredeyse sonsuzdur. Pratik sistemleri dizayn etmek için bilgisayar sistemi artık bir gereklilik olmuştur.

Benzer Belgeler