• Sonuç bulunamadı

Ümmü Seleme (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.)‟in peş peşe iki ay oruç tuttuğunu görmedim ancak Şaban ve Ramazanı tutardı.”328

Bu hadis hakkında İbnü‟l-Mübârek‟in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Bu konu yani ayın çoğunu oruç tuttuğu zaman bütün ayı oruçla geçirdi demek, Arapça‟da caiz olan bir konuşma şeklidir. Filan kimse tüm geceyi ibadetle geçirdi denilir, o kimse akşam yemeği ve bazı işlerini de o gecede yapmıştır. Yani İbnü‟l-Mübârek, iki hadisin

323 Müslim, „„Sıyam‟‟ 15.

324 Ebû Dâvûd, „„Sıyam‟‟ 31; İbn Mâce, „„Sıyam‟‟ 17. 325

İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, III, 258.

326 Buhârî, „„Savm‟‟ 32; İbn Mâce, „„Sıyam‟‟ 18. 327 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, III, 303. 328 Ebû Dâvûd, „„Savm‟‟ 12; Nesâî, „„Sıyam‟‟ 70.

65

de aynı anlamda olduğu görüşündedir. Ve şöyle demek istiyor: “Ayın çoğunu oruçla geçirirdi.”329

Ebû Eyyûb (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Kim Ramazan orucunu tutar ona Şevval‟den altı gün daha eklerse tüm seneyi oruçlu geçirmiş gibidir.330

İbnü‟l-Mübârek der ki: „„Her aydan üç gün oruç tutmak güzel bir oruçtur. Bazı hadislerde bu orucun Ramazan orucuna ilave edileceğini ve bu ayın ilk günlerinde tutulmasını tercih ettiğini fakat değişik günlerde de tutulursa caiz olacağını söyler.‟‟331

Âişe (r.anha)‟dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) itikafta iken mescide bitişik olan odasından bana başını uzatır ben de saçlarını tarardım. Sadece tuvalet ihtiyacı için itikaf ettiği yerden çıkar eve girerdi.”332

Leys b. Sa‟d (r.a.)‟in, İbn Şihâb‟tan, Urve, Amre ve Âişe‟den rivâyet ettiği hadis-i şerife göre: İlim adamları; itikafa giren kimsenin sadece insanî ihtiyaçları olan küçük ve büyük abdestini gidermek için itikaf yerinden çıkabileceğine topluca karar vermişlerdir.333

Hasta ziyareti, cumaya katılmak ve cenazeye katılmak gibi durumlarda farklı görüşler ortaya koymuşlardır. İbnü‟l-Mübârek, itikafa girerken cumaya katılacağını, cenazeye katılacağını ve hasta ziyaret edeceğini şart koşmuş ise bu şart koştuğu şeyleri yapabilir. Diyor.334

Bir kimse ramazan ve kurban bayramı günü itikafa girmeye yemin ederse bunun yaptığı yemin doğru değildir. Çünkü oruç, vacip olan itikafın gereklerindendir. Yani oruca benzetilmiştir.335

Abdullah b. el-Mübârek göre Bir kimse karısıyla cinsi temasta bulunursa, boşalmanın meydana gelip gelmemesi şart değildir. Bu durumda keffaret vacip olur.336

329

İbn Abdilber, age., I, 345.

330 Müslim, „„Sıyam‟‟ 39; İbn Mâce, „„Sıyam‟‟ 33. 331 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, III, 291. 332 Buhârî, „„Hayz‟‟ 3; Müslim, „„Hayz‟‟ 3. 333

Tirmizî, „„Sıyam‟‟ 80.

334 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, IV, 16. 335 Kâsânî, age., II, 112.

66

Ebû Zerr (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber oruç tuttuk Ramazan ayının son haftasına kadar bize farz namazdan başka bir namaz kıldırmadı. Ramazan‟ın bitmesine bir hafta kala gecenin üçte biri geçinceye kadar namaz kıldırdı altıncı gün namaz kıldırmadı beşinci gün gecenin yarısına kadar bize namaz kıldırdı. Bizde dedik ki: “Ey Allah‟ın Rasûlü bu gecenin geri kalan kısmında da bize nafile namaz kıldırsanız?” Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Her kim imam namazı bitirinceye kadar onunla namaz kılarsa geceyi ibadet etmiş gibi sevap yazılır. Sonra Ramazan ayının son üç günü kalıncaya kadar bize namaz kıldırmadı üçüncü gün kıldırdı çoluk çocuğunu da çağırdı ve “Felah” geçirme korkusuna düşünceye kadar bize namaz kıldırdı. Ebû Zerr‟e “Felah” nedir? dedim. “Sahur” dedi.”337

Ramazan gecelerindeki ibadet konusunda ilim adamları farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Abdullah b. el-Mübârek yirmi rekaat namaz kılınması görüşünde olup Ramazan da gece namazının imamla kılınması gerektiğini tercih etmiştir.338

IV- Zekat

Namaz dinin direği, zekât da köprüsüdür.339

İslam'ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır. Peygamberimiz Islâm'ı anlatmak için gönderdiği davetçilere: "Önce Allah'tan başka bir ilâh, bir otorite olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah'ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın."340

buyurdu. Zekât Kur'ân-ı Kerîm'de kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır.

Ulema, zekât düşen malların bir kısmı hakkında ittifak, bir kısmında da ihtilâf etmişlerdir. Zekât düştüğünde ittifak ettikleri mallar, maden çeşitleri arasında süs için olmayan altın ile gümüş, hayvanlar içinde deve, sığır, koyun ve keçi, ekinler içinde buğday ile arpa ve meyvalar içinde de hurma ile kuru üzümdür. Zeytinyağı hakkında

337

Nesâî, „„Sehv‟‟ 103; İbn Mâce, „„İkame‟‟ 173.

338 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, IV, 18. 339 Aclûnî, Kesfu'l-hafa I, 530.

67

da şâzz bir muhalefet vardır. Yukarıda sıraladığımız ürünlere düştüğü görüşünü söyleyenler İbnü‟l-Mübârek ve arkadaşlarıdır.341

Başkalarına borçlu olup da ellerindeki bütün mallar veyahut yalnız zekât düşen malların borçlarını karşılayamayan kimseler hakkında da ihtilâf etmişlerdir.

Kimisi, Toprak ürünleri olsun, başka mallar olsun, Önce içinden borçlar çıkarılır, artarsa, o artandan zekât çıkarılır, yoksa çıkarılmaz demiştir. İbnü‟l- Mübârek ve bir cemaat bu görüştedir.342

Kiralık tarlalardan gelen ürünlerin zekâtı, konusunda âlimler arasında ihtilaf oluşmuştur. kimisi ekin sahibine düşer demiştir. Ekin sahibine zekatın vacip oluğunu söyleyenler arasında İbnü‟l-Mübârek yer almaktadır. İmam Ebû Hanife ile tabileri ise, Zekât, tarla sahibine düşer kiracıya bir şey gerekmez demişlerdir.343

Benzer Belgeler