• Sonuç bulunamadı

1. Ağıza ve Buruna Su Vermek

Seleme b. Kays (r.a.)‟den rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Abdest alırken burnuna su verdiğinde burnunu temizle. Abdest bozduktan sonra su bulamadığında taşla temizleneceksen taş sayısını tek yap.”108

Abdullah b. el-Mübârek, ağza ve buruna su verme konusunda şöyle bir kanaate sahip olmuştur: Ağız ve buruna su vermeyi terk eden, namazını iade eder; abdest ve guslü de iade eder.109

Onun bu rivayetteki emri vûcuba hamlettiği anlaşılmaktadır

2. BaĢı Bir Kere Meshetmek

Muavviz b. Afrâ (r.anha)‟dan rivâyet edildiğine göre, O bir sefer Rasûlullah (s.a.v.)‟i abdest alırken gördü ve şöyle dedi: “Ön ve arka kısımlarıyla birlikte başını, şakaklarıyla birlikte kulaklarını bir sefer meshetti.”110

Peygamber (s.a.v.)‟den başka bir yoldan “Başını bir kere meshetti” rivayeti de gelmiştir. İbnü‟l-Mübârek, bu hadisten çıkarımda bulunarak, başı bir kere meshetmenin yeterli olduğu kanaatindedir.111

105 İbn-i Abidin, age., I, 330.

106 Tirmizî, ''Tahâret‟‟ 17;Nesâî, „„Tahâret‟‟ 32; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟12. 107 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî,, I, 38.

108

Buhârî, ''Vudu'' 26; Nesâî, Tahâret'' 72; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 21; Beyhakî, es-Sünenu‟l-Kübrâ, I, 86.

109 İbn Kudâme, age., I, 83.

35

İbnü‟l-Mübârek, iki parmakla meshetmede bir sakınca görmüyor.112

3. Kulaklar BaĢa Dahildir

Ebû Ümâme (r.a.)‟den rivâyete göre, demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.), abdest aldı yüzünü ve ellerini üçer kere yıkadı, başını meshederek dedi ki: “Kulaklar başın meshine dahildir.”113 Bu konuda Esed‟den de hadis rivayet edilmiştir.

Abdullah b. el-Mübârek‟e göre abdest alırken kulaklar başın meshine dahildir.114 4. Abdest Organlarını Üçer Kere Yıkamak

Ali (r.a.)‟den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlullah (s.a.v.) tüm organlarını üçer kere yıkayarak abdest alır.”115

Abdullah b. el-Mübârek‟in Şube‟den rivayet ettiğine göre:

Ali‟ye bir sandalye getirdiler. Sandalyeye oturdu sonra içinde su bulunan bir kap istedi kabı eğip eline üç defa su döktü. Sonra tek avucuyla ağzına ve burnuna üçer defa su verdi. Yüzünü üç defa yıkadı, kollarını üçer kere yıkadı. Biraz su alıp başını meshetti. (Hadisin ravisi Şu‟be, başını meshetme işini anlatırken) elini alnından ensesine doğru götürerek şöyle dedi: “Elini tekrar ön tarafa getirdi mi?” bilemiyorum. Sonra iki ayağını da üçer sefer yıkadı ve sonra da: “Rasûlullah (s.a.v)‟in aldığı abdesti görmek kimi sevindirirse, işte bu O‟nun abdestidir.”116

Fıkıh bilginlerinin tamamı abdest organlarını üçer kere yıkamanın tavsiye edilen bir davranış olduğu kanaatindedirler. İbnü‟l-Mübârek, üç kereden fazla yıkamanın günah olup olmadığı hususunda bir şey söyleyemem dimiştir.117

5. Abdesti Bozan ve Bozmayan Durumlar

a. Yellenmenin Abdestin Bozulmasına Sebeb Olması

Ebû Hüreyre (r.a.)‟den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kokusu ve sesi olan yellenme sebebiyle abdest alınmalıdır.”118

Ebû Hüreyre (r.a.)‟den bize bildirildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mescidde namaz için bulunan bir kimse, iki kalçası arasından bir hareket

111

İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî,, I, 53.

112

İbnû‟l-Münzir, el-Evsat, I, 397.

113 Ebu Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 51; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟53; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 29. 114 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî,, I, 55.

115

Ebu Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 52; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟46; Tirmizî „„Tahâret‟‟ 34.

116 Buhârî, „„Vudu‟‟ 29; Tirmizî, „„Tahara‟‟ 36. 117 İbnü‟l-Arabî, Tirmizî, Ârizatü‟l-ahvezî,, I, 62. 118 Müslim, „„Hayz‟‟ 26; Nesâî, „„Tahâret‟‟ 115.

36

sezerse koku ve ses duymadığı sürece abdest almak için mescidden dışarı çıkmasın.”119

Abdullah b. el-Mübârek şöyle demiştir: “Kişi abdestinin bozulduğundan şüphe ederse yemin edecek kesinlikte bilmedikçe abdestini yenilemesi gerekmez. Kadının önünden yel çıkarsa abdest alması vacip olur.”120

b. Uykunun Abdest Bozması

İbn Abbâs (r.a.)‟den bildirildiğine göre, bizzat kendisi Rasûlullah (s.a.v.), secde ederken horlayacak şekilde uyuyup sonra kalkıp namaz kıldığını gördü ve: “Ya Rasûlullah! Sen gerçekten uyumuştun” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “İstirahat için yatarak uyuyana abdest gerekir, çünkü kişinin uzandığı zaman mafsalları gevşer”121 buyurdu.

Tirmizî, Salih b. Abdulah‟dan şöyle dediğini bize aktarıyor: “Abdullah b. el- Mübârek‟e oturduğu yerde yaslanarak uyuyan kimseye abdest alması gerekir mi?” diye sordum. O da: “Gerekmez” diye cevap verdi.122

İbnü‟l-Mübârek‟e göre oturduğu yerde veya ayakta uyuyan kimseye, uzanıp uyumadıkça abdest lazım gelmediği görüşündedir.123

Abdullah b. el-Mübârek‟e göre eğer bir kişi namazda iken secde yaparak uyup kalırsa abdest almasına gerek yok. Namaz dışında secde yaparak uyursa abdest alması gerek. Eğer namazda iken kasten uyursa bu durumda abdest alması gerekir.124

c. AteĢte PiĢen Gıdaların Abdesti Bozmaması

Câbir (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber iken Ensâr‟dan bir kadının evine girdik. Kadın ona bir koyun kesti. Rasûlullah (s.a.v.), onun etinden yedi. Sonra bir tabak yaş hurma getirdi ondan da yedi sonra öğle namazı için abdest alıp namazını kıldı. Sonra tekrar o kadının yanına geldi de kadın öğleden önceki yenilen koyun etinin parçalarından biraz daha et getirdi. Rasûlullah (s.a.v.) de ondan yedi ve abdest almadan ikindi namazını kıldı.”125

119 Müslim, „„Hayz‟‟ 26; Nesâi, „„Tahâret‟‟ 155; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 56. 120 İbnû‟l-Münzir, el-Evsat, I, 190. Seyyid Sâbık, Fıkhu‟s-Sünne, I, 56. 121 Müslim, „„Hayz‟‟ 6; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟62. Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 57. 122

Seyyid Sâbık, age., I, 53.

123 İbn Abdilber, el-İstizkâr, I, 421. 124 İbnû‟l-Münzir, el-Evsat, I, 152.

37

İbnü‟l-Mübârek‟e göre, bu hadis gereği ateşte pişen gıdadan yemek abdesti bozmaz.126

d. Cinsel Organa Dokunmak

Kays b. Talk b. Ali (r.a.)‟nin babasından rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Erkeklik organı insandan bir parça değil midir?”127

Zekere el sürmenin abdesti bozup bozmayacağı hususunda farklı görüşler vardır. İbnü‟l-Mübârek ve Kûfeliler bunun abdesti bozmadığı görüşündedirler.128

e. Vücuttan Bir ġey Çıkması

Ön ve arka avret mahalleri dışında vücuttan çıkan şeyler abdesti bozup bozmama açısından ikiye ayrılır: Temiz olan ve necis olanlar. Temiz olanlar şeyler abdesti bozmaz, necis olanlar abdesti bozar.129 Ağzı dolduracak miktarda boğazdan gelen balgam,130 kusmak131 ve vucüttan kan çıkması132 abdesti bozar.

Ebû‟d Derdâ (r.a.)‟den rivâyet edildiğine göre: “Rasûlullah (s.a.v.) kustu, orucunu bozdu ve abdest aldı.” Râvî diyor ki: “Şam mescidinde Sevbân ile karşılaştım ve o‟na bu hadisi anlattım.” Dedi ki: “Doğrudur ben de abdest suyunu dökmüştüm.”133

İbnü‟l-Mübârek, vucüttan çıkan kan, balgam ve kusmak gibi şeylerin abdesti gerektirdiği görüşündedir.134

İbnü‟l-Mübârek‟in rivayetine göre elbiseye kan bulaşmışsa ve onun ne zaman bulaştığının farkında değil ise, böyle bir durumda kişi o günün gündüz ve akşam namazlarını tekrar kılar.135

C) Mesh

„„Mesh‟‟ sözlükte bir şey üzerine eli gezdirmek bir şeyi silmek gibi anlamlara gelir. İslâm‟da maddî ve manevî temizlik (taharet) namaz ve benzeri ibadetlerin şartı, başlangıc anahtarıdır. İşte fıkıhta bir temizlik işlemi olarak kabul edilen mesh;

126 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî,, I, 112. 127

Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 70; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 64.

128 İbnû‟l-Münzir, el-Evsat, I, 203. 129 İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 312. 130 İbnü‟l-Münzir, el-Evsat, I, 186. 131 Abdurrezzâk, el-Musannef, I, 137. 132 Abdurrezzâk, age., I, 144.

133 Darimî, „„Savm‟‟ 24; Ebu Dâvûd, „„ Sıyam‟‟ 32; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 64. 134 el-Menbeci, el-Lübab, I, 113.

38

abdestte bazı organlar (baş, kulak boyun) mest ve sargılar üzerinde su ıslaklığıyla, teyemmümde ise yüz ve kollar üzerinde toprakla yapılan sembolik ve manevî bir temizlik çeşididir.136

a. Yolcu ve Yolcu Olmayanların Mesh Süreleri

Huzeyme b. Sabit (r.a.)‟den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)‟e mestler üzerine meshin süresinden soruldu da; “Yolcu olan kimse için üç gün, yolcu olmayanlar için ise bir gündür” buyurdular.137

Saffan b. Assâl (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) yolculuk yaptığımızda üç gün üç gece boyunca cünüplük dışında küçük ve büyük abdest bozduğumuzda ve uykudan dolayı mestlerimizi çıkarmamamızı emrederdi.”138

İbnü‟l-Mübârek‟e göre abdest alıp mestleri giyen kişi mukim ise mestleri geceleri ile beraber bir gün kullanabilir. Ancak misafir ise geceleri ile beraber üç gün boyunca mest üzerine mesh yaparlar.139

b. Çorap ve Ayakkabılar Üzerine Mesh Etmek

Muğîre b. Şu‟be (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) çorap ve ayakkabısı üzerine meshederdi.”140

İbnü‟l-Mübârek‟e göre “Ayakkabı gibi sağlam ve tabansız şeyler olsa çoraba meshedilebilir”141

. Bu konuda Ebû Musa‟dan da hadis rivâyet edilmiştir.142

İbnü‟l-Mübârek‟e göre bir kimse mestinin birisini çıkarırsa ötekisini de çıkarması gerekir ve ikisini yeniden yıkayıp tekrar giyer, diyor.143

Ebu Hanife hayatının son günlerinde yanına uğrayan bir kimseye şöyle demiştir: Daha önce yapmadığım bir işi bugün yapıyorum sağlam tabanı olmadığı halde çoraplarımın üzerine meshettim.”144

136 Günel , „„Mesh‟‟ III, 220. 137

Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 61; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 86; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 71.

138

Nesâî, „„Tahâret‟‟ 98; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 86; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 71.

139 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, I, 144.

140 Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 62; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 88; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 74. 141 İbn Kudâme, age., I, 174. 181.

142

Nevevî, el-Mecmu, I, 449-500; İbnü‟l-Münzir, Tehzîbü‟s-Sünen, I, 121-122; Tahânevî, Hadislerle

Hanefî Fıkhı, I, 27

143 İbn Kudâme, age., I, 178.

39 c. Sarık Üzerine Mesh Yapmak

Muğîre b. Şu‟be (r.a.)‟den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) abdest aldı sarık ve mestlerinin üzerine meshetti.”145

Abdullah b. el-Mübârek baş meshedilmeden sadece sarığa meshin yeterli olmadığı görüşüdedir benimsemiştir.146

İbnü‟l-Mübârek mestin üstüne de altına da mesh yapılabileceğini söyler.147

D) Gusül

„„Gusül‟‟ kelimesi sözlükte bir şeyin üzerinden suyun akması veya akıtılması, yıkanma ve yıkanırken kullanılan su anlamları için kullanılır. Fıkıh terimi olarak ise gusül, bütün vücudun temiz su ile yıkanmasını kapsayan temizlik işlemini ifade eder.148

1. Sudan Dolayı Su Gerekir Mi?

Abdullah b. el-Mübârek‟e göre, “Su, yani yıkanmak sudan, yani meninin gelmesinden dolayıdır,”149

kaidesi İslamın ilk dönemlerinde geçerli olan bir prensipti, sonra kaldırıldı. Birçok âlim bu hadisle amel etmektedirler: “Erkek karısıyla münasebette bulunur ve menisi gelmese bile her ikisine de gusül gerekir”150

Cünüplük: Cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin vücûd dışına çıkması boy abdestini gerektirir. Erkek veya kadının cinsel organından alışıl- mış lezzet ve tazyikle uyku veya uyanıklık halinde iken bakmak veya düşünmekle yahut fiilen cinsî münasebette bulunmakla meninin dışarı çıkması cünüplüğe sebep olur. Meni; şehvetin arttığı bir anda, tazyikle dışarı çıkan yoğun sıvıdır. Kadının me- nisi ince ve sarıdır. Mezî ve vedî sebebiyle gusül gerekmez. Mezî beyaza yakın ince bir sıvı olup, eşlerin sevişmesi sırasında cinsel organdan dışarı çıkar. Vedî ise, küçük abdest bozduktan sonra cinsel organdan gelen kalınca bir sıvıdır.151

Baygın veya sarhoş kendisine geldikten sonra meni zannettiği bir ıslaklık bu- lursa ihtiyaten gusletmesi gerekir. Ancak, gusül abdestinden sonra, kişiden meninin çıkması halinde ise yeniden gusül yapmak vacip olur. Diğer yandan şehvet ve tazyik

145 Buhârî, „„Vudu‟‟, 51; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 89; ; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 75. 146 Tahanevî, age., I, 30.

147 İbn Kudâme, age., I, 183. 148

Dönmez , „„Gusül‟‟ II, 84.

149 Müslim, „„Hayz‟‟ 21; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 110; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 81. 150 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, I, 166.

40

söz konusu olmaksızın, ağır bir şey kaldırmak veya yüksek bir yerden atlamak gibi bir sebeple meni çıksa gusül gerekmez. Çünkü “Eğer cünüp olursanız iyice temizle- nin”152

ayetinde sözü geçen “cünüplük”, meninin şehvet yoluyla dışarı çıkması anla- mını ifade eder.

Şehvetle yerinden ayrılıp, şehvet kesildikten sonra dışarıya çıkan meniden do- layı Ebû Hanîfe ile İmam Muhammed‟e göre gusül gerekir. İmam Ebû Yûsuf‟a göre ise gerekmez. Bu görüş ayrılığının etkisi, şu gibi durumlarda görülür: Rüyada şehvet- le yerinden ayrılan cinsel organ tutulup şehvet sükûn bulduktan sonra dışarıya çıkan meniden dolayı Ebû Yûsuf‟a göre gusül gerekmez. Özellikle yolculukta veya kış mevsiminde bu görüşe uyulması kolaylık sağlar. Yine, cinsî münasebetten sonra, fa- kat uyumadan küçük abdest bozmadan veya biraz yürümeden önce gusleder, sonra da şehvetsiz olarak meni gelirse Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed‟e göre guslü iade etmesi gerekirken, Ebû Yûsuf‟a göre gerekmez.153

Meninin çıkması ile guslün gerektiğine şu hadisler delâlet eder: Hz. Ali şöyle demiştir: “Ben mezisi çokça gelen bir kişi idim. Hz. Peygamber‟e sordum da şöyle buyurdu: “Mezide abdest menide gusül vardır”154 Ümmü Seleme (r. anhâ)‟den şöyle dediği nakledilmiştir: “Enes‟in annesi Ümmü Süleym dedi ki: “Ey Allah‟ın elçisi! Gerçek şu ki, Allah hakkın söylenmesinden haya etmez. İhtilam olduğu zaman kadı- nın üzerine gusletmek düşer mi?” Hz. Peygamber: “Evet, yaşlık görürse düşer” diye buyurdu. Bunun üzerine orada bulunan Ümmü Seleme: “Kadın da ihtilâm olur muy- muş?” diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu: “Hay Allah iyiliğini versin! Peki çocuğu ona nasıl benzer ki?”155

Mezî ve vedîde yalnız cinsel organ yıkanır ve abdest alınır. Çünkü Allah‟ın el- çisi; “Her erkekten mezî çıkar ve bundan dolayı abdest almak gerekir”156

diye buyur- muştur. Cinsî münasebet halinde, sünnet mahallinin veya o kadar bir kısmın girme- siyle her iki taraf büluğ çağında ise gusül gerekir. Meninin gelip gelmemesi sonucu değiştirmez. Yalnız birisi büluğ çağında ise, gusül ona gerekli olur. Büluğ çağına yaklaşan kimse (mürahik) gusledinceye kadar namazdan alıkonur, on yaşında iken de

152 Mâide, 5/6. 153 Zuhaylî, age., I, 269. 154 Şevkânî, Neylü‟l-Evtâr, I, 218. 155 Şevkânî, age., I, 219. 156 Şevkânî, age., I, 219.

41

terbiye maksadiyle gusletmesi emredilir. Karşı cinse şehvet hissi duymayan çocuğun münasebeti ne kendisi ve ne de ilişkide bulunduğu bâliğa (ergin kadın) hakkında gus- lü gerektirir. Bu, bir parmak veya odun parçası gibi olup, bunların önden veya arka- dan sokulması, tercih edilen görüşe göre, boşalma olmadıkça guslü gerektirmez. Baş- ka bir görüşe göre ise bunların ön taraftan lezzet almak için girdirilmesi guslü gerek- tirir. Diğer yandan ölü, hayvan, kendisine karşı cinsel istek duyulmayan çocuk veya bekâreti izâle olmamış kız ile ilişki kurulması halinde, boşalma olmadıkça gusül ge- rekmez. Çünkü bu çeşit ilişkiler selîm fıtrata aykırı düşer.157 Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İki sünnet yeri kavuştuğu zaman boşalma olmasa bile gusül vacip olur.”158

Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilam olduğunu hatırlarsa ve cinsel organın- da bir yaşlık görürse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse, uyanınca, uzvunda böyle bir yaşlık görürse, bunun menî olduğuna kanaat getirir veya uyumadan önce bu uzvu hareketsiz bir halde bulunmuş ise gusül gerekir. Kanaatı bu şekilde olmaz ve uzvu daha önce münteşir bulunmuş olursa gusül gerekmez. Bu yaş- lık mezî olarak kabul edilir. Çünkü uzvun, sertleşmiş olduğunun bilinmesi mezîye delâlet eder. Küçük abdestini bozarken boşalma halinde ise, cinsel uzuv münteşir du- rumda ise gusül gerekir, değilse gerekmez. Çünkü burada sertleşmenin varlığı, şeh- vetin varlığına delil sayılır.159

İbn Ömer (r.a.)‟den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “On dört yaşımda iken savaşa gitmek üzere hazırlanmış bir orduya katılmam için Rasûlullah (s.a.v.)‟e takdim edildim. Savaşa katılmamı kabul etmedi. Ertesi sene on beş yaşımda iken yine savaşa hazır bir orduya katılmak için O‟na takdim edildim bu sefer beni kabul etti.”160

Abdullah b. el-Mübârek, şöyle diyor: “On beş yaşını dolduran kimsenin erkek konumunda olduğu, on beş yaşından önce ihtilam olanların da yine erkek konumuna geldikleri görüşünü tercih ediyor.”161

157 İbn Âbidin, age., I, 154.

158

Buhârî, „„Gusül‟‟ 27; Müslim, „„Hayz‟‟ 22.

159 Zuhaylî, age., I, 270. 160 Buhârî, „„Meğazi‟‟ 31.

42 2. Cünüp Kimsenin Abdest Alarak Uyuması

Ömer (r.a.)‟den rivâyet edilmiştir. Ömer (r.a.), Rasûlullah (s.a.v.)‟e sordu: “Herhangi birimiz cünüp olduğu zaman uyuyabilir mi?” “Evet abdest alırsa uyuyabilir” buyurdular.162

Abdullah b. el-Mübârek‟e göre “Cünüp olan kimse uyumak istediğinde abdest alır ve öyle uyur.”163

4. Kadınlarda Adet DıĢı Gelen Özür Kanının Durumu

Âişe (r.anha)‟dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Hubeyş‟in kızı Fatıma Rasûlullah (s.a.v.)‟e geldi ve: “Ey Allah‟ın Rasûlü ben hayızdan geç temizlenen bir kadınım bu uzun süre için namazları terk edebilir miyim? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) de: “O hayız değildir, değişik bir hastalık sebebiyle damardan gelen bir kandır. Hayız başlayınca namazını bırak bitince kanı yıka ve namazını kıl” buyurdular.164

Abdullah b. el-Mübârek‟e göre “Bir kadının adet süresi kendi bildiği günlerini geçerse geçtiği günler de her namaz için abdest alır.” Demiştir.165

Abdullah b. el-Mübârek‟den rivayet edildiğine göre özür kanı gören kadın eşiyle cinsel temas kurmasında bir sakınca yoktur.166

5. Özür Kanı Gören Kadının Bir Gusül Ġle Ġki Namazı Bir Arada Kılması Meselesi

Hamne binti Cahş (r.anha)‟dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Günümden fazla ve çok şiddetli hayız görürdüm, Rasûlullah (s.a.v.)‟e geldim durum hakkında fetva alacaktım Onu kız kardeşim Zeyneb‟in evinde buldum dedim ki: “Günümden fazla ve çok şiddetli hayız görüyorum namazdan ve oruçtan beni engelledi bu konuda bana ne emredersin?” Buyurdular ki: “Kanı giderecek pamuk tavsiye ederim” Bunun üzerine ben: “Pamuk yeterli olmayacak şekilde kan geliyor” deyince: “Kanın akıp dağılmasını önleyici bir bağ kullan” buyurdular. Ben, kan bunların bile yeterli olmayacağı şekilde fazla deyince; “Hepsini koruyacak bir elbise kullan” buyurdular. Hamne kan bunların bile yeterli olmayacağı kadar fazla ve dökülürcesine akıyor deyince Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sana iki yol göstereceğim hangisini yaparsan sana yeterlidir. İkisini de yapabilirsen o da senin bileceğin

162 Buhârî, „„Gusül‟‟25; Müslim, „„Hayz‟‟ 6. 163

İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, I, 183.

164 Buhârî, „„Hayz‟‟ 9; Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 108; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 93. 165 İbnû‟l-Münzir, el-Evsat, I, 159.

43

bir iştir. Bu anlattığın hâdise şeytanın sizleri ibadetten uzaklaştırmak için yaptığı bir bozukluktur, hayız gününü Allah‟ın ilmine havale ederek altı veya yedi günü say sonra yıkan temizlendiğini fark ettiğinde yirmi dört veya yirmi üç gece ve gündüz namaz kıl ve oruç tut o aldığın gusül abdesti sana yeterlidir. Diğer kadınların hayız görüp temizlendikleri gibi sende aynen öylece yap.” Eğer öğle namazını geciktirip ikindiyi öne almaya gücün yetiyorsa tek bir gusül abdesti ile iki namazı bir vakitte kılmaya çalış, Yine mümkün olursa akşamı geciktirip yatsıyı öne al ve bir gusül abdestiyle iki namazı birlikte kıl, Sabah namazını da bir gusül abdesti ile kılarsın namazları bu şekilde kıl orucunu da tut gücün yetiyorsa böylece yap. Bu husus tarif ettiğim iki şekilden bana daha hoş olanıdır.167

Hayız süresinin azı ve çoğu hakkında ilim adamları değişik görüşlere sahip olmuşlardır. Bu manada İbnü‟l-Mübârek‟in ilk kanaatine göre en azının üç en fazlasnın on gün olduğu söylenmiştir. Diğer bir görüşe göre en azının bir gün bir gece en çoğunun 40 gün olduğudur.168

6. Cünüp Ve Hayızlının Kuran Okuması

İbn Ömer (r.a.)‟den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.): “Cünüp ve hayızlı olan kimse Kur‟ân‟dan bir şey okumasın.”169

İçlerinde İbnü‟l-Mübârek‟in bulunduğu cumhur fukahaya göre “Cünüp ve hayızlı olan Kur‟ân‟dan bir şey okumamalı ancak bir ayetinin bir kısmını veya bazı bölümlerini okuyabilir, Ayrıca tesbih (Sübhanallah) ve tehlil (La ilahe ilallah) gibi şeyleri söylemelerinin bir sakıncası yoktur.”170

E) Teyemmüm

Ammâr b. Yâsir (r.a.)‟den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) kendisine teyemmüm etmesi için emretmiş ve teyemmüm yüz ve iki ele toprakla meshetmekten ibarettir” demiştir.171

Abdullah b. el-Mübârek şöyle demektedir: “Teyemmüm yüz ve elleri meshetmek için birer vuruştan ibarettir.”172

167 Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 109; İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 117; Tirmizî, „„Tahâret‟‟ 95. 168 Serahsî, el-Mebsût, II, 26; el-Menbecî, age., I, 113.

169

İbn Mâce, „„Tahâret‟‟ 105; Ebû Dâvûd, „„Tahâret‟‟ 90; İmam Malik, Muvatta, „„Kur‟ân‟‟ 15.

170 İbnü‟l-Arabî, Ârizatü‟l-ahvezî, I, 213.

171 Buhârî, „„Teyemmüm‟‟ 1; Nesâî, „„Teyemmüm‟‟ 26. 172 Tirmizî, Ârizatü‟l-ahvezî, I, 240.

44 II- Namaz

„„Namaz‟‟ kelimesi Türkçeye Farsçadan geçmiştir; Farsçadaki okunuşu „„Nemâz‟‟dır. Bunun Arapça karşılığı olan „„salât‟‟ sözlükte, dua etmek, yalvarmak, iyi dilekte bulunmak anlamlarına gelir. Dinî bir terim olarak salât (namaz), tekbir ile başlayıp selâm ile tamamlanan belirli hareket ve sözlerden oluşan ibadeti ifade eder.173

A) Namazın ġartları

1. Hadesten ve Necâsetten Temizlenmek

Ümmü Seleme (r.anha)‟dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) döneminde loğusa kadın kırk gün namaz kılmaksızın evinde otururdu yüzünde meydana gelen lekeleri gidermek için yüzlerimize Yemen zağferan bitkisi sürerdik.”174

İlim adamlarının çoğunluğu “loğusanın kırk gün namazı bırakması üzerinde görüş birliğine varmışlardır. Ancak bu süreden önce temizlenirse yıkanıp namaz kılması gerekir demektedirler. Fakihlerin çoğunluğu bu görüştedirler. İbnü‟l- Mübârek‟e göre kırk günden sonra kan görülürse namazı terk etmez diyor. Hasen el Basrî elli güne kadar temizlenmezse namazını elli gün bile bırakabilir derken, Atâ b. ebî Rebah ve Şa‟bi bu süreyi “altmış güne” çıkarmışlardır.175

Ebû Bekir (r.a.)‟ın kızı Esmâ (r.anha)‟dan rivâyete göre, bir kadın Rasûlullah (s.a.v.)‟e elbisesine bulaşan hayız kanının durumunu sordu da, Rasûlullah (s.a.v.)‟de şöyle buyurdular: “Onu ovuşturup kazı sonra su dökerek yıka ve onunla namazını kıl.”176

Bu konu hakkında âlimler arasında ihtilaf oluşmuştur. Bu mesele ile ilgili iki tür görüş vardır. Birisi kan dirhem büyüklüğünde ise namazı iade eder şeklindedir. İkinci görüş ise Abdullah b. el-Mübârek‟in de benimsediği görüş olup, kan dirhemden büyük olursa namaz iade edilir şeklindedir.177

İbnü‟l-Mübârek‟in Enes b. Malik yoluyla Abdurrahman b. Avf (r.a.)‟ın çocuk doğuran cariyesinden rivâyete göre, şöyle demiştir: Ümmü Seleme (r.anha)‟ya „„Ben

Benzer Belgeler