• Sonuç bulunamadı

MUHASEBE TAHMİNLERİNİN, GERÇEĞE UYGUN DEĞER MUHASEBE TAHMİNLERİ VE İLİŞKİLİ AÇIKLAMALAR DÂHİL DENETİMİ (ISA 540)

Belgede DENETİM STANDARTLARI (sayfa 83-91)

açıklamalardaki önemli yanlışlık riskinin azaltılarak kabul edilebilir bir seviyeye indirilmesinde, detay testler yerine daha etkili veya etkin

2.12.7. MUHASEBE TAHMİNLERİNİN, GERÇEĞE UYGUN DEĞER MUHASEBE TAHMİNLERİ VE İLİŞKİLİ AÇIKLAMALAR DÂHİL DENETİMİ (ISA 540)

Günümüzde, muhasebe ile ilgili standartlar, finansal raporlamanın mevcut durumu yani piyasa koşullarını yansıtmasına yönelik tasarlanmaktadır. Aynı zamanda, standartların temel amacı finansal tablo kullanıcılarının finansal tabloların risk yapısını daha kolay değerlendirebilmelerini sağlamaktır.

Tarihi maliyet yaklaşımından makul değer uygulamalarına kayma bu çerçevede ele alınmalıdır.

Yaklaşımların farklılaşması, mevcut durumu ve dolayısı ile ekonomik gerçekliği daha iyi yansıtma avantajının yanı sıra finansal raporlamada belirsizliğe yol açmakta ayrıca finansal raporlamanın sübjektif olmasına neden olmaktadır. Bu iki etkenden dolayı da finansal tabloların denetim riski de artmaktadır. (Akgün, Pehlivanlı ve Gürünlü, s. 160)

Gerçek uygun değer ile ilgili literatürde, özellikle 2001 Enron skandalı ve en son yaşanılan 2008 ekonomik krizi sonrasında, gerçeğe uygun değer ile muhasebeleştirmenin olası ters etkileri ve denetimsel hassasiyetleri giderek daha fazla tartışılmaya başlanılmıştır. Pek çok durumda, gerçeğe uygun değer ile raporlamanın denetimi ve gerçeğe uygun değerin kanıtlanabilir ve sağlıklı bir şekilde seçimi, bu konuda karşılaşılan en büyük sorun olmaktadır. (Akgün, Pehlivanlı ve Gürünlü, s. 160)

84 Makul değer hesaplamalarının denetiminde iki problemli alan bulunmaktadır. Bunlardan ilki makul değer hesaplamalarının karmaşık olması, hesaplamalarda uzmanlık seviyesinde bilgi gerektirmesi (maliyet yaklaşımının kullanılması halinde inşaat mühendisliği bilgisi gibi), yanlış-uygun olamayan verilerin kullanılabilme ihtimali, hesaplamaların objektif olarak yapılmama ihtimali ve hesaplama yöntemlerinde kullanılacak verilerin manipülasyonun kolay olmasından dolayı hesaplanan makul değerin gerçek durumu yansıtmama ihtimalidir. (Akgün, Pehlivanlı ve Gürünlü, s. 163)

Diğer bir problemli alan ise makul değer hesaplamaları ne kadar titiz yapılırsa yapılsın piyasa verilerinin dalgalanma gösterdiği dönemlerde, özellikle kriz dönemlerinde, hesaplanan makul değerin gerçek değeri yansıtmama ihtimalidir. Bu durumda özellikle kriz dönemlerinde gerçek değer hesaplanan makul değerin çok altına düşmekle birlikte bazı durumlarda da, piyasanın yükselişe geçtiği dönemler gibi, gerçek değer hesaplanan makul değerin üstüne de çıkabilmektedir. Açıklanan problemlerden ilki, azami mesleki özen ve titizlik ilkeleri çerçevesinde çalışan denetçi açısından dikkate alınması gereken bir denetim riskidir. İkinci durumda ise denetçiden bağımsız bir süreç yaşanmaktadır ve denetçiden kaynaklanan herhangi bir denetim riski yoktur. Fakat denetçi bilanço tarihinden sonra meydana gelebilecek değişimlerden dolayı finansal tablolarda yer alan makul değer hesaplamalarının etkilenip etkilenmediğini araştırmalıdır. (Akgün, Pehlivanlı ve Gürünlü, s. 163) Aşağıdaki şekilde denetçinin planlama, denetimin yürütülmesi ve raporlama aşamasında yüksek öncelikli olarak incelemesi gereken makul değer hesaplamalarına konu bilanço kalemleri gösterilmektedir. (Akgün, Pehlivanlı ve Gürünlü, s. 165)

Muhasebe Tahminlerinin Bağımsız Denetimi

Muhasebe tahminlerinin bağımsız denetiminin amacı, finansal tablolarda yer alan muhasebe tahminlerinin bağımsız denetimi ile ilgili ilke, usul ve esasları belirlemektir.

Muhasebe tahmini, kesin ölçüm yapılamayan durumlarda bir kalemin tutarının yaklaşık olarak belirlenmesini ifade eder.

Bağımsız denetçi muhasebe tahminleriyle ilgili yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtı elde etmek zorundadır.

İşletme yönetimi, finansal tablolarda yer alan muhasebe tahminlerini yapmakla sorumludur. Bu tahminler, genellikle meydana gelmiş ya da meydana gelmesi muhtemel olaylara dair sonuçların

Bilanço

Dönen Varlıklar Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

Yabancı Paralı İşlemler (UMS 21) Borçlar

Alacaklar (UMS 18) Finansal Borçlar (UMS 39)

Stoklar (UMS 2) Kıdem Tazminatı Karşılıkları (UMS 19)

Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar

Borçlar

Duran Varlıklar Finansal Borçlar (UMS 39)

Alacaklar (UMS 18) Kıdem Tazminatı Karşılıkları (UMS 19)

Maddi Duran Varlıklar (UMS 16-36) Maddi Olmayan Duran Varlıklar (UMS 38)

Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller (UMS 40) Özkaynaklar Satış Amaçlı Elde Bulundurulan Varlıklar

(UFRS 5) Hisse Senedi Esaslı İşlemler (UFRS 2)

Finansal Kiralama İşlemleri (UMS 17)

85 belirsizlik gösterdiği durumlarda yapılır ve kanaat kullanılmasını içerir. Muhasebe tahminlerinin mevcut bulunduğu durumlarda, önemli yanlışlık riski daha yüksek olup, bağımsız denetçi, bu tahminler nedeniyle bağımsız denetim çalışmasında özel bir dikkat gerektiren düzeyde önemli yanlışlık riski olduğunu belirleyebilir.

Tahmin yapılması gereken muhasebe kalemlerine ilişkin örneklere aşağıda yer verilmektedir:

 Stokları ve ticari alacakları tahmin edilen gerçekleşebilir değerlerine indirmek için ayrılan karşılıklar,

 Sabit kıymetlerin maliyeti üzerinden tahmin edilen ekonomik ömürlere göre amortisman ayrılması nedeniyle ortaya çıkan karşılıklar,

 Gelir tahakkukları,

 Ertelenmiş vergiler,

 Açılan tazminat davalarına ilişkin karşılıklar,

 Devam eden inşaat sözleşmeleri sebebiyle ortaya çıkan zararlar ve

 Kefalet ve garantiler nedeniyle ortaya çıkabilecek zararlara ilişkin karşılıklar.

Muhasebe tahminlerinin nitelikleri

Bir muhasebe tahmininin belirlenmesi, tahmin yapılacak hususun niteliğine bağlı olarak basit ya da karmaşık bir süreç olabilir. Bu kapsamda, kira gideri tahakkuku basit bir hesaplamadan ibaretken, az hareket gören ya da ihtiyaç fazlası stok için ayrılacak bir karşılık cari verilerin ve gelecek satışlarla ilgili tahminlerin detaylı bir şekilde analizini gerektirdiğinden, bu karmaşık analiz ve hesaplamalarda özel bilgi ve mesleki kanaate ihtiyaç duyulabilir.

Muhasebe tahminleri, sürekli olarak faaliyet gösteren rutin ya da sadece dönem sonunda çalışan rutin olmayan muhasebe sisteminin bir parçası olarak belirlenebilirler. Muhasebe tahminleri, çoğu zaman maddi duran varlıkların her bir alt grubu için standart amortisman oranlarının kullanılması veya garanti karşılıklarının hesaplanmasında satış gelirlerinin standart bir yüzdesinin kullanılması gibi deneyime dayalı hesaplamaların kullanılmasıyla yapılır. Böyle durumlarda, hesaplamanın işletme yönetimi tarafından düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi gerekir. Varlıkların kalan ömürlerinin yeniden değerlendirilmesi veya fiili sonuçların tahmini sonuçlar ile karşılaştırılması ve gerekli ise hesaplamalarda düzeltme yapılması gözden geçirmeyi gerektiren süreçlerdir.

Muhasebe kalemlerine ilişkin belirsizliğin olması ya da tarafsız bilginin bulunmaması, makul bir tahmin yapılmasını engelleyebilir. Bu durumda bağımsız denetçi, bağımsız denetim raporunda değişiklik gerekip gerekmediği hususunu değerlendirir.

İşletme yönetimince yapılan muhasebe tahminlerine ilişkin önemli yanlışlık riski ile ilgili olarak uygulanabilecek bağımsız denetim teknikleri

Bağımsız denetçi, bir muhasebe tahmininin, bulunduğu şartlar altında makul olup olmadığına ve gerekli olduğunda uygun şekilde açıklanıp açıklanmadığına dair yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtı elde edecek şekilde bağımsız denetim tekniklerini tasarlayarak uygulamak zorundadır.

Muhasebe tahminlerindeki önemli yanlışlık riskini gösteren bağımsız denetim kanıtları, finansal tablolarda yer alan diğer kalemlerdeki önemli yanlışlık riskini göstere bağımsız denetim kanıtlarına göre daha zor elde edilir ve daha az ikna edicidir. Bağımsız denetçinin, iç kontrol sistemi de dâhil

86 işletmeyi, faaliyet koşullarını ve çevresiyle olan ilişkilerini kavraması, işletmenin muhasebe tahminleri ile ilgili önemli yanlışlık riskinin tespit edilerek değerlendirilmesine imkân verir.

İç kontrol sistemleri de dâhil olmak üzere, işletme yönetimi tarafından muhasebe tahminlerinde bulunulurken uygulanan yöntemlerin kavranması, bağımsız denetim tekniklerinin yapısının, zamanlamasının ve kapsamının bağımsız denetçi tarafından planlanması açısından önemlidir.

Bağımsız denetçinin, muhasebe tahminlerinin bağımsız denetimi sırasında aşağıda belirtilen yaklaşımlardan birini ya da bunlardan birkaçının birleşimini benimsemesi gerekir:

 Tahmin oluşturulurken işletme yönetimi tarafından kullanılan sürecin gözden geçirilmesi ve test edilmesi,

 İşletme yönetimi tarafından hazırlanan tahminin ayrı bir bağımsız tahmin ile karşılaştırılması

 Yapılan tahmin sonrasında bu tahmini doğrulayan dönem sonrası olayların incelenmesi.

İşletme yönetiminin kullandığı süreçlerin gözden geçirilmesi ve test edilmesi

İşletme yönetiminin kullandığı süreçlerin gözden geçirilmesi ve test edilmesini kapsayan işlemler aşağıdaki gibidir:

 Tahminin dayandırıldığı verilerin değerlendirilmesi ve varsayımların gözden geçirilmesi,

 Tahminde yer alan hesaplamaların test edilmesi,

 Önceki dönemlerde yapılan tahminlerin, mümkünse, o dönemlere ait gerçek sonuçlarla karşılaştırılması ve

 İşletme yönetiminin onay süreçlerinin gözden geçirilmesi.

Verilerin değerlendirilmesi ve varsayımların gözden geçirilmesi

Bağımsız denetçi, muhasebe tahminine esas teşkil eden verilerin doğru, eksiksiz ve konuyla ilgili olup olmadığını değerlendirmek zorundadır. İşletme tarafından üretilen veriler kullanıldığında, finansal raporlamayla ilgili olarak bilgi sistemi tarafından üretilen verilerle bu verilerin tutarlı olması gerekir.

Bu kapsamda, bağımsız denetçi, garanti karşılıkları ile ilgili olarak, dönem sonunda halen garanti kapsamında bulunan ürünlerle ilgili verilerin, muhasebe sisteminde mevcut olan satış bilgisiyle uyumunu gözlemlemek suretiyle bağımsız denetim kanıtı elde eder.

Bağımsız denetçi, işletme dışındaki kaynaklardan da bağımsız denetim kanıtı toplayabilir. Bu kapsamda; bağımsız denetçi, gelecekte beklenen satışlar çerçevesinde güncelliğini kaybeden stoklar için ayrılan karşılıkları incelerken, geçmiş satış seviyeleri, eldeki siparişler, pazarlama trendleri gibi işletme içi verileri incelemenin yanında, sektörce oluşturulan satış öngörüleri ve piyasa analizlerinden de bağımsız denetim kanıtı elde etmeye çalışabilir. Benzer bir şekilde, bağımsız denetçi, dava ve ihtilafların finansal boyutuna dair işletme yönetimi tahminlerini incelerken, işletmenin avukatlarıyla doğrudan irtibata geçer.

Bağımsız denetçi, muhasebe tahminleri belirlenirken makul bir dayanak oluşturmak üzere, verilerin uygun şekilde toplanarak analiz edilip edilmediği hususunu değerlendirir. Alacakların yaşlandırılması analizi ve bir stok kalemi ile ilgili olarak geçmişteki ve gelecekteki kullanımlar esas alınarak elde bulunan stokların aylar itibarıyla kullanımına ilişkin öngörüler bu kapsamda sayılabilir.

87 Bağımsız denetçi, işletme tarafından muhasebe tahminlerinde kullanılan temel varsayımların uygun bir dayanağa sahip olup olmadığını değerlendirmek zorundadır. Varsayımlar bazı durumlarda, gelecekteki enflasyon oranları, faiz oranları, istihdam oranları ve beklenen piyasa büyümesi gibi, sektör ve devlet istatistiklerine dayanır. Diğer durumlarda varsayımlar işletmeye özgü olup, işletme içerisinde oluşturulmuş verilere dayanır.

Bağımsız denetçi, muhasebe tahminlerinin dayandığı varsayımları değerlendirirken, diğer unsurlar yanında muhasebe tahminlerinin;

 Önceki dönemlerde gerçekleşen sonuçlara göre makul olup olmadığı,

 Diğer muhasebe tahminlerinde kullanılan varsayımlarla tutarlı olup olmadığı

 İşletme yönetimi planlarıyla tutarlı olup olmadığı hususlarını da göz önünde bulundurur.

Bağımsız denetçinin, değişikliklere karşı duyarlı, önemli yanlışlıklara sebep olabilecek ve kişisel kanaate bağlı varsayımlarla oluşturulan muhasebe tahminlerinin bağımsız denetimine özel bir önem vermesi gerekir.

Özel teknikler içeren karmaşık tahmin süreçlerinde, bağımsız denetçinin bir uzman çalışmasından faydalanması da gerekebilir.

Bağımsız denetçi işletme yönetimi tarafından muhasebe tahminlerinde kullanılan hesaplamaların uygunluğunu sürekli gözden geçirmek zorundadır. Böyle bir gözden geçirme bağımsız denetçinin işletmenin önceki dönemlere ait finansal tablolarına ait bilgisini, sektördeki diğer işletmeler tarafından kullanılan uygulamaları ve bağımsız denetçiye verildiği şekliyle yönetimin gelecekle ilgili planlarını yansıtır.

Hesaplamaların test edilmesi

Bağımsız denetçi, işletme yönetimi tarafından kullanılan hesaplama yöntemlerini test etmek zorundadır. Değerlendirilmiş önemli yanlışlık riskine bağlı olan testlerin yapısı, zamanlaması ve kapsamı; muhasebe tahmininin hesaplanmasındaki karmaşıklık, tahmini oluştururken ilgili kontrol faaliyetlerini de kapsayacak şekilde işletmenin kullandığı yöntemlerin bağımsız denetçi tarafından değerlendirilmesi ve tahminin finansal tablolar açısından önemliliği gibi faktörlerden etkilenir.

Daha önce yapılan tahminlerin gerçekleşen sonuçlarla karşılaştırılması

Bağımsız denetçi, aşağıdaki hususları değerlendirmek üzere, önceki dönemlerde yapılan tahminleri o dönemlere ait fiili sonuçlarla karşılaştırır. Bu kapsamda bağımsız denetçi:

 İşletmenin ilgili kontrol faaliyetleri de dahil olmak üzere tahmin yöntemlerinin genel olarak güvenilirliği hakkında bağımsız denetim kanıtı elde edilmesi,

 Tahmin hesaplamalarında herhangi bir düzeltme gerekip gerekmediğinin dikkate alınması

 Önceki tahminlerle fiili sonuçlar arasındaki farkların rakamsal boyutunun belirlenip belirlenmediği ve gerektiğinde uygun düzeltme ve açıklamaların yapılıp yapılmadığı hususunun değerlendirilmesi

suretiyle işletme tahminlerinin sağlıklı olup olmadığı konusunda bir kanaate ulaşır.

88 İşletme yönetiminin onay süreçlerinin gözden geçirilmesi

Önemlilik arz eden muhasebe tahminleri genel olarak işletme yönetimi tarafından incelenir ve onaylanır. Bağımsız denetçi, bu inceleme ve onayın uygun yönetim kademesi tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini ve muhasebe tahmini oluşturulmasını destekleyen belgelerin bağımsız denetim kanıtı olarak yer alıp almadığını gözden geçirmek zorundadır.

Bağımsız bir tahminde bulunulması

Bağımsız denetçi, tahminde bulunarak ya da bağımsız bir tahmin elde ederek, işletme yönetimi tarafından hazırlanan muhasebe tahminleriyle bulgularını karşılaştırır. Bağımsız tahmin kullanıldığında, veri değerlendirilirken tahminin oluşturulmasında kullanılan hesaplama yöntemleri test edilerek, varsayımlar gözden geçirilir. Bu kapsamda, önceki dönemler için yapılan muhasebe tahminleri, o dönemlere ait fiili sonuçlarla da karşılaştırılır.

Bilanço tarihinden sonraki olayların incelenmesi

Bilanço tarihinden sonra ancak, bağımsız denetimin bitmesinde önce gerçekleşen işlem ve olaylar, işletme yönetimi tarafından yapılan bir muhasebe tahminine dair bağımsız denetim kanıtı sağlayabilir.

Bağımsız denetçinin bu tür işlemleri ve olayları incelemesi, işletme yönetiminin muhasebe tahminini oluşturma sürecinin test edilmesi ihtiyacını ya da muhasebe tahminlerinin makul olup olmadığını değerlendirirken bağımsız bir tahmin kullanılması ihtiyacını azaltarak ortadan kaldırabilir.

Bağımsız denetim tekniklerinin sonuçlarının değerlendirilmesi

Bağımsız denetçi, işletme faaliyetlerine dair bilgisine dayanarak, tahminin makul olup olmadığı ve bağımsız denetim sırasında elde ettiği diğer bağımsız denetim kanıtlarıyla tutarlı bulunup bulunmadığına dair nihai bir değerlendirme yapmak zorundadır.

Bağımsız denetçi, muhasebe tahmini oluşturulurken kullanılan veri ve varsayımları etkileyen ve sonradan meydana gelen herhangi bir olay ya da işlem olup olmadığını gözden geçirir.

Muhasebe tahminlerinin doğasında bulunan belirsizlikten dolayı, farkların değerlendirilmesi, diğer bağımsız denetim alanlarıyla karşılaştırıldığında daha zor olabilir. Bağımsız denetçinin mevcut kanıtlarla en iyi destekleyebildiği tahmin tutarı ile finansal tablolarda yer alan tahmin tutarı arasında fark bulunduğunda, böyle bir farkın düzeltme gerektirip gerektirmediği hususunun gözden geçirilmesi gerekir. Fark makul ise, bu kapsamda finansal tablolarda yer alan tutarlar beklendiği gibiyse, düzeltme gerekmeyebilir. Ancak, bağımsız denetçi, farkın makul olmadığına inanıyorsa, işletme yönetiminin tahminini tekrar gözden geçirerek düzeltmesini ister. İşletme yönetimi tahminini tekrar gözden geçirip düzeltme yapmayı reddederse, bu fark önemli bir yanlışlık olarak nitelendirilir ve diğer tüm yanlışlıklarla birlikte finansal tablolar üzerindeki etkilerinin önemli olup olmadığının değerlendirilmesinde dikkate alınır.

Bağımsız denetçi, makul olarak kabul edilen bireysel farkların manipüle edilip edilmediğini tespit ederken, bu farkların toplam olarak finansal tablolar üzerinde önemli etkileri olduğunu saptarsa, muhasebe tahminlerini bir bütün olarak ele almak suretiyle değerlendirme yapmak zorundadır

89 2.12.8. İLİŞKİLİ TARAFLAR (ISA 550)

İlişkili Tarafların Varlığı, Kamuya Açıklanması ve İlişkili Taraflarla Yapılan İşlemler

Bağımsız denetçi, finansal tablolarda önemlilik arz eden ilişkili taraf işlemleri ve işletme yönetimi tarafından yapılan ilişkili taraflarla ilgili açıklamalar hakkında yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtı toplamak için, gerekli bağımsız denetim tekniklerini tasarlayarak uygulamak zorundadır. Ancak, bir bağımsız denetimin ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin tamamını ortaya çıkarması beklenmez.

Finansal tablolarla ilgili işletme yönetiminin belirli beyanlarına dair kanaate ulaşmak için kullanılan bağımsız denetim kanıtlarının ikna ediciliğini etkileyen sınırlamalar söz konusu olduğunda, bağımsız denetim teknikleri uygulanarak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtı sağlanır.

İşletme yönetimi tarafından sunulan bilgi ve belgelerde ve yapılan açıklamalardaki önemli yanlışlık riskinin bağımsız denetçi tarafından beklenilenden daha yüksek olması ve ilişkili taraflarla ilgili önemli bir yanlışlık olduğunun belirlenmesi durumlarında, bağımsız denetçi, duruma uygun olarak değiştirilmiş, genişletilmiş ya da ilave bağımsız denetim tekniklerini uygulamak zorundadır.

İlişkili tarafların varlığının açıklanmasında sorumluluk

İşletme yönetimi, ilişkili tarafların belirlenmesi ve bu taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin açıklanmasından sorumludur. Bu sorumluluk, işletme yönetiminin ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin işletmenin bilgi sisteminde uygun bir şekilde belirlenerek finansal tablolara doğru yansıtılmasını temin edecek iç kontrol sistemlerinin kurulmasını gerektirir.

Bağımsız denetçinin ilişkili taraflarla ilgili çalışmaları

Bağımsız denetçinin, finansal tablolar üzerinde önemli etkisi olabilecek işlemleri, olayları ve uygulamaları belirleyebilmesi için işletmenin faaliyetleri ve ilişkili olduğu çevre hakkında yeterli bilgiye sahip olması gerekir. İlişkili tarafların ve bu taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin mevcudiyeti normal işletme faaliyetleri olarak görülseler de, aşağıda belirtilen hususların varlığı sebebiyle bağımsız denetçinin söz konusu işlemlere özel bir dikkat göstermesi gerekir.

 Finansal raporlama standartları ilişkili taraflarla olan belirli ilişkilerin ve işlemlerin finansal tablolarda açıklanmasını gerekli kılabilir.

 İlişkili tarafların ya da ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin varlığı finansal tabloları etkileyebilir. İlişkili tarafların mevcudiyeti durumunda işletmenin vergi yükümlülüğü, vergi yasalarının özel hükümlerinden etkilenebilir ve bu durumun bağımsız denetçi tarafından özellikle göz önünde bulundurulması gerekir.

 Bağımsız denetim kanıtının kaynağı, bağımsız denetçinin denetim kanıtının güvenilirliğine dair değerlendirmesini etkiler. İlişkili olmayan üçüncü taraflardan elde edinilen ya da oluşturulan bağımsız denetim kanıtları daha fazla güvenilirdir.

 İlişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin arkasında normal faaliyet kapsamında değerlendirilemeyecek kârın paylaşımı ya da hileli olabilecek işlemler bulunabilir.

İşletme yönetimi ve yönetimden sorumlu kişiler tarafından belirlenerek bağımsız denetçiye verilen ilişkili taraflara ait isim bilgileri bağımsız denetçi tarafından incelenir. Bağımsız denetçi, bu bilgilerin yeterliliği ile ilgili olarak aşağıda belirtilen bağımsız denetim tekniklerini uygular:

90

 Bilinen ilişkili tarafların isimleri için önceki döneme ait çalışma kâğıtları incelenir,

 İşletmenin ilişkili taraf belirleme yöntemleri incelenir,

 Yönetimden sorumlu kişilerin ve çalışanların ilişkili taraflarla olan bağlantıları hakkında bilgi toplanır,

 Ana hissedarları belirlemek için işletmenin ortaklık yapısı ve bunlara ilişkin kayıt ve belgeler incelenir ya da uygunsa ticaret sicilinden ana hissedar listesi temin edilir,

 Genel kurul ve yönetim kurulu tutanakları ve ilgili diğer yasal kayıtlar incelenir,

 İşletmenin ilişkili tarafı niteliğinde olan veya olabilecek işletmelerin ortaya çıkarılması amacıyla, işletmenin geçmiş dönem bağımsız denetçilerinden ya da cari dönemde ilgili diğer bağımsız denetçilerinden ilişkili taraflara ait bilgiler edinilir ve

 İşletmenin düzenleyici otoritelere sağladığı vergi beyanları ve diğer bilgiler incelenir.

Bağımsız denetçi, ortaya çıkarılmamış önemli nitelikte ilişkili taraf bulunması riskinin düşük olduğu kanaatindeyse, bu bağımsız denetim tekniklerini uygun şekilde değiştirilebilir.

Bağımsız denetçinin ilişkili taraflarla ilgili olarak kamuya yapılan açıklamaların uygun ve yeterli olduğundan emin olması gerekir.

İlişkili taraflarla yapılan işlemler

Bağımsız denetçi, işletmenin ilişkili taraflarla gerçekleştirdiği işlemlere dair işletme yönetimi ve yönetimden sorumlu kişiler tarafından temin edilen bilgileri incelemek ve ilişkili taraflarla olabilecek diğer işlemlere karşı dikkatli olmak zorundadır.

Bağımsız denetçi, iç kontrol sistemlerini kavrayarak, önemli yanlışlık riskine dair bir ön değerlendirme yaparken, ilişkili taraflarla olan işlemlerin kaydedilmesine ve bu işlemlerle ilgili yetkilendirmeye dair kontrol faaliyetlerinin yeterliliğini gözden geçirir.

Bağımsız denetim sırasında bağımsız denetçinin daha önce belirlenmemiş bir ilişkili tarafın mevcudiyetini gösterebilecek ve mevcut şartlar altında olağandışı gözüken işlemlere karşı dikkatli olması gerekir. Olağandışı işlemlere aşağıdaki hususlar örnek verilebilir:

 Olağandışı fiyatlar, faiz oranları, garantiler ya da geri ödeme şartları gibi normal olmayan şartları ihtiva eden işlemler,

 Gerçekleşmesi için görünürde mantıklı bir ticari sebep olmayan işlemler,

 Özün şekilden farklı olduğu işlemler,

 Olağandışı biçimde gerçekleştirilmiş işlemler,

 Belirli müşteri ve tedarikçilerle gerçekleştirilen diğerlerine oranla daha yüksek hacimli veya daha önemli işlemler

 Yönetim hizmetlerinin bedelsiz sağlanması gibi kaydedilmemiş işlemler.

Bağımsız denetçi bağımsız denetim sırasında ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin mevcudiyetini ortaya çıkartmak üzere:

Bağımsız denetçi bağımsız denetim sırasında ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemlerin mevcudiyetini ortaya çıkartmak üzere:

Belgede DENETİM STANDARTLARI (sayfa 83-91)