• Sonuç bulunamadı

1.6. TERÖRİZM TÜRLERİ

1.6.3. Dini Motifli Terörizm

Din ile terör kavramlarının birlikte telaffuzu ve gerçekten yapılmış olan eylemlerin niteliğinin dinin terörü beslediği yönündeki kanaatleri güçlendirse bile, bunun beslemek ya da desteklemekten öte besler gibi görünme olarak (dinin meşrutiyet aracı olarak kullanıldığı) anlaşılmasının gerekliliğini vurgulamak gerekir. Özetle dini motifli terör, dinin terörü desteklemesi ya da beslemesi değil, bir dine mensup olan grup veya kişinin yaptığı zulümleri resmi olarak tanımlamak, daha çok kişiye duyurmak için din kavramını bir araç olarak tercih etmelerinin bir sonucu olarak oluşmuştur. Bu bakımdan dinlerin toplum içinde terör ortamının oluşmasına destek vermekten öte birleştiricilik rolünü oynadığı genel kabul görmüş bir anlayıştır. Dolayısıyla da dini terörün yerine dini motifli terör şeklinde de bir tanımlamanın daha doğru olacağı düşünülebilmektedir. Bu kavram dini görünümlü terör şeklinde kullanılabilmektedir79.

Genel olarak kabul görmüş olan görüşün dinin terör ile uyuşmadığı olduğunu söylemek mümkündür. Kendisini dindar şeklinde tanımlayan kişi ya da grupların din adına terörist eylemlere karıştıkları görülmektedir. Öyle ki kimi zaman dikkat çekecek biçimde karışmış olmaktan ziyade, çok ciddi boyutlara ulaştığı da yadsınamaz. Konuyla ilgili Mahatma Gandhi’nin söylediği bir söz vardır “tarihte en nefret dolu ve gaddar suçlar din ya da asalet adına yapılmıştır”80. Bu durum da ‘dinin

terörü beslediği’ algısı oluşturabilmektedir. Kirman’ın da belirttiği gibi teologlar tarafından din çoğu zaman bireysel ve toplumsal açıdan barış ve esenlik kaynağı, toplumsal entegrasyonun güçlü bir aracı ve çimentosu, gerçek bir insanlık toplumunu teşvik eden evrensel kültürün önemli bir direği olarak görülür81.

Dini motifli terör örgütlerine örnek verilecek olursa Taliban bu örneklerden sadece birisidir. Dini ideolojileri benimseyen Taliban Afganistan’ın; resmi mezhebinin Hanefilik olduğunu, yönetim biçiminin emirlik, din polis birimi ile tüm ülkeyi kontrol altında tutulması gerektiğini, şeriatın tam anlamıyla ülke genelinde uygulanması gerektiğini ve devlet kademesinde görevlerin sadece dindar olan bireylere verilmesi

78 Çınar Bekir, Devlet Güvenliği,İstihbarat Ve Terör, Sam Yayınları, Ankara, 1997, s:245

79Aydın Ahmet Hamdi ve Türkoğlu Mehmet Emin , “Dini Motifli Terör” Kavramı, 38. ICANAS

(Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi), Uluslararası İlişkiler, 1. CİLT, Ankara-2011, ss. 163-172.

80Mutioğlu Halil, ‘Yeni Dünya Düzensizliğinde Terör ve Türkiye’, I. Milletlerarası Doğu ve Güneydoğu

Anadolu’da Güvenlik ve Huzur Sempozyumu, Elazığ, Bildiriler Kitabı: 257-267, 2000, s. 257.

81Kirman Ali, ‘Küresel Bir Sorun Olarak Din ve Şiddet’, Dinî Araştırmalar Dergisi, 2004, 7 (20): 315-

30

gerektiğini birçok açıklamasında belirtmiştir82.Taliban kendi mezhebinin de ülkenin

resmi mezhebinin de Hanefilik olduğunu iddia etmesine karşın bazı araştırmacılar tarafından bu durum doğru olarak kabul edilmemektedir. Örneğin Vehit Müjde tarafından yapılan araştırmada Taliban’ın oluşumu, gelişimi ve toplumların problemlerine bakış açıları-geliştirdikleri çözüm anlayışları bakımından haricilere benzediğini belirtmektedir. Haricilik ise (Taliban’ın da uyguladığı yöntemlerden birisi olan) kendisi ile aynı düşüncede olmayan bireylerin İslamiyet dahil hangi dinden olursa olsun katledilmesi eylemi olarak örgüt tarafından birçok kez uygulanmıştır83.

Taliban bu amaçlarının yanı sıra İslami kurallar da ilan etmiştir. İslami rehim kurarak islami şeriatın uygulanması amacıyla; öğrencilerde-devlet memurlarında sarık takma, erkeklerin sakal uzatma zorunluluğu, camilerde namaz vakitlerinde kontrol yapılarak katılımların kontrol-kayıt edilmesi, kadınların yanında eşleri, babaları olmadan dışarı çıkmaması ilan edilen kurallardan bazılarıdır. Bu kurallara uymayan kişi veya kişilerin hakkında ise çeşitli işlemler, şiddet ve sert müdahaleler örgütün cezai yaptırımlarından birkaçıdır84.

Dini motifli ideolojiyi benimseyen örgütlerden bir diğeri ise El Kaide örneğidir. El Kaide örgütü, İslam inancına sahip ülkelere dolaylı veya dolaysız olarak müdahalede bulunan İslam inanışına sahip olmayan ülkelerin, İsrail ve ABD ile diğer Batı’lı ülkelerin İslami inanca sahip ülkelerden çıkarmak ve bu ülkeler ile ortak hareket eden tüm ülkelerin (İslami inanışa sahip olsa bile) yok edilmesi amacıyla kurulan örgüttür. Örgüt bu amaç doğrultusunda, dünya genelindeki Müslüman bireylerin bir araya gelerek silahlı İslam direnişini oluşturmuştur.Örgütün benimsediği amaç ve hedeflerden birisi de dünya genelinde İslam Devleti (Panislamizm) kurmak olup günümüzdeki İslami inanca sahip tüm ülkelerin bu devlet adı altında kendi himayesinde birleşmesidir. Örgüt ayrıca bu ve diğer amaçları doğrultusunda dünya genelinde cihat olarak adlandırdıkları birçok eylemi gerçekleştirmiştir85.

El Kaide örgütüne bakıldığında Taliban gibi işgal özelliği olmadığı görülmektedir. Öyle ki Taliban cihat amaçlı işgaller gerçekleştirirken El Kaide’nin amacı işgal etmek olmayıp Batı’lı ülkelerin yönetimi-etkisi altında olmayan ve İslami inanışları benimseyen-uygulayan hükümetler kurmaktır. Diğer bir ifade ile örgüt İslami inanıştaki devletlerin sınırlarının (kendi aralarında) olmaması ve bir ülkeden

82 Atai Muhammed İbrahim, “Negah-ı Muhtasarı be Tarih-i Muasır-ı Afganistan”, (Çev: Kamgar,

Cemilürrahman-Peştuncadan Farsçaya) Kabil, 2004, Meyvend Yayınları, s. 509

83 Müjde Vehid, Afganistan ve Penç Sal Sütle-i Taliban, Kabil, Meyvend Yayınları, 2002, s. 32 84

Peter Marsden, The Taliban War, and Religion in Afghanistan, Zek Books Ltd., London-New York, 2002, s. 69.

85 Ş. Aslan ve Tosunoğlu Devrim, Dehşet Senaryosu İstanbul’daki İntihar Saldırılarının İç Yüzü,

31

diğerine sorunsuz geçilebilecek biçimde, Birleşmiş İslam Devleti kurmayı amaçlamıştır.Ancak kurulacak bu devletin en önemli özelliğinin ise İslami kurallar ile yönetilmesidir86.

El Kaide birçok örgütten farklı biçimde faaliyet göstermektedir. Dini ideoloji benimsediğini belirten ve terörist eylemlerini de bu doğrultuda gerçekleştirdiğini iddia eden örgüt gelir kaynakları ile adından oldukça söz ettirmektedir. Buna göre87;

 Dünya genelinde beş bini üst düzey tecrübede olmak üzere toplam 10 binden fazla üye,

 11 Eylül gibi üst düzey saldırı özelliği,

 Uyuşturucu gelirleri dünyanın % 25 ve Avrupa’nın % 95 oranı sağlamakta,

 Uyuşturucuda “Altınboynuz” hattı olarak tanımlanan Pakistan, İran ve Afganistan hattını kurma,

 60’tan fazla ülkede yapılaşma,

özellikleriörgütün diğer terör örgütlerinden bazı farklarıdır.

Benzer Belgeler