• Sonuç bulunamadı

2. KADIN GĠYĠMĠ VE MODA TASARIMI

2.11. Modanın Tarihçesi

Moda giysilerin dilini çözmek isteyenler için sosyal ve politik öğelerle dolu bir diyalog olmuĢtur. Toplumdaki kiĢilerin giyim tarzı ile arasındaki bağdan çıkarılacak çok fazla anlam vardır. Bu iliĢki sadece insan ve giysi arasında vücudu ısıtma örtme ihtiyacı dıĢında baĢka anlamlarda ifade etmektedir. Örtünmek bu amaçlar dıĢında kiĢinin kendi kimliğini oluĢturması ve ifade etmesinde büyük önem taĢımaktadır (Orsborne vd., 2013:8). Modanın geçmiĢi modanın anlatıldığı kurs ders vb. yerlerde farklı bir olay olarak anlatılmamaktadır. Modanın sadece giysi modellerini tarzlarını, kumaĢlarını ve meĢhur tasarımcılarını tanımaktan öte bunları topluma duyuran toplumda yeniliğe yol açan sosyal çevresel ve teknolojik olanakları kavrayabilmek için çabalamak daha önemli olmuĢtur (Jones, 2009:19).

Üretimdeki artıĢ teknik ve yenilikler kadınlarda hür ve eĢitlik isteği de modayı yönlendirmiĢtir. Toplumun baskısı din ve sınıf farklılıkları yüzünden ortaya çıkan gelenek göreneklere toplumun bazı kesimleri karĢı çıkmak istemiĢtir. Bu karĢıtlık ve özgür olma isteği sonucunda da moda giyim farklı Ģekiller almıĢtır. Endüstrinin geliĢmesiyle moda evleri açılmıĢ terzilikten artık uzaklaĢılmıĢ konfeksiyonla ilgili iĢletmeler kurulmuĢtur.

1900 „lü yıllardan baĢlayarak moda her alana girmeye baĢlamıĢtır. Ġlgilenilen sanat dallarına kadar moda etki etmiĢtir. Bazı spor dallarında da modayı görmek mümkündür. At yarıĢı, otomobil, deniz sporlarında da bu sporlara uygun kıyafetler tercih edilmiĢtir. Lüks eğlence yerlerinde ise kadınlar Ģık tuvaletler giymiĢ ve uygun takılar kullanmıĢtır. Aksesuar ve ayakkabı çanta seçimleri de modaya göre olmuĢtur. SavaĢ yıllarında da yine bu döneme uygun giysiler giyilmiĢtir. SavaĢ sonrasında da bolluk ve refah gelmesiyle yine moda dönemin getirdiği imkanlara göre ĢekillenmiĢtir (Komsuoğlu vd., 1986: 13-14).

Moda ülkelerin ticarette payı büyük olan ekonomik gücüdür. Tüketiciler ihtiyaca göre alıĢveriĢini belirlemiĢtir. Her dönemin modası bulunduğu dönemi etkisi altına almıĢtır. Giysiden kozmetiğe ev eĢyalarından, arabalara kadar her üründe modayı görmek mümkündür. Moda fikirlerin değiĢmesine hatta insanların daha yeni ürünler talep etmesine sebep olmuĢtur. Genel olarak moda kelimesi giyim sektörü için kullanılmıĢtır. Fakat moda tekstilin içinde ya da dıĢındaki diğer mobilya, mimari, dekorasyon vs. gibi farklı sektörlerde kullanılmıĢtır (Gürsoy, 2010:11).

Moda olduğu gibi kalmamıĢtır. Sürekli moda yenilenmiĢtir ve giysinin moda olduğu döneme damga vurmasını sağlamıĢtır. Önceleri karĢı çıkılan ya da yadırganan giysi zamanla moda demode son moda ve modadan gibi kelimelerle ifade edilmiĢtir. Modayı iklimlerde belirlemiĢtir. Yaz modası kıĢ modası gibi sözcükler kullanılmıĢtır.

Moda eski çağlardan beri insanların yenilik arama ve süslenme isteğinden ortaya çıkmıĢtır. Ġnsan sürekli aynı Ģeyleri giymekten sıkıldığı için yeniliklere yönelmiĢtir. Modayı ortaya çıkaran baĢka nedenlerde olmuĢtur. Bunlar rekabet, taklit, savaĢlar ve rastlantı olaylar Ģeklinde sıralanmıĢtır (Çivitçi, 2004:7-11-12).

Avrupa‟da giysiler Ortaçağ‟ın bitimine doğru günümüz modasına benzerlik göstermektedir. GeniĢ kesimli cübbelerin yerine vücuda oturan dar kesimli elbiseler ön planda olmuĢtur. Dönemin özelliğine göre kral ve soylular modaya yön vermiĢtir. ÇeĢitli ülkelerde arasında sınıf farkı olan insanlar için üretilen giysilerde hangi malzeme ve süslemelerin kullanılması ile ilgili kanunlar bile düzenlenmiĢtir. Giyim statüyü zorlayan bir kavram olarak görülmüĢtür. Üst sınıfın giysileri oldukça iyi ve sayıca fazla olduğu için üst sınıf giysilerini istediği akraba ve hizmetçilere miras olarak bırakmaktadır. Çünkü üst sınıfa göre giysiler değerli mal olarak kabul edilmektedir. Fakirlerin ancak bir tane takım elbiseye sahip olduğu için giysi çok kıymetli sayılmaktadır (Crane, 2003:14). Giysiler oldukça abartılı gösteriĢli çok kumaĢ harcanan ve korse gibi iç çamaĢırlarla kullanılan uzun etekli dar kesimli olduğu için günlük kullanım sırasında sorunlar yaĢanmıĢtır.

Moda olan giysilerin tasarımlarından kaynaklanan problemler insanların giysileri giymek için gün içerisinde çok zaman harcamalarına sebep olmuĢtur. Giysiler terzilere diktirilmiĢ, Ģapkacı ve ayakkabıcılara gidilmiĢtir. Bu da giysilerin üretilmesini insanların beklemesine sebep olmuĢtur. Sürekli prova ve kontrol gerektirmiĢtir. Moda olan giysiler ise toplumun üst düzey kiĢileri için abartılı biçimde oluĢturulmuĢtur (Bond, 1996:7). Zamanla giysiler daha sade bir görünüme kavuĢmuĢtur.

1950‟li yıllarda ünlü modacı Coco Chanel tasarladığı ve ürettiği elbiselerle moda dünyasının öncüleri arasına girmiĢtir. 1951‟de Floransa‟da, ilk kez Ġtalyan sitili markalar oluĢmuĢtur. 1952‟de Ġtalyan defilesi, Pitti Sarayı‟nda yapılmıĢtır. 1953 „te kazaklar artık renkli bir görünüm almıĢtır. 1954‟te Jupon olarak bilinen iç etek tercih edilmiĢtir. 1955‟te Levi-Strauss markalı kot pantolonlar trend olmuĢtur. 1958‟ de geometrik giysiler moda olmuĢtur. 1959‟ da ise likralı giysiler artık moda olmuĢtur (BaĢ, 2011:235).

1950 ve 1960 yılları arasında giysi model ve kesimlerine bakacak olursak ceketler kalça hattında son bulmuĢtur ve vücudu saran Ģekilde tasarlanmıĢtır. Bu giysiler simetrik geniĢ ve büyük yakalı ya da küçük model uygulamalı yakalı, Ģeklinde çalıĢılmıĢtır (Dereboy, 2004:144-145 ). 1950‟ li, yıllarda paltolarda büyük yakalar ve çeĢitli model uygulamalı yakalar, spor dikiĢler, büyük cepler ve truvakar kollar kullanılmıĢtır.

Pileli etekler dar kesimli ve diz boyunda çalıĢılmıĢtır. Pantolonlar, straplez bluzlar, 1950‟li yıllarda moda olmuĢtur. Eteklerde bel hattı daraltılmıĢ pile, büzgü, drape ve kloĢ kesimli, yere kadar uzanan gösteriĢli tasarımlar kullanılmıĢtır. Paris‟ te 1950 yılında trompet etek denilen bir etek modeli moda olmuĢtur. KloĢ etekler, balon etekler, kısa tenis etekleri, spor giysilerde moda olmuĢtur. 1956 ve 1957 yıllarında pantolon kesimlerinde daralma olmuĢtur. Pantolon boyları da bu dönemde kısalmıĢtır. Pantolon boyları baldır hizasında tasarlanmıĢtır. Yine bu pantolonların yanı yırtmaçlı olarak çalıĢılmıĢtır (Altınay ve Yüceer, 1992 :134).

1950 yılında elbiselerde Prenses line isimli model kullanılmıĢtır. Bu modelde bel hattı göğsün altından gelen pile ve fiyonklar ile desteklenmiĢ straplez kesimler, Yunan stili, drapeli boyundan askılı, derin v açılan sırt dekoltesi, yaka olarak dik yaka, U yaka, kayık yakalar moda olmuĢtur (Dereboy, 2004:142-145 ).Yine bu dönemde elbiselerin belleri dar bir formdadır ve kadın giyimlerinde ince bel belirgin hale gelmiĢtir (Altınay ve Yüceer, 1992 : 134). 2. Dünya SavaĢı‟nda Amerikalı askerlerin üniformalarında kullandığı jeanler günlük giysi olarak tercih edilmiĢtir ( Dereboy, 2004 :144 – 145 ).