• Sonuç bulunamadı

Av. Mehmet Bahadır AKYÜZ

Özel sektör kuruluşlarında ve kamu kurum ve ku-ruluşlarında çalışan insanların ekonomik, sosyal ve kurumsal sorunlarının yanı sıra bazen de birlikte yaşadıkları yeni bir problem son yıllarda kamuo-yunda yetersiz olsa da tartışılmaya başladı. Bu so-runa Mobbing deniyor. Peki Latince köklü bu söz-cüğün anlamı nedir? Batı literatüründe de mobbing biçiminde kullanılan bu sözcük, Latince “mobile vulgus” olarak tabir edilen kavramdan geliyor. La-tincede “mobile vulgus”; “hareketli insan” anlamına gelir. İngilizce’de ise kelimenin kökü farklı bir an-lam kazanmıştır. “Mob” yahut çekimiyle “mobing”

saldırmak, rahatsız etmek anlamlarındadır.

Psikolojik, sosyolojik ve hukuki bir kavram olarak Mobbing ise; esas olarak bir kişinin başka bir kişiye, bir grup insanın bir kimseye veya başka bir gruba karşı temelde bir sebebe dayanarak, bazen ise se-bepsiz yere sosyal kabadayılık yapması olarak ka-baca tarif edilebilir. Ancak itiraf etmek lazım ki hiç yeterli olmaz. Baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına da gelir. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Ancak her durumda farklılık gösterebilen bu durum hemen her halde duygusal bir saldırıdır. Yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldır-ganlıktır.

Bu yüzden de “mobbing” şeklinde yabancı bir kav-ramı kullanmak yerine bu durumu ifade etmek için daha kolay anlaşılabilecek olan Türkçe “yıldırı” de-mek daha doğrudur. Ben de bu makalede “yıldırı”

demeyi tercih edeceğim.

Yıldırı, temelde hedef alınan kişiyi (bazen de bir grubu) genelde iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Genellikle hedef alınan kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. Yıldırı başlatan amir yahut işveren yani “zor-ba” ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarı-nı düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar. Bu bakımdan yıldırı-nın varlığından söz edebilmek için bazı ön şartlar bulunmalıdır. Bir amir veya yetkili kişinin emrinde yahut aynı seviyede çalışan yahut kendisinden alt pozisyonda çalışan bir kişiye yönelen saldırısı ol-malıdır. Zorba, saldırı altındaki kişiyi dışlar, çalışma

ortamındaki diğer kişileri de bilinçli olarak kendisi gibi davranmaya teşvik eder, hatta zorlar. Sıklıkla yıldırılanın yaptığı işleri toplum önünde küçümser ve beğenmediğini açıkça belirtir. Çoğunlukla da ala-ya alır. Yıldırılan kişi önce tepki gösterir. Bu daha fazla dışlanmasına, idari hatta adli soruşturmalara maruz kalmasına yol açar. Çalışma arkadaşları için kısa sürede istenmeyen kişi durumuna gelir. Yal-nızlaşır ve gittikçe içine kapanır. İçine kapanması çalışma arkadaşları ve amirleri ile iletişim kurma-sını da engeller. Mutlu değildir ve iş yerinde bakış-lardan, gülümsemelerden rahatsız olmaya başlar.

herkesin arkasından konuştuğunu ve onu isteme-diğini düşünmeye başlar. evde ailesi ve sevenleri ile sorunlar yaşamaya başlar. Artık psikolojisi bozul-duğu için uyarıcı veya teskin edici ilaç kullanmak durumundadır. Tıbbi destek için başvurduğunda sonun genelde anlaşılamaz zira mağdur çoğunlukla saldırı altında olduğunun bilincinde değildir. Kendi-sini suçlamaktadır. Bu da iş verimini iyice düşürür.

Artık verimli çalışamaz hale gelir. Sağlığı da durum-dan etkilenir ve gittikçe kötüleşir.

Bir de yukarıdaki tabir ettiğimiz olgunun tersi var-dır ki o da ters yılvar-dırıvar-dır. Bu durumda ast durumun-daki kişi üstünün emirlerini isteklerini görmezden gelir. Yapmaz. Yahut onu zor duruma düşürecek biçimde ve bilinçli şekilde yanlış yapar. Üstünün amirlerine karşı küçük düşmesini, beceriksiz gibi algılanmasını yahut kınanmasını ister. Bu durum da yıldırıdır ve bir saldırı biçiminde gelişir.

Psikolog Michael h. harrison, Ph.D., yakın zaman-da ABD’de 9.000 kamu çalışanı üzerinde yapılan araştırmada, kadın çalışanların % 42’sinin, erkek çalışanların ise % 15’inin son iki yılda zorbalığa uğ-radığını, bunun kayıp zaman ve verimlilik açısından 180 milyon dolara mal olduğunun hesaplandığını belirtiyor. Leymann İsveç’te intiharların % 15’inin mobbing kaynaklı olduğunu söylüyor.

Bu bakımdan yıldırı sadece bireyin sorunu değildir.

Genelde toplumsal bir sorundur. Yıldırı genellikle ;

• İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan;

• İlişkileri olumlu olan ve çevresindekilerce sevi-len;

• Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen;

• Dürüst ve güvenilir,

• Kurum yahut kuruluşa sadık;

• Bağımsız ve yaratıcı;

• Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sa-hip olan kişilere yöneliyor.

Zorbalar ise, aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı olan kişiler olarak tanımlanıyor. (Ley-mann)

Mobbing uygulayan kişilerin ve kurbanların kişilik özellikleri ve işyeri koşulları mobbingin nedenlerini açıklıyor. Leyman bunları dört başlık altında toplu-yor:

1. Kişileri grup kuralını kabul etmeye zorlamak 2. Düşmanlıktan hoşlanmak

3. can sıkıntısı içinde zevk arayışı 4. Önyargıları pekiştirmek

ek olarak mobbing uygulayanın kötü kişiliği ve pat-ron olarak bunu hak olarak görmesi, şişirilmiş ben-merkezcilik, narsist kişilik, çocukluk travmaları da sayılabilir. Ki bazen de hiçbir temel sebebe dayan-maz. Zorba sadece “gıcık” olmuştur.

Saldırı şekilleri ise somut olaylara göre çeşitlilik arz eder. Ancak temel bazı şekillerini şu şekilde saya-biliriz.

1. Çalışanların şerefi, doğruluğu, güvenilirliği ve mesleki yeterliliğine saldırılar başlar. (Mesleki yeterlilik sorgulandığı zaman bu, o kişiye güve-nilemeyeceği anlamına da gelir. eğer kişiye gü-venilmiyorsa yaptığı iş de değersizdir, kendisi de.)

2. Olumsuz, küçük düşürücü, yıldırıcı, taciz edi-ci, kontrol edici iletişim kurulur. (verilen süre içinde başarılması zor görevler vermek, izole edilmek, bilginin saklanması, kuralların tutarsız gösterilir, görmezden gelinir, yetkileri azaltılır.) 3. Bir veya birkaç kişi tarafından yapılması. (Bu

duruma bazen yöneticiler ve çalışanlar da katı-lır.)

4. Sürekli, çoklu ve sistemli bir biçimde zaman içinde yapılması. (Yıldırının sıklığı ve süresi za-rarı büyütür.)

5. hatalı olanın kurbanmış gibi gösterilmesi. (Ani-den yetersizmiş gibi gösterilen kişiyle ilgili, ön-ceden şikâyet konusu olmayan bazı eksikler, hatalar sorun yaratmaya başlar.)

6. Kurbanın itibarını kaybetmeye, kafasını karış-tırmaya, yıldırmaya, yalıtmaya yönelik olması ve teslim olmaya zorlaması. (Utandırma eylem-leri yapılır.)

7. Kişiyi dışlama niyetiyle yapılması.

8. İşyerinden ayrılmayı kurbanın tercihiymiş gibi göstermek.

9. Örgüt yönetimi tarafından hoş görülmesi, kış-kırtılması, teşvik edilmesi. (Çare aramak için başvurulan merciler kişiyi reddeder.)

10. Yönetimin desteklemesi,

Peki bir Yıldırı Mağduru durumundaysanız zor-badan kurtulmak için ne yapılabilir ?

• Zorbaya açıkça duruma itiraz ettiğinizi söyle-yin, taciz edici söz ve davranışlarını durdurma-sını isteyin. Yanınızda güvendiğiniz ve gerekirse tanıklık edebilecek bir iş arkadaşınız bulunsun.

• Olayları, verilen anlamsız emirleri ve uygula-maları yazılı olarak kaydedin.

• İlk fırsatta zorbayı yetkili birine rapor edin, eşi-tiniz ise üstünüze, üstünüz ise yönetim kurulu ve insan kaynaklarına durumu açıkça ve kanıt-larıyla bildirin.

• Gerekiyorsa, tıbbi ve psikolojik yardım alın.

hem yardımcı olacaktır, hem de kanıt oluştura-caktır.

• Şikâyetiniz hakkında kuruluşunuz içinde ne ya-pıldığını araştırın.

• İş arkadaşlarınızla durumunuzu paylaşın, onlar da aynı şekilde rahatsız olabilirler, grupça baş-vurmanız daha etkili olabilir.

• Mobbing İle mücadele derneğinden destek iste-yin.

• Konuda uzman bir avukattan hukuki destek is-teyin ve Dava yolu ile haklarınızı savunun.

Ancak belirtmem gerekiyor ki; ülkemizde yıldırı konusunda somut bir yasal düzenleme bulunmu-yor. Gelişmiş ülkelerde ise konu birçok özel yasa ile düzenlenmiş durumda ve idareciler de gerekli eğiti-me tabi tutuluyor. Mobbing ile mücadele dernekleri aracılığı ile yasal düzenleme yapılması için yapılan birçok girişim sonucunda ise aşağıda sunduğumu-zu genelge dışında hiçbir somut ilerleme kaydedi-lemedi. Kamuoyunun dikkati ise ülkemizin iç ve dış sorunları düşünüldüğünde bu konuya çekilemiyor.

Bireysel bir mesele gibi algılanıyor. Oysa yıldırı sa-dece zorba ve mağdur arsında kalan bireysel bir mesele olmanın ötesinde, iş verimini, iş barışını ve özellikle hizmet kalitesini doğrudan etkileyerek ekonomik kayıplara yol açan bir sosyolojik olgudur.

19 Mart 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27879

GENELGE

Başbakanlıktan:

Konu : İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi.

GENELGE 2011/2

Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemekte, verimliliğini azaltmakta ve sağlığını kaybetmesine neden olarak çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir.

Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir.

Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür.

1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır.

2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır.

3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir.

4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanacaktır.

5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla "Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu" kurulacaktır.

6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır.

7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen gösterilecektir.

8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan

Kaynaklar.

• The Content and development of mobbing on work, Heinz Lehmann

European jornal Of Work And organizational Psikology 1996 • Hannah Seigson “New girl on the job” Cıtadel Press Books New York 2007

Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının temelinde iletişimsizlik var. Şiddet

artık bir iletişim kültürü haline geldi. Güncel sağlık politikaları nedeniyle

doktorun ve sağlık çalışanlarının toplumsal statüsü değersizleştirildi.