• Sonuç bulunamadı

SURİYE 1918’E KADAR TÜRKLERİN HAKİMİYETİNDEYDİ…

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) tarafından ha-zırlanan, ''Suriye’de Değişimin Ortaya Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri'' isimli raporda yer alan bilgilere göre, 7. yüzyıldan itibaren Oğuz boyları akıncıları-nın Irak ve Suriye’de görünmeye başladığı ve yoğun Türk göçle-rinin 10. ve 11. yüzyıllarda ger-çekleştiği bilinmektedir. Tolu-noğulları ile başlayan Türklerin yerleşimi 11. yüzyılda Selçuklu-ların bölgeye gelmesi ile devam etmiştir. Buradaki Türk boyla-rı, 1096 yılında haçlı seferleri başladığında Selahattin eyyubi komutasındaki Müslümanlarla birleşerek haçlılara karşı bölge-yi savunmuştur.

Yavuz Sultan Selim, 1516 yılın-da Merciyılın-dabık’ta Memlukluları yenerek bugünkü Suriye top-raklarını Osmanlılara bağlamış-tır. 1516’dan sonra yönetimi Osmanlı Devleti’ne geçen bölge 1918 yılına kadar kesintisiz

ola-rak 402 yıl boyunca Türklerin hakimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde Suriye’de Türkmen yerleşimi artarak devam etmiş ve bölgede önemli bir Türk nüfusu oluşmuştur. I. Dünya Savaşı son-rasında bölgedeki Türk idaresi sona ermiştir. Ancak Türkiye’nin Suriye’ye olan ilgisi Kurtuluş Sa-vaşı sırasında da devam etmiştir.

Osmanlının çekilmesi ile Suriye Türkmenleri milli mücadeleye başlamıştır. Ahmet Nabğalı li-derliğindeki Suriye Türkmenleri, Gazi Mustafa Kemal’in de ilgisini çekmiştir. O tarihlerden buyana Suriye Türkmenleri henüz lider çıkaramamıştır.

ANKARA ANLAşMASI’NA GÖRE TÜRKİYE

‘GARANTÖR’ ÜLKE…

Türkiye ile Fransa arasında 20 ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması’nın 7. mad-desi, “Suriye’deki Türkmenlerin resmi dillerinin Türkçe olması ve tüm kültürel sosyal haklarının korunmasını” içermektedir. Do-layısıyla Ankara Anlaşması Suri-ye Türkmenleri konusunda

Tür-kiye’ye garantörlük vermiştir.

Suriye’de Türkçe konuşan Türk-men sayısının yaklaşık bir bu-çuk milyon, Türkçeyi unutmuş Türkmenlerle beraber sayının 3,5 milyon civarında olduğu be-lirtilmektedir. Dillerini unutmuş olan Türkmenler kimliklerinin bilincinde olmakla birlikte ya-şadıkları bölgenin dili, kültürü ile bütünleşmiştir. Ancak Türk-men kimliklerinin bilincedirler.

Küçük gruplar halinde yaşayan-lar önemli ölçüde Araplaşmıştır.

Suriye Türkmenlerinin büyük çoğunluğu Sünni hanefi mezhe-bine mensuptur. Çok az sayıda Alevi Türkmen bulunmaktadır.

Suriye Türkmenlerinin konuş-tukları diller Arapça ve Türkçe-dir. Türkiye Türkçesine çok ya-kın bir Türkçe konuşulmaktadır.

TÜRKMENLER şAM’DA MEMUR, RAKKA VE DERA’DA TARIMLA İLGİLENİYORLAR

Suriye Türkmenlerinin ekono-mik faaliyetlerine bakıldığında, halep Türkmenlerinin

genel-likle tarım ve ayakkabı sanayisi ile geçimlerini sağladıkları gö-rülmektedir. Lazkiye ve Tartus Türkmenleri narenciye ve or-mancılıkla meşgul olurken hama ve humus Türkmenleri hayvan-cılık ve tarımla uğraşmaktadır-lar. Şam’da yaşayan Türkmenler memurluk ve serbest meslek, Rakka ve Dera’da ise tarım baş-lıca gelir kaynağıdır.

TÜRKMEN MİLLİYETÇİLİĞİ UYANIYOR

Kimi dönemlerde bazı çıkışlar olsa da genel olarak Türkmenler arasında siyasal bir milliyetçilik gelişmemiştir. Türkmenler ara-sında tepkisel ve kültürel bir mil-liyetçilik vardır. Suriye sisteminin sert yapısı, Türk hareketinin si-yasallaşmasını önlemiştir. Ancak özellikle son halk ayaklanması ile beraber uyanışa geçen bir Türk-men milliyetçiliğide görülmek-tedir. Kendi haklarını aramak, Suriye toplumu içinde kendi ben-liklerini bulmak ve varlıklarını is-pat etme çabası içindedirler.

Suriye’de yaşanan halk ayak-lanması Suriye Türkmenleri açısından fırsatlar sunmakta-dır. Suriye’de devrimin başarıya ulaşması durumunda sivil de-mokratik bir siyasal sistem or-taya çıkabilir. Bu ortam içinde Suriye Türkmenlerinin en büyük beklentisi, yeni anayasada Suri-ye halkını oluşturan unsurlardan biri olarak yer almaktır. Bunun yanı sıra anadilde eğitim ve di-ğer sosyal, kültürel hakların ve-rilmesini talep etmektedirler.

Türkmenler hali hazırda muhalif hareketlerin içinde yer almakta-dır. Suriye genelinde Mart 2011 tarihinden Kasım 2011’e kadar 300 civarında Türkmen

hayatı-nı kaybetmiştir. Ayrıca yüzlerce kayıp ve tutuklu Türkmen bu-lunmaktadır. Türkmenler, Türki-ye’den Suriye’yi ve Türkmenleri dünya gündemine taşımasını beklemektedir. Suriye’de olu-şacak yeni devlet sisteminde Türkmen kimliğinin ve hakları-nın yeni anayasa çerçevesinde korunması konusunda destek olunması gerekmektedir ancak şu ana kadar Türkmenler için henüz somut adım atılmamıştır.

Bayır-Bucak Türkmenleri Bayır-Bucak, hatay sınırların-dan başlayıp Lazkiye sınırlarına kadar uzanan 60 km kadar de-rinlikte coğrafi yapısı itibari ile Amanos Dağları’nın devamı olan bölgenin adıdır.

hatay’ın Yayladağı ilçesi dahil olmak üzere Lazkiye’ye kadar uzanan bölgede tamamıyla Ba-yır-Bucak Türkmenleri yaşamak-tadır. Bayır-Bucak Türkmenleri, KaramanoğluTürkmenlerinden olup Osmanlı döneminde İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerin-den getirilip yerleştirilmişlerdir.

Suriye’nin Akdeniz kıyılarında, başta Lazkiye şehir merkezinde-ki Alicemmel haresi (Türkmen Mahallesi) olmak üzere Basit, Bayır, Kesap nahiye ve köylerin-de yaşamaktadırlar. Türkmen köylerinin arasında Arap köyü bulunmamaktadır. Bayır-Bucak Türkmenleri çoğunlukla çiftçi-lik, rençperlik ve tarımla uğraş-maktadır.

Bayır Bucak Türkmenleri kimdir?

1939 yılında hatay’ın anavatana katılması sırasında Bayır Bucak bölgesi Suriye'de kaldı. Suriye Türkleri ya da Suriye Türkmen-leri, Suriye'de yaşayan Türkler-dir. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgeler başta halep Lazkiye humus Şam Rakka ve Şam (Golan Türkmenleri ).

Günümüzde ağırlıklı olarak Şam, Lazkiye, hama, humus, halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde bulunmaktadırlar. Şam bölgesin-de yaþayanlara Şam Türkmen’i denirken,halep ve Rakka böl-gesindekilere halep veya culap Türkmen’i, Lazkiye Türkmenle-rine Bayır-Bucak Türkmen’i de denmektedir.

Suriye yönetimi tarafından azın-lık olarak kabul edilmezler ve gündelik hayatta Türkmen ola-rak anılsalar da kayıtlarda "Müs-lüman" olarak geçmektedirler.

Nüfus sayımlarında milliyetleri ile sayılmadıklarından sayıları hakkında kesin bilgi yoktur. Çe-şitli kaynaklarda 3.000.000 ila 3.500.000 arasında farklı tah-minler verilmektedir.

Suriye'deki Türk ve Türkmen nüfusu 10. ve 11. yüzyıllarda bu bölgeye yoğun Türk göçlerin ger-çekleştiği Suriye'nin yönetimi, 1516'dan sonra Osmanlı Devle-ti'ne geçmiş ve bölge1918 yılına kadar kesintisiz olarak 402 yıl boyunca Türklerin hâkimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde Suriye'de Türkmen yerleşimi artarak devam etmiş ve bölgede önemli bir Türk nüfusu oluşmuş-tur. Konuştukları diller Arapça ve Türkiye Türkçesine çok ya-kın bir Türkçedir.

Anadolu'da-ki uzantıları olan Türk boyları arasında inanç, gelenek ve folk-lorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler bulunmak-tadır. Suriye'de rejim asimilas-yon programları çerçevesinde, dil öğrenimlerini engellemiş, köylerinin isimlerini değiştir-miştir. Küçük gruplar halinde yaşayanlar önemli ölçüde Arap-laşmış; ancak büyük gruplar halinde yaşayan Türkmenler, milli benliklerini korumuşlar-dır. Türkmen kimliğinin ve hak-larının korunmasını talep eden Türkmenler, Suriye İç Savaşı'nda muhalif hareketlerin içinde yer almaktadır. Selçukludan Osman-lı’ya Suriye'de Türk boyları Oğuz boyları akıncıları Suriye'de 7.

yüzyıldan itibaren görünmeye-başlamış, 10.ve 11. yüzyıllarda

bu bölgeye yoğun göçler gerçek-lemiştir.

Tolunoğulları ile başlayan Türk-lerin yerleşimi 11. yüzyılda Sel-çukluların bölgeye gelmesi ile devam etti. 1078 yılanda Suriye Selçuklu Devleti kuruldu. Suri-ye'deki Türk boyları, 1096 yılan-da haçlı seferleri başladığınyılan-da Selahattin eyyubi komutasındaki Müslümanlarla birleşerek haç-lılara karşı bölgeyi savundular.

1243 yılanda Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilen Türk boyları da halep bölgesine yerleştiler.

1260'tan itibaren Suriye'ye idari ve askeri gücü Türker’den olu-şan Memluk Devleti hâkim oldu.

Yavuz Sultan Selim, 1516 yılan-da Merciyılan-dabık'ta Memluklüler'i yenmesi ile Suriye topraklarında Osmanlı yönetimi başladı. Bölge

1918 yılına kadar kesintisiz ola-rak 402 yıl boyunca Türklerin hâkimiyeti altında kaldı.

Suriyeli Türkmenler Osmanlı ka-yıtlarında "halep Türkmenleri"

olarak yer aldı. halep Türkmen-leri has (padişah hası) reayasi idi ve bu statü onlara görece bir serbestlik sağlıyordu. Çoğu konar-göçer gruplar halinde yaşıyorlardı; kışları halep civa-rında,yazlarını ise Sivas'a kadar uzanan Anadolu yaylalarından geçirirlerdi.

IşİD’E KARşI SAVAşAN TÜRKMENLERE

SALDIRIYORLAR

Suriye Türklerinin yaşadığı böl-geye saldırı başlatan Rusya, Suri-ye ve hizbullah, Türkmen Dağı’nı ele geçirmek için var gücüyle sal-dırmaya başladı.

27 Türkmen köyünün yer aldığı Türkmen Dağı civarını havadan ve karadan bombalayan üçlü itti-fak, bölgedeki Türk izlerini silme peşinde.

Bölgedeki IŞİD tehdidine karşı silahlanan Türkmenler, kendi-lerini koruyamayan rejimin sal-dırısıyla karşı karşıya. Savaşın başladığı günden itibaren yalnız bırakılan Türkmen köyleri önce IŞİD’in sonra PYD’nin tehdidiyle karşı karşıya kaldı. IŞİD saldırı-larının ardından PYD tarafından köyleri boşaltılan Türkmenler bir süre sonra kendilerini koru-maya başladı fakat bu defa dev-reye Suriye rejimi girdi. Rusya ve hizbullah ile birlikte Türkmen Dağı’na saldıran rejim güçlerine karşı Türkmenler kahramanca topraklarını korumayı başardı.

IŞİD’e karşı operasyon başla-tacağını duyuran Rusya ise ilk günden itibaren esad’a karşı sa-vaşan muhalifleri hedef aldı. Mu-haliflerin büyük tepki gösterdiği operasyon dünya kamuoyunda yeterli tepkiyi göremeyince Rus-ya uçakları bu defa Türkmen köylerine yöneldi. Bölgeyi hava-dan bombalayan Rus uçakları, böylece rejim askerlerinin geçi-şini kontrol altına aldı.

TÜRKİYE TÜRKMENLERİ BOMBALAYAN RUS UÇAĞINI DÜşÜRDÜ

24 Kasım 2015 tarihinde Rusya Federasyonu hava Kuvvetleri'ne ait Sukhoi Su-24Mtipi uçağı sınır ihlali gerçekleştirmesinden do-layı Türk hava Kuvvetleri tara-fından düşürüldü.

Türk Silahlı Kuvvetleri Genel-kurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre Türk hava saha-sını ihlal eden uçak, beş dakika içerisinde on defa uyarılmasına rağmen sınır ihlaline son verme-yince angajman kuralları gereği iki Türk F-16 uçağı tarafından vuruldu. Uçak Suriye Türkmen Ordusu'nun kontrolündeki Ba-yırbucak bölgesine düştü. Uçak-taki iki pilot paraşüt ile atlama-sına rağmen, pilotlardan biri Suriye Türkmen Ordusu'na bağlı 10. Tümen tarafından ölü ola-rak ele geçirildi. Diğer pilot sağ olarak Lazkiye'deki Rus üssüne ulaştırıldı.

helikopterle pilotları arama sı-rasında muhalifler tarafından bir helikopter düşürüldü ve bir Rus deniz piyadesi vuruldu. Ge-nelkurmay Başkanlığı şu açıkla-mayı yaptı: "24 Kasım 2015 tari-hinde saat 09.20 civarında hatay Yayladağı bölgesinde Türk hava Sahasını ihlal eden milliyeti bi-linmeyen bir uçak defalarca (beş dakika içerisinde 10 kez) ikaz edilmesine rağmen Türk hava Sahasını ihlal etmiştir. Söz konu-su uçağa angajman kuralları çer-çevesinde 24 Kasım 2015 saat 09.24’te bölgede hava devriye görevinde bulunan iki adet F-16 uçağımız tarafından müdahale-de bulunulmuştur. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."