• Sonuç bulunamadı

2. ALGININ MİMARLIK EĞİTİMİNDEKİ ÖNEMİ

2.4. Mimarlıkta Algı

İnsan içinde yaşadığı çevreden yararlanabilmek, ona uyabilmek ya da onu kendine uydurabilmek için o çevreyi tanımak, anlamak zorundadır. Bu kendiliğinden olan bir olaydır ve çevreden bilgiler almak yoluyla olur. Bu bilgileri bize uygun ve doğru hareket etmemize yardım edecek biçimde yorumlayıp değerlendiren algıdır (43).

kültürel sosyal ekonomik

Algılama, psikolojinin üzerinde en fazla tartışılan konulardan biridir. Algılama psikolojini mimarlar için önemli kılan şey, mimarların ürünlerinin kullanıcıların algılarına bırakılması ve bu yolla değerlendirilmesidir (1).

Algıya nesnel dünyanın öznel bilince aktarılması olarak bakıldığında, bir anlamda öznel değerlerin nesnel değerlere dönüştürülmesi olayı olarak yorumlanabilen tasarım olgusunun, algılama ile ilişkisinin ters bir konumda yer aldığını görmekteyiz(Şekil 2.3.) (1).

Şekil 2.3. Algı-Tasarım İlişkisi

Algılamayı, çevreden bilgi alma ya da edinme olarak etkin bir süreç biçiminde tanımlayan bilgiye dayalı algılama kuramını mimarlar için ilginç kılan bir diğer özellik, çevre ile salt bir uyarı kaynağı olarak değil, bir bilgi kaynağı olarak ilgilenmiş olmasıdır. Çevre düzenlemek ve çevreyi değiştirmek görevini yüklenmiş olan plancı, tasarımcı ve mimarın konuya bu kapsam içinde yaklaşması, birçok sorunun çözümünde açıklık sağlayacaktır (1).

Mimarlar, biçimleri, bu biçimler arasındaki ilişkileri, biçimlerle onların gözlemcileri arasındaki ilişkileri yönlendiren, bir anlamda da yöneten kişilerdir. Kullanıcının mimari biçim algısı önemlidir. Fiziksel biçimler bu algıları yönlendirme kapsamında araştırılır. Bu yönlendirmeler için, mimari biçimlerin öğeleri ve bu biçimlerin algıları arasındaki belirleyici ilişkilerin ortaya konması gerekir. Mimarların ‘iyi yapılar’ üretmeye yönelik görsel biçim dizimi(syntax) için etkin olarak yürüttükleri araştırmalara karşılık, genel geçer kavramlar, kurallar bulunmuş değildir. Bir başka

Algı Tasarım Nesnel dünya Bilinç (öznel) Nesnel dünya Bireysel özellikler Eğitim Kişilik faktörleri Çevre etkenleri Kültürel Sosyal Ekonomik

 Algılama Alanında Bilişsel Tepkiler

 Doğrudan doğruya algısal bilgiye, bir alanın temel biçimini kavramada birey tarafından bütünlenen bilgiye dayanır,

 Çizgiler, açılar, doku derecelenmeleri, büyüklük, göreli mekânsal konumlar, parlaklık gibi niteliklerin değerlendirilmesine olanak verirler,

 Mimari biçimlerin başlıca tanımlayıcısıdırlar,

 Ana söz dizini olarak bir alanın algısal özelliklerini iletirler, bir alanın kapsamını ve temel düzeyde anlatımını gösterirler

 Bilişsel nitelikler; açısallık, uyum, doku gibi temel algısal boyutlar olarak göz önüne alınabilirler.

 Değerlendirme Alanında Duygusal Tepkiler

 Genelde, değerlendirme yapan gözlemcinin durumunu belirler,  Bilişsel tepkilerden kaynaklanırlar ve bireyin bir alana ilişkin kişisel

değerlendirmesine tepkilerinin nasıl bütünleştiğini yansıtırlar,

 Bir alanın karmaşıklığı ya da açıklığı gibi bilişsel özellikler, dostluk ve rahatlık gibi duygusal tepkileri vermek için bir düzeyde bir araya getirilirler,

 Duygusal özellikler; ilginç, güzel, dostça gibi psikolojik tepkileri göstermekte kullanılır.

 Çağrışım Alanında Simgesel Tepkiler

 Mimarinin amacını ve anlamını yansıtırlar,

 Bilgiye dayanan bilişsel ve duygusal tepkilerden çok farklıdırlar,  Bu tepkiler, bir biçimin niteliklerinden çok bireyin geçmiş

yaşantısına ve kültürüne bağlıdırlar,

 Simgesel gösterimler, basit mekanlar ve yüzeylerin arkasında yatan kavramsal özelliklerdir.

Hooper(44), ilk iki tür tepki biçiminin birbirine bağımlı olduğunu ve mimari biçime bilgiye dayanan bir tepki gösterme biçimi olduğunu belirterek, duygusal tepkilerin bilişsel tepkilerden kaynaklandığını belirtir. Bilişsel tepkilerin ve duygusal tepkilerin mimari çevrenin anlamını yansıtan simgesel tepkilerden farklı olduğunu, bu iki tepki türünün yapının dizimine ilişkin olduğunu vurgulamaktadır.

Bir tablo olarak gösterilirse (1): Tablo 2.1. Algılamada tepkiler

BİLİŞSEL TEPKİLER DUYGUSAL TEPKİLER SİMGESEL TEPKİLER Alan Algılama Değerlendirme Çağrışım Tanımlayıcılar Açısal İmgelenebilir

Karmaşık

Rahat Heyecanlı Güzel

Dinsel Güçlü Önemli

Tanımlama biçimi “..işittim” “..gördüm”

“..hissettim” “..hoşlandım”

“..düşünüyorum” “..biliyorum”

Aksoy, mimar ile yapı arasındaki iletişimin aslında mimar ile kullanıcı arasında yapı aracılığıyla gerçekleşen bir iletişim olduğunu vurgulayarak, mimarın tasarım sırasında biçimlendirme kararları verirken işaretleri anlam ve yarar niteliklerinden genellikle soyutlayarak yalnız dizimine ilişkin fonksiyonlarıyla ele aldığını belirtmektedir. Mimari iletişim sürecini bir üçgenin tepeleri ilişkisi içinde gösteren Aksoy, mimar ile yapı arasında bir tasarım ve gerçekleştirme faaliyetinin varlığıyla birlikte bir dizim ilişkisinin olduğuna; mimar ile kullanıcı arasında ortak işaretlerin iletilmesiyle bir anlam ilişkisinin varlığı; yapı ile kullanıcı arasında ise, bir algılama olayı ile yarar ilişkisinin söz konusu olduğuna dikkati çekmektedir (45).

Şekil 2.4. Mimar-Yapı-kullanıcı İlişkisi

Bilgiye dayalı algılama kuramının çevreye bir bilgi kaynağı olarak görmesi ve algılamayı çevreden bir bilgi alma süreci olarak yorumlaması kullanıcıları için bir çevre üreten mimarlar ve tasarımcılar açısından ilgi çekicidir. Yine bu kuramdan kaynaklanan literal algı çerçevesinde ele alınan yüzeyler, dokular, dış-çizgiler, vb., mimarlık eğitiminin temel araçları olarak görüldüğünde, çalışmaların bu yaklaşımı benimseyen bir tutumla ele alınması mimarlık eğitimine getireceği katkılar açısından önemlidir (1).

YAPI

algılama yarar ilişkisi

KULLANICI

Ortak işaretler iletme anlam ilişkisi

tasarlama dizim ilişkisi

3. MİMARLIK EĞİTİMİ

Mimari tasarım olgusunun geçmişine bakıldığında; Mısırlı İmhotep (tarihte eseri bilinen ilk mimar) ile başlayan, insanüstülük olarak görülen tasarım olgusu, 15-16. yy.’ larda kilise ve devlet(askeri) düzeni etrafında usta-çırak ilişkisi ile sürdürülmüştür. Rönesans ile birlikte tasarım; usta-çırak ilişkisinin yanında, bağımsız bir şekil almıştır. İlk kurumsal mimarlık okulu 1671 yılında Fransa’ da kurulan Kraliyet Mimarlık Akademisidir; bunu 1797 Ecole des Beaux-Arts ve 1919 Bauhaus okulu izlemiştir. Bölümde kapsamında; mimarlık eğitiminin, tarihsel gelişiminin kronolojik olarak verilmesi ve Türkiye’deki mimarlık eğitimi ile etkileşimi sorgulanmak istemektedir.