• Sonuç bulunamadı

2. REKABET VE REKABET GÜCÜNÜN ÖLÇÜLMESİ

2.4. Uluslararası Rekabet Gücünü Açıklamaya Yönelik

2.4.3. Rekabet Gücü Kavramına Modern Yaklaşımlar

2.4.3.1. Michael Porter’ın Elmas Modeli

Son yıllarda rekabet gücü ile ilgili olarak yapılan çalışmaların en kapsamlısı M. Porter’a aittir. Porter on farklı sanayileşmiş ülkenin ekonomilerini ele alarak bu ülkelerdeki firmaların rekabet gücünü belirleyen faktörleri ortaya koymaya çalışmıştır. Böylece, rekabet gücünü açıklama konusunda klasik karşılaştırmalı üstünlükler modelinden daha kapsamlı bir model sunmuştur (Atik, 2005, 47).

Porter çalışmasında “neden bazı ülkeler diğer ülkelere göre daha rekabetçidir” sorusuna cevap ararken bir ülkenin bir sektörünün rekabet gücünü analiz etmek için “Elmas Modeli” olarak adlandırdığı kendi geliştirdiği modeli kullanır. Model, ulusal rekabet avantajlarının belirleyicilerini sistematik olarak ortaya koymak için küresel rekabetin unsurlarını bir sistem yaklaşımı içinde analiz etmektedir (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53).

M. Porter’ın Elmas Modeline göre bir ülkenin endüstrilerinin rekabetçi üstünlüğü büyük ölçüde ülke içindeki dört farklı faktör tarafından belirlenir. Bu faktörler şunlardır (Porter, 1990):

1. Faktör (Girdi) koşulları, 2. Talep koşulları,

3. İlgili ve destekleyici endüstriler ve

4. Firma stratejileri, firmaların yapısı ve firmalar arası rekabet.

Rekabet avantajını belirleyen elmas modeli, bir sistem ortaya çıkarmakta, bu nedenle temel değişkenler tek tek değil, birlikte rekabet avantajlarını belirlemektedirler. Diğer bir deyişle, modelin dört köşesinde yer alan faktörler birbirlerini etkilemektedirler. Dolayısıyla sistem dinamik bir yapı kazanmaktadır (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53).

Porter’a göre girdi koşullarında nitelikli işgücü, teknoloji, sermaye, altyapı gibi üretim için ana faktörler ülke tarafından oluşturulabilir. Nisbi avantaj oluşumunda birincil rol oynayan bu faktörler uygulanan politikalar, teknolojik gelişmeler veya kültürel gelişmelere paralel olarak geliştirilebilir ve değiştirilebilir. Diğer yandan Porter,

niteliksiz işgücü, hammadde gibi genel kullanıma açık faktörlerin ise herhangi bir firma tarafından elde edilebileceğini ve bu özellikleri nedeni ile rekabet avantajı sağlayamayacaklarını belirtmektedir. (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53)

Talep koşulları firmaların ürünlere verdiği önemi, yenilikçilik düzeyini etkilemektedir. Çeşitlenmiş, mevcutla yetinmeyen güçlü bir talep yapısı firmaları yeni ürünler üretmeye, değişimleri takip etmeye zorlarken, özellikle iç talebin nitelik ve nicelik açısından yüksek oluşu bölgesel firmalara küresel pazarlarda rekabet avantajı kazandırmaktadır. Porter, özellikle iç talebin gelecekte oluşacak talep yapısı hakkında firmalara doğru sinyaller verebilmesi halinde ulusların veya ulusal firmaların bu sinyali yabancı şirketlerden önce algılayarak rekabet avantajı sağlayacaklarını belirtmektedir (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53).

İlgili ve destekleyici kuruluşların yeterlilik ve rekabetçilik düzeyi firmaların rekabetçilik avantajını doğrudan etkilemektedir. Küresel anlamda başarılı bir sektör, ilgili bir başka sektörü de küresel başarıya taşıyabilmektedir. Örneğin İtalya, sadece iyi bir deri ve ayakkabı sektörüne değil aynı zamanda iyi bir deri işleme makinaları sektörüne de sahiptir. Rekabetçi bir tedarikçi zinciri, sektöre ucuz ve yenilikçi girdi temini sağlayarak rekabet avantajı oluşturabilir. Yatay ve dikey ilişki içerisinde bulunulan sektörlerle bilgi alışverişi beraberinde yenilikçilik ve fikir alışverişini de getirecektir (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53).

Firma stratejisi ve rakabet yapısında Porter, firmaların kuruluş biçimleri, organizasyon yapıları, yönetim şekilleri ve ulusal rekabetçiliği konu edinmektedir. Firmaların yönetim şekilleri firma stratejisini doğrudan etkilerken, kültürlerin yönetim şekilleri, organizasyon yapısı, firma ilişkileri v.b. üzerinde rekabet yapısı açısından olumlu veya olumsuz yönde etkileri bulunmaktadır. Ulusal rekabetin yapısı ise küresel rekabetçilikle yakından ilişkilidir. Porter’a göre iç piyasada her ne kadar firmalar düşük rekabeti bir avantaj olarak görse de, nitelikli bir bölgesel rekabet, firmaları ekonomik olanakların ötesine geçmeye ve yenilikçiliğe zorlayarak küresel rekabete hazırlıklı kılar. (Bulu, Eraslan ve Kaya, 2006, 53)

Şekil 2.2: Porter’ın Elmas Modeli (Porter, 1990: 127.)

Elmas modelini oluşturan bu dört faktörün yanı sıra ulusal düzeyde rekabet gücünü (elması) etkileyen ancak elmasa dahil olmayan iki faktör daha söz konusudur. Bu tip dışsal faktörlerin ilki olan şans, yenilik ve icatlar, biyoteknoloji ve mikro-elektronikte olduğu gibi teknolojik sürekliliğin olmaması, girdi maliyetlerinde devamlılığın olmaması (petrol krizleri v.b.), dünya finansal piyasalarında ya da döviz kurlarında önemli kaymaların olması, global ya da bölgesel talepte patlama, yabancı devletlerin aldıkları politik kararlar ve savaşlar gibi olayları kapsar. Tesadüfi olaylar rekabetçi pozisyonda kaymalara neden olan devamsızlıklara yol açtıkları için önemlidirler. Yerleşik rakiplerin avantajlı durumunu sarsarlar ve farklı koşullarda başka bir firmanın rekabetçi bir avantaja ulaşmasına yol açarlar (Aktan ve Vural, 2004a; Porter, 1990).

Ulusal rekabetçi avantajı etkileyen dışsal faktörlerin ikincisi devletin sahip olduğu roldür. Devlet, diğer dört belirleyiciyi etkileme kapasitesine sahiptir. Faktör koşulları, sübvansiyonlar, sermaye piyasasına yönelik politikalar, eğitime yönelik politikalar ve benzerleri tarafından etkilenmektedir. Devletler tüketici ihtiyaçlarını etkileyen yerel ürün standartları ya da düzenlemeleri yürürlüğe koyabilirler. Bunun yanı sıra temel ürünlerin ülkedeki en büyük satıcısı olabilirler. Sermaye piyasaları ile ilgili düzenlemeler, vergi politikası ve anti-tröst yasaları ile firma stratejisini, firma yapısını

FİRMA STRATEJİSİ VE REKABET YAPISI FAKTÖR (GİRDİ) KOŞULLARI TALEP KOŞULLARI İLİŞKİLİ VE DESTEKLEYİCİ ENDÜSTRİLER Devlet Şans

ve rekabeti etkileyebilmektedirler. Ancak, kamu politikaları ulusal rekabetçi avantajın tek kaynağı olduğu sürece başarısızlığa mahkumdur. Ulusal avantajı etkileyen elmasın dört temel faktörünün güçlü olduğu endüstri ve özellikle endüstri kümelenmelerinin rekabet gücü yüksektir ve devletin uyguladığı politikalarla elması güçlendirmesi halinde kamu politikaları başarılı olur (Aktan ve Vural, 2004a; Porter, 1990)