• Sonuç bulunamadı

3 BİLİM-SANAT EKSENİNDE TEKNOLOJİ TARİHİ

5. MİKROSKOP İLE ELDE EDİLEN GÖRÜNTÜLERİN SANATA YANSIMAS

5.1. Mikroskop Altındaki Görüntülerden Yararlanan Dünyadaki Sanatçılar

5.1.15. Michael Joaquin Grey (1961 )

Michael Joaquin Grey, son yirmi yıldır sanat, bilim ve kitle araçlarının sınırlarıyla oynayan ve bunları genişleten yapıtlar üreten bir sanatçı olarak tanınmaktadır. Grey’in araştırmaları, doğal ve karmaşık sistemlerle bağlantılı olarak yaşam, dil ve biçimin gelişimi ve kökenini irdeler. Yapıtlarında doğa olgularındaki ve kültürdeki kritik anları işler; benzeri şekilde madde, enerji, davranış ve anlam arasındaki ön-bağlantı ve değişimleri ele alması ile bilinmektedir.

Resim 86. Enstalasyon, 600x425, Lisson Gallery,1992

(Kaynak:https://encryptedtbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTmh6PxcOzHgc wWUjeu7aAiNSjFcCqqyldQpu2k8qzeKe5itXZN,erişim:5-3-2017)

126

Resim 87. Hücre noronal bağın animasyonu,12,5x4 in.,CNC çizimi grafit üzerine (Kaynak:https://encrypted-

tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTmh6PxcOzHgcwWUjeu7aAiNSjFcCqqyld Qpu2k8qzeKe5itXZN,erişim:7-3-2017)

Bilimsel ve dilsel prensipli eserleri, aile ilişkileri ve insanoğlunun teknolojik yaşamları ile ilintilir olup estetik ve hayalle de beslenir. Bu elementler erişilebilir ve ezoterik olan arasında denge sağlamak için varolurlar. Bu eserde gözle görülmeyen yapılar makro boyuta taşınmıştır ve dolayısıyla biyomimetik bir eser olarak yorumlanmaya açıktır. Sanatçı için ilk ilke mantıktan ziyade gözlem ve sezgiye dayalı içgüdülerle hareket etmektedir. Sanat ve teknolojinin niye bir arada olamadığını sorgulayan sanatçı, bunun nedeni olarak parçalanma; değişik piyasa ve toplulukların özellikli ve tutucu tavırları olduğuna inanmaktadır. Sanatçı aslında işlerinin özünde nerden geldiğini sorgulayacağı bir tavır sergilemektedir.159

127 5.1.16.Andrew Carnie (1969 - )

Andrew Carnie bir sanatçı olmasının yanı sıra İngiltere'de Southampton Üniversitesi Winchester Sanat Okulu'nda Güzel Sanatlar öğretim üyesi olan bir akademisyendir. Carnie, Durham Üniversitesi'nde zooloji, psikoloji, kimya ve resim eğitimi almıştır. Sanata olduğu kadar bilimsel konulara da ilgi duya Carnie, Tıp Araştırmaları Merkezi'nde sinirbilimcilerle birlikte çalışmıştır. Bunun sonucunda Bilim Müzesi’nde (Science Museum) nöroloji üzerine bir gösteri olan “Head On” (Resim 88) için hafıza, beyin ve sinirbilimi ilgilendiren bir dizi eser üretirken, nöronların mikroskobik görüntülerinden esinlenerek ortaya koyduğu ‘“Magic Forest”(sihirli Orman) (Resim 89) adlı çalışması Bilim Müzesi’nde sergilenmiştir.

Eser, nörobilimci Richard Wingate'in beyindeki nöronların büyümesini gösteren çalışmasından faydalanarak elde edilmiştir. Görüntüler, beyin kesitlerinin mikroskop incelemesinden toplanmıştır. Bu görüntüler, gittikçe daha da geliştirilerek ve birbirine bağlı hale getirilerek dağılmaya başlayan beyindeki nöronları göstermektedir.

Oldukça ilgi çekici görüntüler ortaya çıkaran bu yapılar, sanatçıların ve bilim insanlarının birbirleri için önemli kaynaklar olabileceğini ortaya koymaktadır. Nöronların yapısını sanatsal olarak yorumlayan Carnie, sanatın sanatçıya, bilimin de bilim insanlarına bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inanmaktadır.

128

Resim 89.Andrew Carnie, Magic Forest,1992

(Kaynak: http://www.gvart.co.uk/andrew-carnie-magic-forest-stills.html/magic- forest-gv-art-card- mg_0541,erişim:2-3-2016)

Resim 88. Andrew Carnie, Head on.

(Kaynak:https://www.digitalartarchive.at/database/artists/general/artist/carnie.html,erişi m:2-3-2016)

129

Andrew Carnie’nin slayt görüntüsü çalışması Magic Forest’da (Resim 89), seyirciye dallara ayrılan nöronların görüntüleri sunulur: Bu görüntüler bir netlik kazanır, bir bulanıklaşırlar. Carnie, nörobilimci Richard Wingate’le işbirliğinin bir parçası olarak, Wingate’le onun laboratuvarında buluşup slayt lekeleme ve lazer konfokal mikroskopun görsel özellikleri hakkındaki teknik konuları tartışmıştır. Carnie’nin belirttiğine göre, Magic Forest araştırma için ham veri toplama yöntemini çağrıştırır; renkleri, mikroskop altındaki görüntüyü görünür kılmak için kullanılan lekelerdeki ışınımın renkleridir. Bu eser biyomimesisin sanattaki yansımalarına dair en net örneklerden biri olarak gösterilebilir. Sanatı nöron yapılarıyla ormanları benzeterek insanın sinir sistemiyle doğa arasındaki paralelliği vurgulamayı amaçlamıştır.

Magic Forest’a girdiğimizde, bir kafatası belirir karşımızda. Orman çiçek açarken,

sayıları giderek artan nöronlar perdedeki yerlerini alırlar. Perde, saydam malzeme olarak, bu orman parlayan ışıktan oluşmuş örtüsünü gözler önüne sererken nöron ormanının farklı katmanlarını görmemizi sağlar. Perde kritik kütleye eriştiğinde kararır ve sahnenin merkezini alan kafatasıyla beraber baştan başlar. Seyirci, kâbus görüyormuşçasına, görüntünün bu yarı saydam açılma-kararma döngüsünün yarattığı hayallerin içine çekilmek istenmektedir.160

Andrew Carnie nörobilimin sunduğu imkanları sanatına uyarlayarak aslında doğa ile insanın nörolojik yapısının arasında bir fark olmadığına değinmek istemiştir. Magic

Forest adlı çalışmasında sanatçı, beyindeki nöronlerın büyümesini kesitler halinde

mikroskop altında inceleyerek aldığı görüntüleri doğada bulunan ağacın formunun yapısı ile özdeşleştirerek görsel bir şölen ve düşünce dünyası yaratmıştır. Sanatçı ile bilim insanları arasında ortak bir bağın her zaman olacağı vurgusunu yapmak isteyen eser, bu iki alanı birleştirici bir araç olarak yorumlanabilir.

160http://www.suzanneanker.com/wp-content/uploads/2011-Anker-Suzanne- Fundamentally-Human-

130 5.1.17. Daro Montag (1959- )

Daro Montag uzun yıllar boyunca çevresel ve ekolojik konuları içeren sanat uygulamalarında bulunmuştur. Organik dünyada yer alan yaratıcılıkla özellikle ilgilenmektedir. Araştırma ve yaratma pratiğini, doğal dünyada etkileşim içinde bulunan olayların ilkelerinden yola çıkarak başlatmaktadır. Bu etkileşimin temelini canlı nesneler oluşturmaktadır. Canlı organizmalar ile sanat yapmak için sanatçı, mikroorganizmaların, bitkilerin, böceklerin, kurbağaların ve diğer canlıların yardımına başvurmuştur. Ayrıca rüzgar, yağmur ve ateş gibi doğa olayları ile de uğraşmıştır.

Daro'nun çalışmaları İngiltere, Avrupa, ABD, Avustralya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki galerilerde sergilendi ve birkaç katalog halinde yayınlandı. Ayrıca, Met Office ve Hayvan Sağlığı Enstitüsü işbirliğiyle görevlendirildiği çalışmalar yaptı. 2002'de Tokyo'da prestijli bir sanat-bilim ödülü kazandı. 2007'de The Earth(Bu

Dünya)(Resim 5.90) adlı bir projeyle sonuçlanan bir sanat-bilim sergisi açması için

görevlendirildi. Sonraki sergi ve kitaplarında ise birtakım farklı perspektiflerden toprağın yaratıcı ve üretken potansiyelini incelemiştir.

Dr. Daro Montag’ın mikroorganizma, bitki, kurbağalar ve solucanlar da dahil olmak üzere çeşitli toprak canlılarını kullanarak ortaya koyduğu eserler, mikroskobik görüntülerin sanata yansımasının en başat örneklerindendir. Sanatçı, beş farklı filme meyve parçaları içeren jelatinler yerleştirerek, bu filmleri İngiltere Cornwall’daki evinin yakınlarındaki toprağa gömmüş ve ardından, çeşitli toprak mikroorganizmaları tarafından tüketilmesiyle benzersiz renk ve desenler ortaya çıkan filmleri “Bioglifler” adını verdiği kataloğunda sergilemiştir. Jelatin üzerindeki meyvelerin farklı miktarlarda emilmesiyle ortaya çıkan desenler, biyolojik oldukları kadar kozmolojik de görünen görüntü dizileri olarak tanımlanmaktadır. Montag bu projesi ile birlikte, var olan fakat göremediğimiz organizmaları görünür hale getirdiğini belirtmektedir.161

131

Resim 91. Lower Treculliacks-Mud 2000, Unique Ilfochrome print, film mud, microbes, 95x76cm.

(Kaynak: https://encrypted-

tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcS7LLYlECHg0cfZuBXnuDZC73OSE2jnpn Sf_iqdZ m5iqtQvdCsE,erişim:5-4-2016)

Resim 90. Daro Montag, The Earth,2006.

(Kaynak:https://78.media.tumblr.com/tumblr_m6i67nqmFA1r8rb8oo1_ 500.jpg,erişim:7-3-2016 )

132 5.1.18.Stephen Wilson

Sanatçı, araştırmacı ve sanat teorisyeni olan Stephan Wilson, Chicago Sanat Okulundan mezun olmuş ve ardından 1972'de Chicago Üniversitesi Eğitim Psikolojisi ve Disiplinler arası Sosyal Bilimler Bölümü'nden doktora derecesi almıştır. Etkileşimli medya ve telekomünikasyondan sanat ve biyolojiye kadar çok çeşitli bilim ve yeni teknolojilerle ilgili konularda araştırmalar yapan Wilson’ın sanat ve yeni teknolojiler üzerine kitapları yayınlanmıştır.

Resim 92. Protozoa Games, BEAP, Perth Australia, 2004

(Kaynak: http://sites.music.columbia.edu/organism/stephen-wilsons-protozoa- games/,erişim:5-3-2016)

Özellikle "Protozoa Games" (Protozoa Oyunları)(Resim 92 ) adlı çalışması, canlı sistemlerle sanat yapma fikri üzerine kuruludur. Wilson’a göre, canlı sistemler ile sanat yapma fikri yeni değildir; hatta ona göre bir bahçe ya da bir balık çiftliği biyolojik sanat olarak düşünülebilir. Sanatçı yeni olan şeyin çağdaş teknolojinin bize sunduğu biyolojik sistemleri ve malzemeleri ne derece kontrol edebildiğimiz olduğuna inanmaktadır. Sanatçı, “Protozoa Games” adlı çalışmasında, hareket halinde olan protozoaların mikroskop görüntülerinin bilgisayara aktarılmasıyla elde edilen bir oyun

133

düzeneği hazırlanmıştır. Etkileşimli oyun, insanlara canlı protozoaların, dijital mikroskop ve hareket izleme teknolojilerinin aracı olduğu langırt benzeri bir ortamda rekabet etmesini sağlar. “Follow-Me”(Beni takip et) adlı oyunda insanlar, canlı protozoa hareketlerinin davranışlarını taklit edecek kadar yakından izleyerek ve vücutlarını Protozoa hareketleriyle eşleştirerek puan kazanıyorlar. “Control-Me”

(Beni kontrol et) oyununda ise, izleyiciler şarkı söyleyerek veya tüpler vasıtasıyla

protozoalarla konuşarak veya eldiven kutusundaki ışık anahtarlarını açıp kapatarak protozoaları hareket ettirmeye çalışarak puan kazanıyorlar. Bu sayede, hayvan ve insan deneylerinin etiği, zekanın ve bilinçliliğin tabiatı araştırılırken aynı zamanda bilim ve sanatı buluşturan bir aktivite ortaya çıkmaktadır.162

.

Resim 93.Stephen Wilson, Protozoa Games

(Kaynak: http://sites.music.columbia.edu/organism/stephen-wilsons-protozoa- games/,erişim:8-2-2017)

134

Stephen Wilson yeni medya, telekomünikasyon, bilim ve sanatın birleştiği ve izleyicinin de esere dahil olduğu oyun düzenekli yapılandırmalarla sanatını ifade etmektedir. Yeni medya araçları arasında video oyunları, elektronik söylem, dijital ses teknolojileri, dijital video, film ve televizyonun da olduğu malzemelerle çağdaş sanatçı söylemlerini ortaya koyar. Sanatçı bilimin ve teknolojinin imkanlarını birleştirdiği, mikroskobik canlıların, protozoların dahil olduğu izleyicinin katılımı ile gerçekleşen interaktif paylaşımlarla aslında farkına varmadan karşısındaki kişiye çeşitli öğretiler sunmaktadır. Sanat, izleyicide modern dünyanın imkanları ile birleşerek bilgilendirici bir rol de oynamaya başlamıştır.