• Sonuç bulunamadı

DP IV. Büyük Kongres

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

Mehmet Sancar Demir

Günümüz Milliyetçi Hareket Partisi’nin temeli Millet Partisi’ne dayanmaktadır. Millet Partisi 20 Temmuz 1948 yılında Mareşal Fevzi Çakmak, Enis Akaygen, Prof. Hikmet Bayur, Prof. Kenan Öner, Doktor Mustafa Kentli, Osman Bölükbaşı, General Sadık Aldoğan ve Osman Nuri Könü gibi Demokrat Parti’den ayrılan kişilerce kurulmuştur. Mil- let Partisi 27 Ocak 1954 günü Ankara Asli Ceza Mahkemesi tarafından dini siyasete alet ettiği gerekçesiyle kapatıldı.

Kapatılan Millet Partisi Genel İdare Kurulu üyeleri 10 Şubat 1954 tarihinde Cumhuriyetçi Millet Partisi isimli yeni parti kurdular. Partinin Genel Başkanı Osman Bölükbaşı oldu. 16 Ekim 1958 tarihinde Köylü Partisi ile birleşen Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin ismi Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi olarak değiştirildi.2

27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi (MBK) ile ters düşen Alparslan Türkeş ve berabe- rindeki diğer subaylarla birlikte yurt dışına askeri görev adı altında zorunlu sürgüne gönderilmişlerdi. Alparslan Türkeş 1963 yılında Türkiye’ye geri döndü. Yurda döndükten sonra 1 Yücel, Serhan, Türkiye’nin Siyasal Partileri, Alfa Yayınevi, İstanbul,

2006, s.17 2 Yage, s.19

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

Mehmet Sancar Demir

Günümüz Milliyetçi Hareket Partisi’nin temeli Millet Partisi’ne dayanmaktadır. Millet Partisi 20 Temmuz 1948 yılında Mareşal Fevzi Çakmak, Enis Akaygen, Prof. Hikmet Bayur, Prof. Kenan Öner, Doktor Mustafa Kentli, Osman Bölükbaşı, General Sadık Aldoğan ve Osman Nuri Könü gibi Demokrat Parti’den ayrılan kişilerce kurulmuştur. Mil- let Partisi 27 Ocak 1954 günü Ankara Asli Ceza Mahkemesi tarafından dini siyasete alet ettiği gerekçesiyle kapatıldı.

Kapatılan Millet Partisi Genel İdare Kurulu üyeleri 10 Şubat 1954 tarihinde Cumhuriyetçi Millet Partisi isimli yeni parti kurdular. Partinin Genel Başkanı Osman Bölükbaşı oldu. 16 Ekim 1958 tarihinde Köylü Partisi ile birleşen Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin ismi Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi olarak değiştirildi.2

27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi (MBK) ile ters düşen Alparslan Türkeş ve berabe- rindeki diğer subaylarla birlikte yurt dışına askeri görev adı altında zorunlu sürgüne gönderilmişlerdi. Alparslan Türkeş 1963 yılında Türkiye’ye geri döndü. Yurda döndükten sonra 1 Yücel, Serhan, Türkiye’nin Siyasal Partileri, Alfa Yayınevi, İstanbul,

2006, s.17 2 Yage, s.19

Talat Aydemir’in giriştiği darbeye karıştığı gerekçesiyle kısa bir süre tutuklu kaldı. 1963 ve 1964 yılları arasında bir takım Türkçü Dernekler ile temasa geçen Alparslan Türkeş, Ko- miteden birlikte tasfiye edildiği bazı arkadaşlarıyla Cum- huriyetçi Millet Partisi’ne girdi. Partideki görevi parti mü- fettişliğiydi. 1965 yılında yapılan olağan kongrede Türkeş ve arkadaşları parti yönetimini ele geçirdiler. Türkeş Genel Başkan seçildi.3

Partinin 8 Şubat 1969’da toplanan Adana Kongresi önemli bir dönüm noktası oldu. Alparslan Türkeş bu kong- rede Genel Başkanlığını pekiştirdi.

Partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Türkeş partinin amblemini kırmızı zemin üzerine üç hilal, gençlik kollarının amblemini ise hilal içinde bozkurt olarak değiştirdi. Alparslan Türkeş bu kongreyle birlikte aldığı askeri eğitimin verdiği kazanımlar ışığında bir liderlik kafa- sında oluşturmuştu. Alparslan Türkeş Adana Kongresi’nde yaptığı şu konuşma siyasi hayatında izleyeceği çizginin ipuçlarını da vermektedir.

Ben Türk Milletini, Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demok- rasiye, rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Al- lah’tan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, Allah yoluna çağırıyorum.4

3 Bora, Tanıl, Devlet Ocak Dergâh, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009, s.52-53

4 Türkeş, Alparslan, Dokuz Işık, Bilgeoğuz Yayınevi, İstanbul, 2009, s. 19

Talat Aydemir’in giriştiği darbeye karıştığı gerekçesiyle kısa bir süre tutuklu kaldı. 1963 ve 1964 yılları arasında bir takım Türkçü Dernekler ile temasa geçen Alparslan Türkeş, Ko- miteden birlikte tasfiye edildiği bazı arkadaşlarıyla Cum- huriyetçi Millet Partisi’ne girdi. Partideki görevi parti mü- fettişliğiydi. 1965 yılında yapılan olağan kongrede Türkeş ve arkadaşları parti yönetimini ele geçirdiler. Türkeş Genel Başkan seçildi.3

Partinin 8 Şubat 1969’da toplanan Adana Kongresi önemli bir dönüm noktası oldu. Alparslan Türkeş bu kong- rede Genel Başkanlığını pekiştirdi.

Partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Türkeş partinin amblemini kırmızı zemin üzerine üç hilal, gençlik kollarının amblemini ise hilal içinde bozkurt olarak değiştirdi. Alparslan Türkeş bu kongreyle birlikte aldığı askeri eğitimin verdiği kazanımlar ışığında bir liderlik kafa- sında oluşturmuştu. Alparslan Türkeş Adana Kongresi’nde yaptığı şu konuşma siyasi hayatında izleyeceği çizginin ipuçlarını da vermektedir.

Ben Türk Milletini, Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demok- rasiye, rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Al- lah’tan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, Allah yoluna çağırıyorum.4

3 Bora, Tanıl, Devlet Ocak Dergâh, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009, s.52-53

Dündar Taşer, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal ve Numan Esin yapılan Adana Kongresi sonrasında da Alparslan Tür- keş’in yanından ayrılmayarak siyasi yaşamlarına devam ettiler.5

Alparslan Türkeş’in Genel Başkanlığı’ndaki Milliyetçi Hareket Partisi 1969 yılında yapılan genel seçimlerde %3’lük oy oranıyla pek bir başarı elde edemedi. Seçim so- nucu Adana Milletvekili seçilen Alparslan Türkeş partisini tek başına mecliste temsil etti. Artık meclisteydi ve ideolo- jisi Türk ve İslamiyet’i bir arada barındırmaktaydı.6

1973 yılında yapılan genel seçimlerde de istedikleri başa- rıyı elde edemediler. Aldıkları % 3,4’lük oy oranı ile 3 mil- letvekili çıkararak mecliste varlıklarını devam ettirdiler.7

%10 barajını geçtikleri iller Niğde, Çankırı, Yozgat, Nevşehir, Sivas, Adana, Kars, Hatay, Tokat gibi Orta Ana- dolu ağırlıklı illerdi.8

1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı Türk si- yasetinde hızlı bir milliyetçi söylemin gelişmesinin kapıla- rını da aralamış oldu. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok- tur” söylemi kitleler üzerinde etkili olmaya başlamıştı. Ka- pitalistleşme sürecinde sıkıntı çeken orta sınıfın ateşli ve sabırsız, saldırgan unsurları kendilerinin MHP’nin ve Ülkü 5 Yage, s.20

6 Yücel, Serhan, Age s.43 7 Yage, s.44

8 Bora, Tanıl, age, s.60

Dündar Taşer, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal ve Numan Esin yapılan Adana Kongresi sonrasında da Alparslan Tür- keş’in yanından ayrılmayarak siyasi yaşamlarına devam ettiler.5

Alparslan Türkeş’in Genel Başkanlığı’ndaki Milliyetçi Hareket Partisi 1969 yılında yapılan genel seçimlerde %3’lük oy oranıyla pek bir başarı elde edemedi. Seçim so- nucu Adana Milletvekili seçilen Alparslan Türkeş partisini tek başına mecliste temsil etti. Artık meclisteydi ve ideolo- jisi Türk ve İslamiyet’i bir arada barındırmaktaydı.6

1973 yılında yapılan genel seçimlerde de istedikleri başa- rıyı elde edemediler. Aldıkları % 3,4’lük oy oranı ile 3 mil- letvekili çıkararak mecliste varlıklarını devam ettirdiler.7

%10 barajını geçtikleri iller Niğde, Çankırı, Yozgat, Nevşehir, Sivas, Adana, Kars, Hatay, Tokat gibi Orta Ana- dolu ağırlıklı illerdi.8

1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı Türk si- yasetinde hızlı bir milliyetçi söylemin gelişmesinin kapıla- rını da aralamış oldu. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok- tur” söylemi kitleler üzerinde etkili olmaya başlamıştı. Ka- pitalistleşme sürecinde sıkıntı çeken orta sınıfın ateşli ve sabırsız, saldırgan unsurları kendilerinin MHP’nin ve Ülkü 5 Yage, s.20

6 Yücel, Serhan, Age s.43 7 Yage, s.44

Ocakları’nın içerisinde buldular. Adalet Partisi ve Milli Selamet Partisi’nin tabanında yükselen siyasal gerilim iv- meyi MHP’den yana çevirdi. 1975 yılında CHP, kendi elle- riyle iktidarı Adalet Partisi önderliğindeki Milliyetçi Cephe Hükümeti’ne teslim etti. Milliyetçi Hareket Partisi ’de dâhil edildi ve meclis içerisinde 3 milletvekili ile temsil edilen MHP’nin 2 vekili de bakanlık koltuğuna oturmuş oldu.9

Milliyetçi Hareket Partisi, Milliyetçi Cephe Hükümeti’ne katılırken kadrolarını devlet kademelerine yerleştirmeyi, bürokrasi de hâkim olmayı amaçlamıştı. Böylece hem diğer gruplarla iletişim içerisinde olacak hem de devlet tecrübesi kazanacaktı. Teşkilat tabanı da sokaklara hâkim olmayı amaç edinmişti. Süreç böyle devam ederken 1977 seçimle- rinde MHP oy potansiyelini ikiye katlamayı başardı ve %6,4 oy oranı ile milletvekili sayısını 16’ya yükseltti. 21 Temmuz 1977’de İkinci Milliyetçi Cephe kuruldu. Oy oranındaki artış ideolojisini de etkilemişti.10

1978 yılında ülke Cumhuriyet Halk Partisi ağırlıklı bir yönetim altına girmişti. Bu yıllardan itibaren ülkede sağ ve sol gençlik gruplarının kanlı çatışmaları 1980 askeri darbe- sine kadar hızla ve artışla devam etti. Alparslan Türkeş, ül- kenin Sovyet tehdidi ile karşı karşıya olduğu gerekçesiyle sokak mücadelesine hız verdi.

9 Yage, s.62

10Yücel, Serhan, age, s.45

Ocakları’nın içerisinde buldular. Adalet Partisi ve Milli Selamet Partisi’nin tabanında yükselen siyasal gerilim iv- meyi MHP’den yana çevirdi. 1975 yılında CHP, kendi elle- riyle iktidarı Adalet Partisi önderliğindeki Milliyetçi Cephe Hükümeti’ne teslim etti. Milliyetçi Hareket Partisi ’de dâhil edildi ve meclis içerisinde 3 milletvekili ile temsil edilen MHP’nin 2 vekili de bakanlık koltuğuna oturmuş oldu.9

Milliyetçi Hareket Partisi, Milliyetçi Cephe Hükümeti’ne katılırken kadrolarını devlet kademelerine yerleştirmeyi, bürokrasi de hâkim olmayı amaçlamıştı. Böylece hem diğer gruplarla iletişim içerisinde olacak hem de devlet tecrübesi kazanacaktı. Teşkilat tabanı da sokaklara hâkim olmayı amaç edinmişti. Süreç böyle devam ederken 1977 seçimle- rinde MHP oy potansiyelini ikiye katlamayı başardı ve %6,4 oy oranı ile milletvekili sayısını 16’ya yükseltti. 21 Temmuz 1977’de İkinci Milliyetçi Cephe kuruldu. Oy oranındaki artış ideolojisini de etkilemişti.10

1978 yılında ülke Cumhuriyet Halk Partisi ağırlıklı bir yönetim altına girmişti. Bu yıllardan itibaren ülkede sağ ve sol gençlik gruplarının kanlı çatışmaları 1980 askeri darbe- sine kadar hızla ve artışla devam etti. Alparslan Türkeş, ül- kenin Sovyet tehdidi ile karşı karşıya olduğu gerekçesiyle sokak mücadelesine hız verdi.

9 Yage, s.62

Alparslan Türkeş bir yandan CHP’ye karşı milli birlik çağrısı yapıyordu bir yanda da sıkıyönetim ilanıyla askerin yönetimde ağırlık kazanması zamanının geldiğini işaret eden açıklamalarda bulunuyordu. Askerin sıkıyönetimle 12 Mart benzeri bir müdahaleyle iktidar yolunu kendilerine açacağını düşünmekteydi. Bu yıllar ülkenin önde gelen kişilerinin suikast ile öldürüldüğü yıllardı. MHP’nin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ın öldürülmesi Ülkücü Gençler üzerinde şaşkınlık yarattı ve intikam alma duygusunu da pekiştirdi. 1980 yılına gelindiğinde birçok Ülkücü ve Devrimci genç hapishanelere atılmıştı ve herkes artık akan kanın bir an önce bitmesi için beklemekteydi.11

12 Eylül 1980 askeri darbesi Ülkücü Hareket için tam bir travma olmuştu. Devletin Sovyet tehdidine karşı yeterli mü- cadeleyi veremediğini düşünen Ülkücü Hareket, kendisini devleti, vatanı, milleti ve dini koruyup kurtaracak kararlı irade olarak konumlandırmıştı. İhtilal karşısında başta Al- parslan Türkeş olmak üzere MHP ve Ülkücü Hareket şok içerisinde ve tedirgindiler. Devleti kurtarmak için verilen mücadelenin İhtilal neticesinde hapishanelerde son bulaca- ğını kimse kestirememişti. Darbeyle birlikte tüm siyasi parti ve oluşumlar gibi MHP de kapatılmıştı. Mahkemelerde “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar” aleyhine davalar açıldı. Al- parslan Türkeş mevcut düzeni yıkıp faşist devlet kurmak amacıyla suç örgütü kurmaktan yargılandı. Türkeş başta olmak üzere birçok kişi hakkında idam istendi. Dava sonun- 11 Bora, Tanıl, age, s.75-79

Alparslan Türkeş bir yandan CHP’ye karşı milli birlik çağrısı yapıyordu bir yanda da sıkıyönetim ilanıyla askerin yönetimde ağırlık kazanması zamanının geldiğini işaret eden açıklamalarda bulunuyordu. Askerin sıkıyönetimle 12 Mart benzeri bir müdahaleyle iktidar yolunu kendilerine açacağını düşünmekteydi. Bu yıllar ülkenin önde gelen kişilerinin suikast ile öldürüldüğü yıllardı. MHP’nin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ın öldürülmesi Ülkücü Gençler üzerinde şaşkınlık yarattı ve intikam alma duygusunu da pekiştirdi. 1980 yılına gelindiğinde birçok Ülkücü ve Devrimci genç hapishanelere atılmıştı ve herkes artık akan kanın bir an önce bitmesi için beklemekteydi.11

12 Eylül 1980 askeri darbesi Ülkücü Hareket için tam bir travma olmuştu. Devletin Sovyet tehdidine karşı yeterli mü- cadeleyi veremediğini düşünen Ülkücü Hareket, kendisini devleti, vatanı, milleti ve dini koruyup kurtaracak kararlı irade olarak konumlandırmıştı. İhtilal karşısında başta Al- parslan Türkeş olmak üzere MHP ve Ülkücü Hareket şok içerisinde ve tedirgindiler. Devleti kurtarmak için verilen mücadelenin İhtilal neticesinde hapishanelerde son bulaca- ğını kimse kestirememişti. Darbeyle birlikte tüm siyasi parti ve oluşumlar gibi MHP de kapatılmıştı. Mahkemelerde “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar” aleyhine davalar açıldı. Al- parslan Türkeş mevcut düzeni yıkıp faşist devlet kurmak amacıyla suç örgütü kurmaktan yargılandı. Türkeş başta olmak üzere birçok kişi hakkında idam istendi. Dava sonun- 11 Bora, Tanıl, age, s.75-79

da mahkeme, savcının Türkeş’in idamı talebini uygun görmedi ve hapis cezası verdi.12

1983 yılında Siyasi Partiler Kanununa uygun olarak yeni partilerin kurulmasının yolu açıldı. Alparslan Türkeş askeri hastanede yatarken yeni bir parti kurulmasının kararı alındı. Mehmet Pamak’ın başkanlığında Muhafazakâr Parti ku- ruldu, fakat MGK’nın vetosuyla karşılaştı. Bunun üzerine kurucu yönetim değiştirilerek Genel Başkanlığa Ahmet Özsoy getirildi, liste tekrar veto edildi ve MP 1983 seçimle- rine giremedi.

1984 yılının başında bu şekilde yola devam etmenin Ül- kücü Hareket’e bir getirisinin olmadığı öne sürülerek Genel Başkanlığa CKMP’de milletvekilliği yapmış olan İsmail Hakkı Yılanlıoğlu getirildi.1985 yıllında bir kadro değişikli- ğine daha gidildi ve Partinin Genel Başkanlığına Ali Koç ge- tirildi. MP’nin 29-30 Kasım 1985 tarihinde yapılan kongre- sinde partinin adı Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) amblemi ise çevresinde dokuz ışığı temsil eden dokuz yıldızın bulun- duğu hilal oldu. 6 Eylül 1987’de liderlere siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Alparslan Türkeş MÇP’nin başına geçti.13

Alparslan Türkeş’in liderliğindeki MÇP 29 Kasım 1987 seçimlerinde %2.93’lük oy oranı ile parlamento dışında kaldı. MÇP 20 Ekim 1991 seçimlerinde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Parti’yle işbirliği yaptı ve üç parti %16,9 12 Bahadır, Muhammet, 12 Eylül ve Ülkücüler, Cihad Yayınları, Ankara,

1990, s.25-27

13 Şemşek, Muharrem, Makaleler, Milli Eğitim Yayınları, Ankara, 1986, s.175-180

da mahkeme, savcının Türkeş’in idamı talebini uygun görmedi ve hapis cezası verdi.12

1983 yılında Siyasi Partiler Kanununa uygun olarak yeni partilerin kurulmasının yolu açıldı. Alparslan Türkeş askeri hastanede yatarken yeni bir parti kurulmasının kararı alındı. Mehmet Pamak’ın başkanlığında Muhafazakâr Parti ku- ruldu, fakat MGK’nın vetosuyla karşılaştı. Bunun üzerine kurucu yönetim değiştirilerek Genel Başkanlığa Ahmet Özsoy getirildi, liste tekrar veto edildi ve MP 1983 seçimle- rine giremedi.

1984 yılının başında bu şekilde yola devam etmenin Ül- kücü Hareket’e bir getirisinin olmadığı öne sürülerek Genel Başkanlığa CKMP’de milletvekilliği yapmış olan İsmail Hakkı Yılanlıoğlu getirildi.1985 yıllında bir kadro değişikli- ğine daha gidildi ve Partinin Genel Başkanlığına Ali Koç ge- tirildi. MP’nin 29-30 Kasım 1985 tarihinde yapılan kongre- sinde partinin adı Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) amblemi ise çevresinde dokuz ışığı temsil eden dokuz yıldızın bulun- duğu hilal oldu. 6 Eylül 1987’de liderlere siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Alparslan Türkeş MÇP’nin başına geçti.13

Alparslan Türkeş’in liderliğindeki MÇP 29 Kasım 1987 seçimlerinde %2.93’lük oy oranı ile parlamento dışında kaldı. MÇP 20 Ekim 1991 seçimlerinde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Parti’yle işbirliği yaptı ve üç parti %16,9 12 Bahadır, Muhammet, 12 Eylül ve Ülkücüler, Cihad Yayınları, Ankara,

1990, s.25-27

13 Şemşek, Muharrem, Makaleler, Milli Eğitim Yayınları, Ankara, 1986, s.175-180

oy alarak mecliste temsil imkânını buldular. Seçimden sonra ittifak bozulmuş ve Alparslan Türkeş ve beraberindeki 18 milletvekili MÇP’ye katılmıştır. Alparslan Türkeş tekrar Genel Başkanlığa seçilmiştir.14

27 Aralık 1992 günü toplanan MÇP kurultayında MÇP’- nin feshi karar alınmıştır. 24 Ocak 1993 tarihinde yapılan olağanüstü kongre ile partinin adının Milliyetçi Hareket Par- tisi olmasına karar verilmiştir. Bu dönemin öncesinde başla- yan süreçte Muhsin Yazıcıoğlu’nun başını çektiği grup, parti ile görüş ayrılığına düşmüştür. MHP artık önceki sloganla- rını kullanmıyor laik bir Türk Milliyetçiliği çizgisinden söz ediyordu. MHP’nin “laiklikten hiçbir zaman sapmadık, Müs- lümanlık bizim ideolojimiz değil, dinimizdir” gibi sözleri Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını hayal kırıklığına uğratmış ve partiden kopmalara neden olmuştur. Bu süreç sonunda Ya- zıcı ve arkadaşları 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi’ni kurdular.15

1995 seçimlerinde MHP % 8,2 oy ile barajı aşamayarak parlamento dışında kaldı. 4 Nisan 1997 tarihinde MHP Ge- nel Başkanı Alparslan Türkeş’in vefatı ile bir dönem sona ermiş oldu.

6 Temmuz 1997’de yapılan olağanüstü kurultayda partinin genel sekreteri Devlet Bahçeli ile Türkeş’in oğlu Yıldırım Tuğ- rul Türkeş arasındaki seçim yarışını Devlet Bahçeli kazanarak Milliyetçi Hareket Partisi’nin yeni Genel Başkanı oldu.16 14 Bora, Tanıl, age, s.418

15 Yeni Akis Dergisi, 1993, s.22 16 www.aksiyon.com

oy alarak mecliste temsil imkânını buldular. Seçimden sonra ittifak bozulmuş ve Alparslan Türkeş ve beraberindeki 18 milletvekili MÇP’ye katılmıştır. Alparslan Türkeş tekrar Genel Başkanlığa seçilmiştir.14

27 Aralık 1992 günü toplanan MÇP kurultayında MÇP’- nin feshi karar alınmıştır. 24 Ocak 1993 tarihinde yapılan olağanüstü kongre ile partinin adının Milliyetçi Hareket Par- tisi olmasına karar verilmiştir. Bu dönemin öncesinde başla- yan süreçte Muhsin Yazıcıoğlu’nun başını çektiği grup, parti ile görüş ayrılığına düşmüştür. MHP artık önceki sloganla- rını kullanmıyor laik bir Türk Milliyetçiliği çizgisinden söz ediyordu. MHP’nin “laiklikten hiçbir zaman sapmadık, Müs- lümanlık bizim ideolojimiz değil, dinimizdir” gibi sözleri Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını hayal kırıklığına uğratmış ve partiden kopmalara neden olmuştur. Bu süreç sonunda Ya- zıcı ve arkadaşları 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi’ni kurdular.15

1995 seçimlerinde MHP % 8,2 oy ile barajı aşamayarak parlamento dışında kaldı. 4 Nisan 1997 tarihinde MHP Ge- nel Başkanı Alparslan Türkeş’in vefatı ile bir dönem sona ermiş oldu.

6 Temmuz 1997’de yapılan olağanüstü kurultayda partinin genel sekreteri Devlet Bahçeli ile Türkeş’in oğlu Yıldırım Tuğ- rul Türkeş arasındaki seçim yarışını Devlet Bahçeli kazanarak Milliyetçi Hareket Partisi’nin yeni Genel Başkanı oldu.16 14 Bora, Tanıl, age, s.418

15 Yeni Akis Dergisi, 1993, s.22 16 www.aksiyon.com

Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki Milliyetçi Hareket Par- tisi, ilk seçim tecrübesini 17 Nisan 1999 tarihinde yaşadı. Bu seçimlerde MHP tarihinin en büyük oyunu alarak DSP’den sonra ikinci parti oldu. Bu durum, hem Alparslan Türkeş’in vefatı sonrası partinin yeni yönetiminin uyguladığı çizginin başarısıydı hem de Türkeş’e vefanın göstergesiydi. MHP % 17.98 oy oranı ve 129 milletvekiliyle parlamentoda temsil imkânına kavuşmuştu. Seçim sonrası ANAP, DSP ve MHP bir koalisyon hükümeti kurdular. Ülkücü seçmen, artık hak ettiğini düşündüğü iktidar ortaklığının gururunu yaşamak- taydı, fakat hükümetin icraatları hiç de hayal ettikleri gibi olmadı. Koalisyon Hükümeti, birikmiş ekonomik sorunlar nedeniyle ülkeyi batmanın eşiğine getirmiş, terörist başı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın idam cezası AB Uyum Ya- saları nazarında müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Milli- yetçi-Ülkücü Camia için bu tam bir felaketti. Çünkü Ülkücü Hareket binlerce insanın mal ve can kaybına neden olan kişinin idam edilmesinin haklı olduğunu savunmaktaydı. Hükümetin miladını 2001 Türkiye Ekonomik Krizi dol- durdu. Koalisyon Hükümeti erken seçim kararı aldı.17

Erken seçime gitme kararı koalisyon hükümetindeki par-

Belgede Türkiye'de Siyasal Partiler (sayfa 73-88)