• Sonuç bulunamadı

4. MESLEKİ EĞİTİMDE TÜRKİYE MODELİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

4.1. MEVCUT DURUM

Ülkemizde mevcut uygulanan model öncesinde çeşitli mesleki eğitim modelleri uygulanmıştır. Süreç içerisinde değişen koşullara münasip yeni modeller denenmiştir. Genel olarak örgün ve yaygın eğitim kurumlarında icra edilen mesleki eğitim modeli çağdaş örnekleri ile kıyaslandığında maalesef başarılı olamamıştır. Çeşitli alan ve dallarda yapılan mesleki eğitim modelimizin amaçsal bağlamda diğer modeller ile kıyaslandığında eksik olmadığı görülmektedir. Süreç içerisinde yapılan iyileştirmeler de göz önüne alındığında iş piyasalarının model ile irtibatlandırılması amacıyla çok ciddi gayret gösterildiği görülmüştür. Modelin temel amacı nitelik olduğundan ihtiyaç duyulan alan ve dallarda sürekli yenilemeler yapılmakta, model daha kapsamlı hale getirilmektedir. Avrupa Birliği genelinde spesifik olarak da Almanya ile kıyaslanan mesleki ve teknik eğitim sistemimiz arasında temelde ayrışan noktalarda farklı oldukları görülmektedir. Misalen Almanya’da 30 milyar Euro’ya varan maliyetlerle mesleki eğitim sisteminin nerdeyse ¾ şirketler tarafından finanse edilmektedir. Ülkemizde tam tersi eğitimin planlanma ve diğer tüm aşamalarında olduğu gibi eğitimin finansmanında da devlet kaynakları ağırlıktadır.

Ülkemizde mesleki ve teknik eğitime yönlendirilen öğrencilerin çoğu herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen ve okuma kapasiteleri sınırlı üniversite kazanmaları olanaksız mütalaa edilen öğrencilerden oluşmaktadır. Almanya’da işletme içerisinde bilgi ve emeğiyle orantılı olarak çalışan Ustalar üniversite okuyup daha sonra işletme bünyesine dahil edilenlere amir olmakta ayrıca ücret noktasında daha iyi noktalarda bulunmaktadır.

Avrupa Birliğine üyelik aşamasından sonra Ülkemizde genel bütün alanlarda standartlar oluşacak olup mesleki eğitimde de uygulanan politika ve uygulamalarda ortaklaşma yaşanacaktır. Türkiye’de uygulanan mesleki ve teknik eğitimin Avrupa Birliği üyeleri nezdinde kabul edilmesi, verilen mezuniyet belgelerinin denklik işlemlerinin tamamlanması önem arz etmektedir. Örneğin Almanya Genelinde Birleşik Alman Eğitim Enstitüsü tarafından bu denklik işlemleri takip edilmekte, sınavları yapacak kurum ve kuruluşlar koordine edilmektedir. Bu alanda da Ülkemizde Mesleki Yeterlilikler Kurumu kurulmuştur. Avrupa’daki ülkelerin yeterlilik kurumlarının yaptığı çalışmaları bundan böyle ülkemizde bu kurul yürütecektir. Bunun ötesinde Mesleki Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) çerçevesinde 42 meslek alanı ve 194 dalda

117

modüler mesleki eğitim programı yapılmıştır. 3308 Sayılı Kanun kapsamında uygulanacak olan bu programlar İSCED 97’ye göre sınıflandırılarak Avrupa’yla benzerlik içerisinde dalların isimleri belirlenmiş ve modüler program uygulamasına çıraklık eğitimi yapan mesleki eğitim merkezlerinde 2005–2006 yılında başlanmıştır.114 Bu merkezler çıraklık eğitimlerinin yürütüldüğü merkezlerdir. Örgün

eğitim içerisinde herhangi bir okula devam edememiş kişileri iş piyasası gereklerine göre yetiştirmek, eğitim süreci ile birlikte çalışma hayatı içerisinde faaliyette bulunanlara daha üst seviyede sertifika vererek mesleki gelişimi öncelemek, iş hayatını prensiplerine uyumlarına yardımcı olmak maksadıyla Türkiye genelinde dört yüzden fazla mesleki eğitim merkezi kurulmuştur.

Ülkemizde bütün mesleki alanlarda eğitim ve meslek liselerinde 2006-2007 eğitim-öğretim yılından başlayarak modüler eğitim uygulanmaktadır. Bu uygulama ile yaklaşık öğrencilere ve meslek eğitimi alan diğer kesimlere daha kolay ulaşma amaç edinmiş ve ayrıca sunulan programlar CD ortamında bütün okullara gönderilmiştir. Yaklaşık 5000 modüle uygun hazırlanan materyallerle sistem internet ile desteklenmiştir. Bu programlara uygun eğitim akabinde kalfalık belgesi verilmektedir. Bu aşamadan sonra iki yüz kırk saat ustalık eğitimi verilmektedir. Alanlar dallara bölünmüş alanda kalarak farklı dalda meslek edinmek isteyen kimselere kolaylık sağlanmış gerekli eğitim süreci sonunda kalfalık belgesi hakkı verilmiştir. Kişisel gelişimin farklı dallarda sürdürülme isteği murat edilmiş olsa da kişilere bu uygulama ile farklı meslek edinmede kolaylık sağlanmıştır.

3308 Sayılı Kanun’un 4702 sayılı Kanun’la değişik 18’inci maddesinin üçüncü fıkrasında “İş yerlerinde alanında mesleki eğitim almış olanlar istihdam edilir” hükmü getirilmiştir. Bu husus da AB uygulamalarına paralel bir uygulamadır. Öte yandan yine 3308 Sayılı Kanun’un 4702 Sayılı Kanun’la değişik 18’inci maddesinin son paragrafına göre “200 ve daha fazla personeli olan işletmelerin eğitim birimi kurma zorunluluğu” getirilmiştir. Bu yaşam boyu eğitim çerçevesinde gerek işletmelerin personelinin gerekse işletmede eğitim gören çırak ve diğer öğrencilerin bu birimlerde kısa süreli eğitimlerini öngörmektedir.115

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanuna uygun olarak aday çırak eğitimlerini yapan mesleki eğitim öğrencilerine stajyer öğrenci sigorta işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre sigorta yapılmaktadır. Bu sigorta giderleri Milli Eğitim bakanlığı tarafından ilgili bütçe harcama kalemlerinden ödenir.

Beceri eğitimlerini ilgili işletme ve kamu kurum ve kuruluşlarında tamamlamak isteyen öğrencilere ayrıca beceri eğitim adı altında ödemeler yapılmaktadır. İlgili ılın

114Altay, Üstün a.g.e., s.20 115 Altay, Üstün a.g.e., s.20

118

brüt ücreti üzerinden aile geçim indiriminin düşülmesi neticesinde elde edilen net tutar üzerinden ödeme gerçekleştirilir. İşletme ve ilgili kuruluşların sisteme dahil edilerek farkındalık oluşturma ayrıca eğitim alan öğrencilerin pratik yönlerinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Resim 5: Türkiye’de Genel Eğitim Sistemi

Kaynak: Millî Eğitim Bakanlığı İstatistikleri-2017

Özellikle genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’de Avrupa Birliği ülkelerindeki serbest dolaşım hakkı ve işçilerin istihdamı açısından nitelikli insan gücü yetiştirmek daha da önem kazanmaktadır. Fakat Türkiye’de uygulanan meslekî eğitim sistemine bakıldığında ise AB ‘ligine girişte ara insan gücü yetiştirmede yeterli eğitim olanaklarına sahip olmadığı, istihdam piyasasının gereksinimlerine uygun yeterlilikte insan gücü yetiştiremediği görülmektedir. Geleneksel eğitim modeli üzerine kurulmuş

119

olan Türk sisteminde sanayi okul iş birliği yerleştirilemediğinden, meslekî eğitim büyük ölçüde teoride kalmakta ve uygulamada başarılı sonuçlar alınmamaktadır. Meslekî eğitimden yükseköğretime geçişin de zorlaşması sonucunda gençlerin büyük çoğunluğu genel eğitime ve yüksek öğretime yönelmekte bu kurumların yetersiz olması sonucunda da üniversiteye giremeyen gençler vasıfsız işçi olarak çalışma hayatına atılmaktadır. Bunlara yönelik olarak da meslek kazandırıcı çalışmalar olmadığı için vasıflı iş gücü sıkıntısı yaşanmaktadır.116

Teknik, teknolojik, bilgi ve bilgiye iletişim kanalarının çok hızlı gelişerek küresel değişim ve dönüşümler gerçekleştirdiği 21 asırda Ülkemiz genelinde toplumsal temelde meslek ve mesleki eğitim problemlerine geleneksel tedbirlerle çare arandığı görünmektedir. Ülkemizde temel mesleki ve teknik eğitim bu temel anlayış üzerinden geliştiğinden maalesef çağa uygun yol almamıştır. Bilgi iletişim kanallarının hızla gelişmesine karşı geleneksel usta çırak ilişkisine dayalı mesleki eğitim modeli hala yürütülmektedir. Temelde çağdaş olan modellerde de görülen bu anlayış artı gelişen teknik bilgi ve kabiliyet ile donatıldığından başarı düzeyi yükselmektedir. Yığınla üniversite mezununa karşın mesleki anlamda yeterince eğitilememiş, piyasa şart ve koşullarından uzak binlerce işsizin varlığı ayrıca mesleki eğitim diğer kanayan bir yönüdür.

Mesleki eğitimin amaç ve gayesi Ülkemiz genelinde tam olarak kavranamadığından önemi de manasız kalmaktadır. Mesleki eğitim kurum ve kuruluşlarının genel olarak bakıldığında düşük profilli öğrenci merkezleri olduğu görülmektedir. Bilinçli bir yönlendirmenin yapılmadığı ülkemiz eğitim sisteminde mesleki anlamda nice başarılı öğrencilerimiz heba olmaktadır. Genel olarak sert ve katı uygulanan modelde öğrencilerin alan bölüm değişimlerine olanak tanınmamakta, mezunlara yönelik mezuniyet sonrası meslek edinmelerinde rehberlik yapılmamaktadır.

Türkiye’de işletme-okul iş birliği yeterince geliştirilemediği için işletmenin istediği insan gücü belirlenmemekte, uygulamalarda istenen düzeyde olmamakta ve yeterince denetlememektedir. Ayrıca pahalı bir yatırım olan meslekî teknik eğitime devlet ve özel sektör tarafından yeterli kaynak aktarılmamakta, işletme ve sektörlerinde yeterince desteği sağlanamadığı için ihtiyaç duyulan bina, tesis ve araç- gereç sağlanamamaktadır. 117 Türkiye Avrupa Birliği genelinde uygulanan

programlarına alınması karşın yeteri derecede yararlanmamakta, eğitime devam öğrencilere de bu konu üzerinden rehberlik yapılamamaktadır.

116 Altay, Üstün a.g.e., s.21

120

Şekil-28: Avrupa Ülkelerinde Genel ve Mesleki Ortaöğretimde Öğrenci Dağılımı

Kaynak: Eurostat, TÜİK (Erişim Tarihi:03.05.2017)

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 53,4 56 56 64 65 67 69 70 80 46,6 44 44 36 35 33 31 30 20

ORTAÖĞRETİMDE ÖĞRENCİ DAĞILIMI (%)

121