• Sonuç bulunamadı

Mekandaki hareket kavramını ele alan bu çalışma, hareketi oluşturan katmanları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Hareketin mekanda kullanım olanaklarının geliştirilmesi ve mimaride bir tasarım parametresi olarak kullanılması adına, hareketin genetiğini anlamaya yönelik bir okuma yapılması hedeflenmektedir. Bu okuma, hareketli mimari pratiklerin biraraya toplandığı bir havuz üzerinden yapılmıştır. Mimari pratikler mümkün olduğunca geniş bir yelpazeden seçilerek oluşturulan gruplandırmanın kapsayıcılığı artırılmaya çalışılmıştır. Yine de hareket, morfolojik ve geometrik olarak anlaşılması ve eylemsel özelliklerinin tariflenmesi bakımından karmaşık bir konudur. Hareketi fiziksel olarak oluşturan bileşenler, yalnızca örnek mimari pratikler ve literatür araştırmalarıyla gözleme dayanarak değil, aynı zamanda hareketin bizzat deneyimsel olarak araştırılması ve deneyerek öğrenme metoduyla hareketli örnekler üretilmesi ile de ele alınmıştır. Bu amaç doğrultusunda harekete dair yapılan deneysel araştırmalar, konu hakkında yapılan araştırmanın başlangıç motivasyonunu oluşturmuştur.

7.1 Hareketin Tasarımına Dair Denemeler

Harekete dair tasarım denemeleri, öncelikle basit birkaç hareket tipinin çözümlenmeye çalışılmasıyla şekillenmiştir. Bu hareket tipleri canlıların gerçekleştirdiği üç anatomik hareketten (kol, bacak, parmak hareketleri) esinlenerek oluşturulmuştur. Canlıların gerçekleştirdiği hareket eylemi, bir hareket sistemi olarak ele alınıp yorumlanmış ve üretilmiştir. Hareketin gözleminden somut olarak üretilmesine evrilen süreç, hareketin eylemsel olanaklarını deneme-yanılma yoluyla öğrenme, hareketin gerçekleşme potansiyellerini deneyimleme ve hareketi sistemleştirme gibi alanlar bakımından deneysel bir bilgi üretimi sağlamıştır. Kullanılan malzemelerin bir araya geliş biçimi, birbirleriyle olan bağlantı ilişkisi, hareketi kısıtlayan veya serbest bırakan geometrik ilişkiler ve elemanların boyutsal ilişkisinin harekete etkisi gibi hareketin gerçekleşmesine yönelik pek çok etmen bu süreçte deneyimlenmiş ve gözlemlenmiştir. Hareketi ortaya çıkaran fiziksel

etmenlerin hangi boyutlarda inceleneceği bilgisi, bu deneysel süreçte şekillenmiştir.

Şekil 7.1 : Anatomik hareket tipleri, diyagram çalışması, Can Başar, 2011.

Şekil 7.2 : Anatomik hareket tipleri, maket ve film çalışması, Can Başar, 2011. Temel hareketlerin üretim süreci, bu hareketlerin farklı şekillerde bir araya gelme durumlarının araştırılmasıyla devam etmiştir. Tanımlı bir hareket yetisine sahip objelerden birkaçının yan yana gelerek eşzamanlı hareket etmesi ile sistematik bir hareketin nasıl üretileceği ve üçüncü boyutta hareketin nasıl tasarlanabileceği ile

ilgili denemeler gerçekleştirilmiştir. Objelerin tek başına gerçekleştirdiği hareket ile sistem olarak yaratılan eşzamanlı bir hareketin barındırdığı potansiyel farklılıkları bu denemelerle görülmüştür. Sistem olarak üretilen hareketler, mekanlaşma potansiyeli bakımından zengin olanaklar içermekte ve farklı kullanım biçimleri için farklı geometriler sunabilmektedirler.

Şekil 7.3 : Hareket tiplerinin mekanlaşma potansiyelleri, Can Başar, 2011. Üretilen hareketli objeler, hem eleman bazında farklı biçimlenişlerle hem de etkileşimli sistemler içinde kullanılmasıyla hareketin tasarımına yönelik sonsuz kombinasyonlar oluşturmaktadır. Bu varyasyonlar, bir hareket tipinin dahi tasarlanma biçimine göre ne denli farklı potansiyeller barındırdığına ışık tutmuştur.

Yapılan çalışmalar ve üretim sürecinin kendisi, hareketin oluşumunu anlama açısından son derece önemli bilgiler üretmiştir. Yapılan denemelerle hareketin iç yapısı çözümlenmeye çalışılmış ve araştırmaya konu olan hareketi oluşturan diğer katmanların hangi boyutlarda aranması gerektiğine dair bir yol haritası oluşturulmuştur. Bu deneysel süreç, hareketin geometrisi ile ilgili araştırmaya altlık oluşturacak önemli altyapısal bilgiler sağlaması ve hareketi oluşturan fiziksel katmanları belirlemesi bakımından araştırmanın bütününe ve şekillenmesine katkı sağlamıştır.

7.2 Hareketin Katmanlaşma Haritası

Mekansal hareketleri ele alan bu çalışma, hareketi mekanda görünür kılan ve hareketli mekansal üretimler oluşturmayı sağlayan katmanları ortaya çıkarma üzerine kurulmuştur. Mümkün olduğunca geniş bir çerçeveden seçilen hareketli mekan pratikleri, oluşturulan hareketli tasarım denemeleri ve harekete dair literatür araştırmaları üzerinden yapılan okumalar ve incelemeler sonucu hareket, bazı alt katmanlara ayrılmıştır. Bunlar; harekete neden olan amaç katmanı, hareketin fiziksel yapısını tanımlamaya yönelik geometri ve malzeme katmanı, hareketin mekanla kurduğu ilişkiyi tarifleyen topoloji katmanı ve hareketin insanla kurduğu ilişkiyi tanımlayan etkileşim katmanlarıdır. (Sekil 7.4)

Mekansal harekete neden olan amaç katmanı, mekanda ortaya çıkan hareket gereksinimini vurgulaması ve hareketin gerçekleşmesine sebep olan ilk etmen olması bakımından hareketi oluşturan diğer bütün katmanlardan üst sırada ve ön plandadır. Bu katman, hareketin sebebini bir yandan da işlevini tanımlar. Hareketin gerçekleştirdiği durum değişiminin sebebi olan işlev, hareket okuması bakımından önem teşkil etmektedir. Çünkü hareketin işlevi aslında doğrudan onun geometrisi ile ilgilidir. Örneğin kapasite artırmaya yönelik hareket isteği, belli birtakım hareket tipleri ile sağlanabilir. Mekansal hareketin sebebleri, her ne kadar hareketin tarihsel ve kavramsal okunmasından çıkarılsa da, işlevin geometriye doğrudan etki eden bir faktör olduğunu vurgulama amacıyla, mimari pratikler işlev-geometri ilişkisi içinde birlikte incelenmiştir.

Hareketin geometrisi, hareketin eyleme yönelik boyutunu inceler ve biçimlenişi hakkında bilgi verir. Gündelik hayatta karşımıza çıkan hareketli nesnelerin çalışma prensiplerinden bir havuz oluşturularak hareketli mimari pratiklerin meydana

getirdikleri eylemleri kapsayan bir gruplandırma yapılması hedeflenmiştir. Hareket tiplerini belirlerken örnek projelerin incelenmesi ve literatürdeki benzer çalışmaların irdelenmesi kadar, bölümün başında anlatılan tasarım denemeleri de gruplandırmaya girdi oluşturacak veriler üretmesi bakımından katkı sağlamıştır.

Malzeme, hareket konusuyla birlikte ele alınan yaygın bir araştırma alanıdır. Teknolojik gelişimlere doğrudan bağlı olduğu için en sık ve hızlı güncellenmesi gereken katmandır. Malzeme, hareketin biçimlenişinde etkin rol oynamaktadır. Bazı hareket tipleri yalnızca belli birtakım malzemelerle eylemlerini olanaklı hale getirebilirken diğer malzemelerin kullanımları bahsedilen hareketin oluşmasına engel oluşturabilmektedir. Malzeme, hareket yetisiyle birebir ilişkili olması bakımından hareketin fiziksel formasyonunun çok önemli bir boyutudur.

Şekil 7.4 : Hareketi mimarlık disiplini içerisinde ortaya çıkaran katmanlar, Can Başar, 2012.

Hareketin topolojisi, hareketin mekanla kurduğu ilişkiyi tarifler. Hareket kavramını mimarlık disipliniyle ilişkilendiren çok kritik bir katmandır. Topoloji, bir nesnenin hareketinden ve dönüşümünden bağımsız olarak içerdiği tüm özelliklerinin incelendiği bir bilim dalıdır. Bu terim hareket alanı içine devşirildiğinde hareketin eylemsel katmanlarının haricinde kalan mekansal boyutunu tarifler. Örneğin hareketin mekanın içinde, bir parçasında, modüler, tekrar ederek ve asimetrik bir biçimde var olması gibi. Oluşan hareketin mekandaki konumunu ve durumunu sınıflandırarak, onun mekansal morfolojisini tanımlar.

Harketin bir de kullanıcısıyla kurduğu ilişkiyi tarifleyen deneyim ve etkileşim boyutu vardır. Mimari içindeki hareket kavramını bu boyuttan bağımsız tartışmak indirgeyicidir. Hareketli mekan, kullanıcıyı mekandaki pasif konumundan çıkarıp aktif bir konuma oturtur. Hareket, kullanıcıya mekanı dönüştürme ve mekana katılma deneyimlerini yaşatır. Görsel, işitsel, haptik ve duygusal deneyimler yaratarak mekan-kullanıcı etkileşimini güçlendirir, mekanla insanı çok daha organik ve üretken bir ilişki içine sokar.

Çalışma, hareketi oluşturan büyük bir katmanlaşma haritasının bir kısmına ışık tutar. Bu katmanlaşma haritası, hareketi teknik ve mühendislik sınırları içinde tartışıp geliştirmeye yönelik geleneksel eğilimi kırıp, hareketi mimarlığın sınırları içinde tartışabilmeyi hedefleyen bir yapı sunmaktadır. Hareketi yalnızca fizyolojisine yönelik tartışmak ve geliştirmek, aslında çok fazla kavramsal altyapıyı barındıran bu çok katmanlı kavramı, indirgenmiş ve yalıtılmış bir boyutta hapsetmekte, barındırdığı potansiyelleri güçsüzleştirmekte ve kısıtlamaktadır. Hareketi mimarlık disiplini içinde kendi dinamikleriyle tartışabilmek ve geliştirebilmek için farklı katmanlarıyla birlikte tartışmaya açmak gerekmektedir. Bu çalışma, hareketi mimarlık alanı içinde tartışabilecek ve mimarlığın sunduğu çok boyutlu bakışla değerlendirecek bir altlık oluşturmayı hedefler. Oluşturulan bu altlık, hem hareketin mimaride bir tasarım öğesi olarak kullanılmasına yardımcı açık uçlu bir harita niteliğinde, hem de projeleri tarifleyebilecek bir künye çalışması şeklinde kullanılabilmektedir. (Şekil 7.5-7.6) Bu açık uçlu katmanlaşma haritası, katı bir strüktürden çok katmanlar arası ¨önem hiyerarşisi¨nin her tasarım yaklaşımında değişebileceği farklı katmanlaşmalar oluşturabilir. Yine de mekandaki hareket gereksinimi vurgulayan amaç katmanı, eylemi başlatması bakımından diğer katmanlardan daha önemli bir konumda ve bütün katmanlardan ön plandadır.

! Şekil 7.6 : Döner Ev (2004) ve Arab Dünya Enstitüsü (1987) projelerinin örnek

künye çalışması, Can Başar, 2012.

Bu gruplandırma asla katı bir kategorizasyon yöntemi değildir. Amaç, harekete dair söylenen sözleri ve yapılacak üretimleri belli sınırlar içine hapsetmek değil, tam tersine gelecek gelişimlere açık ve duyarlı, esnek bir okuma dili oluşturmaktır. Oluşturulan katmanlaşma haritası, harekete dair bilgileri belli bir düzende ve mantıkta sunarak, hareketi tasarım sürecinde bir parametre olarak kullanabilmek adına konuya netlik ve berraklık sağlayıcı bilgileri toparlar. Bu bilgiler üretilen gruplandırma sistemi içinde esnek bir konumlandırmaya sahiptir. Her elemanın birden fazla kategoriye dahil olabileceği, satırlar arası geçiş yapabileceği ve gelecek gelişimlere açık, organik bir sınıflandırmaya olanak sağlar. Teknolojik gelişimler, üretilen ürünler ve ortaya konan fikirler geliştikçe bu harita eklenerek ve dönüşerek varlığını sürdürebilir.!!

Benzer Belgeler