• Sonuç bulunamadı

2. KAYNAK ÖZETLERİ

2.3. Kavramsal Olarak Mekân Dizim Analizi

2.3.3. Mekân Dizimi ve Kavramları

Mekânsal Modellerin Geçiş Grafikleri Olarak Gösterimi

Bir yapıdaki mekânsal örgütlenme anlatılırken, yapının geçiş grafikleri ile temsil edilmesinden söz edilmişti. Bu bölümde geçiş grafiklerinin ortaya çıkışı ve temel özellikleri üzerinde durulacaktır.

Geçiş grafiği teorisinin, 17.yy’da Königsberg Köprüsü paradoksu adı verilen bir matematiksel bulmaca ile başladığı belirtilmektedir. Bu paradoksa göre 7 köprüyle birbirinden ayrılan 4 kara parçasından, bir şövalye, belirli bir sıra ile hareket ederek her köprüden sadece bir kere geçmek istemektedir (Harary, 1960; Hopkins ve Wilson, 2004) (Şekil 2.84). Bu problemin en bilinen çözümü 1735’te Euler tarafından ortaya konulmuştur. Euler, bütün coğrafik ve kentsel karmaşayı bulmacadan uzaklaştırarak sadece dört düğüm ve yedi bağlantıdan oluşan bir diyagrama odaklanmıştır (Şekil 2.85). Bu grafiksel metot, şövalyenin istediği bir dizi özel konumsal şartı olan gezinin tamamlanamayacağını kanıtlamıştır (Ostwald, 2011: 447).

Şekil 2.84. Königsberg Köprüsü coğrafi görünümü Şekil 2.85. Königsberg Köprüsü geçiş grafiği

(March ve Steadman (1971) (March ve Steadman (1971))

Geçiş grafiği örnekleri matematikçiler tarafından bulunmuş olsa da 1970’lerin başlarına kadar çeşitli mekânsal ve coğrafi anlatımlar için kullanılmıştır (Harary, 1969). Daha sonraki dönemlerde grafik teorisyenleri, düğüm ve bağlantı diyagramlarının göreceli derinliğini hesaplayabilmek için basit matematiksel hesaplamalar yapmaya başlamıştır (Seppänen ve Moore, 1970). Bu formüller, sonraki yıllarda mekân dizimi araştırmalarının matematiksel temelini oluşturmuşlardır.

Günümüzde de mekân dizimi yönteminin kullanımındaki ilk adım Königsberg Köprüsü’nde olduğu gibi mimari planın geçiş grafiklerine dönüştürülmesidir. Geçiş grafiği metodu, mimari plandaki odaların, göreceli boyutları, şekilleri, konumları ve dolaşımın belirlenmesiyle yani yapının coğrafyasının düşünülmesiyle başlamaktadır (Şekil 2.86). Daha sonra odalar arasındaki bağlantılar basit simgeler çizilerek anlatılmaktadır. Bu kat planı bir dışbükey harita ya da görünür mekânların bir temsilinin temelini oluşturmaktadır (Şekil 2.87) (Ostwald, 2011: 450).

50

Şekil 2.86. Villa Alfa, mimari planı Şekil 2.87. Villa Alfa, mekânların ve bağlantıların (Ostwald (2011)) temsili gösterimi (dışbükey harita)

(Ostwald (2011))

Dışbükey haritanın yapımı, mimari plandaki mekânların ve bağlantıların tanımlanmasına yardım etmektedir. Dışbükey harita oluşturulduktan sonra, bunun üzerinden geçiş grafiği çizilmektedir. Bu grafik mekânlar arasında büyük-küçük, yüksek-alçak gibi farklılıkları gözetmemektedir. Basit bir şekilde, düğüm adı verilen, var olan tanımlı mekânları göstermektedir. Ayrıca kapı ya da açıklık hangi şekilde bağlandığını yok sayarak sadece bağlantının varlığını dikkate almaktadır. Grafiksel olarak bu aşama dışbükey planı, doğrularla bağlanan bir döngüsel düğüm grafiğine dönüştürmektedir (Şekil 2.88, 89). Grafiksel gösterimde bağlantılar arasında farklılık gösteren tek nokta merdiven bölümleridir. Katlar arasındaki bağlantılar grafikte doğrular yerine kesikli çizgilerle ifade edilmektedir (Şekil 2.90)

Şekil 2.88. Villa Alfa, plan grafiğinin Görünümü Şekil 2.89. Villa Alfa, geçiş grafiği (dış dahil)

(Ostwald (2011)) (Ostwald (2011))

Şekil 2.90. Geçiş grafiği merdiven bağlantı örneği

Geçiş kelimesi, grafiğin düzenlenme sürecinde “kök” olarak adlandırılan başlangıç noktasından düğümlerin göreceli derinliğini belirtmektedir (Klarqwist, 1993). Bu yüzden geçiş grafiği, 0’dan başlayarak ardışık olarak devam eden yatay, noktalı çizgilerin üzerinde gösterilir. Bir önceki başlıkta da belirtildiği gibi her bir noktalı çizgi odalar arasındaki ayrımın kademesini temsil etmektedir. Genellikle dış mekân olan kök, en düşük düzey olan 0’ın üzerindedir. Kök ile doğrudan bağlantılı mekânlar derinlik seviyesi 1’de, sonraki mekânlar derinlik seviyesi 2 de yer almakta ve grafik bu doğrultuda oluşturulmaya devam edilmektedir (Ostwald, 2011:451). Derinlik değişkeni plan organizasyonundaki mahremiyet bilgisini ortaya koymaktadır. Analizlerde en

52

bütünleşik ve en ayrık mekânların hangileri olduğu ve hangi amaçla kullanıldığı sorgulanmaktadır. Derinlik grafiklerinde, düğüm noktaları birbiri ile ilişkili mekânları, çizgiler de mekânların birbirleri ile olan bağlantılarını ifade eder. Herhangi bir mekânın derinliği, geçilen bağlantıların toplamıdır. Derinlik grafiğinde farklı düğüm noktaları, farklı derinlik değerlerine sahiptir. Bu grafikler kök alınan mekâna göre değişiklik gösterebilirler (Peponis ve Winemann, 2002). Grafik çizimi aşamasında genellikle dış mekân kök olarak kabul edilmektedir. Bu durum eve gelen ziyaretçiler için içeriye giriş anından itibaren dışarı ile bağlantılı ilk mekânın, dış mekân ve iç kısımdaki diğer mekânlar ile bağlantısını ortaya koymaktadır. Ancak ev sakinleri için, planlama içinde daha fazla kullanılan mekânlara göre belirlenen yeni köklerle de grafikler oluşturulmaktadır (Ostwald, 2011: 461). (Şekil 2.91).

Şekil 2.91. Kök mekânının değişmesiyle oluşan faklı geçiş grafiği örnekleri (Hillier (1996))

Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere geçiş grafiği oluşumunda çok farklı formlarda grafikler ortaya çıkabilmektedir. Bu grafikler derinlik-sığlık durumlarına göre kategorize edilmekte ve aşağıdaki gibi tanımlanabilmektedir.

1. Ağaç Benzeri Grafik: Doğrusal ilerleyen geçiş grafikleri bu kategoride

yer almaktadır (Şekil 2.92). Derinliğin arttığı bu grafik türünde kullanıcının hareket biçimi oldukça kontrol altındadır. Bu grafiğe sahip plan organizasyonlarında ziyaretçi ve ev sakinleri için geçiş mekânları açısından farklı alternatifler sunulmamaktadır.

54

2. Çalı Benzeri Grafik: Dallanmış yapıdaki geçiş grafikleri bu türün

örnekleridir (Şekil 2.93). Mekânlar arası geçişte farklı alternatiflerin bulunduğu bu grafiklerde derinlik azalmaktadır. Ev sakinleri ve misafirler için farklı geçiş alternatiflerinin bulunduğu bu grafikler ağaç benzeri grafiklere göre daha esnek hareket imkânı sağlamaktadır.

Şekil 2.92. Ağaç benzeri grafik Şekil 2.93. Çalı benzeri grafik

Geçiş grafiklerinde önem taşıyan bir diğer özellik, mekânlar arası geçişlerde ortaya çıkan alternatif yollardır. Bu alternatif yollar mekânsal örgütlenme içindeki halkalı yapıyı ifade etmektedir.

Bir mekânın halkalar üzerinde yer alıp almadığı, kaç halkada yer aldığı, veya bir mekânın hangi halkanın üstünde bulunduğu gibi bulgular mekân analizinde büyük önem taşımaktadır (Hillier ve ark., 1987). Planda az sayıda mekânı birbirine bağlayan halkaların etkisi zayıf olurken uzak mekânları bağlayan büyük halkaların etkisi daha güçlü olmaktadır. Birden fazla halkanın kesiştiği mekânlar ise genellikle sistem içinde önemli mekânlardır (Şekil 2.94).

Halkasız geçiş grafiklerinde, mekân sayısı “k” olarak kabul edildiği takdirde bağlantı sayısı “k-1”dir. Ancak mekân sayısı ve bağlantı sayısının eşit olması ya da bağlantı sayısının fazla olması durumu grafikte halkalı yapı bulunduğunu göstermektedir.

Şekil 2.94’ te ‘c’ mekânının diğer mekânlarla geçirgenliğine göre dallanmış, halkalı ve doğrusal yapıda grafik türleri gösterilmiştir. Şekil 2.94d’ de ‘c’ mekânından ‘a’ ve ‘b’ mekânlarına dallanan bir grafik oluşurken, Şekil 4.11e’ de ‘a’, ‘b’ ve ‘c’ mekânları arasında halkalı bir grafik, Şekil 2.94f’ de ‘c’’den sırasıyla ‘a’ ve ‘b’

mekânlarına ilerleyen doğrusal bir grafik oluşmuştur. Aynı mekânlar arasındaki geçirgenlik ilişkilerinin farklılaşması grafiklerde de farklılaşmayı ortaya çıkarmaktadır. Farklı geçiş grafikleri ise mekânlar arası farklı hareket kalıplarını temsil etmektedir.

Şekil 2.94. Dallanmış, halkalı ve doğrusal yapıda grafik türleri (Hillier (1996))

Geçiş Grafiklerinde İlişkiler Bağlamında Mekân Tipleri

Geçiş grafiklerinde mekânların tipolojik özellikleri de önemli bir yere sahiptir. Grafik türlerinde olduğu gibi mekânlar da kategorize edilmektedir. 4 ana tip altında değerlendirilen mekânlar arasında ayrım yapılırken mekânların sahip oldukları bağlantı sayıları ve bağlantı şekline dikkat edilmektedir.

1. A Tipi Mekânlar: Grafik içinde tek bağlantılı mekânlardır. Bu mekândan

başka bir mekâna geçiş mümkün değildir (Şekil 2.95). A tipi mekânlar geçiş için son mekân olduğu için grafiklerin daha sığ olmasına neden olmaktadır.

56

Şekil 2.95. Geçiş grafiğinde A tipi mekânlar

2. B Tipi Mekânlar: Grafiklerde halka üzerinde bulunmayan ama en az iki

mekânla bağlantısı bulunan mekânlardır (Şekil 2.96). B tipi mekânlar, ağaç benzeri grafik oluşturduğu için grafiğin derinleşmesine neden olmaktadır.

Şekil 2.96. Geçiş grafiğinde B tipi mekânlar

3. C Tipi Mekânlar: Grafik içinde en az iki bağlantıya sahip ve bir halka

üzerinde yer alan mekânlardır (Şekil 2.97). C Tipi mekânın bulunduğu alt sistemde A ve B tipi mekân bulunmamaktadır.

Şekil 2.97. Geçiş grafiğinde C tipi mekânlar

4. D Tipi Mekânlar: Grafik içinde birden fazla bağlantıya sahip ve en az iki

halka üzerinde bulunan mekânlardır (Şekil 2.98). D Tipi mekânın bulunduğu bu alt sistemde A ve B tipi mekân bulunmamaktadır.

3. MATERYAL VE METOT

Benzer Belgeler