• Sonuç bulunamadı

3. Devlet Güvenliğini Tehdit Eden Unsurlar

4.5. Medya ve Terör

Medya bir araçtır. Hangi amaç için kullanılırsa o amaca ve o düĢünceye hizmet eder. Medyanın gücünün yadsınamaz bir gerçek olduğu topumun bütün bireyleri ve araĢtırmacılar tarafından bilinmektedir. Bu yönüyle terör örgütleri de medyayı kendi propagandalarını sunan bir araç olarak görmektedirler. Terör örgütleri medyayı, iki Ģekilde kullanmaktadırlar. Birincisi sözde kendi yayın organları aracılığıyla, yandaĢlarına yayın yaparak düĢünce birliğini oluĢturmak ve bir yandaĢ kitlesi arasında kamuoyu oluĢturmak; ikincisi ise belki en önemlisi ve en tehlikelisi medya kuruluĢlarının terör eylemlerini yayınlarken terör odaklarının farkında olmadan propagandasını yaymaya alet olmalarıdır.

Son yıllarda kitle iletiĢiminde büyük geliĢmeler kaydedilmiĢtir. Bu sayede dünyada meydana gelen herhangi bir olay süratli bir Ģekilde kitle iletiĢim araçları vasıtasıyla dünyanın her tarafına duyurulmaktadır. Bu da medyanın kitlelere en kısa yoldan ulaĢma gücüdür. Ayrıca medya meydana gelen olayları halka haber olarak iletme sorumluluğunu taĢımaktadır. Bu sorumluluğu medya kuruluĢları yerine getirirken dikkat etmesi gerekenlerin farkında olma durumu medyanın etik tartıĢmalarını da beraberinde

getirmektedir. Devletin terör olaylarını yansıtma konusunda ortaya koyduğu sansür halk tarafından olumsuz karĢılanmakta ve halkın cereyan eden terör eylemlerinin varlığından haberdar olup konunun içeriğinden haberdar olamaması, kitlelerin panik duygusunu arttırdığı Ġngiltere‟ de yapılan bir uygulamaydı. 1988 yılında Ġngiltere BaĢbakanı Thatcher tarafından Ġngiliz medyasına sansür getirilmiĢ ve terör eylemleri görüntüsüz, sözlü ve kısa metinlerle halka aktarılmıĢtır. Bu sansür 1994 yılında devletten çok terör örgütlerinin iĢine yaradığı gerekçesiyle kaldırılmıĢtır. Ġngiltere ĠçiĢleri Bakanı Dougles Hert, terör haberlerine getirilen yasağın halkın öfkesine neden olduğunu ve bu yasağın kaldırılması gerektiğini ifade etmiĢtir (Bilir, 2009: 89).

Terör örgütleri propagandayı sadece kendi medya kuruluĢları tarafından yapmaz. Terör örgütleri sahibi olmadıkları yasal medya kanalları terör eylemleri ile ilgili yayın yaptıklarında ve yeteri dengeyi sağlayamadıklarında istemeyerek de olsa terör eylemlerinin sesini duyurma görevini icra ederek bu propagandaya alet olabilmektedirler. Ġfade edilen bu duruma paralel olarak terör odaklarının medyadan beklentileri ve terörün medya üzerinden hedeflediklerini ifade etmek yerinde olacaktır:

“Terörizmin temel hedefi örgütün sesini duyurmak ve geniĢ kitlelere örgütü tanıtmaktır.

Teröre hedef olan ülkede var olan otoriteyi sarsmak ve bu yolla kamu düzenini zaafa uğratmak.

Terör eylemlerinin yayınlanması ve Ģiddetin halk üzerinde bıraktığı etki ile örgütü güçlü göstermek.

Yapılan eylemler bağlamında halkı sindirmek, tarafsız kılmak veya demoralize etmek.

Terör örgütünün istenen seviyede propagandasıyla örgüt üyelerinin moralini yüksek tutmak, üyeleri bu vesileyle örgüte bağlamaktır.

Güvenlik güçlerini Ģiddet kullanmaya zorlamak, devlete karĢı taraf kitle oluĢturmak, bu yolla devlete tepki zemini oluĢturmak.

Siyasi anlamda tanınmak, kabul görmek ve yapılan eylemlere siyasi kimlik kazandırmak (Korkmaz, 1999: 232).”

Terör örgütleri sesini duyurabilmek ve gücünü toplum üzerinde hissettirme ihtiyacı duymaktadır. Bu ihtiyacını kitle iletiĢim araçları yani medya vasıtasıyla gidermek istemektedirler. Terörist stratejinin vazgeçilmez bir parçası kitle iletiĢim araçlarını kendi amaçları doğrultusunda kullanmaktır. Dünyanın çeĢitli yerlerinde her

gün terör olayları gerçekleĢmektedir. Bu olaylar anında bütün ayrıntılarıyla yeryüzünün en ücra köĢelerine kadar duyurulmakta ve bütün insanları etkilemektedir (Fidan, 1996: 1206).

Terörün en büyük amacı sürekli gündemde olmaktır. Bunu da eylemleriyle destekleyip medyada yer almayı amaçlar. Terör grupları, medyanın haber verme sorumluluğunu kullanarak yapmıĢ oldukları eylemleri halkı, korku ve panik havasına sokarak temel hedefleri olan vatandaĢı yılgınlığa sevk etmektir. Bir Çin atasözü “Bir kiĢinin öldürülmesi on binlerce kiĢinin korkutulup yıldırılmasına neden olur.” Bu söz terör örgütlerinin toplum için planladığı amacı ortaya koyması bakımından önemli bir örnek teĢkil etmektedir. Bu söz aynı zamanda medyanın bir örnek ile kitlelere verdiği iletiyi ve bir iletiĢim aracı olarak ortak etki alanının geniĢliğini de ifade etmektedir. Terör eylemlerinin seçilen hedef üzerinden geniĢ halk kitlelerine verilecek mesaj önem taĢımaktadır. Burada geniĢ halk kitlelerine ulaĢmanın en kısa yolu medyayı araç olarak kullanmaktır. Bu araç terör haberlerinin sunumlarının gereken özenin gösterilememesine bağlıdır. Bunu hem teknik hem de haber retoriği bakımından ifade etmek mümkündür. Teknik olarak haberlerin görüntüye ulaĢılamadığı durumlarda, arĢiv görüntülerine yer vererek ve bunu onlarca tekrara bağlı olarak yansıtması, meydana gelmiĢ terör olaylarını sunarken olayın olanca Ģiddetiyle hiçbir filtrelemeye tabi tutmayarak yansıtılması, halkın Ģiddete karĢı bilinçaltındaki korku dürtüsünü tetiklemekte ve terörün temelde amaçladığı hedefe alet olunmaktadır. Haber retoriği açısından ortaya konulan sunum farklılıklarını Pickard‟ın ortaya koyduğu sunum örnekleriyle ifade etmek yerinde olacaktır. Pickard‟ın geliĢtirdiği tasnife göre haber sunumları: Bilgi Verici Anlatım, Sansasyonel Anlatım, Öyküsel Anlatım, Öğretici Anlatımdır. Bu anlatım tasnifi örnek olay olarak Bilir Ģöyle ortaya koymuĢtur:

“Bilgi Verici Anlatım: Bankanın önüne yerleĢtirilen bomba yüklü kamyonun patlaması sonucu 8 kiĢi öldü. 20 kiĢi yaralandı.

Sansasyonel Anlatım: Kalabalık, bir saatte bankaya düzenlenen dehĢet verici terörist saldırıda bomba yüklü kamyonun infilak etmesi sonucu 8 kiĢi öldü. Geri kalan 20 kiĢi kana bulandı. Ceset parçaları caddeye dağıldı.

Öyküsel Anlatım: Ġstanbul‟a tatillerini geçirmek için gelen Kanadalı yeni evli çift, bankaya düzenlenen terörist saldırı sonucu hayatını kaybetti. 20 kiĢinin de yaralandığı patlama sonucu ölen 8 kiĢi arasında bulunan çift, bir hafta önce evlenmiĢti.

Öğretici Anlatım: Bankaya patlayıcı yüklü kamyonla düzenlenen terörist saldırının, Irak iĢgaline yeterince tepki göstermeyen Türkiye‟nin dıĢ politikasına yönelik bir mesaj olduğu düĢünülüyor ( Bilir, 2009: 62).”

Bilgi verici anlatım olayın nerede, ne zaman, nasıl ve kimin tarafından cereyan ettiğini ifade eder ve duygusal anlatımdan kaçınır. Ortaya konulan ifade tarzı yorumlamalara meydan vermez. Sansasyonel anlatım tarzı, haberin kendisinden çok ortaya koyduğu duygusal atmosfer daha çekici niteliktedir. Bu haber retoriği insanlarda kızgınlık, ĢaĢırma, korku, garipseme ve konunun türüne göre uygun duyguları harekete geçirir. Öyküsel anlatım tekniği olaydan etkilenen mağdur çerçevesinden anlatıma baĢlar. Olayı mağdur veya mağdurlar bağlamından dramatize eder. Olayın faili ve mağdurlarının durumuyla haberin özü niteliğinden iliĢkilendirilerek olayın seyirciler tarafından daha da çekici hale gelmesi sağlanır. Çünkü seyirci de en temelinde bir bireydir. Bireylerin olaylar karĢısında empati kurması ve olayın mağdurları olarak kendini o kiĢilerin yerine koyması haberin etki gücünü arttırmaktadır. Öğretici anlatım ise meydana gelen olayın yanında olaya sebep olan ayrıntıları, olayın siyasal ve sosyal boyutunu ifade eder. Terör eylemi içerisinde iliĢkiler kurarak bütüncül bir bakıĢ açısıyla bir tür analiz ortamında sunumu gerçekleĢtirir.

Benzer Belgeler