• Sonuç bulunamadı

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, ATATÜRK KİTAPLIĞI, Bel_Yz_K 001565 NOLU MECMUANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

2) Mecmûa Üzerine Tespitler

İncelediğimiz mecmua üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümü Farsça gazeller oluşturmaktadır. İkinci bölüm, aynı zamanda çalışmamıza da konu olan kısım, Türkçe nazire gazellerden oluşmaktadır. Üçüncü bölüm ise muhtelif şairlerin değişik nazım şekilleriyle yazılmış şiirlerinin yanında nesir de içermektedir.

Mecmua tek elden çıkmamıştır. Bunun en önemli göstergesi kalem ve hattın değişmesidir. 86a’ ya kadar olan kısımda talik hat kullanılmıştır. 86a’ dan sonraki kısımda ise şikeste talik kullanılmıştır. Birinci müstensih gazel nazım şekliyle yazılmış şiirler tercih ederken ikinci müstensih farklı nazım şekilleri ile yazılmış şiirlerin yanında Farsça nesire de yer vermiştir. Bu da iki mürettipin mecmuayı derlerken kriterlerinin farklı olduğuna işaret etmektedir. Bu farklılıklar “ İki farklı mecmuanın birleştirilmesi ile oluşmuş bir mecmûa mı ? ” sorusunu akla getirebilir. Birebir inceleme fırsatı bulduğumuz mecmuada böyle bir durum söz konusu değildir. Ayrıca ikinci bölüm müstensihinin hattı ile incelediğimiz kısmın şu varaklarına: 23a, 38a, 38b, 39a, 46a, 51b, 53a, 57a, 57b, 58a, 58b, 61b, 62a, 66a, 66b, 70a, 73a, 73b, 82b, 84b yazılmış derkenarlar da bunu kanıtlar niteliktedir. Bu hatta birinci kısımda sayfa zeminlerinde değil de derkenar kayıtlarında rastlanılması mecmuanın iki müstensih elinden çıktığının da bir başka delilidir.

Mecmuada şairini tespit edemediğimiz iki şiir bulunmaktadır. 58’ a derkenarda yer alan şiirin makta beyti oksitlenme dolayısıyla okunamadığı için boş bırakılmıştır. Makta beyti okunamadığı ve başlık da yer almadığı için şairi tespit edilememiştir. 58a sayfasının alt kısmında yer alan şiirin ise makta beyti yazılmamıştır. Müstensihin 58b’ ye Nazmi’ nin yeni bir şiiri ile başlaması bir önceki sayfada eksik kalan şiiri tamamlamayı unuttuğunu düşündürmektedir. Şiirin başlığının silinmiş olması ve makta beytinin de bulunmaması nedeniyle bu gazelin de şairi tespit edilememiştir.

Mecmûada eksik sahifeler bulunmaktadır. 57a Şemî’ nin makta beytinin yer aldığı bir gazelle başlamaktadır. Revî harfi (ﻡ) olan bu şiirin öncesinin olmaması, bir önceki sayfada yer alan şiirin de revi harflerden (ﻝ) ile bitmesi bu aralıkda kaybolan sahifeler olduğuna işaret etmektedir. Çoban kaydının tamamı gözükmese de görünen kısmı bunu destekler niteliktedir. Müstensihi tarafından mecmûaya numaralandırma yapılmadığı için eksik sahife sayısının ne kadar olduğu bilinmemektedir.

Mecmuada varak karışıklığı bulunmaktadır. Bu karışıklık tamir esnasında sahifelerin yanlış kısımlara yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. İncelediğimiz kısımda şu sahifeler yer değiştirtiğinde sıralama düzelmektedir:

6. sahife 9. sahife

50. sahife 55. sahife

65. sahife 74. sahife

Mecmuada müstensih tarafından numaralandırma yapılmamıştır. Latin rakamlarıyla yapılan numaralandırma ise tahminimizce tamir esnasında tamiri yapanlar tarafından yapılmıştır. Böyle düşünmemizin nedeni bazı sahifelerin yanlış yerleştirilmesi ve numaralandırmanın bu yerleşime göre yapılmasıdır. Yanlış sahifelere ve sahifelerin doğru yerlerinin tespitine çoban kaydı ile revi harfleri takip edilerek ulaşılabilmaktedir.

Mecmuada bağımsız 33 gazel bulunmaktadır. Bunlardan 38b’ de Visâlî, 46a’ da Hayâlî, 51a-51b’ de Hayâlî, 57a’ da Meylî, 57b’ de Hayâlî, 82b’ de Hayâlî’ ye ait olan gazeller ikinci kısmın müstensihi tarafından derkenara yazılmıştır. Bu bağımsız gazeller mecmuanın tasarlanan şekilde bitirilemediği, mecmuanın eksik kaldığını düşündürmektedir. Mecmuanın içerik tablosunda bu gazeller gösterilmiştir.

Mecmuada verilen şiir başlıkları ile mahlasın örtüşmediği bir şiir bulunmaktadır. Bu şiir 63a’ da Subhî başlığı ile verilen Revânî’ ye ait olan şiirdir. Bunların dışında 41b’ de Hayâlî adına kayıtlanan şiir Nazmî’ ye, Ahî adına kayıtlanan şiir Şem’ î’ ye 47b’ de Mushafî adına kayıtlanan şiir Nizâmî’ ye, 65a-65b’ de Hilâlî adına kayıtlanan şiir Helâkî’ ye, aittir. Harflerde yapılan noktalama yanlışlığı da şairlerinin tespitinde yanlışlığa yol açabilmektedir. 54b’ de Celîlî’ ye ait olan şiir başlıkta noktanın yanlış yere konulması ve mahlasda da noktanın hiç konulmaması sebebiyle Halîlî gibi okunabilmektedir. Bu tür farklılıklar metin tertip edilirken dipnotta belirtilmiştir.

Bir şairin şiirine sonradan aynı vezin ve kafiyede kendisi veya bir başka şair tarafından aynı vezin kafiyeyle aynı konuda şiir yazılmasına nazire denir. 16. yy sonrasında bu nazirelerde bir takım esnekliklere rastlanmaktadır. Bu açıdan bakınca “ model ” veya “ zemin şiire ”, yani ilk yazılan manzumeye kafiyesi ve redifi aynı olmayan nazirelere de rastlanmaktadır. Bu ilk nazire mecmûası olan ve Ömer ibni Mezid tarafından yazılarak II. Murad’ a sunulan Mecmu’ atü’ n-Nezâir’ de yer alan zemin şiir

ve nazire farklılığına yalnız bir şiirde rastlanmıştır. Halbuki daha sonra yazılan Eğirdirli

Hacı Kemal’ in Câmi’ ü’ n-Nezâir’ i ile Edirneli Nazmi’ nin Mecma’ ü’ n-Nezâir adlı

eserinde böyle farklılıkların gitgide arttığını da belirtmemiz yerinde olacaktır. Bu durum yine on altıncı yüzyıl verimlerinden olan “ Pervâne Beg Mecmûası ” nda zemin veya model şiire benzemeyen ve nazire dışına çıkan çok sayıda şiirin varlığı ile daha da ileri götürülmüştür. Ancak nazire yazmanın şartlarını göz önüne alınca bu şekilde az, istisna yani kural dışı şiirlerin tartışmaya açık olduğunu da söylemeliyiz. Fakat bunların nazire mecmualarında yer alması, hatta şiirlere başlıklar konulurken “ bahr-ı diğer ” ve “

kafiye-i mugayir-i redif-i û ” gibi ibarelerin yazılması böyle şiirlerin de nazire dışında

tutulamayacağını göstermektedir (Köksal2006: 36) . 21

Mecmuamızda da yukarıda bahsedilen tarzda nazire gazellere rastlanılmaktadır. Bu tespit üzerine çalışmamızdan örnekler aşağıdaki başlıklar altında verilecektir

a) Kafiye Birliği Olmayan Nazire Gazeller

(74b) ḲĀYİLE MEŞREBĪ

Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilün

1. Kākülüñdür her nefes göñlüm perīşān eyleyen Şevḳ-i laʽlüñdür dem-ā-dem baġrumı ḳan eyleyen

2. Gülleri ḫandān iden şevḳ-i ruḫuñdur dōstum ʽArʽarı ḳaddüñ hevāsıdur ḫırāmān eyleyen

(74b) ḲĀYİLE NECĀTĪ NAẒĪRE Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilün

1. Cām-ı ʽışḳuñdur dem-ā-dem sırrumı fāş eyleyen Nār-ı şevḳuñdur hemīşe gözlerüm yaş eyleyen

2. Öykünürmiş leblerüñe laʽl ü yāḳūt ey ṣanem Ġālibā uşbu günehdür anları ṭaş eyleyen

Yukarıda verilen zemin şiir ile nazire şiirler arasında vezin ve redif birliği vardır, kafiye birliği yoktur.

b) Vezin Birliği Olmayan Nazire Gazeller

ḲĀYİLE FİĠĀNĪ

Mefʽūlü/Fāʽilātü/Mefāʽīlü/Fā’ ilün

1. Hecrüñde gördügüñ bu ṭoḳuz ser-nigūn ḳibāb Deryā-yı eşküm üzre benüm oldı bir ḥabāb

2. Vaṣl-ı metāʽın alur idüm naḳd-i cān ile Bāzār içinde rāst degül evdeki ḥisāb

(21b) ḲĀYİLE NEVĀLĪ NAẒĪRE Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilün

1. Ebr-i zülfüñ nev-ʽarūs-ı ḥüsnüñe itme niḳāb Ḳaçma gel ey āftābum eyleme ẕerre ḥicāb

2. Sen mehe nā-mihr-bānuñ zār u ser-gerdānıdur Rūz [u] şeb kim devr ider kūyuñ ḳomaz yir āftāb

Yukarıda verilen zemin ve nazire şiirlerde ise vezin birliği yoktur.

c) Kafiye ve Vezin Birliği Olmayan Nazire Gazeller

(79a) EZ-ĀN NECĀTĪ Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilātün/Fāʽilün

1. Gel göñülden ey meh-i nā-mihr-bān yād it beni Hey cefā-kār22 itüñem bir ṭaş23 ile şād it beni

2. Lüṭfuñuñ mihmāniyem ḳahr ile sürme dōstum Ḳahruñuñ vīrāniyem luṭfuñ ile şād24 it beni

22Cefā-kār: vefā-dār; ND, pdf, G631/1 23 ṭaş: seng; ND, pdf, G631/1

(79a) EZ-ĀN AḤMED PAŞA NAẒĪRE

Müstefʽilün / Müstefʽilün / Müstefʽilün / Müstefʽilün

1. Ey meh viṣālüñ ḫvānına bir gice mihmān it beni

Göster cemālüñ şemʽini şevḳ ile giryān it beni

2. Yandum belā-yı hecr ile Nemrūd odından beter Gel ey Ḫalīl’ üm bir ḳadem tāze gülistān it [beni]

Son örneklerdeki zemin ve nazire şiir arasında ise kafiye ve vezin birliği yoktur. Bu örnekler de gösteriyor ki diğer nazire mecmularında nazire gazeller husundadaki esneklik bu nazire mecmûasında da kendini göstermektedir.

Benzer Belgeler