• Sonuç bulunamadı

Meşhed Ziyareti

C. HEM MAL, HEM DE BEDENLE YAPILAN İBADETLER

2) Meşhed Ziyareti

Sekizinci İmam olan Ali b. Musa, meşhur lakabıyla İmam Rıza’nın türbesi İran’ın Meşhed şehrinde bulunmasından dolayı, Şiiler buranın ziyaretine çok önem verirler. İmam Rıza’nın kabrini ziyaretin faziletleri Şii kaynaklarında belirtilmektedir. Çoğunlukla yaz aylarında düzenlenen meşhed turları ile halk bu ziyareti yapmaktadır. Gerek gözlemlerimiz ve gerekse halkla yaptığımız görüşmelerimize göre, çoğunlukla meşhed ziyaretine gidenler, hayatlarının kalan kısmını dindar olarak geçirmeye karar verenler ve ya önemli bir hastalığı veya dileği olanlardır. Meşhede ilginin yoğun olduğunu çocuğu olmayanların imamların mezarını ziyarete gitmesini nasıl değerlendiriyorsunuz şeklindeki sorumuza verdikleri cevapların oranında anlayabiliriz. Bunu uygun bulanların oranı her ne kadar % 58.2 olsa da bundan daha fazla halkın buralara teveccühü olduğunu düşünmekteyiz. Meşhed dönüşü her kadın başını örtmekte ve namaz kılmaya başlamaktadır. Meşhed’de edilen duaların kabul edileceğine ve oraya götürülen hastaların iyileşeceğine inanılmaktadırlar. Bununla ilgili oldukça fazla olağanüstü olay anlatılmaktadır. Oradan getirilen bez parçası veya ip gibi şeyler, dileği veya büyük bir hastalığı olan kişinin koluna bağlanır. Bu şekilde bağlanan ip kendiliğinden kopunca dileğin gerçekleşeceğine veya hastalığın şifa bulacağına inanmaktadırlar. Bileğine bu ipten bağlanan, şayet bir çocuksa, çocuğun korunacağına inanmaktadırlar. Meşhed ziyaretine gidiş ve gelişlerde de hacca giden ve hac’dan dönenlerin yaptığı gibi, misafirlere yemek ve hediyeler verilmektedir. Meşhed ziyaretini yapan kişiye “Meşhedi” denilmektedir.

Örneklemimize Meşhed’e gitme durumları sorulmuştur. Verdikleri cevaplara bakacak olursak; Meşhed’e % 7.4’ü bir defa, % 1.7’ü birden fazla gitmişken, imkanı olmadığından dolayı gidemeyenler % 85.5, Meşhed’e gitmeyi uygun bulmayanlar % 4.7’dir.

Tablo:96 Meşhed Ziyareti / Cinsiyet (%) CİNSİYETE GÖRE DAĞILIM Bir defa gittim Birden fazla gittim İmkânım olmadığı için gitmedim. İmkânım olduğunda meşhede gitmek istiyorum Meşhed’e gitmeyi

uygun bulmuyorum Diğer Kadın 77,,00 00,,66 8899,,22 33,,2 2 00,,00 Erkek 77,,77 22,,44 8833,,11 55,,6 6 11,,22 ORTALAMA 77,,44 11,,77 8855,,55 44,,7 7 00,,77

Cinsiyete göre bir defa Meşhed’e gidenlerin oranları birbirine yakındır. Kadınların oranı % 7.0, erkeklerin ise % 7.7’dir. Birden fazla giden erkekler (% 2.4) kadınlardan fazladır ( % 0.6).

İmkanı olmadığı için gidemeyen kadınların oranı % 89.2, erkeklerin oranı ise % 83.1’dir. Meşhed’e gitmeyi uygun bulmayan erkeklerin oranı ( % 5.6) kadınlardan (% 3.2) daha fazladır.

Meşhed’e gitmeyi uygun bulmuyorum seçeneğini işaretleyenlere bunun nedenini sorduğumuzda genellikle erkekler, İran’ın dini olarak bizden (Türkiye’den) daha dindar olmadığını, insanların devlet tarafından yasaklanmış bazı fiilleri evlerinde veya gizli yerlerde yaptıklarını, bu nedenle dini ziyaret olarak İran yerine Haccı tercih edeceklerini belirtmişlerdir. Bunları ifade edenler genellikle hayatının bir bölümünde ticaret vesilesiyle İran’a giderek, orayı yakından görenlerin anlattıkları olduğunu belirtmeliyiz. Bazılarıysa bu ziyaretlerin dini bir farz olmadığını, bu nedenle farzmış gibi algılanmasına karşı olduklarını belirtmişlerdir.

Meşhed’e gitmeyi Şii din adamlarının her fırsatta teşvik etmelerine ve bu ziyaretin faziletlerini anlatmalarına rağmen, Meşhed’e gitmeyenlerin oranı oldukça yüksektir.

Meşhed ziyareti,İmamların mezarlarını ziyaret amacıyla yapıldığından bununla ilgili de bir soru sorduk.

Şii literatürde Ehl-i Beyt imamlarına, özellikle Hz. Ali, Muhammet Bakır ve İmam Cafer Sadık’a dayandırılarak çizilen Ehl-i Beyt imam portresi, olağanüstü vasıflarla yüceltilmiş ve peygamber gibi ilahi işlevi olan şahsiyetler olarak vasfedilmişlerdir.255 Bu vasıflar Şii mollalar

tarafından her fırsatta halka anlatılarak, onların imamların olağanüstü vasıflarına olan inançlarının canlı tutulması sağlanmaktadır. Görülen o ki özellikle Sünni kesimle bir arada yaşama tecrübesi olmayan ve eğitim düzeyi düşük kesimde bu düşünceye olan inanç daima var olacaktır. Biz de deneklerin imamların mezarlarının ziyaret edilerek hastalıklardan şifa bulunulacağına olan inançlarını tespit etmek için, “Tıbbi tedavi gördüğü halde çocuğu olmayan bir çiftin imamların kabirlerini ziyarete gitmelerini nasıl karşılarsınız”? Şeklinde bir soru sorduk. Verdikleri cevapları tablo 97’de görmek mümkündür.

255 Yusuf BENLİ, “Şii Düşüncede Ehl-i Beyt Tasavvurları”, İslami Araştırmalar Dergisi, C.17, S.4, Ankara, TEK-

Tablo:97 Tıbbi tedavi gördüğü halde bir türlü çocuğu olmayan bir çiftin, çocuklarının olması için imamların kabirlerini ziyarete gitmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? (%) N=406 11,8 58,2 29,7 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 Uygun bulurum

Bunun bir fayda sağlayacağına inanmam

Fikrim yok

Örneklemimizin % 58.2’si bu ziyaretleri uygun, % 29.7’si faydasız buluyor, % 11.8’i ise fikir belirtmemiştir.

Tablo: 98 İmamların Mezarlarını Ziyaretin Şifa Vereceğine Olan İnanç / Cinsiyet CİNSİYETE GÖRE

DAĞILIM Uygun bulurum Bunun bir fayda sağlayacağına inanmam Fikrim yok Kadın 5588,,66 2244,,22 1177,,2 2

Erkek 5588,,22 3333,,33 88,,4 4

ORTALAMA 5588,,44 2299,,88 1111,,8 8

Cinsiyete göre imamların mezarlarının şifa vereceğine olan inanca bakacak olursak şu sonuçları görebiliriz. Bu inancı uygun bulan kadınlarla erkekler arasında fark görülmemektedir. Bunun faydasız olduğuna kadınların % 24.2’si, erkeklerin % 33.3’ü inanmaktadır. Fikir beyan etmeyen kadınlar % 17.2, erkekler % 8.4’tür.

Tıbbi tedavinin sonuç vermediği bir rahatsızlıkta, imamların mezarlarında yapılan duaların veya imamların türbelerinde geçirilen zamanların kesin olarak faydalı olacağına inananların sayısı az değildir. Meşhede gidip dönenlerin orada karşılaştıkları felçli, engelli veya

epileptik gibi hastaların türbede günlerini geçirdikten sonra aniden herkesin gözü önünde nasıl iyileştiği devamlı anlatılır. Biz bu soruyu sorarken özellikle kadınlar hemen bu tür anlatımlara girmekteydiler. Ancak bize göre imamların türbelerinin tıbbi tedaviden sonra hastalıklara şifa olacağına inananlar, % 58.2’lik bir oran olsa da, başına benzer bir hastalık geldiğinde tıbbi her yolu deneyen bir Caferi, muhakkak bir de Meşhed’e gidecektir.

Kendisiyle görüştüğümüz ve uzun yıllar Sünnilerle yaşamış ve İslam’ın kurallarına ilk defa Sünniler vasıtasıyla vakıf olmuş bir bayanın söylediklerine göre; Iğdır’da yaşayan radikal bir Şii bayan, Hz.Yakup’un Hz.Yusuf’un gömleğini gözlerine sürdükten sonra Hz. Yakup’un gözlerinin tekrar görmeye başlaması ile bağlantı kurarak, Meşhed’deki mübarek zatların mezarlarındaki manevi gücün de şifa kaynağı olacağını anlatmakta ve halkı bu ziyaretlere teşvik etmektedir.

Hilmi Ziya Ülken’e göre, erenler, veliler ve kahramanların türbelerine yapılan ziyaretler ve kutlamalar, kültür tabakalaşmasının başka bir şeklidir. Anadolu’nun her tarafında “yatır” adıyla tanınan erenler ve velilerin mezarları (türbeleri) vardır. Onlardan yardım beklenir, korumaları istenir. Onlara bir dilekle adaklar adanır. Uğurlu sayılan bu yerlerin karizmatik kudreti türbenin civarına yayılır. Böylece o civarda yetişen her canlıya bu kudretin yayıldığına inanıldığı için, bir süre sonra türbenin civarı bakir bir orman halini alır. Bu kutsal yerler orta Asya’da da vardır.256 Karakoyunlu’da da iki tane seyit türbesi vardır. Genellikle kadınlar bu türbeleri ziyaret etmektedirler. Fakat en fazla teveccüh ettikleri türbeler Meşhed ve Kerbela’daki imamların türbeleridir. Olağanüstü özelliklere sahip olduğuna inanılan imamların Iğdır ve Karakoyunlu halkının dini inançlarında önemli bir paya sahip olduğunu düşünüyoruz. Asırlardır yöre halkının dini bilgi ve pratikleri bu kaynaktan beslenmektedir. Bir anda değişerek farklı inanç ve pratiklerin bu yörede yerleşmesi uzun zaman alacaktır.

Mümtaz Turhan’a göre; “Kültürün sert tarafını teşkil eden, değişmeleri ve değiştirilmeleri konusunda daima büyük bir direnç gösterilen bu unsurların, kültürün özüne ait olmaları ve onun faaliyetleri, arızasız işlemesi ve verimliliği bakımından hayati öneme sahip olmaları bakımından bütün kültür mensuplarının ruhi hayatları temayül ve alakaları bunların üzerinde toplanmakta ve böylece şiddetli his ve heyecanlarla karışık birer ruhi kompleksin timsali haline gelmektedirler. Bundan dolayı cemiyet bunların üzerine titremekte ve bunlara karşı hassas yaklaşmaktadır.”257

256 Hilmi Ziya ÜLKEN, “Anadolu Örf ve Adetlerinde Eski Kültürlerin İzleri,” A.Ü.İ.F.D.C.XVII. 1969, s.18. 257 TURHAN, a.g.e., s. 217.

Tablo: 99 İmamların Mezarlarını Ziyaretin Şifa Vereceğine Olan İnanç / Yaş (%) YAŞ

GRUPLARINA GÖRE DAĞILIM

Uygun bulurum Bunun bir fayda

sağlayacağına inanmam Fikrim yok 17-25 Yaş 3344,,4 4 4411,,0 0 2244,,66 26-40 Yaş 6677,,4 4 2255,,0 0 77,,6 6

41-60 Yaş 6666,,0 0 2277,,2 2 66,,8 8

61 Yaş ve Üzeri 7777,,6 6 2200,,4 4 22,,0 0

ORTALAMA 5588,,4 4 2299,,8 8 1111,,88

Tabloda açıkça görüldüğü gibi deneklerin şifa umarak imamların mezarını ziyaret etmeyi uygun bulma oranları yaşa bağlı olarak artmaktadır.

17-25 yaş grubunda uygun bulanlar % 34.4, faydasız bulanlar % 41.0, fikir belirtmeyenler % 24.6’dır. 61 yaş ve üstü grupta ise uygun bulanlar %77.6 ile en yüksek oranda iken, faydasız bulanlar % 20.4. Bu yaş grubunda fikir belirtmeyenler ise sadece % 2.0’dir. İlk yaş grubunda fikir belirtmeyenlerin oranının yüksek çıkmasının nedeni, genç kesimin bu tarz ziyaretler konusunda henüz tam bir inanç içerisinde olmamalarıdır.

Bu sonuçlara göre imamların mezarlarını ziyaretin hastalıklara şifaya vesile olacağına olan inanç, yaşa bağlı olarak artmaktadır. Nitekim en fazla inanç 61 yaş ve üzeri gruptayken, bu inanca en az sahip grup ise 17-25 yaş grubudur. Buradan bu köklü inancın değişmeye başladığı sonucunu çıkartabiliriz.

Medeni duruma göre imamların şifaya vesile olacağına inancını inceleyecek olursak, uygun bulanlar bekârlarda % 41.8, evlilerde % 66.8, boşanmış/eşi vefat etmişlerde % 72.2’dir. Buradan çıkaracağımız ilk sonuç, bekârların akılcı düşündükleri, evli ve boşanmış / eşi vefat etmişlerin ise geleneksel düşüncenin etkisinde kalmaya devam ettikleridir. Diğer bir sonuç da, bekârların hem sorumluluklarının az olması, hem de hayat tecrübesi olarak evli ve boşanmış / eşi vefat etmişlere göre fazla sıkıntıya maruz kalmadıkları ve iki şeyden birini tercih etme durumuyla karşılaşmadıklarından olsa gerek, bekarlar daha rasyonel görünmektedirler. Sonuçta imamların mezarlarından şifa umanlar ya hastaları olanlar veya çocuğu olmayanlardır. Bu ikisi de bekârlar için söz konusu olmadığından bu grubun diğerlerine göre en düşük ( % 41.8) oranda inanması doğaldır.

Tablo:100 İmamların Mezarlarını Ziyaretin Şifa Vereceğine Olan İnanç/Eğitim Durumu (%)

EĞİTİM DURUMUNA

GÖRE DAĞILIM Uygun bulurum

Bunun bir fayda

sağlayacağına inanmam Fikrim yok Mezun Değil 8844,,11 1122,,77 33,,2 2 İlkokul Mezunu 6655,,66 2255,,66 88,,9 9 Ortaokul Mezunu 5555,,33 3300,,33 1144,,5 5 Lise Mezunu 4499,,00 3344,,55 1166,,6 6 Üniversite/Y.Lisans Doktora 3377,,55 5533,,11 99,,4 4 ORTALAMA 5588,,44 2299,,88 1111,,88

Mezun olmayanlar imamların mezarlarını ziyareti en yüksek oranda (% 84.1) uygun bulmuşlardır. Bu oran ilkokul mezunlarında % 65.6, ortaokul mezunlarında % 55.3, lise mezunlarında % 49.0, üniversite mezunlarında en düşük oran olarak % 37.5’dir. Mezun olmayanların % 12.7’si faydasız buluyorken bu oran eğitim seviyesi yükseldikçe artarak en son % 53.1 olmaktadır. Fikir belirtmeyenlerin oranına baktığımızda eğitim seviyesi yükseldikçe fikir belirtmeyenlerin oranının arttığını, üniversite mezunlarında azaldığını görmekteyiz.

Eğitim seviyesi arttıkça Allah’ın doğrudan şifa vereceğine olan inanç artmaktayken, herhangi bir vesilenin şifaya neden olacağına olan inanç azalmaktadır. Bu konuda uygun buluyorum seçeneğini işaretleyenlere “Allahtan başkasından şifa beklemenin Allah’ın birliğiyle bağdaşıp bağdaşmadığı” konusu hatırlatıldığında “elbette dua edilen varlık Allah’tır. Ancak o canına kurban olduklarımın mübarek ruhlarının yüzü suyu hürmetine yine Allah’ın duayı kabul ettiğini ve isteklerimizi imamlardan değil, yine Allah’tan istiyoruz.” Şeklinde ifade etmişlerdir.

Benzer Belgeler