• Sonuç bulunamadı

Araştırma; gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi veri toplama yöntemleri kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konulduğu için nitel bir araştırma olmuştur. Burada “niçin, nasıl ve ne şekilde?” sorularına yanıt aranmıştır.

Bireylerin toplumsal davranışları bireysel gözlem, deney ve anket yoluyla nesnel bir şekilde ölçülüp sayısal verilerle açıklandığı için de nicel bir araştırma olmuştur. Burada “reklam görseli veya sahnesi ne kadar etkindir?” gibi sorularına yanıt aranmıştır. Dolayısıyla hem nitel hem de nicel araştırmalardan oluşan “ KARMA YÖNTEM” kullanılmıştır.

Dört gruba uygulanacak olan yöntemlerden;

 fNIRS deneyleri, korku faktörünün belirli değişkenler üzerindeki etkisinin farklılaşıp farklılaşmadığını analiz ettiğinden “Deneysel Yöntem” den,

 Değişkenler arasında farklılık olup olmadığı incelendiğinden “Bağlantısal Yöntem” den,

 Olaylar, durumlar, deneyimler dolayısıyla oluşan tutum sebeplerinin belirlenmesi açısından da nitel yöntemlerden dolaysız olarak, verilmiş olanı betimlemeye yarayan “Fenomenoloji” uygulanmıştır.

7 Veri toplama yöntemi olarak araştırmada; öncelikle deneklerin düşüncelerini elde edebilmek için anketten ardından da deneklerin beyinsel tepkilerini incelemek için fNIRS yönteminden yararlanılmıştır. fNIRS aygıtı, beyindeki kanın oksijen bileşenlerinden hem oksihemoglobinin (HbO) hem de deoksihemoglobinin (HbH) yoğunluk değişimlerini ölçmeye yaramaktadır. Yoğunluk değişimlerini ölçerken gerçekleşen süreç şu şekildedir: Filmin sahneleri ilk olarak beynin prefrontal kortekse (ön lobuna) gitmekte ve daha öncesinden böyle bir tepkiyle karşılaşılıp karşılaşılmadığını sorgulamak için sinyaller motor kortekse gönderilmektedir. Eğer daha önceden alışık olunan bir görüntü olmadığı algılanırsa ATP (hücresel enerji) kullanımı artar buna bağlı olarak oksijen ihtiyacı artar ve oksihemoglobin düzeyinde artış azalışlar saptanarak hemodinamik yanıt elde edilir. Bu aygıt 4 LED 10 dedektör ve 16 kanaldan oluşmaktadır. Bu yoğunluk değişimi sayesinde beynin çeşitli durumlarda verdiği tepkiler analiz edilmektedir (Kovelman et al., 2008). Ledler sayesinde beyne yakın kızıl altı ışınlar gönderilerek beyindeki kanın içinde bulunan oksijenin taşıdığı demir elementi dedektörler tarafından ortaya çıkarılmakta ve kanallar sayesinde de analize sunulacak olan fNIRS verileri elde edilmektedir.

Deney ilk olarak deneklerin anket sorularına cevap vermesiyle başlamış ardından fNIRS cihazı yardımıyla beyinsel tepkileri ölçülmüş ve izletilen videoya ilişkin düşüncelere ulaşmak için dört soruluk anket ile sona erdirilmiştir.

Anket sorularının hazırlanmasında; Feryal ÇUBUK (2011)’un “Ergenlik Çağındaki Gençlere Yönelik Olarak Yapılan Sigara Karşıtı Reklamlarda Korku Çekiciliğinin Kullanımı”, adlı yüksek lisans tezinde Melanie Wakefield ile Lois Biener’in oluşturduğu test protokolünden faydalanarak geliştirmiş olduğu Örnek Reklam Test Protokolü’nün, çalışmaya uyarlanmasıyla oluşturulmuş olan anket sorularından yararlanılmıştır.

Frekans Analiziyle soruların yüzdesel dağılımları incelenmiş ardından demografik özelliklerle sorular arasındaki ilişkilerin belirlenebilmesi açısından;

8 cinsiyet, sigara kullanımı gibi sadece iki cevap seçeneğinden oluşan sorularda T-Testinden, eğitim, yaş gibi birden çok cevaba sahip sorularda da One Way Anova Analizinden faydalanılarak farklılık düzeyleri ölçülmüştür. Farklılığın hangi gruptan kaynaklı olduğunu tespit etmek için istatistik (post-hoc) testlerinden “duncan testi” tercih edilmiştir. Diğer post hoc testlerinin yanında Duncan Testinin tercih edilmesinin sebepleri;

 Duncan Yöntemi grup ortalamaları karşılaştırılırken ortalamalarının büyüklüklerine göre sıralanışlarındaki yerlerini dikkate alır. Bu yöntemde iki muamele grubu arasındaki asgari fark Duncan tablosu kullanılarak hesaplanır. Grup ortalamaları büyüklüklerine göre sıralandığında birbirlerinden uzaklıklarına göre değerlendirilirler. En çok kullanılan yöntemlerden biridir (Kesici ve Kocabaş, 1998; akt. Akyol vd).

 Tukey Testi, Duncan Testi gibi çoklu aralık testidir. Fakat Tukey testi gruplardaki örneklem sayılarının eşit olmasını gerektirmektedir (Tukey, 1949; akt. Kayri, 2009: 54).

 Scheffe Testi çoklu karşılaştırma testidir. Genellikle ikili karşılaştırmalar için kullanılır. Gruplar arasında mümkün olan bütün doğrusal kombinasyonların karşılaştırması için Scheffe metodu geliştirilmiş olup bu metod genel itibariyle en esnek ve karşılaştırılacak grup sayılarının çok olması durumunda α (anlamlılık düzeyi) hata payını kontrol altında tutabilen (conservative) ve gruplardaki gözlem sayılarının eşit olması varsayımını dikkate almayan bir post hoc türü olarak ele alınmaktadır (Scheffe, 1953; Scheffe, 1959; akt. Kayri, 2009: 54).

 Dunnet (1955), araştırmacının çoklu aralık testinde sadece bir örneğin (kontrol grubu) diğer örneklerle kıyaslanması durumunda, Dunnet testinin kullanılabileceğini belirtmektedir (akt. Kayri, 2009: 54).

9 Çoklu aralık testleri, grup ortalamalarına ilişkin (k means) homojen alt setler (homogeneous subset) oluşturarak gruplardan farklı olanları tespit etmeye çalışmaktadır. Çoklu karşılaştırma testleri ise her grubu sırasıyla diğer gruplarla teker teker kıyaslar ve bir karşılaştırma matrisi elde etmektedir (Kayri, 2009).

Dolayısıyla gerçekleştirilen çalışmada Duncan Testi, Scheffe Testine nazaran daha hassas ve hızlı cevap verdiğinden ayrıca her grup sırasıyla diğer gruplarla teker teker kıyaslanmayacağından –grup ortalaması üzerinden değerlendirme yapılmıştır/yaş aralığı gibi- çoklu karşılaştırma testi olan Scheffe tercih edilmemiştir. Çalışmada grup ortalamalarının farklılıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla çoklu aralık testlerinden Dunnet, Tukey veya Duncan arasında tercih yapma gereği duyulmuştur. Dunnet’in tercih edilmeme sebebi, Dunnet Testinde tek bir grubun birden çok grupla karşılaştırılmasıdır. Oysa çalışmada birden çok grup ortalaması yine birden çok grup ortalamasıyla karşılaştırılmaktadır. Tukey’in tercih edilmeme sebebi ise Tukey’de grupların örneklem sayılarının eşit olması koşuludur. Gerçekleştirilen çalışmada grupların örneklem sayıları – otuz bir kadın, yirmi sekiz erkek denek vardır- eşit değildir. Sonrasında ise demografik özelliklerle fNIRS verileri arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca etkinlik düzeylerinin belirlenebilmesi için gerekli olan frekans ve yüzde dağılımına ulaşmak için de Çapraz Tablo Analizi kullanılmıştır.

Laboratuvar deneyi, hazırlık ve video izlemeyle birlikte yaklaşık 6 dakika sürmüş ve fNIRS görüntüleme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. İlk olarak fNIRS probu katılımcının alın bölgesine yerleştirilmiş ardından 30 saniyelik “dinlenim hali” (resting state) ölçümü yapılmış ve sonrasında katılımcıya video izletilmiştir. Video dört bloktan oluşmuştur: İlk blok çürümüş ayak parmaklarının kesiminin gerçekleştiği sahneden, ikinci blok sigaradan dolayı ciğerleri zarar görmüş kişinin eşinden ve henüz doğmamış çocuğundan özür dilediği sahneden, üçüncü blok ağız kanseri bir anne ile çocuğu arasındaki duygusal iletişime ait sahneden, dördüncü blok bacağı ampüte edilmiş kişinin sahnesinden oluşmaktadır. Videonun