• Sonuç bulunamadı

1.8. TÜKENMİŞLİĞİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜKENMİŞLİK

1.8.7. Maslach Tükenmişlik Modeli

Tükenmişlik ile ilgili pek çok tanım yapılmış, en bilinen ve kabul gören tanım Christina Maslach tarafından ifade edilmiştir. Maslach için tükenmişlik, yaptığı iş gereği insanlarla iç içe iletişim içerisinde bulunan bireylerde beliren duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı olarak üç boyutlu bir kavramdır (Polatcı vd., 2014: 283). Tükenmişlik sendromunun çeşitli yönlerini değerlendirmek üzere tasarlanmış olan ve yapılan psikometrik analizler ışığında güvenilirlik ve geçerliliği kanıtlanan Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MBI) ile elde edilen verilerden üç alt ölçek ortaya çıkmıştır. Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı olarak ifade edilen bu alt boyutlar ile tükenmişliğin düzeyinin ölçülmesi hedeflenmiştir (Maslach ve Jackson, 1981: 99).

Maslach’ın ifade ettiği tükenmişlik modelinde birbirini takip eden aşamalar şu şekildedir:

Şekil 1.2: Maslach’ın Tükenmişlik Modeli

+ Duygusal Tükenme + Duyarsızlaşma - Kişisel Başarı

Kaynak: Polatcı vd., 2014: 284

1.8.7.1. Duygusal Tükenme

Maslach’ın tükenmenin ilk boyutu olarak ifade ettiği duygusal tükenme, tükenmişliğin temel boyutudur (Meydan, 2011: 289). Duygusal tükenme (emotional exhaustion); tükenmenin bireysel ve stres faktörünü göstermekte ve bireyin psikolojik ve fiziksel anlamda sahip olduğu kaynaklarında azalmayı belirtmektedir (Yıldırım vd., 2014: 36). Duygusal tükenmişlikte birey kendisini bitkin, yorgun ve psikolojik anlamda dağılmış hissetmektedir (Uğurluoğlu vd., 2013: 6).

Tükenmenin bu boyutunu yaşayan birey gerginlik ve engellenmişlik hisleriyle yüklü olduğu için hizmet verdiği insanlara karşı geçmişteki gibi verimli ve sorumlu hareket etmediği duygusuna kapılmakta ve hatta bir sonraki gün işe gitmemeyi tercih etmektedir. Yoğun ilişkilerin uzun zaman sürdürülmesini gerekli kılan işlerde çalışanlarda görülen duygusal tükenme, rutin işleri yapan bireylerde gözlenen duygusal

tükenmeden fazla olduğu ele alınan araştırmalarla ortaya konulmuştur (Karacaoğlu ve Çetin, 2015: 51).

1.8.7.2. Duyarsızlaşma

İşi gereği ilişki kuracağı diğer bireylere ve yaptığı işe karşı gösterilen katı, ilgisiz, soğuk ve bazen insani sayılamayan tutum tükenmenin ikinci boyutu olarak ifade edilen duyarsızlaşmadır (Türkçapar, 2011: 136).

Duyarsızlaşma, çalışan bireylerin hizmet sundukları bireyleri birer eşya yerine koyup o şekilde davranışlar göstermeleri olarak gözlenmektedir. Bu dönemde müşterilerin, yaşamlarında gereğinden çok yer aldıklarını düşünen çalışan, hizmet sundukları bireylerle kendi özel yaşamları arasına sert bir duvar örmekte (ev yaşamında işleriyle alakalı hiçbir konudan söz etmemek gibi) ve hizmet sundukları bireylerle zorunlu olmadıkça iletişim kurmaktan uzak durmaktadır (Çetin vd., 2015: 20).

1.8.7.3. Kişisel Başarı

Kişisel başarı, bireyin yaptığı işte kendisini başarılı ve yeterli hissetmesini ifade etmektedir (Gülova vd., 2014: 28). Kişisel başarı ise bireyin kendisini olumsuz şekilde değerlendirmeye yatkın olmasını tanımlamaktadır (Öztürk vd., 2011: 85).

Birey bu aşamada kişisel anlamda başarısızlık hisleri ile iç içedir. Başkaları için olumsuz düşünce biçimi geliştirmesi, bireyin kendisi için negatif hislere kapılmasına neden olmaktadır. Birey geliştirdiği bu düşünce şekli ve yanlış tutumları ile kendisini suçlu görmekte ve başkaları tarafından sevilmediği düşüncesine kapılan birey kendisi hakkında başarısız tanısı koymaktadır (Sürgevil Dalkılıç, 2014: 69). Tam bu aşamada tükenmenin üçüncü boyutu olan kişisel başarı duygusu ortaya çıkmaktadır. Kişilerin kendileri ile alakalı olumsuz değerlendirmelerinin sonucunda yaptıkları işte ve işi gereği karşı karşıya kaldıkları insanlarla ilişkilerinde yetersizlik ve başarısızlık hislerinde düşüş görülmektedir. Yaptığı işte ilerleyemediğini aksine gerilediğini düşünen bireyler kendilerini suçlu görmektedirler (Koçak, 2009: 67).

İKİNCİ BÖLÜM

İŞ TATMİNİ, ÖNEMİ, ETKENLERİ, KURAMSAL TEMELLERİ, SONUÇLARI, TÜKENMİŞLİĞİN İŞ TATMİNİNE ETKİSİNİ ELE ALAN

Bireyler için yaşamlarının önemli bir bölümü iş yerinde geçmektedir. Bu nedenle, çalışanın işini yaparken hissettiği tatmin düzeyi yaşamını büyük ölçüde etkilemekle birlikte işinden duyduğu haz ve bunun yaşamındaki pozitif etkisi kademeli şekilde, onun psikolojik sağlığının yanında aynı zamanda bedensel sağlığı üzerinde de iyileştirici etki yapmakta, aile yaşamında saadet ve örgütte de verimliliğe katkı sağlamaktadır (Örücü vd., 2006: 39).

İş yaşamında geçirilen sürenin niteliğinin yükseltilmesi; iş koşullarının iyileştirilmesi, çalışanların gereksinimlerinin dikkate alınması ve bu bağlamda önlemler alınarak giderilmesi yüksek oranda çalışanların işlerini isteyerek ve severek yapmaları ile mümkün olabilmektedir (Özdemir vd., 2016: 61).

2.1. İŞ TATMİNİ KAVRAMI

Tatmin kavramı; arzu edilen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama ve gönül doygunluğuna ulaşma anlamlarını içermektedir. Gereksinimlerin tatmin edilmesi ile oluşan saadet duygusu şeklinde ifade edilebilir. Tatmin olma hissi sadece bireyin hissedebildiği ve bireyin iç huzura ermesinde yardımcı rolü bulunan bir kavramdır (İşcan ve Timuroğlu, 2007: 124).

İş tatmini ise bireyde, iş yaşamı veya söz konusu birey ile hizmet verdiği iş yeri koşulları arasındaki uyumun bir sonucu olarak beliren memnuniyet hissi ve bireyin yaptığı işe karşı olumlu bir tutum sergilemesi olarak ifade edilmektedir (İşcan ve Sayın, 2010: 198).

İş tatmini teriminin yönetim konusunda ciddi bir paya sahip olmasındaki esas neden, iş ile ilgili pozitif birtakım sonuçlara ulaşmanın büyük oranda iş tatminine ulaşmış olmayla ilgilidir (Karataş ve Güleş, 2010: 75).

Yaşamın sosyal ve kültürel alanında bireyin his ve değerleri ile etkileşimi halinde pek çok tatmin özelliği görülmektedir. Bu özelliklerin birden çok olması ve tatminin tutumlar ile yakın ilişki içerisinde olması nedeni ile iş tatmininin açıklanmasına yönelik pek çok tanım vardır (Yiğit, 2015: 123).

Literatürde yer alan bir tanıma göre iş tatmini, çalışma ortamında görülen olumlu tutum ve davranışı, bireyin iş yerindeki memnuniyet duygusunu göstermektedir (Munir ve Rahman, 2016: 490). Genel anlamıyla çalışan bireyin gereksinimleri ile iş ve

iş koşullarından elde ettiklerine ilişkin algılamasının bir sonucudur (Altaş ve Çekmecelioğlu, 2015: 425).

Başka bir kaynağa göre iş tatmini, çalışanların işleri hakkındaki olumlu veya olumsuz hisleri ve düşünceleri şeklinde ifade edilebildiği gibi diğer taraftan olumlu bir bakış açısıyla, çalışanların yaptıkları işler hakkındaki pozitif davranışları, özellikle de iş ile alakalı memnuniyet ve tatmini, olarak da tanımlanabilmektedir (Çelen vd., 2013: 400).

Locke için iş tatmini, çalışanın yaptığı işi değerlendirmesi sonucunda ortaya çıkan pozitif ve keyifli duygusal durum anlamına gelmektedir (Zeynel ve Çarıkçı, 2015: 219).

Vroom iş tatminini, çalışanların işlerinde üstlendikleri rolüne karşı duygusal olarak verdikleri tepkiler şeklinde tanımlamakta ve çalışanın yaptığı işe karşı olumlu tutumlarını iş tatmini, olumsuz tutumlarını ise iş tatminsizliği şeklinde ifade etmektedir (Kök, 2006: 293).

Davis iş tatminini, çalışanların işlerinden duydukları memnuniyet veya memnuniyetsizlik durumu şeklinde tarif ederken, Hackman ve Oldham, çalışanların yaptıkları işten hissettiği mutluluk şeklinde tanımlamışlardır (Bölükbaşı ve Yıldırtan, 2009: 347).

Mercer’e göre iş tatmini, çalışanın işine yönelik bireysel olarak gösterdiği duygusal tepkidir. Clegg, Hardy ve Nord ise çalışanın işe ya da iş ile ilgili deneyimlerine yönelik değerlendirmeleri sonucunda eriştiği memnuniyet verici duygusal hissiyat şeklinde ifade etmektedir. Ugboro ve Obeng bireyle iş yaşamı veya hizmet verdiği iş yerinin çalışma koşulları arasındaki uyumun sonucu olarak beliren memnuniyet ve bireyin işine karşı sahip olduğu pozitif tutum olarak ifade edilmektedir (Tuzcu, 2016: 162).

İş tatmini hakkında yapılan tanımların ortak noktası çalışanların yaptıkları işten hissettikleri memnuniyete dayanmaktadır. İşten duyulan memnuniyet olgusu ise, işin sonucunda elde ettikleri ödüllerin, çalışanların yaptıkları işten dolayı oluşan beklentilerini karşılamasına bağlıdır (Çağlar, 2005: 155). Birey çalıştıktan sonra elde ettiği maddi kazanımı ile yaptığı işin özellikleri ve çalışma ortamının uyum içerisinde olduğunu gördükçe daha mutlu olmakta ve daha hevesle çalışmaktadır.