• Sonuç bulunamadı

Kaynak: http://boron.com.tr/ (Erişim Tarihi: 30 Ocak 2019)

Uygulamanın detayları ve örneklerden de anlaşılacağı üzere, yabancı menşeili markaların Türkiye’deki üretimlerinde de “Yerli Üretim” logosu kullanılabilmektedir. Bu

durumda, araştırmamıza konu olan “Yerli Üretim” kavramı, çok uluslu şirketlerin çeşitli sebeplerle yurtdışında yaptıkları üretimleri de kapsamaktadır. Örneğin, Coca Cola ya da Renault markaları, Türkiye’de üretim yaptığı için bu logoyu kullanabilmektedir.

Literatürde de incelendiği üzere, markaların küresel çapta gerçekleşen üretimleri, ürünleri çokuluslu menşe sahibi yapmakta ve bu durum ürünlerin menşelerinin belirlenebilmesini zorlaştırmaktadır (Chattalas, Kramer ve Takada, 2008: 55). Diğer taraftan, Bir Toyota marka otomobilin montajının farklı bir ülkede yapılıyor olması, Toyota’nın bir Japon markası olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği (Thakor ve Kohli, 1996: 30), Çin’de üretilen bir i-phone, Amerikan markası (Wegapitiya ve Dissanayake 2018: 14) olmaya devam edeceği gibi ülkemizde üretilip yerli üretim logosu kapsamında olan Coca Cola’nın Amerikan, Renault’un da Fransız markası olduğu gerçeği değişmeyecektir. Çünkü bir ürün bir ülkede dizayn edilip başka bir ülkede üretilebilmekte ya da başka bir ülkede monte edilebilmektedir (Onay, 2008: 111; Akın, vd., 2009: 492). Bu bağlamda söz konusu “Yerli Üretim etiketi/logosu” kullanımının, kavramsal açıdan menşe ülkeden ziyade, made-in kavramına denk düştüğü söylenebilir. Çünkü, menşe ülke sahipliği anlatırken, “made in” ise üretilen yer olarak tanımlanmaktadır ve bu iki kavram birbirinden farklıdır (Al-Sulaiti ve Baker, 1998: 152; Arı, 2007: 10).

Bu çalışmanın odağında bir ürünün menşe ülkesi, parça ülkesi, montaj ülkesi ya da tasarım ülkesi bağlamında araştırılması veyahut “Yerli Üretim Etkiketi” kullanan yabancı menşeili ürünlerin incelenmesi bulunmamaktadır. Dolayısı ile “Yerli Üretim Etiketi”nin kavramsallaştırılması ve yabancı menşeili ürünler üzerindeki etkilerinin derinlemesine araştırılması, bu çalışmanın kapsamını aşan bir konudur. Ancak, “Türk Malı”, “Yerli Malı”, “Yerli Üretim”, “Milli” ve “Yerli ve Milli” kavramları ile birlikte sonraki araştırmalarda irdelenebilecek önemli bir konu olduğunu belirtmekte yarar vardır.

Çalışmamızın kapsamına dönecek olursak; bu araştırma ile “Yerli Üretim Etiketi”nin Türk tüketicilerin dikkat ettiği bir unsur olup olmadığı ve bu dikkatin yüksek ilgilenim ve düşük ilgilenim ürünlerinde hangi düzeyde gerçekleştiği bulunmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, yüksek ve düşük ilgilenim ürünleri ayrıca FCB ızgarasında uygulandığı şekli ile hissetme/duygusal ve düşünme/rasyonel boyutlarda ayrıştırılarak belirlenmiştir. Çalışmamızın bir sonraki bölümünde, araştırmamızın amacı ve önemi ile birlikte araştırmaya dahil edilen ürün kategorileri açıklanmış ve ardından bulgularımız paylaşılarak değerlendirilmiştir.

3. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜKETİCİLERİN YÜKSEK VE DÜŞÜK İLGİLENİMLİ YERLİ ÜRETİM ETİKETLİ ÜRÜNLERİ SATIN ALMA EĞİLİMİNİN ÖLÇÜLMESİNE

YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

3.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi

Bu çalışmanın genel amacı Türkiye’deki tüketicilerin satın alacakları ürünlerde yerli üretim etiketine dikkat edip etmediklerini ve yüksek/düşük ilgilenimli yerli üretim etiketli ürünleri satın alma eğilimleri üzerinde etnik merkezcilik ve menşe ülke faktörlerinin hangi yönde etkisi olduğunu göstermektir.

Bu araştırmanın temel amacı “Yerli Üretim Etiketi”nin tüketicilerin yüksek ve düşük ilgilenimli ürünleri satın alma eğilimi üzerindeki katkısını incelemektir. Burada incelenen sonuçların, literatüre katkı sağlaması ve yöneticilere rehberlik etmesi amaçlanmaktadır.

Bireylerin vatanseverlik duyguları, tüketici satın alma davranışlarını etkileyen ana parametrelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısı ile bu çalışmanın yan amacı ise Türkiye'deki tüketicilerin yüksek ve düşük ilgilenimli yerli üretim etiketli ürünlere ilişkin satın alma davranışlarında etnosentrik eğilimlerinin ve menşe ülke etkisinin düzeyi hususunda bir analiz yapmaktır.

Araştırma, teorik ve uygulama bölümleri olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Teorik bölümün oluşturulmasında konuyla ilgili yerli ve yabancı bilimsel makale, rapor, kitap ve internet üzerindeki elektronik kaynaklardan yararlanılırken, uygulama bölümünde ise katılımcılara anket çalışması yapılmıştır.

3.2. Araştırmanın Kapsamı, Kısıtları ve Veri Toplama Yöntemi

Araştırmanın kapsamını Konya merkezde bulunan Kulesite Alışveriş Merkezi’ndeki, 18 yaşın üzerindeki tüketiciler oluşturmaktadır. Örneklemi bu evren üzerinden ilgili alışveriş merkezine alışveriş yapma niyeti ile gelmiş kişiler arasından (daha yenice satın alma kararı verdiği kestirilen; sadece elinde alışveriş poşeti olan, dolu market sepeti olan kişiler) rastgele seçilen 400 kişi oluşturmaktadır. Bu araştırmada veri toplama yöntemlerinden anket tekniği kullanılmıştır. Araştırma anketinin uygulanmasında, alışveriş merkezinin en yoğun olduğu

günler olan Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri seçilmiş; 22, 23 ve 24 Şubat ile 1, 2 ve 3 Mart tarihlerinde uygulanmıştır. Özellikle alışveriş yapan ziyaretçiler arasından seçim yapıldığı ve her müşteri olumlu cevap vermediği için anketin tamamlanabilmesi için iki adet en yoğun gün aralığı kullanmak gerekmiştir. Anketörler tarafından yüz yüze anket yöntemi kullanılarak cevaplayıcıların anket formunu doldurması sağlanmıştır. 400 anketin 399 adedi kullanılabilir düzeydedir.

Araştırmanın alışveriş merkezindeki tüketiciler üzerinde gerçekleştirilmesinin nedeni, bu tüketicilerin tamamı olmasa bile büyük bir kısmının herhangi bir ürün ya da hizmeti satın alma dürtüsü ile alışveriş merkezine gelmiş olmalarından kaynaklanan satın alma kararlarının tazeliğidir. Nitekim, araştırma kapsamında değerlendirilen ürünleri (örn. parfüm, çikolata, ütü masası) satın alma dürtüsü ile gelmiş olma olasılıkları da bulunmaktadır. Ayrıca, yerli üretim etiketi satış noktalarında zorunlu olan bir uygulama olduğu için alışveriş merkezine gelen tüketicilerin, herhangi bir satış noktasında etiketle karşılaşma olasılıkları da oldukça yüksektir. Dolayısı ile araştırmanın amaçlarına ulaşmak için alışveriş merkezi ziyaretçilerinin yerinde ve yeterli bir tercih olduğu düşünülmektedir.

Zaman ve maddi kaynak yetersizliği nedeniyle araştırmanın sadece Konya’da gerçekleştirilmesi çalışmanın sınırlılığını oluşturmaktadır. Gözlenen diğer bir sınırlılık ise, anket çalışması sürecinde ülke gündeminde uluslararası politik olayların yanı sıra yerel seçim atmosferinin olması ve ekonomik sorunlardır. Bunlardan dolayı katılımcıların milliyetçilik ve vatanseverlik duygularının yükselmiş olabileceği düşünülmektedir.

3.3. Araştırmanın Geçerlilik ve Güvenilirliği

Araştırma verilerine kaynak olacak anket formunun değerlendirilmesi ve verilerin elde edilmesinde oluşabilecek olası sorunların tespiti amacıyla, öncelikle bir pilot uygulama (ön çalışma) yapılmıştır. Bu uygulama, veri toplanmasına geçilmeden önce araştırma örneklemini temsil edecek 50 tüketici ile yapılmıştır. Bu çalışmada, soruların anlaşılıp anlaşılmadığı değerlendirilmiş ve güvenilirlik testi uygulanmıştır. Ön çalışmada anket formunda yer alan “Etnik Kökeniniz?” sorusundan katılımcıların rahatsız oldukları ve genel olarak cevap vermek istemedikleri görülmüş, bunun üzerine bu soru anket formundan çıkarılmıştır. Tablo 3.3.1.’de görüldüğü üzere ön çalışmada, ölçeklerin güvenilirlik katsayıları yüksek olarak tespit edilmiştir.

Tablo 3.3.1. Anket Formunun Güvenilirlik Testi Sonuçları

Ölçek Cronbach Alfa Katsayıları (α)

Etnosentrizm Ölçeği 0,943

Menşe Ülke Etkisi Ölçeği 0,840

Yerli Üretim Etiketli Ürün Satın Alma Ölçeği 0,904

3.4. Araştırma Formu ve Kullanılan Ölçekler

Anket formu dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm katılımcıların etnosentrizm eğilimlerini belirlemek, ikinci bölümde menşe ülke etkisini, üçüncü bölümde yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimini belirlemek amacıyla çeşitli önermelere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde de katılımcıların demografik özelliklerini belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Anket formu EK 4’te sunulmuştur.

Tüketici etnosentrizm ölçeği Shimp ve Sharma’nın (1987) geliştirdiği ölçekten faydalanılarak hazırlanmıştır (Shimp ve Sharma, 1987: 282). Uluslararası pek çok çalışmada kullanılmış olan CETSCALE ölçeğindeki 17 önermenin, tüketicilerin etnosentrik eğilimlerini ortaya çıkarması beklenmektedir (Arı ve Madran, 2011: 23). Netemeyer, 1991; Bawa, 2004; Saffu, 2005; Aysuna, 2006; Akın, vd., 2009; Armağan ve Gürsoy, 2011; İşler, 2013 gibi bazı yazarlar çalışmalarında bu ölçeği kullanmışlardır (Yarangümelioğlu, 2013: 82). Orjinali İngilizce olan ve daha önce defalarca Türkçe’ye çevrilip uygulanmış olan ölçeğin yeniden çevrilmesine ihtiyaç duyulmamış olup, CETSCALE ölçeğinde kullanılan ifadelerden bazılarına, anlamı bozmayacak şekilde ve hatta konumuza yönelik anlamı güçlendirmek amacı ile “Yerli Üretim Etiketi” kavramı eklenerek yeniden yorumlanmıştır. Yazında benzer uyarlamalar görülebilmektedir. Örneğin Türkmen (2015) çalışmasında, "ürün" kavramı yerine "paket tur" kavramını; "ithal ürünler" ifadesi yerine "yurtdışına yönelik paket turlar" ifadesi şeklinde ölçekte değişiklikler yapmıştır.

Menşe ülke etkisini ölçmeye yönelik önermeler Arı ve Madran (2011); Yarangümelioğlu (2013); Tarhan (2015) ve Toksarı (2015)’nın çalışmalarından alınarak uyarlanmıştır. Arı ve Madran (2011); Yarangümelioğlu (2013); Tarhan (2015) ve Toksarı (2015)’nın çalışmalarındaki “Bir ürünü satın alırken nerede üretildiğine dikkat ederim”, “Bir markanın ait olduğu ülke, kalitesi hakkında fikir verir” ve “Az gelimiş ülkelerde üretilen ürünler

düşük kalitelidir” ifadeleri aynen alınmış; Arı ve Madran (2011) ve Yarangümelioğlu (2013)’nun çalışmalarındaki “Gıda ürünlerinde aynı kalitede iki markadan gelişmiş ülke markasını, az gelişmiş ülke markasına tercih ederim” ifadesi “Çikolatada aynı kalitede iki

markadan gelişmiş ülke markasını az gelişmiş ülke markasına tercih ederim”, “Küçük ev

aletlerinde aynı kalitede iki markadan gelişmiş ülke markasını az gelişmiş ülke markasına tercih ederim” ifadesi, “Ütü masasında aynı kalitede iki markadan gelişmiş ülke markasını az gelişmiş

ülke markasına tercih ederim” şeklinde uyarlanmış, araştırmamızda kullanılan diğer iki ürün

olan otomobil ve parfüm için de “Otomobilde aynı kalitede iki markadan gelişmiş ülke

markasını az gelişmiş ülke markasına tercih ederim” ve “Parfümde aynı kalitede iki markadan gelişmiş ülke markasını az gelişmiş ülke markasına tercih ederim” şeklinde iki önerme daha

eklenmiştir.

Yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimini ölçmeye yönelik önermeler, Arı ve Madran (2011), Yarangümelioğlu (2013) ve Toksarı (2015)’nın çalışmalarından alınarak uyarlanmıştır. Arı ve Madran (2011); Yarangümelioğlu (2013) ve Toksarı (2015)’nın çalışmalarındaki “Türk malları genellikle kalitelidir” ve “Yabancı ürünleri satın alma taraftarıyım”, ifadeleri aynen alınmış; Arı ve Madran (2011) ve Yarangümelioğlu (2013)’nun çalışmalarındaki “Gıda ürünlerinde Türk markalar yabancı markalardan daha iyidir” ifadesi

“Yerli üretim etiketli çikolatalar, yurtdışında üretilmiş çikolatalardan daha iyidir”, “Küçük ev

aletlerinde Türk markalar yabancı markalardan daha iyidir” ifadesi, “Yerli üretim etiketli ütü

masaları, yurtdışında üretilmiş ütü masalarından daha iyidir”, Toksarı (2015)’nın

çalışmasındaki “Kişisel bakım ürünlerinde Türk markalar yabancı markalardan daha iyidir” ifadesi, “Yerli üretim etiketli parfümler, yurtdışında üretilmiş parfümlerden daha iyidir” şeklinde uyarlanmış, araştırmamızdaki diğer ürün olan otomobil içinse benzer şekilde “Yerli

üretim etiketli otomobiller, yurtdışında üretilmiş otomobillerden daha iyidir” önermesi

eklenmiştir.

Yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimini ölçmeye yönelik önermelerin devamında kullanılan ifadeler, Arı ve Madran (2011) ve Yarangümelioğlu (2013)’nun çalışmalarındaki “Gıda ürünlerinde aynı kalitede iki markadan Türk markasını diğerine tercih ederim” ifadesi

“Çikolatada, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketli olanı tercih ederim”, “Küçük ev

aletlerinde aynı kalitede iki markadan Türk markasını diğerine tercih ederim” ifadesi, “Ütü

masasında, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketli olanı tercih ederim”, Toksarı

(2015)’nın çalışmasındaki “Kişisel bakım ürünlerinde aynı kalitede iki markadan Türk markasını diğerine tercih ederim” ifadesi, “Parfümde, aynı kalitede iki markadan yerli üretim

etiketli olanı tercih ederim” şeklinde uyarlanmış, araştırmamızdaki diğer ürün olan otomobil

içinse benzer şekilde “Otomobilde, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketli olanı tercih

ederim” önermesi eklenmiştir.

Yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimini ölçmeye yönelik önermelerin bir sonraki aşamasında kullanılan ifadeler, Arı ve Madran (2011) ve Yarangümelioğlu (2013)’nun çalışmalarındaki “Gıda ürünlerinde yerli ürünler yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine zarar verir” ifadesi “Yerli üretim etiketli çikolatalar yerine yabancı olanları satın

almak Türk ekonomisine zarar verir”, “Küçük ev aletlerinde yerli ürünler yerine yabancı

olanları satın almak Türk ekonomisine zarar verir” ifadesi, “Yerli üretim etiketli ütü masaları

yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine zarar verir”, Toksarı (2015)’nın

çalışmasındaki “Kişisel bakım ürünlerinde yerli ürünler yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine zarar verir” ifadesi, “Yerli üretim etiketli parfümler yerine yabancı olanları

satın almak Türk ekonomisine zarar verir” şeklinde uyarlanmış, araştırmamızdaki diğer ürün

olan otomobil içinse benzer şekilde “Yerli üretim etiketli otomobiller yerine yabancı olanları

satın almak Türk ekonomisine zarar verir” önermesi eklenmiştir.

Katılımcıların etnosentrizm, menşe ülke etkisi ve yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimi önermelerinde yanıtlar, 5’li Likert ölçeği ile alınmıştır. Buna göre; -Kesinlikle Katılmıyorum: 1, Katılmıyorum: 2, Kararsızım: 3, Katılıyorum: 4, Kesinlikle Katılıyorum: 5 şeklinde anket puanlaması yapılmıştır. Araştırmanın analiz bölümü ve değerlendirmesi bu ölçeğe göre yapılmıştır. Veriler SPSS 16.0 istatistik programı yardımıyla analiz edilmiştir. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, frekans dağılımı, Ki-Kare Testi, t-test, çift örneklem ve ANOVA analizleri kullanılmıştır.

Çalışmada yer alan ürünlerin belirlenmesinde, FCB ızgarasından yararlanılmıştır. Yüksek İlgilenim-Düşünme ızgarasında ürünün önemi nedeniyle büyük miktarda bilgi gerekli olmaktadır. Otomobil, ev, mobilya, sigorta gibi ürünler bu ızgarada yer almaktadır ve çalışmamız için “otomobil” seçilmiştir. Yüksek İlgilenim-Hissetme ızgarasında yüksek ilgilenim olmakla birlikte, ürün hakkındaki bilgilerin önemi azalmakta, ürüne yönelik tutum veya his daha önemli hale gelmektedir. Mücevher, kozmetik ürünleri, moda kıyafetler, spor otomobiller, pahalı saatler bu kategoriye girebilecek ürün örnekleri olup çalışmamız için “parfüm” seçilmiştir. Düşük İlgilenim-Düşünme ızgarasındaki ürün kararları en az seviyede düşünme gerektirirmektedir ve alışkanlık stratejisi söz konusudur. Rutin olarak alınan gıda, benzin, jilet, ev temizleyicileri, pek çok yaygın ev gereci gibi ürünler bu kategoriye girmekte

olup bu ızgaradan ev gereçleri kategorisine giren “ütü masası” seçilmiştir. Düşük ilgilenim- Hissetme ızgarasında düşük ilgilenimli ve düşük hisli ürünler yer almaktadır. Sigara, likör, bira, şekerleme, atıştırmalık yiyecekler gibi kişisel zevklere hitap eden ürünler bu kategoriye girmekte olup bu ızgaradan “çikolata” seçilmiştir.

3.5. Araştırma Modeli ve Hipotezleri

Tüketicilerin bir ürünü satın alırken yerli üretim etiketine dikkat edip etmeme durumlarının etnosentrizm, menşe ülke etkisi ve yerli üretim etiketli ürün satın alma eğiliminden etkilendiği düşünülmektedir. Bununla birlikte demografik özelliklerin tüketici etnosentrizmi üzerindeki etkisi de modelde yer almaktadır. Araştırmada menşe ülke etkisi ve yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimlerinin ürün kategorisi (FCB Izgarası-Rasyonel ve Duygusal Karar Ürünleri) boyutu ile ilişkisinin tespiti de yapılacaktır.

Araştırma modelinin birinci bölümünde katılımcıların etnosentrizm düzeyinin demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığına bakılmaktadır. Literatür incelemesine dayandırılarak oluşturulan hipotezler şu şekildedir:

Hipotez 1a: Kadınların etnosentrizm düzeyleri, erkeklere göre daha yüksektir.

Hipotez 1b: Evli olanların etnosentrizm düzeyleri, bekar olanlara göre daha yüksektir. Demografik Değişkenler Demografik Değişkenler Tüketici Etnosentrizmi Tüketici Etnosentrizmi Menşe Ülke Etkisi Menşe Ülke Etkisi Yerli üretim etiketli

ürün satın alma niyeti

Yerli üretim etiketli ürün satın alma

niyeti

Yerli Üretim Etiketi Dikkat Değişkeni

Şekil 2.11.1.5.1. İlgilenimin

KavramsallaştırılmasıYerl

i Üretim Etiketi Dikkat Değişkeni Ürün Sınıfları

Yüksek İlgilenim/Rasyonel Karar Ürünü Düşük İlgilenim/Rasyonel Karar Ürünü Yüksek İlgilenim/Duygusal Karar Ürünü

Düşük İlgilenim/Duygusal Karar Ürünü

Ürün Sınıfları

Yüksek İlgilenim/Rasyonel Karar Ürünü Düşük İlgilenim/Rasyonel Karar Ürünü Yüksek İlgilenim/Duygusal Karar Ürünü

Düşük İlgilenim/Duygusal Karar Ürünü Şekil 3.5.1. Araştırmanın Modeli

Hipotez 1c: Katılımcıların etnosentrizm düzeyleri ile yaş arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır.

Hipotez 1d: Katılımcıların etnosentrizm düzeyleri ile eğitim düzeyi arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır.

Hipotez 1e: Katılımcıların etnosentrizm düzeyleri ile gelir düzeyi arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır.

Hipotez 1f: Katılımcıların etnosentrizm düzeyleri, meslek durumuna göre farklılaşmaktadır. Araştırma modelinin ikinci bölümünde yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimi önermeleri ile etnosentrizm düzeyleri karşılaştırılmıştır. Katılımcıların yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimlerini belirleyen bir faktör olan etnosentrizm düzeyinin farklı ilgilenim gruplarındaki yerli üretim etiketli ürünler üzerinde değişip değişmediğine bakılmaktadır. Literatür incelemesine dayanılarak oluşturulan hipotezler şu şekildedir:

Hipotez 2a: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan çikolataya ilişkin “Yerli üretim etiketli çikolatalar, yurtdışında üretilmiş çikolatalardan daha iyidir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2b: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan ütü masasına ilişkin “Yerli üretim etiketli ütü masaları, yurtdışında üretilmiş ütü masalarından daha iyidir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2c: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan parfüme ilişkin “Yerli üretim etiketli parfümler, yurtdışında üretilmiş parfümlerden daha iyidir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Hipotez 2d: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan otomobile ilişkin “Yerli üretim etiketli otomobiller, yurtdışında üretilmiş otomobillerden daha iyidir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Hipotez 2e: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan çikolataya ilişkin “Çikolatada, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketi olanı tercih ederim.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2f: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan ütü masasına ilişkin “Ütü masasında, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketi olanı tercih ederim.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2g: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan parfüme ilişkin “Parfümde, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketi olanı tercih ederim.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Hipotez 2h: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan otomobile ilişkin “Otomobilde, aynı kalitede iki markadan yerli üretim etiketi olanı tercih ederim.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Hipotez 2ı: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan çikolataya ilişkin “Yerli üretim etiketi olan çikolatalar yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine

zarar verir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2i: Katılımcıların, Düşük İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan ütü masasına ilişkin “Yerli üretim etiketi olan ütü masaları yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine

zarar verir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi düşüktür.

Hipotez 2j: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Duygusal Karar ürünü olan parfüme ilişkin “Yerli

üretim etiketi olan parfümler yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine zarar verir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Hipotez 2k: Katılımcıların, Yüksek İlgilenim/Rasyonel Karar ürünü olan otomobile ilişkin “Yerli üretim etiketi olan otomobiller yerine yabancı olanları satın almak Türk ekonomisine

zarar verir.” önermesinde etnosentrizm düzeyi yüksektir.

Araştırma modelinin üçüncü bölümünde katılımcıların bir ürün satın alırken yerli üretim etiketine dikkat edip etmeme durumları ile etnosentrizm, menşe ülke etkisi ve yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Katılımcıların bir ürünü satın alırken yerli üretim etiketine dikkat edip etmeme durumlarının etnosentrizm, menşe ülke etkisi ve yerli üretim etiketli ürün satın alma eğiliminden etkilendiği düşünülmektedir.

Hipotez 3a: Yüksek etnosentrizm düzeyine sahip tüketiciler, düşük olanlara göre satın alma esnasında yerli üretim etiketine daha fazla dikkat etmektedir.

Hipotez 3b: Menşe ülke etkisi, yerli üretim etiketi dikkat değişkenine göre farklılaşmaktadır. Hipotez 3c: Yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimi, yerli üretim etiketi dikkat değişkenine göre farklılaşmaktadır.

Araştırma modelinin dördüncü bölümünde FCB ızgarasında belirlenen dört ürün kategorisinde katılımcıların yerli üretim etiketli ürün satın alma eğiliminin farklılaşması incelenmektedir. Katılımcıların yerli üretim etiketli ürün satın alma eğilimlerinin farklı ürün kategorileri için farklı düzeylerde gerçekleştiği düşünülmektedir. Buna göre rasyonel ve duygusal karar ürünleri arasında bir kıyas yapılmaktadır. Literatür incelemesine dayanılarak;

Benzer Belgeler