• Sonuç bulunamadı

4.6 Bulgular

4.6.1 Nitel Araştırmadan Elde Edilen Bulgular

4.6.1.5 Manavgat’ta Spor Turizmi Alanında Yapılabilecek Etkinliklerin

Turizme yeni açılan bir yörede sağlıklı turizm gelişiminin sağlanması, yerel halk - turist ilişkilerinin ve etkileşiminin daha sağlıklı yürütülmesiyle, turizmin ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel boyutlarıyla olumlu etkilerinin olabilecek en yüksek seviyelere çıkarılması, olumsuz etkilerinin ise olabilecek en düşük seviyelere indirilmesiyle mümkündür (Duran-Özkul, 2012, s.501). Katılımcılardan Manavgat’ta spor turizmi alanında yapılabilecek etkinliklerin önündeki engeller ve çözümlerin belirlenmesi konusundaki görüşlerini belirtmeleri istenmiştir. Yapılan görüşmelerde ortaya çıkan önermeye bakıldığında özellikle bütçe ve alt yapı konusunda eksikliklere vurgu yapıldığı, kulüpleşme ve sporcu sayısı bakımından yetersizliklerin olduğu, halkın bilinçlendirilerek sürece entegre edilmesi gerekliliğine vurgu yapıldığı görülmektedir.

Katılımcılardan Hüseyin AYDOĞAN temaya ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etmektedir:

“Titreyengöl doğa sporları için çok uygun bir yapıya sahiptir. Ancak Titreyengöl şu halde çok hareketsiz ve çok ihmal edilmiş durumdadır. Gölde sadece birkaç tane balık tutma ve izleme yeri bulunmaktadır. Söz konusu gölde doğa sporlarına uygun bir şekilde bir düzenleme yapılması halinde, spor turizmi faaliyetleri bölgeye çok katkı yapacaktır”.

Katılımcılardan Ahmet ÇINAR aynı temaya ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etmektedir:

“Kano sporunun Avrupa’da 1000 yıllık bir geçmişi var. Bazı Avrupa ülkelerinde ise kano sporu seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Türkiye’de ise kano sporu oldukça yeni bir spor dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya’da kano alanında pek bir başarımız bulunmamaktadır. Çünkü kano sporu ile ilgilenen eğitimli sporcumuz sınırlı. Bu eksikliği gidermek için de yurtdışından antrenörler ve sporcular transfer etmiş durumdayız. Eğer gerekli tesisleşme çalışmaları yapılırsa hem kano sporuna olan sporcu talebini artırabilir, hem de bu sporcuların yurtdışında elde edeceği başarılar sayesinde bölgenin kano sporunda bir marka olması konusuna olumlu yönde katkı yapabiliriz”.

Katılımcılardan Neşet ARDUÇ aynı temaya ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etmektedir:

“Gelişmiş ülkelerde belediyeler spor ile ilgili altyapıyı oluşturmakta ve sonrasında kulüplere devretmektedirler. Bizim hedefimiz de mahallelerde spor kulüplerine has spor tesisleri kurup, hatta tesislerin içerisine kafeterya, düğün salonu gibi para kazandıracak üniteler yapıp kulüplere teslim etmektir. Kulüpler bu kazançla bütçelerini oluşturup faaliyetlerini sürdürebileceklerdir. Türkiye’de spor yasaları var ama spor politikası belirlenmelidir. Spor sadece yarışmalarda derece almak için yapılmaz. Spor sağlıktır, spor kardeşliktir, spor barıştır, spor dostluktur. Ben ülkelerin sporunu ülkede spor yapan sporcu sayısı ile ölçerim. Derece yapan sporcu sayısı sonradan gelir. Fakat biz şu an spor kültürüne has toplum değiliz. Türkiye’de Atletizm Dünya Şampiyonası yapıldı. Tribünlerde sporcu haricinde seyirci yoktu. Bugün yurt dışında insanlar bu organizasyonları izlemek için para ödüyorlar. Bu açıdan spor politikası çerçevesinde spor kültürü oluşturulmalıdır. Taban olmadan tavan olmaz. Ülkemizde madde bağımlılığı da son dönemde artmış durumda. Gençler maddeyi neden alıyorlar? Adrenalin için. Zaten sporun doğasında adrenalin var”.

Katılımcılardan Ayhan ERİŞ aynı temaya ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etmektedir:

“Kano sporu başlangıçta maliyetli bir spor olarak görülebilir. Durgun su kanosunun teknelerinin Türkiye’de imalatı yok. Belirli standartlarda tekneler olması gerekiyor. Ama bunlar çok dayanıklı malzemedir, yıllarca kullanılabilir. Ayrıca çok geniş tekne parkuruna da gerek yok. 3-4 tekne ile de başlayabilirsiniz.

Kano Federasyonu da bu konuda destek veriyor. Yeni başlayan kulüplere tekne yardımı yapıyor”.

Katılımcılardan Prof. Dr. Sami MENGÜTAY aynı temaya ilişkin görüşlerini şu şekilde ifade etmektedir:

“Kano sporu çok masraflı bir spor değildir. Rekreatif anlamda spor yapıldığında kanonun maliyeti 1500 Euro civarında. Olimpik kanolar karbon kanolar yarış için üst sınıf ise 3000-3500 Euro civarında. Deniz kanoları 1000- 1500 Euro civarında. Aslında bu kanolar ucuz çünkü bu kanoları ömür boyu kullanabiliyorsunuz. Amortismanını çok rahat sağlayabiliyor. Titreyengöl’de 25 adet otel var. Her otel 20 000TL bir katkı sağlasa 500 000 TL yapar. Bu paraya neler yapılabilir. 9 kulvarlı bir parkur yapılır. Burada yarış yapabilecek hale gelinir. Nehir üzerinde kapılar yapılarak, hem yarış hem kamp yapılabilir. Durgun su 100 000TL, akarsu 50 000-60 000TL civarında tutar. Paranın kalan kısmıyla da malzeme alınır. Bu şekilde sportif faaliyetler, rekreatif faaliyetler, turizm faaliyetleri ve festivaller yapılabilir. Titreyengöl dragon yarışları için önemli bir potansiyel. Dragon yarışları 250-300 metrede yapılıyor. Federasyon olarak biz de destek veririz. Sonrasında organizasyonlardan oteller bu katkıdan çok daha fazlasını alacaklardır. Belediyenin de bu konuda katkılarını almak gerekir”.

Engeller ve çözümlerin belirlenmesinde SWOT analizi son derece önemlidir. Stratejik planlamanın en önemli yöntemlerinden biri olan SWOT analizi kano sporu ile ilgili olarak Manavgat özelinde spor turizminin yaygınlaştırılması bakımından oldukça etkili sonuçlar elde edilmesine aracı olabilir. Rekabet üstünlüğünün gerçekleştirilmesi için gerçekçi biçimde değerlerin, paydaşların, kaynakların ve planlamanın yapılması için bir ön aşama olarak SWOT analizinin yapılması, engellerin ve çözümlerin belirlenmesi, bu sayede rekabet üstünlüğü için çalışmanın yürütülmesi gereklidir. Bu aynı zamanda destinasyon markalaması sürecinin de önemli bir boyutudur.

4.6.2 Nicel Araştırmadan Elde Edilen Bulgular