• Sonuç bulunamadı

XIX. YÜZYIL ORTALARINDA ANTALYA’NIN İDARÎ TAKSİMATI TEŞKİLAT

2.3. ANTALYA’DA ADLÎ TEŞKİLAT

2.3.3. Mahkeme Görevliler

2.3.3.1. Muhzırbaşı ve Muhzırlar

Bir nevi adli polis olarak niteleyebileceğimiz muhzırbaşı ve onun emrindeki muhzırları da mahkemelerin işleyişine ve kadıların önemli yardımcıları olarak nitelendirilebilir. Muhzırbaşılık görevi padişah tarafından berat-ı padişahi ile genel bir kaide olarak altı bölük halkından birisine verilmekteydi. Muhzırbaşılık görevini alan kimse bu görevi ya kendisi bizzat eda eder ya da ikinci bir kişiye iltizama vermekteydi. Muhzırbaşı görevini tam olarak ifa edebilmek için yanına “muhzır” denen bir çeşit adlî polis erleri almaktaydı. Bu kişiler yöre halkından seçilmekteydi. Mahkemelerde davalarla alakalı kişilere müraselesini bildirmek, mahkemelere getirilmesi gerekenleri veya gelmeyen şahitleri ya da haklarında dava açılanları getirip götürmekle görevliydiler. Mahkemelerde muhzırbaşı ve muhzırlara gördürülen bu

197

Teke sancağı mal müdürü Ahmet Rıfat Efendi’nin vekili Hâcı Ali oğlu Hafız Osman tarafından Abdullah oğlu Ali oğlu Bel oğlu Hâcı Veli’nin ardında varisi bulunmadığı gerekçesiyle mal müdürlüğü tarafından mallarına el konulmuş, ancak Iğdırlı Halil oğlu Osman’ın arzuhali üzerine Barla kazası’nın Bedre köyünde eşi ve çocuklarının verasete hakları olduğu mahkeme kararı ile ortaya çıkmış ve Iğdırlı Halil oğlu Osman’ı Barla kazası nâibi Süleyman Efendi’nin imzâ ve hatmiyle mühürlenmiş vekalet hüccetine binaen Iğdırlı Halil Abdullah oğlu Ali oğlu Bel oğlu Hâcı Veli’nin mirasçıları adına terekesinin kendisine verilmesi mahkemeden talep etmekte ve bu talebini şahitler vasıtasıyla ispat etmiştir. AŞS., XII/37a.

198

Teke Sancağı beytü’l-mal eminliği tarafından emaneten kabz olunan meblağın geri itasına dair açılan davada beytü’l-mâl eminin katibi Vasfi Efendi bu meblağın itası için uyarılmıştır. AŞS., XII/120b.

199

işlere karşılık, bu işlemle ilişkili taraflardan “ihzariye ücreti”adı altında bir para alınmaktaydı. Bu paralar muhzırbaşılar tarafından iltizam ve emanetle alınır ve üç ayda bir hazineye gönderilirdi. Muhzırlar maaş almıyor ilgili taraflardan ücret alıyorlardı. Bu ücret bazı hallerde suçludan alınıyordu. Muhzırların belli bir maaşları olmadığı için kadı ve müderris tayinlerinde “müjdecilik” adıyla bahşiş almaktaydılar. Muhzırların sayısı mahkemelerin ihtiyacına binaen değişmekteydi. Ölen muhzırın görevi oğluna kalır, oğlu olmadığı takdirde uygun birine görev verilirdi.200

İncelediğimiz döneme ait XII Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’ne göre Antalya Mahkemesi’nde muhzırbaşı olarak Mehmed Ağa görev yapmaktadır. Mehmed Ağa’nın ismi, birçok davada şahitler arasında geçmektedir. İsminin geçtiği belge sayısı 40’tır.201 Ayrıca XII Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde muhzırbaşı olarak Mehmed Çelebi202, Muhzırbâşı Süleyman203, Muhzırbaşı Mehmet bin Halil,204 Muhzırbaşı Mehmet Ali205 ismleri zikr edilmektedir.

İncelediğimiz döneme ait XII Numaralı Antalya Şer‘iyye Sicili Defteri’nde 7 tane muhzır ismi geçmektedir. Bunlar; Ali Çelebi,206 İsmail Çelebi,207 Ali Ağa,208 İsmail Ağa,209 Mehmet210, Ali Onbâşı211 İsmail bin Mehmet212 adlı muhzırlarıdır.

2.3.3.2. Başkâtipler ve Kâtipler

Başkâtibin mahkemedeki sorumluluğu, kâtiplerin tutacakları bütün kayıtların kurallara uygunluğunu denetleyerek, buyruldu, ferman gibi resmi yazıların aslına uygun kaydedilmesini sağlamaktı. Ayrıca tutanakların korunması sorumluluğu da başkâtibin görevleri arasındaydı. Bilgi sahibi, güzel yazı yazabilen ve halk arasında dürüstlüğü ile tanınanlar bu görevlere getiriliyordu. Başkatipler bunun yanı sıra kadının veya naibin izni ile nikah kıyabilir, gerektiğinde keşfe gidebilirlerdi. Ayrıca sicillerin korunmasından bunlar

200

Akdağ, M., a.g.e., s.70 ; Doğru, H., a.g.e., s. 207-208 ; Arık, a.g.m., s.22.

201

AŞS., XII/9b ; XII/16b ; XII/22a ; XII/26a ; XII/28b ; XII/33a ; XII/48a ; XII/49a ; XII/49b ; XII/52b

202

AŞS., XII/9a ; XII/10b ; 145/b Toplam üç belgede adı geçmektedir.

203

AŞS., XII/91a. Sadece bir belgede adı geçmektedir.

204

AŞS., XII/80a. Sadece bir belgede adı geçmektedir.

205

AŞS., XII/121a. Sadece bir belgede adı geçmektedir.

206

AŞS., XII/9a ; XII/15b.

207

AŞS., XII/9a ; XII/10b ; XII/15b.

208

Pek çok belgede adı geçmektedir. Örn., AŞS., XII/9b ; XII/27a ; XII/34a ; XII/48a ; XII/48b.

209

Pek çok belgede adı geçmektedir. Örn.,. AŞS., XII/9b ; XII/34a ; XII/48a ; XII/48b.

210

AŞS., XII/14b ; XII/15b ; XII/34a ; XII/127b.

211

AŞS.,XII/96a.

212

sorumluydu. Başkâtip ve kâtipler, kadı ve kentin ileri gelenleri tarafından, uygun kişiler arasından seçiliyordu.213

İncelediğimiz dönemde Antalya Şer‘iyye Mahkemesi’nin Başkâtibi İsmail Hakkı Efendi’dir.214 Ayrıca İsmail Hakkı Efendi’nin, 32 belgenin şahitler kısmında ismi 4 belgede de keşif heyetinde215 ismi geçmektedir. Defterde ismi olan bir başka başkâtip de “Arazi kâtibi” namıyla Süleyman Bey216 ve Mehmet Emin Efendi’dir.217

Katipler ise, kadılarca yazıları düzgün güvenilir ve becerikli kimseler arasından yine kadılar tarafından seçilirlerdi. Kadı kimi katip olarak seçmişse baş katibe bildiriyordu. Katiplerin asıl görevi mahkemede yapılan duruşmaları anında sicile kaydetmek, merkezden gelen resmi yazılarla benzeri belgeleri sicile geçirmekti.Ayrıca hüccet, ilam, ve vakıf yazışmaları ile her çeşit senetleri bunlar kayda geçiriyordu.218 İncelediğimiz defterden anlaşıldığına göre bu dönemde Antalya Mahkemesi’nde katiplik görevini yapan kişi Kâtib Hafız Osman Efendi219’dır.

Kadı, naib, muhzırbaşı, muhzır, başkâtip ve kâtiplerin dışında mahkemelerde görev yapan diğer görevliler ise şunlardır; temizlik, ısıtma ve aydınlatma işlerine bakan görevli “müstahdemler” vardı. Büyük şehirlerde ise bunlara ek olarak bir de mahkeme imamı görev yapmaktaydı.220 İncelediğimiz defterde belgelerin şahitler kısmında adı geçen müstahdemler, Mehmed Ağa, Mehmed Ağa ve Hüseyin’dir.221 Müstahdemler dışında mahkemelerde görev yapan diğer görevliler ise, tereke taksimlerini ayarlayan “kassam”222dır.