• Sonuç bulunamadı

MAHALLİ EMİRLİKLERLE ASKERÎ VE SİYASİ İLİŞKİLER

B. DOĞU POLİTİKASI ÇERÇEVESİNDE İKİ HANEDAN ARASINDA

I. MAHALLİ EMİRLİKLERLE ASKERÎ VE SİYASİ İLİŞKİLER

Takriben 927 yılından 1090’a kadar Hazar Denizi eyaletlerinden Cürcan ve Taberistan’da hüküm süren Deylemli bir hanedan olup, adını kurucuları Mardâvîc’in babası Ziyâr b. Vardânşah’tan almıştır. Ziyârîler’in beşinci hükümdarı olan Minûçirh, Gazneli Mahmud’a 50.000 dinar vergi vermeyi kabul ederek onun yüksek hâkimiyetini tanımıştır372.

Selçuklular 1040 yılında Dandanakan savaşından sonra hâkimiyet alanlarını genişletmek için fetih faaliyetlerine girişmişlerdi. Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in fetih faaliyet bölgesinde bu dönem Gaznelilerin elinde olan Taberistan ve Cürcan bölgeleri girmekteydi. O 1041 yılında harekete geçerek Cürcan istikametine bir sefer düzenlemiştir. Tuğrul Bey Ziyârîler’i 50.000 dinar vergi vermek ve adına hutbe okutmak suretiyle tâbiyetine almıştır373. Böylece Tuğrul Bey hem Gaznelilerin hâkimiyet alanını daraltmak suretiyle bölgedeki hâkimiyetini güçlendirmiştir. Bununla birlikte Ziyârîler’i tâbiyet altına alarak daha önce Gaznelilere verilen vergiyi kendisine çevirmek suretiyle önemli bir gelir elde etmiştir.

Uzun süre Selçuklulara bağlı kalan Ziyârîler, 1090 yılında Batînilerin reisi Hasan Sabbâh tarafından yıkılmıştır374.

B. BÂVENDÎ EMİRLİĞİ

Bâvendîler, Taberistan’da 700 yıl hüküm süren İranlı bir sülalenin adıdır. Bu sülale Kayûsîya, İspahbandîya, Kinhvârîya olmak üzere üç büyük şubeye ayrılmıştır. Kayûsîya şubesinin iktidarı 666’dan 1006’ya kadar devam etmiş,

372 Merçil, 1986:622.

373

Merçil, 1986:623, Alptekin, 1988: 106; O. Turan, 1997: 110; Demir, 2011: 52.

bundan sonra Taberistan ve bölgesinde İspahbandîya şubesinin iktidarı başlamıştır375.

Tuğrul Bey’in 1041 yılında Taberistan ve Cürcan istikametine yaptığı seferde Ziyârîler ile birlikte Bâvendîleri de tâbiyeti altına almıştır376. Bu sırada Bâvendîler’in ikinci şubesi olan İspahbandîya iktidar idi. Bâvendîler Tuğrul Bey’e vergi vermek ve onun adına hutbe okutmak şartıyla siyasi olarak Selçuklulara bağlı hale gelmişlerdir.

C. HUTTELAN EMİRLİĞİ

Samaniler Devleti’ne vergi vermek suretiyle bağlı olan Huttelan emirliği söz konusu bu devletin yıkılmasından sonra Gaznelilerin hâkimiyetine girmiştir377. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey zamanında devletin doğu bölgelerinden mesul olan Melik Çağrı Bey, Gaznelilerin hâkim olduğu bölgelerde fetih faaliyetinde bulunmuş, Cûzcân, Badgis, Huttalan ve Toharistan beldelerini fethetmek suretiyle Gaznelilerin buralardaki hâkimiyetine son vermiştir378. Böylece Huttelan emirliği Gaznelilere vermekle yükümlü olduğu vergiyi Selçuklulara vermek suretiyle bu devlete tâbi olmuştur.

Tuğrul Bey’in 1063 yılında vefat etmesi üzerine Büyük Selçuklu Devleti’nde saltanat mücadelesi379 baş göstermiştir. Bu durumu fırsat bilen Huttelan emiri, devletin başına geçen yeni hükümdara karşı isyan etmiştir380. Huttelan Emir’inin

375 Köprülü, 1979: 354.

376 Alptekin, 1988: 106; O. Turan, 1997: 110; Demir, 2011: 52.

377

Barthold, 1981: 620.

378 O. Turan, 1997: 109; Piyadeoğlu, 2012: 46; Özgüdenli, 2013: 123.

379

Evlatsız olan Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey ömrünün son günlerinde yeğeni, Çağrı Bey’in oğlu, Süleyman’ı veliaht yapmıştı. Tuğrul Bey Çağrı Bey’in ölümü üzerine Süleyman’ın annesi ile evlenmişti. Tuğrul Bey’in Süleyman’ı kendisine veliaht tayin etmesinde muhtemelen onun annesi ile olan evliliği etkili olmuştur. Tuğrul Bey’ in ölümü üzerine vezir Amidü’l-Mülk el-Kündurî İsfahan’da bulunan Süleyman’ı Rey’e getirmiş, sultan olarak Selçuklu Devleti tahtına çıkarmıştır. Horasan bölgesinin yönetimini elinde bulunduran Alp Arslan ve onun yanı sıra Tuğrul Bey’in vefatı sırasında isyan halinde bulunan Kutalmış ile Musa İnanç Yabgu, emir ve şehzadelerden bir kısmı Süleyman’ın sultanlığını tanımamışlardır. Kutalmış’ın Rey şehrine hareket etmesi vezir Amidü’l-Mülk el- Kündurî’yi Alp Arslan tarafına geçmek ve ondan yardım istemek zorunda bırakmıştır. Alp Arslan ile Kutalmış arasında Rey yakınlarında meydana gelen savaşta Alp Arslan galip gelerek Kutalmış’ı öldürmüştür. Kutalmış isyanının bastırılmasının ardından Alp Arslan Rey şehrine girerek Selçuklu tahtına oturmuştur (bk. İbnü’l Esîr, 10, 1987: 43; Merçil, 2002: 119; Merçil, 2005: 41-42; Köymen, 2011b: 4; R. Turan, 2012b: 115.)

380

isyanı vasallık statüsü gereği Selçuklu sultanına ödemek zorunda olduğu yıllık haracı ödememesinden kaynaklanmıştır381.

Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan H. 456 (1063/1064) yılında yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü Huttelan emiri üzerine bir sefer tertip etmiştir382. Kalenin dağın tepesinde ve müstahkem bir mevkide olduğunu gören Sultan Alp Arslan, kale önünde durup Huttelan emiri ile savaşmışsa da bundan bir sonuç alamamıştır. Kuşatma sırasında Alp Arslan bizzat kendisi savaşa katılmış, atından inerek dağa tırmanmıştır. Ordusunun da kendisini takip etmesi üzerine daha etkili bir savaş yapmak mümkün olmuştur. Kale hâkiminin askerlerini savaşa teşvik etmek için surlardan birinin burcuna çıktığı sırada sultanın askerlerinden birinin attığı ok isabet etmiş ve ölümüne sebep olmuştur. Böylece Alp Arslan kaleyi fethetmiş ve vasallık statüsüne son vererek burasını ülkesine katmıştır383

D. SAĞANİYAN EMİRLİĞİ

Alp Arslan Selçuklu Sultanı olduktan sonra ilk iş olarak itaatten çıkmış emirler üzerine yürümek oldu. Tıpkı Huttelan emiri gibi Sağaniyan emiri Musa’da Tuğrul Bey’in vefatının ardından Selçuklu Devleti’nde yaşanan kargaşayı fırsat bilerek isyan etmiştir.

Musa’nın isyanını haber alan Sultan Alp Arslan derhal bu yöne hareket etmiştir. Sultanın yaklaştığını haber alan Sağaniyan emiri Musa ise yanına yiğit erlerden oluşan bir ordu alarak sarp bir dağın tepesinde bulunan bir kaleye çıkmıştır384. Alp Arslan, buraya gelir gelmez savaşa başlamış, öğleye kalmadan askerler kaleye çıkıp; kaleyi zorla ele geçirmiş, Musa’yı ise esir etmişlerdir385. Musa canını kurtarmak için türlü vaatlerde bulunmuşsa da Sultan öldürülmesini emretmiştir. Böylece Sağaniyan da Huttelan gibi vasallık statüsünden mahrum bırakılarak Selçuklu toprağı haline getirilmiştir.

Alp Arslan’ın Huttelan ve Sağaniyan emirliklerine son verilmesini doğu politikası çerçevesinde şöyle değerlendirebiliriz. Alp Arslan gerek babasının sağlığında gerekse de onun vefatından sonra başta Horasan olmak üzere Selçuklu

381 İbnü’l Esîr, 10, 1987: 46; Köymen, 1972: 76; Köymen, 2011b: 40; Piyadeoğlu, 2011: 54.

382

İbnü’l Esîr, 10, 1987: 46-47

383 İbnü’l Esîr, 10, 1987: 47; Köymen, 1972: 76; Köymen, 2011b: 40.

384

İbnü’l Esîr, 10, 1987: 47; Köymen, 1972: 76; Köymen, 2011b; 41.

Devleti’nin doğu yönünde hâkimiyetini genişletmesi ve fethedilen bölgelerde Selçuklu hâkimiyetinin yerleşmesi için uğraşmıştır. Çünkü bu suretle doğudaki devletlerin Selçuklular için bir tehlike oluşturmasını engelleyebilirdi. Oysa bu iki emir ilk fırsatta Selçuklu hâkimiyetinden kurtulmak istemiştir. Yönünü batıya dönmek isteyen Alp Arslan ise arkasını bu isyankâr emirlere dönemezdi. O bu sebeple itaatten ayrılmış Huttelan ve Sağaniyan emirlerinin bölge hâkimiyetlerine son vermek suretiyle Selçuklu hâkimiyetinin yerleşmesini sağlamıştır.