• Sonuç bulunamadı

Magnezyum Oksiklorit (MOC) Üretimi İle İlgili Yapılan Çalışmalar

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

2.5. Magnezyum Oksiklorit (MOC) Üretimi İle İlgili Yapılan Çalışmalar

Chuanlin ve ark. (2016) yaptıkları çalışmada taramalı elektron mikroskobu kullanarak F5 fazında üretilen MOC çimentonun mikro yapı ve mikromekanik özelliklerini belirlemişlerdir.

Xu ve ark. (2016) yaptıkları çalışmada MOC çimentonun kürlenme sıcaklığının mekanik dayanımına olan etkilerini ortaya koymuşlardır. Sonuç olarak;

75 oC kürlenme sıcaklığına maruz kalan MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımının en yüksek değere sahip olduğu ve kürlenme süresinin kısaldığı

belirlenmiştir. Ancak, yüksek sıcaklıklarda kürlenen MOC çimentonun yüzeyinde çatlaklar oluşmuş ve bu nedenle MOC çimentonun suya karşı dayanımı düşmüştür.

Li ve ark. (2016) yaptıkları çalışmada SO32- ve PO43- ilavesinin MOC çimentonun özelliklerine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. MOC çimentonun mekanik dayanımı ve termal özelliği SO3

ve PO4

ilavesi ile birlikte düşerken, suya karşı dayanımı ve porozite miktarı artmıştır. Ayrıca MOC çimentonun faz bileşimi de SO3

ve PO4

ilavesi ile birlikte değişmiştir.

Xu ve ark. (2016) yaptıkları çalışmada uçucu küllerden elde edilen senosiferin MOC çimentonun yoğunluğuna, tek eksenli basınç dayanımına, suya karşı dayanımına ve ısıl iletkenlik katsayısına olan etkilerini incelemişlerdir. Dolgu maddesinin miktarının artması ile birlikte MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımının 60 MPa’a düştüğü belirlenmiştir. Aynı şekilde MOC çimentonun yoğunluğu ve ısıl iletkenlik katsayısı da düşmüştür. Ancak, MOC çimentonun suya karşı dayanımı artmamıştır.

Fazhou ve ark. (2015) gerçekleştirdikleri çalışmada farklı MgO/MgCl2 ve H2O/MgO oranlarında MOC çimento üretimi gerçekleştirmişler ve bu oranın tek eksenli basınç dayanımına, su emme oranına ve suya karşı olan dayanımına etkilerini ortaya koymuşlardır. MOC çimentonun gözenek tane boyutunun MgO oranının artması ile birlikte daha homojen olduğu belirlenmiştir. MOC çimentonun kristal yapısı MgO miktarındaki artışa bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Aynı şekilde tek eksenli basınç dayanımı da MgO miktarının artışıyla birlikte yükselmiştir. MOC çimentonun su emme oranı ise MgO miktarının düşmesine paralel olarak yükselmiştir. Su içinde kalan MOC çimento içinde eğer MgO miktarı fazla ise, reaksiyona girmeyen MgO’in Mg(OH)2’e dönüştüğü gerçekleştirilen analizlerden anlaşılmıştır.

Zhou ve ark. (2015) literatürde yapılan çalışmalarda elde edilen verileri kullanarak MgO:MgCl2:H2O üçlü sistemini simüle etmişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre; F3 fazında ve 1 kg ağırlığa sahip MOC çimento üretebilmek için çimento içine 2,25 mol MgCl2 eklenmesi gerektiği, daha düşük seviyelerde eklenen MgCl2

taneciklerinin ise F5 fazında MOC üretilebileceği belirlenmiştir. Ancak 1,47 mol’den az MgCl2 kullanılırsa MOC çimento yerine Mg(OH)2 oluşumu gerçekleşmiştir.

Liu ve ark. (2015) yaptıkları çalışmada değişik oranlarda reaktivitesi yüksek MgO kullanarak MOC çimento üretimini araştırmışlardır. Deneylerde MgO/MgCl2 oranı 7 olarak sabit tutulurken, farklı H2O/MgCl2 oranlarında deneyler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre MOC çimentonun en az %33,40 MgO içermesi gerektiği ortaya konmuştur. Kostik MgO oranının artması, üretilen MOC çimentonun suya dayanımının yükselmesine neden olmuştur. Şekil 2.11a’da optimum şartlarda elde edilen MOC çimentonun SEM fotoğrafı görülmektedir.

Gapparova ve ark. (2015) yaptıkları çalışmada doğal ve sentetik vollastonit ilavesinin MOC çimento üretimine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. MOC çimento bünyesindeki silikat miktarı arttıkça mekanik dayanım değeri de yükselmiştir. MOC çimentonun suya karşı dayanımının gözenekliliğe bağlı olduğu ve porozite oranının düşmesi ile birlikte MOC çimentonun suya karşı dayanımının arttığı belirlenmiştir. Optimum şartlarda elde edilen MOC çimontoya ait SEM fotoğrafı Şekil 2.11b’de görülmektedir.

Dong ve ark. (2015) yaptıkları çalışmada katkı maddesi olarak uçucu kül kullanarak MOC çimento üretimi gerçekleştirmişlerdir. Elde edilen MOC çimentonun SEM fotoğrafı Şekil 2.11c’de verilmiştir. Bu çalışmaya göre uçucu kül miktarının artması ile birlikte MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımında da yükselme olmuştur.

Jing ve ark. (2014) yaptıkları çalışmada sitrik asit ilavesinin elde edilen MOC çimentonun mekanik özelliklerine olan etkilerini araştırmışlardır. Elde edilen sonuçlara göre; sitrik asidin MOC çimentonun tek eksenli ve eğilme basınç dayanım değerlerini yükselttiği belirlenmiştir. XRD analizi sonuçlarına göre de sitrik asit ilavesinin F5 fazındaki MOC çimentonun F3 fazına dönüşmesine ve F3 fazındaki MOC çimentonun karbonizasyonuna engel olduğu belirlenmiştir (Şekil 2.11d).

Karthikeyan ve ark. (2014) gerçekleştirdikleri çalışmada farklı oranlarda uçucu kül ilavesinin MOC çimentonun prizlenme süresine, tek eksenli basınç dayanımına ve suya karşı direncine olan etkisini ortaya koymuşlardır. Uçucu kül MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımı ve suya karşı dayanımını arttırmış, ancak çimentonun akışkanlığı ve çalışabilirliği oldukça düşmüştür. Ayrıca prizlenme süresi de uzamıştır.

Karthikeyan ve ark. (2014) gerçekleştirdikleri çalışmada farklı oranlarda uçucu kül ilavesinin MOC çimentonun prizlenme süresine, tek eksenli basınç dayanımına ve suya karşı direncine olan etkisini ortaya koymuşlardır. Uçucu kül MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımı ve suya karşı dayanımını arttırmış, ancak çimentonun akışkanlığı ve çalışabilirliği oldukça düşmüştür. Ayrıca prizlenme süresi de uzamıştır.

Tan ve ark. (2014) ise H3PO4’in elde edilen F5 fazındaki MOC çimentonun mikroyapısına, tek eksenli basınç dayanımına ve hidrasyon derecesine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. H3PO4 eklenerek ve H3PO4 eklenmeden elde edilen MOC çimentoların F5 fazında olduğu, ancak H3PO4 ilavesi ile üretilen MOC’un daha iğnemsi bir yapıya sahip olduğu belirlenmiştir. Ancak, H3PO4 ilavesi MOC çimentonun prizlenme süresini artmasına neden olmuştur. Ayrıca MOC çimentonun suya karşı dayanımı da yükselirken, tek eksenli basınç dayanımı düşmüştür.

Şekil 2.11. Elde edilen MOC çimentolara ait SEM fotoğrafları a)Liu ve ark, (2015);

b) Gapparova ve ark, (2015); c) Dong ve ark, (2015); d) Jing ve ark, (2014)

Tan ve ark. (2014) yaptıkları bir başka çalışmada ise H3PO4 konsantrasyonun MOC çimentonun kristal yapısını etkilemesine rağmen MOC çimentonun faz yapısını değiştirmediğini belirlemişlerdir.

Ying ve ark. (2013) yaptıkları çalışmada farklı oranlarda uçucu kül ve granit artığı içeren MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımı değerlerini araştırmışlardır. Elde edilen sonuçlara göre; deneylerde kullanılan granitin tane boyutu düştükçe MOC çimentonun dayanımı artmıştır. Tane boyutunun düşmesi MOC çimentonun porozitesinin düşmesine ve buna bağlı olarak su absorblama özelliğinin de azalmasına neden olmuştur. Eğer numunenin içerdiği MgCl2

konsantrasyonu düşük ise granit katkısı olarak gerçekleştirilen deneylerde MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımında herhangi bir değişim olmazken, MgCl2

konsantrasyonunu artması basınç dayanımının düşmesine neden olmuştur.

Yadav ve ark. (2013) ise yaptıkları çalışmada katkı maddesi olarak eklenen dolomitin üretilen MOC çimentonun özelliklerine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. Sonuç olarak, MOC çimentonun içerdiği dolomit oranının artması tek eksenli basınç dayanım değerinin, su absorblama ve ses yalıtım özelliğinin düşmesine neden olurken, prizlenme süresi ise dolomit oranının artmasına paralel olarak yükselmiştir.

Jing ve ark. (2013) yaptıkları çalışmada H3PO4 ve Ca(H2PO4)2’in elde edilen MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanım ve suya karşı direncine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. Elde edilen sonuçlara göre; H3PO4 ve Ca(H2PO4)2 ilavesi ile birlikte MOC çimentoların dayanım değerleri de yükselmiştir. Suya karşı direncinin de belirlenebilmesi için MOC çimentolar bir süre su içinde bırakılmış ve daha sonra ise tek eksenli basınç dayanım değerleri belirlenmiştir. Herhangi bir ilave yapılmadan elde edilen sonuçlarda ıslak/kuru MOC oranları 0,38 iken, H3PO4 ve Ca(H2PO4)2 ilaveleri ile bu oran sırasıyla 0,99 ve 0,94 olarak belirlenmiştir.

Zheng ve ark. (2013) yaptıkları çalışmada MOC çimento üretimi sırasında bazı katkı maddeleri kullanarak suya karşı dayanımını arttırmayı hedeflemişlerdir.

Bu bağlamda akışkanlaştırıcı miktarı %1,50 olarak seçildiğinde MOC/cam yünü çimentonun su ile temasının azaldığı ve FeSO4’ın etkili olduğu belirlenmiştir.

Minhong ve Linqing (2013) yaptıkları çalışmada mikroemülsiyon yöntemi ile elde edilen MOC çimentoların SEM analizlerini gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada özellikle MgCl2 konsantrasyonunun MOC çimentonun morfolojisine olan etkileri ortaya konmuştur. En iyi görüntü MgCl2 konsantrasyonu 3,5 mol/L olduğunda yapılan deneyde elde edilen MOC çimentoda elde edilmiştir. MOC taneciklerinin çapının 80 nm ve boy/çap oranının yaklaşık 80 olduğu belirlenmiştir.

Qin ve ark. (2012) yaptıkları çalışmada mikroemülsiyon yöntemi ile nano boyutlarda MOC üretmeyi hedeflemişlerdir. Deneylerde MgO’in tane boyutunun ve CTAB/MgCl2 oranının elde edilecek MOC çimentonun morfolojisine olan etkileri araştırılmıştır. Deneysel sonuçlara göre MgO:MgCl2:H2O oranı sırasıyla 1:1:0,64 olduğunda elde edilen F5 fazındaki MOC çimentonun boy/çap oranını 100’den büyük olduğu ve ortalama çapın 50 - 90 nm arasında değiştiği ortaya konmuştur.

Şekil 2.12. MOC çimentolara ait SEM fotoğrafları a) Jing ve ark, (2013); b) Qin ve ark, (2012)

Qiu ve ark. (2012) yaptıkları çalışmada MgO/MgCl2 mol oranı ve MgCl2

çözeltisinin yoğunluğunun MOC çimento oluşumuna olan etkilerini araştırmışlardır.

Oda sıcaklığında gerçekleştirilen deneylerde MgO/MgCl2 mol oranı 7 olduğunda elde edilen ürünün dayanımının en iyi sonucu verdiğini belirtmişlerdir.

Kandeel ve ark. (2012) gerçekleştirdikleri çalışmada diğer çalışmalardan farklı olarak farklı oranlarda kum ilave etmişler ve tatlı suyun yanı sıra deniz suyu da kullanmışlardır. Değişik içeriklere sahip MOC çimentoların 3, 7 ve 28 günlük tek eksenli dayanım değerleri de belirlenmiştir. Sonuç olarak; kum numunesinin MOC

çimentonun birim hacim ağırlığının artmasına ve tek eksenli dayanımının düşmesine neden olurken, deniz suyunun MOC çimentonun fiziko-mekanik özelliklerini olumlu yönde etkilediği ortaya konmuştur.

El-Mahllawy ve ark. (2012) yaptıkları çalışmada farklı katkı maddelerinin 3, 7 ve 28 günlük MOC çimentoların su absorblama, birim hacim ağırlık, tek eksenlik basınç dayanımı ve diğer fiziko-mekanik özelliklerine olan etkilerini araştırmışlardır.

Elde edilen sonuçlara göre; su/katı oranı, katkı maddesi cinsi ve tane boyutu MOC çimentonun özelliklerini etkilediği belirlenmiştir. En uygun katkı maddesi ise kum olarak belirlenmiştir.

Larson (2012) ise laboratuarda kurduğu deneysel düzenek ile ileride dünya dışında da yaşamın sürdürülebileceği düşünülen Mars gezegenin atmosferik şartlarını oluşturmuş ve bu şartlarda MOC çimentonun duraylılığı ile ilgili deneyler gerçekleştirmiştir. Sonuç olarak, Mars yüzeyinde sıcaklığın düşük olduğu ve düşük sıcaklıklarda kürlenmeye bırakılan MOC çimentonun bünyesinden istenilen suyun buharlaşamadığı ortaya konmuştur. Böyle bir ortamda bu tip çimentonun kullanılabilmesi için ekstra enerji ihtiyacına gereksinim olduğu belirlenmiştir.

Zhou ve Li (2012) ise hafif yoğunluğa sahip odun parçacıkları ile MOC çimento karışımından kompozit yapı malzemesi üretimi gerçekleştirmişlerdir.

Genleştirilmiş perlit ya da talaş ile elde edilen MOC çimentoların fiziko-mekanik özellikleri belirlenmiştir. Elde edilen MOC çimentolar ayrıca yüksek sıcaklıklara maruz bırakılmış ve sıcaklığın MOC çimentonun dayanımına olan etkileri ortaya konmuştur. Sonuç olarak, sıcaklığın artması MOC çimentonun eğilme dayanım değerlerinin düşmesine neden olmuştur. Talaş katkısı eklenen genleştirilmiş perlitin

%50’si kadar olursa elde edilen kompozitin sıcaklığa karşı daha dayanıklı olduğu ortaya konmuştur.

Zhanhong ve ark. (2012) yaptıkları çalışmada MgO/MgCl2 mol oranı ve MgCl2 çözeltisinin yoğunluğunun MOC çimento oluşumuna olan etkilerini araştırmışlardır. Oda sıcaklığında gerçekleştirilen deneylerde MgO/MgCl2 mol oranı 7 olduğunda elde edilen ürünün dayanımının en iyi sonucu verdiğini belirtmişlerdir.

Karimi ve Monshi (2012) yaptıkları bu çalışmada en düşüğü 0,5 mol ve en yükseği 1,9 mol olmak üzere farklı MgCl2 konsantrasyonlarında deneyler

gerçekleştirmişler ve MgCl2 konsantrasyonunun elde edilecek olan MOC çimentonun dayanımına ve hidrasyon özelliğine olan etkilerini araştırmışlardır.

MgO:MgCl2 mol oranı 13:12 ve 1,5 mol MgCl2·6H2O eklenerek yapılan deneylerde en iyi sonuç elde edilmiştir.

Karimi ve Monshi (2011) yaptıkları bu çalışmada MgO ve suyun mol oranlarını sırasıyla 13 ve 12 mol olarak sabit tutarken, farklı mol oranlarında (0,5 - 1,9 mol) MgCl2 çözeltisi kullanılmıştır. En yüksek dayanım 1,5 mol MgCl2

kullanılarak gerçekleştirilen deneyde elde edilmiş ve bu numune nano kompozit üretiminde SiC ile birlikte kullanılmıştır.

Shu-xing (2011) yaptığı çalışmada kostik dolomit ve kalsine MgO’in belirli oranlarda MgCl2 çözeltisi ile reaksiyonu sonucunda MOC çimento üretmiştir.

MgO/MgCl2 mol oranı 5 olarak sabit alınmıştır. Elde edilen MOC çimentonun kimyasal formülü Mg3(OH)5Cl·4H2O olarak belirlenmiştir. 24 saatlik süre sonunda MOC çimentonun eğilme dayanımı 9,07 MPa olarak ölçülmüş ve 28. günün sonunda MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanımı 183,50 MPa olmuştur.

Sglavo ve ark. (2011) yaptıkları çalışmada farklı mol oranlarında elde edilen MOC çimentoları değişik kür (5 – 40 oC) sıcaklıklarında bekletmişlerdir. Sonuç olarak, düşük sıcaklıklarda F5 yerine F3 fazında MOC elde edildiği ve çimento içinde reaksiyona girmeyen MgO taneciklerinin olduğu ortaya konmuştur.

Wang ve ark. (2011) yaptıkları çalışmada MgO reaktivitesinin, farklı MgO/MgCl2 ve H2O/MgCl2 oranlarında üretilen MOC çimentonun deforme olabilme özelliğine olan etkisini boyutsal kararlılık ve XRD difraksiyon analizleri gerçekleştirerek belirlemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre; MgO miktarının düşmesi üretilen MOC çimentonun boyca değişiminin azalmasına neden olurken, MOC çimento içindeki MgO oranının artması üretilen MOC çimento üzerinde çatlaklar oluştuğu görülmüştür. Sonuç olarak MOC üretimi sırasında kullanılan hammadde oranlarının oldukça önemli bir parametre olduğu ortaya konmuştur.

Yang ve ark. (2010) yaptıkları çalışmada MgO ve H2O miktarını sabit tutarken, farklı MgCl2 konsantrasyonlarında deneyler gerçekleştirmiştir. MgCl2

konsantrasyonun yükselmesi ile birlikte F3 fazında MOC çimento oluştuğu ve

prizlenme süresinin F5 fazında oluşan MOC’a göre daha uzun olduğu ortaya konmuştur.

Wu ve ark. (2009) yaptıkları çalışmada uçucu kül, kalsiyum karbonat, genleştirilmiş perlit, genleştirilmiş vermikülit, talk ve mika gibi birçok dolgu malzemesi kullanarak MOC çimento üretimi gerçekleştirmişlerdir. Sonuç olarak;

dolgu maddesi olarak eklenen kalsitin herhangi bir yangın sırasında açığa çıkacak olan klor gazının miktarının azalmasına neden olduğu, H3PO4 ilavesi ile birlikte kullanılan genleştirilmiş vermikülitin ise MOC çimentonun arttırdığı belirlenmiştir.

Chau ve Zhong (2008) farklı mol oranlarında ürettikleri MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanım değerlerini ve mikro yapısındaki değişikliklerini incelemişlerdir. Beklendiği gibi, çimentonun içerdiği MgO oranının artması ile birlikte tek eksenli basınç dayanım değerleri de yükselmiştir. Elde edilen MOC çimentoların genellikle iğne kristalli yapıda olduğu ortaya konmuştur.

Zongjin ve Chau (2007) yaptıkları çalışmada MgO/MgCl2 ve H2O/MgCl2 mol oranlarının elde edilen MOC çimentoya olan etkilerini ortaya koymuşlardır. F5 fazında elde edebilmek için MgO/MgCl2 mol oranının 11 ile 17 arasında, H2O/MgCl2 mol oranının ise 12 - 18 arasında olması gerektiği ortaya konmuştur.

MgO/MgCl2 mol oranı 11’in altında olduğu anda ise prizlenme sürenin uzun sürdüğü ve elde edilen pastanın 3 fazında oluştuğu, eğer mol oranı 17’nin üzerinde ise elde edilen ürünün Mg(OH)2 içerdiği tespit edilmiştir. MgO/MgCl2 mol oranına bağlı olarak ise elde edilen MOC pastasının kullanabilirliğine etki etmektedir. Ayrıca MgO reaktivitesinin MgO/MgCl2 mol oranına etki etmiş ve yapılan bu deneylerde optimum MgO/MgCl2 oranı 13 olarak belirlenmiştir.

Altmaier ve ark. (2004) ise F3 fazında MOC çimento üretebilmek için MgCl2 konsantrasyonun 2,25 ile 4,5 mol/L arasında olduğunu ortaya koymuştur.

Deng (2003) yaptığı çalışmada MOC üretimi sırasında suda çözünebilen PO43-

iyonları karışıma ilave etmiş ve böylelikle MOC çimentonun suya karşı dayanımının arttırması hedeflemiştir. Farklı miktarlarda eklenen PO4

iyonlarının F3 ve F5 fazında üretilen MOC çimentonun suya karşı dayanımının arttığı ve su içinde kalan MOC çimentonun yapısının değişmediği gerçekleştirilen XRD analiz sonuçlarından anlaşılmıştır.

Li ve ark. (2003) yaptıkları çalışmada MgCl2 konsantrasyonu ve magnezitin tane boyutunun elde edilecek MOC çimentonun özelliklerine olan etkilerini ortaya koymuşlardır. Düşük MgCl2 konsantrasyonlarında elde edilen MOC’nun yüzeyinde kolaylıkla kırıklar oluşurken, MgCl2 konsantrasyonun yükselmesi ile birlikte elde edilen MOC’nun dayanımının arttığı ortaya konmuştur. Ayrıca magnezitin tane boyutunun düşmesi ile birlikte reaksiyon aktivitesinin arttığı ve dayanımı yüksek 5·1·8 fazında MOC oluşmuştur.

Guozhong ve ark. (2003) yaptıkları çalışmada MgCl2 konsantrasyonu ve MgO tane boyutunun elde edilecek MOC çimentonun özelliklerine olan etkilerini araştırmışlardır. MgCl2 konsantrasyonun artması MOC çimentonun dayanımının artmasına neden olmuştur. Aynı şekilde öğütme süresinin arttırılması sonucunda elde edilen ufak tane boyutuna sahip MgO taneciklerinden elde edilen MOC çimentoların dayanımları yükselmiş ve su absorblama yüzdeleri düşmüştür. Sonuç olarak F5 fazında MOC çimento üretimi gerçekleştirilmiştir.

Chuanmei (1999) yaptığı çalışmada H3PO4, NaH2PO4, NH4H2PO4 ilavesinin üretilen MOC çimentonun suya karşı dayanımına olan etkilerini belirlemişlerdir. Az miktarda ilave edilen PO43- içerikli katkıların MOC çimentonun yapısını değiştirmediği, ancak suya karşı dayanımını arttırdığı ortaya konmuştur. Sonuç olarak; üretilen MOC çimento su içinde bırakıldığında, yapısında herhangi bir bozunma oluşmamış ve dayanımında herhangi bir düşme tespit edilmemiştir.

Deng ve Zhang (1996) yaptıkları çalışmada MOC üretimi sırasında dolgu maddesi olarak eklenen alümina içerikli mineral katkılarının üretilecek MOC çimentonun faz yapısına olan etkilerini ortaya koymuşlardır. Dolgu maddesi ilave edilmeden elde edilen MOC çimento F5 fazında oluşurken, üretim sırasında eklenen alümina içerikli mineralin MOC çimentonun F3 fazında oluşmasına neden olmuştur.

Buna karşın, MOC çimentoların tek eksenli basınç dayanımı değerlerinde herhangi bir değişim olmamıştır.

Alley ve Caine (1991) yaptıkları çalışmada asit ilavesinin elde edilen MOC çimentonun tek eksenli basınç dayanım değerini yükseltirken prizlenme süresinin hızlanmasına neden olduğunu belirlemişlerdir.

Bodine (1976) yaptığı çalışmada ise 1 kg ağırlığa sahip F3 fazında MOC çimento üretimi için eklenmesi gereken MgCl2 konsantrasyonun en az 2,11 mol olması gerektiğini belirlemiştir.

Harper (1967) yaptığı çalışmada MOC üretiminde kullanılan MgO’ın üretimi sırasında gerçekleştirilen kalsinasyon sıcaklığının etkilerini araştırmışlardır. Farklı kalsinasyon sıcaklıklarında elde edilen MgO’in reaktivitesi ölçülmüştür. Kalsinasyon sıcaklığının yükselmesi MgO’in reaktivitesinin düşmesine neden olmuş, ayrıca MgO’in yoğunluğu da yükselmiştir. Sonuç olarak; MgO’in reaktivite değerine bakılarak MOC çimento sırasındaki gerçekleşecek reaksiyonlar hakkında fikir sahibi olunabileceği, buna karşın ise MgO’in yüzey alanı veya tane boyutu değerleri dikkate alınarak MOC çimento oluşum reaksiyonlarının davranışlarının tahin edilemediği ortaya konmuştur.