• Sonuç bulunamadı

GAZELĠN ġEKĠL ÖZELLĠKLERĠ

1.3. GAZELE AĠT TEKNĠK TERĠMLER

1.3.1. Müzeyyel Gazel

“Mahlas beytinden sonra bir kiĢiyi övmek için, bir ya da birkaç beyit eklenirse bu gazellere müzeyyel gazel, eklenen beyitlere de zeyl adı verilir” (Ġsen vd., 2003:201). Ġncelediğimiz müzeyyel gazellerde çoğunlukta padiĢahlar daha sonra vezirler, devrin ileri gelenleri ile kendi çağında ya da kendinden önce yaĢamıĢ Ģairler övülmüĢtür.

Tablo IV. Müzeyyel Gazel Sahibi ġairler ve Gazel Sayıları

ġAĠR MÜZEYYEL GAZEL SAYISI

ġeyhülislâm Yahyâ 15 Nef‟î 13 Mezâkî 12 Nâbî 9 Nailî 4 Kâmî 4 Vecdî 2 ġehrî 2 Nev‟i-zâde Atâyî 1 Sâbit 1 Ö.G.8.

Yine der-kâr olsa dâmân-ı nesîm-i nev-bahâr Yine gülĢende tutuĢsa âteĢ-i Ģevk-i hezâr

Verd-i ra‟nâ bezmi germ-â-germ idüp gülzârda Tutsa elde âteĢîn bâdeyle câm-ı zer-nigâr Sâye-i evrâkdan eĢcâr kursa dâmlar Olsa sahn-ı bâgda ayĢ u safâ mürgi Ģikâr Devlet-i sermâ ki buz üstündedür bulur Ģikest Hüsrev-i nev-rûz ider cünd-i Ģitâyı târ-mâr Bûy-ı gülle „âlemi tatyîb ider Yahyâ sabâ Nîtekim hulk-ı kerîm-i pâdiĢâh-ı kâm-kâr

Hazret-i Sultân „Osmân Hân-ı „âlî-kadr kim Ibtihâc eyler bahâr-ı devletiyle rûzgâr

Devha-i ikbâl ü bahtun ser-bülend itsün Hudâ Her diyâr olsun zılâl-ı re‟fetünden hissedâr

(ġeyhülislam Yahyâ – G.105) Ö.G.9.

Çâk etdi câmesin atılıp cûybâra gül Benzer ki yandı âteĢ-i âh-ı hezâra gül

Birbirine mukârin edip ittihâd-i hüsn Verdi güle bahâr letâfet bahâra gül Hûn oldu bağrı reĢg-i izârınla âkıbet DüĢdü çemende hançer-i sertîz-i hâra gül Bir al perde çekdi arakrîz-i Ģerm olup Gülberg-i âfitâb-ı ruhundan izâra gül Gülzârı feyz-i nâmiye encümen-nazîr edip Döndü nihâl ile Ģecer-i Ģu‟le-bâra gül Attâr gibi aldı nefes andelîbden Verdi çemende tablaların rûzgâra gül Artırtı nâz u nahveti gülĢende gûyiyâ Yüz sürsü hâk-i pây-ı hudâvendigâra gül Yahyâ Efendi hazreti kim mihr-i Ģefkati Hârâya feyz-i gevher eder hârzâra gül Bezminde dâverâ ki edeb gülsitânıdır Çok gonce zîr-i perdeden eyler nezâre gül Mihre tasaddur eyledi vaz‟-ı cebîn ile Bezminde cây-ı hâdim-i hidmet-güzâra gül DüĢdükçe hâk-i pâyine bîtab-ı reĢg olur Rûy-ı niyâz-ı Nâ‟ilî-i Ģermsâra gül

Hemderd olup o bîdile geldikçe ser-be-pîĢ Bîdâd-ı hârdan kapına i‟tizâra gül

Âzâr-ı zahm-ı hâr ile pürhûn iken dili Bulmaz recâ-yı merhem için nutka çâre gül NakkâĢ-ı kârgâh-ı kader kasr-ı bâğda Yazdıkça nev-be-nev safahât-ı bahâra gül Hem dem bahâr-ı ömrün ola reĢg-i Çârbâğ Ol vakte dek ki mihri ola bu bâğ-ı çâra gül

(Nâ‟ilî – G.230) Ö.G.10.

Koma çeĢm ü dilün tîre tururken bezm-i dünyâda ġu„â-ı çihre-i sâkî safâ-yı sûret-i bâda

„Arak-rîz-i hicâb olmaz o Ģûh ancak letâfetde DüĢer reng-i hicâbum rûyına vakt-i temennâda Murâd âzâdelikse ey gönül geç câme kaydından Tamâm-ı „ömre dek bir câme besdür serv-i âzâde Hezârân bezmden kalmıĢ nice Cem‟den cüdâ düĢmiĢ N‟ola hûn-âbe peydâ olsa çeĢm-i câm-ı sahbâda Tutan bir dâmeni elbette maksûdın bulur dirler Görenler Yûsuf-un dâmânını dest-i Züleyhâ-da

Gelen bezm-i cihâna cümle gamgîn gitmiĢ ey Nâbî Birisi bulmamıĢ bir katre mey bu heft mînâda Musâhib Mustafâ PâĢâ‟nun olsun devleti efzûn Ne gördükse anun luyfıyla gördük dâr-ı dünyâda

(Nâbî – G.782) Ö.G.11.

„Andelîb-i zâr feryâd eylesün nev-rûzdur Tarh-ı sad-nakĢ-ı Hudâ-dâd eylesün nev-rûzdur Bülbül-i âteĢ-nefes âh-ı Ģerâr efrûzını

Dâne-sûz-ı dâm-ı sayyâd eylesün nev-rûzdur Câm-ı mihri sâkî-i gerdûn yine gerdân idüp Bir kadehle bin dili Ģâd eylesün nev-rûzdur Zînet-i bâg u bahârın gül-sitân-pîrâ-yı „ıĢk Bîd-i Mecnûn nâr-ı Ferhâd eylesün nev-rûzdur Tâze tâze dâglar ile sînesin „uĢĢâk-ı zâr

Gül-Ģen-i tasvîr-i Behzâd eylesün nev-rûzdur Gösterüp gül-gonca-i destârını ol serv-i nâz Dâg-ı reĢk-i fark-ı ĢimĢâd eylesün nev-rûzdur Ey Mezâkî böyle gül-deste-i ser-i sebz ile Birbirin erbâb-ı dil yâd eylesün nev-rûzdur Âsaf-ı Cem meclisün bülbül olup râmiĢ-geri Böyle bir nev-beste inĢâd eylesün nev-rûzdur

Sadr-ı a‟zam ol semiyyi fahr-i „âlem kim bugün Lutf idüp icrâ-yı mu‟tâd eylesün nev-rûzdur

„Âlem olsun nev-bahâr-ı devletinde behre-yâb Bâg-ı dehri hurrem-âbâd eylesün nev-rûzdur

(Mezâkî - G.117) Ö.G.12.

Bakmadı harf-i temennâma o mecmû„a-i nâz Zâyi„ oldı bu kadar eyledügüm meĢk-i niyâz

Himmet-i „aĢk Ģehi bende ider bendeyi Ģâh Buna Ģâhid dil-i Mahmûd ile efsûn-ı Ayâz Bülbülî Rûhü‟l-Emîn olsa yine açılmaz

Bulmadum gonca-i bahtum gibi bir mahrem-i râz Feyz-i te‟sîr-i nefes Ģöyle gerek „âĢıkda

Ki ide nâziĢ-i ma„Ģûkını tebdîl-i niyâz Degme söz Ģimdi eser eylemez erbâb-ı dile Güfte-i ġehrî gibi sihr gerek yâ i„câz Yâ meger Hazret-i Mollâ-yı edîbü‟l-„asrun Kılasın cilvegeh-i ragbetine pây-endâz

O suhan-senc ki ser-cûĢ-ham-ı fikretîdür Âhirîn rikkat-i Hassân-ı belâgat-perdâz

(ġehrî - G.60) 1.3.2. Zâtü’l-Metâli Gazel

Gazelin ilk beytinin mısraları birbiriyle kafiyeli(musarra)‟dir. Eğer gazel içerisinde birden fazla musarra beyit varsa böyle gazellere zâtü‟l-metâli ya da zü‟l-metâli denir (Dilçin,1983:105). ġairlerimizin yazdıkları zâtü‟-zü‟l-metâli gazellerin sayısı ve gazel numaraları ise Ģu Ģekildedir:

Nâbî (12/ G.62- G.145- G.251- G.282- G.296- G.421- G.482- G.496- G.535- G.705- G.707- G.844) Nev‟i-zâde Atâyî (6/ G.25- G.40- G.99- G.158- G.238- G.257) Sâbit (6/ G. 224- G.225- G.274- G.320- G.350- G.355) Kâmî (1/ G.29) Fehim-i Kadim (1/ G.168)

AĢağıdaki gazeller zâtü‟l-metâli gazele örnek teĢkil etmesi bakımından verilmiĢtir. Ö.G.13.

Dîde-i „âĢık-ı müflis ki hat u hâldedür ÇeĢm-i nekbet-zededür safha-i remmâldedür

Sanma kim ‘ıyş ü safâ kesret-i emvâldedür Hırmen-i derd ü elem muntazamü’l-hâldedür

Ġtme rindâna takâzâ ramazânda sâkî

Zimmet-i def„-i gamun va„desi Ģevvâldedür Ne olur naks-pezîr ü ne çeker gerd-i kesâd Ni„met-i zevk ki sandûka-i ihmâldedür DüĢmez âlûdelere dâ„iye-i istigfâr Çıkmaz ol çirk ki pîrâhen-i bakkaldadur

O meh-i çârde-sâlün bakar ebrûsına dil ÇeĢm-i erbâb-ı vezâ‟if meh ile sâldedür Bende bilmem ki ne Ģekle girecekdür Nâbî Sâ„at-i hâtırumuz pençe-i etfâldedür

(Nâbî – G.145)

Ö.G.14.

Gâretger-i Ģekîbdür ümmîd-i vuslatum Semâye-sûz-ı sabr ü sükûndur mahabbetüm Mânende-i sütûn ise de mû kadar kalur Bâzû-yı saht-zûr-ı kemân-gîr-i fürkatüm Ol nüsha-i mufassal-ı hüsnüm ki harf harf Nâ-hândedür tamâm-ı kitâb-ı letâfet

Nev-Ģehryâr-ı kiĢver-i nâzum ki arturur Dil-dâdeler müzâhemesi Ģân ü Ģevketüm

Ol pâdişâh-ı kişver-i hüsn ü letâfetüm Kim rûz ü şeb çalınmadadur kûs- devletüm

Dilber dilinden açdı yine tâze bir zemîn Nâbî bü Ģi΄r ile kılam turfe san΄atüm

(Nâbî - G.535) Ö.G.15.

Surâhî-veĢ muhabbet „âĢıkuñ bagrını hûn itdi Dilin dem-beste cânın haste bahtın ser-nigûn itdi Olup her sâlike irĢâd-ı pîr-i „aĢk bir yoldan Kimi sahrâya düĢdi kimi „azm-i Bî-sütûn itdi

Zalâm-ı hevlnâk-ı deĢt-i hayret ola mı hâ‟il Aña kim pertevin Ģem„-i hidâyet reh-nümûn itdi Meded sâkî yitiĢdür ol Ģarâb-ı râhat-efzâyı Teb-i tâb-ı sitem ben hastayı gâyet zebûn itdi „Atâyî Ģerha kesdi dâg yakdı kanlu yaĢ dökdi Bir iki günde „aĢkuñ anı merd-i zû-fünûn itdi

Muhabbet sâgarın nûş eyleyüp dil ser-nigûn itdi Tehî peymânesin pür nûş-ı câmı lâle-gûn itdi

Bakup hayrân olanlar nakĢ-ı nâ-hem-vâr gerdûna Ġnandı sâye-i dîvâre izhâr-ı cünûn itdi

( Nev‟i-zâde Atâyî - G.257) Ö.G.16.

Âhum ile her gece eyler sipâh-ı mâh ceng Berk-ı âteĢ-bâddur gûyâ ki eyler kâh ceng Tünd-hû Ģâh gördüm âĢtî bilmez nedür Bende-i efgendesiyle itmede her-gâh ceng

ÇeĢmi saff-ı müjgân saldukça ider müjgân hücûm „Askere gayret düĢer itdükçe lâbüd Ģâh ceng La‟l-i mey-gûnı rakîb öpdükçe olur hıĢm-gîn Eylemez mest olmayınca kâfir-i güm-râh ceng

Eyleyen ‘uşşâk-ı zâra gâh lutf u gâh ceng Gamze der-baht-ı Fehîmî ebrüvân-ı âh ceng

(Fehîm-i Kadim – G. 168) Ö.G.17.

Dil-i bed rûzgâr-ı „âĢıkı dâg üsti bâg eyle Rakîb-i kâfiri yel mûmlarile bir çerâg eyle Sebû-yı bezm ile beynin tagıt agyâr-ı bed-mestün YetiĢdür keyfimüz hem sen de tahsîl-i dimâg eyle Sebû-âsâ müli bir ay kefîl al devr-i mînâda Dönekdür sâkî-i bed-„ahd ile bâzârı sâg eyle Girift ü dâ‟ireyle geldi ol gül sohbete „âĢık

Ten-i pür-dâgı nây ü def gibi heb göz kulâg eyle Semâ‟-ı nagmeyi münkir yakînen kaldurur dirler Ġlâhî bed sadâ var iĢidenlerden ırâg eyle

Mücerred merg-zâr-ı Üsküdârun bülbülin dinle Teferrücgâhını Kuzguncugun teslîm-i zâg eyle

Nihâl-i jâle-dâr-ı bâgı Sâbit dâg dâg eyle

Kalemden nemçe-kân-ı feyz-i kudsî ‘azm-i bâg eyle

(Sâbit – G.320) 1.3.3. Mutavvel Gazel

“Kesin bir kural olmamakla birlikte gazeller genellikle 5, 7, 9, 11 gibi tek sayılı beyitlerle yazılmıĢlardır. Ġlk yüzyıllarda 15 beyte kadar, hatta daha da uzun olan gazellerin yüzyıllar ilerledikçe beyit sayısı azalmıĢtır. 15 beyitten uzun gazellere Gazel-i Mutavvel denir” (Ġpekten, 2010:17).

Fehim-i Kadim‟in 144 numaralı gazeli 19 beyit ve 206 numaralı gazeli de 16 beyittir. Nâbî‟nin ise 69 numaralı gazeli 17 beyit, 367 numaralı gazeli 20 beyit ve 406 ile 850 numaralı gazelleri 16 beyitten oluĢmaktadır. Ġncelediğimiz yüzyılda toplam 6 mutavvel gazel yazılmıĢtır.