• Sonuç bulunamadı

2.2. Örgütsel Güven

2.2.1. Örgütsel Güven Düzeyleri

2.2.1.4. Müdüre Güven

Örgütsel güven, her ne kadar örgütün tamamını kapsayan bir kavram olarak açıklansa da, örgüt yöneticilerine karşı gelişen güven sonucu başlayabilmektedir (Özer vd., 2006: 105; Dinç, 2007: 29). Örgüt yöneticileri aslında örgütün tamamını temsil etmezler. Ancak çalışanlar açısından bakıldığında örgüt adına alınacak üst düzey kararlarda onların görüşleri çok daha fazla önemli olduğundan yöneticilere karşı oluşan güven duygusu, örgütün tamamına karşı oluşmaya başlamış demektir. Bu nedenlerle örgütsel güven ve yöneticilere güven algısı arasında çok az bir fark olduğu gözlenmektedir (Tan ve Tan, 2000; Tüzün, 2007: 108).

Güven duyulan bir yönetici, eşit, adil davranan, ilişkilerinde samimi, yapıcı, dürüst, sözünde duran, gerektiğinde yardımcı olan ve herkes tarafından aynı özellikleri kabul edilmiş bir yöneticidir (Eren ve Yücel, 2010: 123). Yöneticiye güven kavramı da yöneticinin sayılan bu özellikleri her zaman ve her fırsatta sergileyeceği beklentisinin yüksek düzeylerde olmasıdır. Örnek olarak bir eğitim kurumunda müdüre karşı öğretmenlerin güven duygusunu geliştirmesi sonucu, öğretmenler öğrenci, veli ve diğer öğretmenlere karşı da güven duygusu geliştirme çabasında olacaklardır. Aksi durumlarda güven duygusu vermeyen bir okul müdürünün çalıştığı bir okulda, örgütsel güvenden bahsetmek ve öğretmenlerin diğer paydaşlara güvenmesini beklemek zaman kaybı olacaktır (Tschannen-Moran, 2003).

Eğitim kurumunun en üst düzey yöneticisi olan okul müdürüne güven kavramı ise öğretmenlerin istek ve ihtiyaç duydukları zamanlarda okul müdüründen yeterli destek ve yardımı göreceklerine olan beklenti ve inanç düzeyleri olarak ifade edilebilir (Tschannen Moran ve Hoy, 1998: 342). Diğer örgütlerde yapıya benzer olarak eğitim kurumlarında güven duygusunun gelişebilmesi için en büyük etkiye sahip kişi okul müdürüdür. Okuldaki iş ve işlemler sırasında ortaya çıkan ve yöneticiler tarafından korunması ve geliştirilmesi gereken güven duygusu için tüm çalışanlar açısından öneminin bilinmesi ve bu yönde hareket edilmesi, okul yöneticilerinin dikkat edeceği noktalardan birisidir (Bryk ve Schneider, 2003: 43).

Okulu amaçlarına ulaştırmak için öğretmen, öğrenci ve veliler arasında iletişimi sağlayarak okuldaki güven duygusunun tüm paydaşlar tarafından geliştirilmesi için çalışmalar yapmak, okul yöneticilerinin önemli görevleri arasında yer almaktadır. Bu konudaki sorumlulukların unutulmadan yerine getirilmesi, örgütsel güvenin inşasında önemli rol oynamaktadır (Erden ve Erden, 2009). Bu sorumlulukların başında okuldaki yönetim felsefesi ve davranışlar ile yöneticilerin güven duygusunu aşılaması ve istikrarlı davranışlar ile bu duygunun gelişmesine katkı sağlaması beklenmektedir. Sürekli güven duygusunu sağlamlaştırmaya yönelik davranışları sergilemek, özveri gerektirmektedir (Demircan ve Ceylan, 2003: 139- 140). Etkili bir liderin özellikleri arasında karakter ve davranışlar ile güvenilir ve dürüst bir kişiliğe sahip olduğunu göstermek gelmektedir. Güvenilir bir lider veya yönetici olabilmek için doğru, tutarlı, güçlü bir iletişime sahip olmak ve davranışlarla bu durumu göstermek gerekmektedir (Sağlam Arı, 2003).

Brewster ve Railsback (2003), okul yöneticilerinin güvenilir olması ve güven ortamını oluşturabilmesi için yapması gereken davranışlar şu şekilde özetlenebilir (Brewster ve Railsback, 2003: 12-14):

 Dürüst bir kişiliğe sahip olmak,

 İşgörenlerin örgüt için önemli olduğu duygusunu ortaya çıkarmak,

 Çalışanların istedikleri veya ihtiyaç duydukları zamanlarda yönetime ulaşabilmelerini sağlamak,

 Alınan kararlarda örgüt çalışanlarının da fikirlerini almak,

 Değişim ve yenilik karşısında gereken desteği vererek çalışanlardaki direnci azaltmak,

 Farklı düşüncelerin de değerli olduğunu göstermek,

 Çalışanların temel ihtiyaçlarını gidermek için gerekli özveriyi göstermek,  Değişim konusunda öğretmenleri isteklendirmek.

Sayılan bu davranışların temelinde yöneticilerin sözlerinin arkasında durması, yetkilerini paylaşmaları ve iletişim konusunda son derece istekli ve açık olmaları gerekleri söz konusudur. Bu temeller öğretmenlerin okul yönetimine karşı

güven duygusu geliştirmesinde ve devam etmesinde önemli rol oynamaktadır (Koç ve Yazıcıoğlu, 2011: 48).

Okul müdürüne güven düzeyinin yükselmesi için müdürün dürüst, sözünü tutan, öğretmenlerle ilgili vakıf olduğu özel ve kişisel bilgileri diğer öğretmenlerle asla paylaşmayan bir kişilikte olması önemlidir (Yılmaz K. , 2009: 476). Davranış olarak müdürün doğruluktan ödün vermemesi ve verdiği sözleri tutması davranışsal bütünlük sağlar. Farklı bir anlatımla aktardığı bilgilerin doğru ve yapmayı vadettiği şeylerin yapılabilir olması ve bunları gerçekten yapması davranışsal olarak bütünlük sağlar. Sözlerin ve davranışların uyumu ile birlikte karar verme ve ödüllendirme sistemlerinde tüm çalışanlara adil davranarak eşit mesafede olması, okul müdürüne olan güven eğiliminin artmasına ve güven duygusunun gelişmesine olanak sağlar (Çetinel, 2008: 29). Okul yöneticilerine güven duygusunun artmasında öğretmenlerin daha fazla kararlara katılması, alınan kararlar ve uygulamalar konusunda daha fazla bilgilendirme yapılması ve verilen sözlerin tam ve zamanında tutulması büyük önem taşımaktadır. Güven duygusunun artması örgütsel bağlılığın da artmasına yardımcı olarak performans artışını da beraberinde getirir (Topaloğlu, 2010).

Karar alma süreçlerine öğretmenlerin aktif katılımını sağlayan bir okul müdürü, dolaylı olarak öğretmenlerin fikirlerini de alacağından onların kendilerini daha değerli hissetmelerini sağlamış olur. Okul içindeki bilgilendirme sisteminin şeffaf ve adil olması, örgütsel güvenin gelişimine katkı sağlar. Okul müdürü, öğretmenlerin okul ortamının iyileştirilmesi, ders dağılımlarının adil şekilde yapılması, ek ücretlendirme sağlayan görevlerin şeffaf dağıtılması gibi isteklerle karşılaşabilir. Bu durumlarda okul müdürü, istekler konusunda ilgili, samimi ve yapıcı davranmalı, uygun olanların gerçekleştirilmesi noktasında çaba göstermeli ve sonuçlarından öğretmenleri haberdar etmelidir (Çimen, 2007: 93-97).

Okul içindeki problem ve sıkıntılar konusunda hassasiyet gösteren okul yönetimi, karşılığında motivasyonu artırmış olur. Aksi durumların yaşandığı okullarda okul yönetimine olan güven düzeyi azalmakta, günlük işlerin gerçekleşmesi zorlaşmakta ve kişisel sağlıkla birlikte örgüt sağlığı da bozulmaya

başlamaktadır. Bu durumun olumsuz sonuçlarının başında öğretmenlerde yalnızlık, yabancılaşma, korku ve düşmanlık hisleri ortaya çıkmaktadır (Afşar, 2013: 123). Güven duygusunu artırmış okullarda ise okul yönetimi hakkında öğretmenlerin kaygı düzeyi düşük olduğundan psikolojik olarak daha rahat hissederek huzurlu bir okul iklimi oluşmaktadır. Öğretmenler yaratıcılık yeteneklerinin gelişimi konusunda rahat ve huzurlu ortamlarda daha istekli olurlar. Okul içi iletişim ve etkileşimin artmasıyla farklı yöntem ve teknikler konusunda öğretmenler arası paylaşımlar artmaktadır. Nitelikli eğitimin sağlandığı kaliteli okullar ancak bu şekilde ortaya çıkabilmektedir.