• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİKTE STRATEJİ VE MALİYET YÖNETİMİ

7. Kullanılması planlanan ekipman görev yapılacak bölgenin iklim ve çevre

3.3.1. Lojistik ve Maliyet Unsurları

Lojistik faaliyetler; müşteri, tedarikçi ve ürünlerin fiziksel yönetiminden sorumlu diğer işletmeler için değer yaratma yönlü faaliyetlerdir. İşletmelerin rekabet edilebilir bir fiyat ve en düşük toplam maliyetle ürettikleri ürünlerin bir değer ifade edebilmesi için bu ürünlerin müşterilerin istedikleri yer ve zamanda müşterilere sunulması yanı sıra üretim ve lojistik maliyetlerinin de rekabet edilebilir olması gerekmektedir.

Lojistik ve fonksiyonları her biri ayrı bir işletme alanı ve geniş uygulama sahaları olan faaliyetler zinciridir. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda; işletme toplam maliyetlerini arttıran en önemli faaliyetlerin lojistik faaliyetler olduğu tespit edilmiştir. Varoluş sebebi kâr elde etmek olan işletmelerin bu süreçler bütününü etkin ve verimli yönetmesi lojistik maliyet alanlarının tespit edilerek bu maliyetlerin azaltılması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır.

Daha önce de bahsedildiği gibi, lojistik kelimesi, Yunanca Logistikos kelimesinden türemiş olup, “hesap kitap yapma bilimi”, “hesapta becerikli” anlamına gelmektedir. Lojistiğin kökleri savaşlara ve hayatta kalma mücadelesine dayanır. Ordular sayesinde disiplin kazanan kavram, ticaret alanında da kabul görmüş, ama

84

savaşlar her zaman ticari motifleri gölgede bırakmıştır (Pourmohammadi, Hamid., Maged DESSOUKY ve Mansour RAHİMİ, “A Reverse Logistics Model for the

DistributionofWaste/Byproducts”,(Çevrimiçi)http://wwwrcf.usc.edu/~maged/publi

cations/A%20Reverse%20Logistics, 11.06.2009).

Lojistik, bir malın bir yerden diğer bir yere taşınmasından öte, bir anlayışı ifade eden kavramdır. Lojistik, en genel anlamı ile bir malın kaynağından tüketicisine ulaştırmak için yapılan tüm faaliyetler olarak tanımlanır. Bu faaliyetler tedarik zinciri olarak ifade edilen bir zincir içerisinde gerçekleşir ve bu faaliyetlerin etkin bir şekilde yönetimi işletmeler açısından son derece hayati bir öneme sahiptir (Kaynak, 2005:52).

Lojistik, hammaddelerin bitmiş ürün haline dönüşmesi ve tüketiciler için bir değer ifade edecek noktaya gelmesi sürecinde birçok kez tekrarlanan fonksiyonel faaliyetlerin bir bütünüdür. Hammaddeler ile üretim ve satış bölgeleri doğal olarak aynı yerlerde bulunmadıkları için, lojistik faaliyetler, bir ürün tüketiciye ulaşıncaya kadar, birçok kez tekrarlanır. Hattâ kullanılan ürünlerin lojistik kanallarındaki geri dönüşümü sırasında bir kez daha tekrarlanır (Ersoy, 2006:27).

Günümüzde lojistik faaliyetler, tedarik zincirinin bir parçası olarak değerlendirilmekte ve hammadde, yarı-mamul, mamul ve ilgili bilgilerin üretim noktasının başından tüketim noktasına kadar veya tüketim noktasından üretim noktasına kadar, müşteri gereksinimlerini karşılamak amacıyla, etkin ve düşük maliyetli bir şekilde akış ve depolanması süreçlerinin planlanması, uygulama ve kontrol edilmesi olarak tanımlanmaktadır (Verma ve Vhatkar,2005:35).

Hızla artan küresel rekabet ve teknolojik değişim, işletme faaliyetlerinin sürekli değişimine, bu dinamizm de işletmelerde bazı faaliyetlerin durumsal olarak hayati önem kazanmasına yol açmaktadır. İşletmelerde üretim ve satış faaliyetleri dışında, yaşanan bu gelişmeler ışığında işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamada önem

kazanan diğer bir faaliyetin de lojistik ve fonksiyon alanları olduğunu söylemek mümkündür.

İletişim ve ulaşım teknolojilerinin yaratmış olduğu küreselleşme olgusu işletme faaliyetlerinin yönetimi ile maliyet odaklı yaklaşım ve uygulamalarında da değişim gereğini ortaya çıkarmıştır. Maliyet etkinliği ve bu çerçevede rekabet avantajı sağlamak isteyen işletmeler açsından günümüzde lojistik maliyetlerin kontrol ve yönetiminin önemi oldukça artmıştır. Özellikle birden çok mamul üreten ve dolaylı giderlerin yüksek olduğu işletmelerde hesaplanan üretim maliyetleri, genelde mamul ve hizmetlerin gerçek maliyetlerini vermekten uzak kalmaktadır. Üretim maliyetlerinin yaklaşık olarak hesaplanabildiği günümüz şartlarında, lojistik önemli bir rekabet aracı haline gelmiştir.

İşletmeler açısından bakıldığında lojistik faaliyetler, bir genelleme ile üretim işletmeleri için üretim faaliyetinin veya diğer işletmeler için ana faaliyetin dışında kalan tüm faaliyetler olarak ifade edilebilir. Bu anlamda, depolama, pazarlama, satış ve dağıtım, finansman, genel yönetim, veri işleme, bilgi akışı gibi tüm faaliyetler lojistik faaliyetlerdir. Bu faaliyetler için katlanılan fedakârlıklar da lojistik maliyetleri oluşturmaktadır.

Kullanıcı veya nihai tüketici açısından düşünüldüğünde ise, bir varlığın temin edilmesi haricindeki tüm faaliyetler lojistik faaliyetler olarak ifade edilebilir. Bu faaliyetler; söz konusu varlığın ediniminden önceki bilgi edinme, değerlendirme, test, muayene ve kontrol faaliyetleri ile varlığın işletme, bakım, onarım ve elde çıkarma faaliyetleridir. Bu faaliyetler için katlanılan maliyetler de lojistik maliyetler olarak ifade edilmektedir. İşletmeler veya kişiler varlık edinimi sırasında genelde varlıkların edinim maliyeti üzerine yoğunlaşırlar ve lojistik maliyetler olarak ifade ettiğimiz diğer maliyetler üzerinde pek durmazlar (GKB, 2002:56).

86

Geçmişten bugüne işletmeler pazar paylarını korumak ve arttırmak için, bir başka ifadeyle, sürdürülebilirliklerini sağlamak için üretim, satış ve müşteri odaklı maliyet kontrol ve yöntemi tedbirleri üzerine odaklanmışlardır. Ancak, piyasada yaşanan yoğun rekabet ile teknolojik ve ekonomik gelişmeler, rekabet avantajı sağlamak isteyen işletmeleri lojistik maliyetleri kontrol ve yönetmeye sevk etmiştir. Zirâ, tasarım, geliştirme, tedarik, satın alma, üretim, depolama, dağıtım ve ters lojistik süreçlerinden oluşan tedarik zinciri sürecinin her aşamasında lojistik faaliyetler ve dolayısıyla lojistik maliyetler yer almaktadır. Tedarik zinciri sürecinin her aşamasında ortaya çıkan lojistik maliyetlerin tespiti, kontrol ve yönetimi rekabet avantajı ve kârlılık açsından en az ürün veya hizmet maliyetlerinin tespiti, kontrol ve yönetimi kadar önemli hale gelmiştir.

Üretim hattının önünde başlayan lojistik faaliyetler sayesinde, en düşük maliyetle üretimin sürekliliğini sağlamanın yanında, üretim sonrasında da mamullerin nihai müşteriye en uygun seçenek etrafında, maliyeti en aza indirilmiş şekilde sunulması olanaklı hale gelmektedir. Günümüzde işletmeler artık sadece kendi ana dallarında yoğunlaşmakta, diğer ihtiyaç duydukları faaliyetleri ise stratejik ortaklık kapsamında dışardan temin etme yoluna gitmektedirler

(igeme.org.tr/tur/pratik/lojistik.pdf, 17.03.2011) .

Sağlıklı kararların alınması için giderlerin davranış şekilleri, türleri, maliyetler içindeki payı, ortaya çıktıkları gider yerleri gibi değişik açılardan ele alınarak incelenmesi hayati bir öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki, lojistik maliyetleri oluşturan gider kalemlerini tanımlama, sınıflandırma ve yönetim lojistiğin can damarıdır.

İşletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için doğru ürünü, doğru zamanda ve doğru yerde bulundurmaları gerekmektedir. Ancak tek başına bu yeterli değildir. Doğru ürünü, doğru zaman ve yerde bulundurmanın yanı sıra üretim ve lojistik

maliyetlerinin de rekabet edilebilir bir fiyatın altında olması gerekmektedir. (UNCTAD; 1998: 4).

Lojistik, işletmelere hizmet farklılaştırması sunarak ve maliyetleri düşürerek, karlılığı artırma ve rekabet avantajı sağlama olanağı tanımaktadır. Bu da entegre lojistik yönetimi (lojistik maliyetlerin düşürülerek, istenilen müşteri hizmetlerinin sağlanması) ile gerçekleştirilebilir (Tyndal, 1990:147; Demir, 2003:41).