• Sonuç bulunamadı

LOJİSTİKTE STRATEJİ VE MALİYET YÖNETİMİ

3.2. LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

3.2.1. Lojistik’in Kapsamı ve Tanımı

3.2.1.1. Lojistik’in Kısa Tarihi

Lojistik, aslında çok eski bir uygulamayı tanımlayan ve yeni sayılabilecek bir kavramdır. M.Ö. 2700 yıllarında; 146 metre yüksekliğinde ve 6 milyon ton ağırlığındaki Gize piramidinin inşası için dev taşların taşınması ve yerleştirilmesi bilinen en eski Lojistik mucizelerindendir. Bundan iki bin yıl sonra, yani M.Ö. 700

54

yıllarında Büyük İskender’in kıtaları aşan donanması yine binlerce yıl öncesinin mükemmel Lojistik faaliyetlerindendir. Roma imparatorluğunun lejyonlarını desteklemek için kurduğu Lojistik sistem ve geniş topraklarına ulaşabilmek için inşa ettiği yollar lojistiğin ilklerindendir (duplicate.hubpages.com/hub/history-of-logistics, 23.04.2012).

Lojistik kelimesinin kökeni Eski Yunanca“hesap kitap yapma bilimi” ve “mantık” gibi anlamlara gelen “Logistikos” kelimesine dayanmaktadır

(britannica.com, 17.09.2008).

Bu kelimenin de Latince “Logic/mantık” ve “Statistics/istatistik” kelimelerinin birleşmesinden oluştuğu öne sürülmektedir. Önceleri İsviçre ve Fransız ordularında, ardından Rus ordusunda görev yapan ve savaş yönetimi konusunda uzman sayılan Baron Antonie-Henri Jomini 1862 yılında Lojistik’i, “keşif, mühendislik ve karargâh işlerini içeren, orduların hareket ettirme sanatı” olarak tanımlamıştır (Jomini, 1862).

Bundan yirmi yıl kadar sonra ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı General Alfred Thayer Mahan tarafından; “ülke kaynaklarını seferber ederek silahlı kuvvetleri desteklemek” biçiminde tanımlanan terim bu tarihten sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır (Mahan, 1890).

Kavram olarak değerlendirildiğinde yukarıda da bahsedildiği gibi; Lojistik savaşlarda hayatta kalma mücadelesinden ortaya çıkmıştır (Magee ve Capacino, 1985).

Literatür incelendiğinde Lojistik ile ilgili ilk çalışmaların İkinci Dünya Savaşı ile birlikte başladığı görülmekle birlikte, lojistiğin de ikinci dünya savaşıyla birlikte ortaya çıktığı anlamına gelmemektedir. Nitekim ünlü Çinli düşünür ve komutan Sun Tzu M.Ö. 5.yy’da yazdığı “Savaş Sanatı” adlı eserinde; “Savaşta, nihai zafere ulaşabilmenin önemli gerekliliklerinden birisi de hareket edebilen her şeyin

kontrolüdür” diye belirterek, lojistiğin öneminin bundan 2500 yıl öncesinde de bilindiğini göstermiştir(Tzu, 2001). Görüldüğü gibi, “Lojistik” askeri bir olgu olarak ortaya çıkmış ve tarihte ilk savaşların meydana geldiği günden bu yana gelişerek varlığını sürdürmüştür.

İkinci Dünya Savaşı ise, daha öncesinde bu adla anılmayan faaliyetleri “Lojistik” adı altında toplayarak bilimsel bir altyapı hazırlanmasına vesile olmuştur. Bu savaşta birçok silah ve teknolojik ürünün yanı sıra, birçok hızlı ulaştırma aracı da ilk kez denenmiştir. Böylece, savaşın çok geniş bir coğrafyada, çok hızlı bir şekilde icra edilmesi, kullanılan silahların, araç gereç ve malzemenin etkin bir şekilde kontrol edilebilmesi ve ulaştırılması ihtiyacının Lojistik sayesinde sağlanabilirliği görülmüştür. Bu durum, Lojistik’in bir yönetim bilimi olmanın yanı sıra, aynı zamanda mühendislik yönü de olan bir bilim haline gelmesine öncülük etmiştir. Dost uçaklarını düşman uçaklarından ayırt edebilmek üzere, aynı savaşta geliştirilen Radyo Frekanslı Kimliklendirme Sistemi (Radio Frequency Identification – RFID)de bugün Lojistik sistemlerde sıkça kullanılmaya başlanmış bir sistemdir (Tek ve Karaduman, 2012:5).

Bugün, Ticari Lojistik’inbaşlangıcı, II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen askeri gelişmelere bağlanmaktadır. Bu savaş, deyim yerindeyse tam bir “Lojistiği Bilimselleştiren Savaş” olmuştur. Ordu, silah, araç ve gereçlerini daha hızlı bir şekilde hareket ettirebilip daha uzak noktalara götürebilmek, savaşan ülkeler için başarının anahtarı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’yla birlikte askerlerin hızla değişen ve gelişen durumda hayatta kalabilmeleri ve başarı kazanabilmelerinin ön koşulu, iyi bir harekât planına sahip olmanın ötesine geçmiş ve harekât planıyla birlikte bu harekâtı destekleyecek olan Lojistik’i oluşturan ana fonksiyonların planlanması ve entegrasyonu haline gelmiştir. Bu bütünleştirme çabası Lojistik’e bilimsel bir yaklaşımı da beraberinde getirmiştir. Bu savaş sırasında, ordularda ve savaşan ülkelerin ordularına destek sağlayan savunma sanayinde meydana gelen hızlı gelişim, sivil sektöre de sıçramış ve artık Lojistik; rekabetçi üstünlüğü

56

sağlayabilmenin temellerinden biri hâline gelmiştir. Savaş sonrasında bu gelişmeler hem gitgide küreselleşen ticarette ayakta kalmaya çalışan işletmelerin hem de akademisyenlerin Lojistik’i oluşturan fonksiyonların, birbirleriyle ve Lojistik’in diğer disiplinlerle ilişkilerinin ortaya koymasında çalışmalar yapmalarına vesile olmuştur. Bu süreç, lojistiğin çok kısa bir sürede bilimsel alt yapıya ve geniş uygulama alanına kavuşmasını da sağlamıştır. Lojistiğin tüm bu fonksiyon alanlarında etkin ve verimliliği sağlayabilmek için geliştirilen Yöneylem Araştırması başta olmak üzere sayısal yöntemlerin ilk kullanım yerleri yine Lojistik ile ilgili fonksiyon alanlarında olmuştur(Viswanathan ve Bjatnagar, 2000).

Daha sonrasında Askeri Lojistik’teki gelişmeler, ABD’nin Körfez savaşlarında yeniden ön plana çıkmış, 1990-91 Birinci Körfez Savaşı yine Lojistik’in askeri faaliyetlerinin başarısındaki önemi göstermiş, nitekim bu savaş bazılarınca “Lojistik Savaş”olarak adlandırılmıştır. 1990’lı yıllardan bugüne ise, özellikle bilgisayar teknolojileri ve yazılımlarda meydana gelen gelişmeler beraberinde Lojistik’i de yönlendirmiş, Lojistik kavramı, Tedarik Zinciri Yönetimi’yle birlikte her geçen gün yeni bir kapsam ve boyut kazanmaya devam etmiştir. Şöyle ki; Dünyada meydana gelen gelişim ve değişim, tarım toplumundan sanayi toplumuna, sanayi toplumundan bilişim ve teknoloji toplumuna geçişi beraberinde getirmiştir. Lojistiğin gelişimi de tüm bu ilerlemelere paralel olmuştur. Önceleri ürettikleri ürünleri sadece kendi bulundukları çevre için düşünen, stok yapma ile kârı birlikte değerlendiren işletmeler, daha geniş çevrelere nasıl hitap edeceklerini düşünmeye başlamışlar, stoklu çalışmanın aslında bir kar amacı olmadığını etkin bir Lojistik yönetimi ile kârı artırmayı hedeflemişledir (Tek ve Karaduman, 2012:9).