• Sonuç bulunamadı

HUKUKİ BOYUTUYLA AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ORTAK TİCARET POLİTİKASI

2. Yetkinin Varlığı, Niteliği ve İçeriği

2.1. Lizbon Antlaşması’na Kadarki Dönem (1958-2009)

OTP, Lizbon Antlaşması’na kadarki dönem boyunca açık yetki olagelmiştir, –Nice Antlaşması’nın getirdiği değişiklikler saklı kalmak kaydıyla– münhasır yetki niteliği taşımıştır ve içeriği zaman içinde genişletilmiştir. Konuyla ilgili temel düzenleme olan AETA md. 113(1)’e göre:47

“Geçiş döneminin tamamlanmasının ardından, ortak ticaret politikası, özellikle tarife değişikliklerine, tarife ve ticaret anlaşmalarının akdedilmesine, liberalizasyon tedbirlerinin uyumlaştırmasına, ihracat politikasına ve damping veya sübvansiyon durumunda alınacak ticari koruma tedbirlerine ilişkin yeknesak ilkelere dayanır.”

AB, “yalnızca kendisine verilmiş yetkilere sahip” olduğundan,48 ilk mesele, bir alan yönünden yetkinin açık veya zımni olarak var olup olmadığıdır.49 İşte OTP, orijinal kurucu antlaşmalardan bu yana açık yetki olagelmiştir. OTP’ye ilişkin bu yetki; AETA md. 113’te, Avrupa Tek Senedi ile değişik AETA md. 113’te, Maastricht Antlaşması ile değişik ATA md.

113’te, Amsterdam Antlaşması ile değişik ATA md. 133’te ve Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133’te öngörülmüştür. OTP’nin en başından beri “açık yetki” olmasının sebebi, AB’nin en başından kendisine koyduğu gümrük birliği50 ve ortak (iç) pazar51 kurma hedefinin gereği olmasındandır.52 Zira hem gümrük birliği hem de ortak (iç) pazar iç sınırları olmayan bir alan kurmayı içerdiğinden, otomatik olarak, üçüncü taraflar karşısındaki ticaret politikasının da ortak olması gerekecektir.53 Bu meyanda, esas mesele, OTP’nin yalnızca gümrük birliğinin mi, yoksa ortak (iç) pazarın mı dış yüzü

      

47 Bkz. dn. 22.

48 Opinion 2/94 (Court of Justice) Accession by the Community to the European Convention for the Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms [1996] ECR I-1759, para 23.

49 AB’nin dış ilişkileri yönünden açık ve zımni yetki ile ilgili olarak bkz. Sanem Baykal & İlke Göçmen, Avrupa Birliği Kurumsal Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2016, s. 690–693.

50 AETA md. 2, 3(a ve b) ve 9.

51 AETA md. 2.

52 Benzer bir tespit için bkz. de Waele, dn. 9, s. 64.

53 Bu yöndeki tespitler için bkz. David Edward & Robert Lane, Edward and Lane on European Union Law, student ed, Edward Elgar, Chelthenham, 2013, s. 890. Konuyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Göçmen, dn. 2, s. 63–71.

olduğudur,54 ki bu sorunun yanıtı OTP’ye ilişkin yetkinin hem niteliği hem içeriği üstünde sonuç doğurmaktadır.

Bu arka planda, ikinci ve üçüncü meseleleri, yani bir alandaki yetkinin niteliğini ve içeriğini, tarihsel gelişim sürecindeki iç içe geçmişliklerini de hesaba katarak bir arada ele almak uygun olur: AB, var olan yetki temelinde tek başına hareket edebilecek midir, yoksa ancak üyesi devletler ile birlikte mi hareket edebilecektir ve bu yetki hangi konuları içeriyor, hangilerini içermiyor kabul edilecektir?55 Özetle, OTP özelinde ABAD, orijinal kurucu antlaşmalarda yetkinin niteliği veya içeriği ile ilgili belirlemenin yokluğunda, OTP’yi “münhasır yetki” olarak nitelendirmiş56 ve içeriğine dâhil olan ve olmayan konular hakkında birtakım tespitler yapmıştır.57 OTP özelinde üye devletler ise, gerek yetkinin niteliği gerek içeriği ile ilgili birtakım yeni düzenlemeleri önce Amsterdam Antlaşması, sonra Nice Antlaşması ile kurucu antlaşmaya koymuştur. Özellikle Nice Antlaşması, bir yandan OTP’ye ilişkin yetkinin içeriğini genişletirken, diğer yandan OTP’nin içerdiği konuları

“münhasır yetki”, “paylaşılan yetki” ve “eş zamanlı yetki” olarak üç alt kategoriye ayırmış gözükmektedir.

ABAD, özellikle 1/75 sayılı Görüş58 ve Donckerwolcke kararı59 ile OTP’ye ilişkin yetkinin niteliği ile ilgili tespitlerde bulunmuştur. 1/75 sayılı Görüş uyarınca OTP’ye ilişkin yetki “münhasır yetki” niteliği taşır; çünkü:60

“… bünyesinde üye devletlerin özel çıkarlarının birbirlerine uyum sağlamaya çabalaması gereken [OTP], [AETA md. 113’te]

      

54 Pieter Jan Kuijper et al, The Law of EU External Relations: Cases, Materials, and Commentary on the EU as an International Legal Actor, Oxford University Press, Oxford, 2013, s. 373. Benzer bir tespit için bkz. Everling, dn. 20, s. 149–150. Bu meyanda, iç pazar ile OTP arasındaki ilişkiye dair güncel bir çalışma için bkz. Cremona, dn. 10, s. 479–499.

55 Bu meyanda, OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği meselesi, “hukuki dayanak” seçimi ile ilgili birtakım uyuşmazlıklara da yol açmıştır. Genel olarak bkz. Alan Dashwood et al, Wyatt and Dashwood’s European Union Law, 6th ed, Hart Publishing, Oxford, 2011, s. 943–945.

Holdgaard, dn. 10, s. 41–43. Örneğin OTP ile çevre politikası arasındaki bu tür uyuşmazlıklar için bkz. Ibid, s. 43–50. Koutrakos, dn. 20, s. 55–67. Örneğin OTP ile diğer dış ekonomik politikalar arasındaki bu tür uyuşmazlıklar için bkz. Ibid, s. 67–71.

56 OTP’ye ilişkin yetkinin münhasırlığının tarihçesi ile ilgili daha detaylı bilgi için bkz.

Koutrakos, dn. 20, s. 18–30.

57 Bu tespitlerin altında yatan “kavrayışlar” ile ilgili olarak bkz. Holdgaard, dn. 10, s. 28–40.

58 Opinion 1/75 (Court of Justice) (OECD Understanding on a Local Cost Standard) [1975]

ECR 1355. 1/75 sayılı Görüş ile ilgili bir inceleme için bkz. Kapteyn, dn. 24, s. 485–504.

59 Donckerwolcke, dn. 23.

60 (OECD Understanding on a Local Cost Standard), dn. 58, s. 1363–1364.

ortak pazarın işleyişi bağlamında, [Birliğin] ortak çıkarlarının savunulması için tasarlanmıştır.

Bununla birlikte, oldukça açıktır ki bu anlayış, [Birliğin] ortak çıkarlarının etkili savunulmasını tehlikeye atmak pahasına, üye devletlerin kendi çıkarlarının dış ilişkilerde ayrı ayrı karşılanmasını sağlamak üzere eş zamanlı yetkiye dayanarak talep edebileceği türden bir özgürlük ile bağdaşmaz.

… o halde, … genel olarak [OTP’ye] tabi bir alan bakımından üye devletlerin [Birliğinki] ile eş zamanlı yetki kullanması gereği, ister [Birlik] sahasında ister uluslararası sahada olsun, kabul edilemez. Ticaret politikası anlaşmalarının akdedileceği koşullar ile ilgili … [AETA md. 113 ve 114] hükümleri, bu konuda [Birlik] ile üye devletlerin eş zamanlı yetki kullanımının mümkün olmadığını açıkça göstermektedir.

Aksinin doğru olduğunu kabul etmek, üçüncü ülkelerle ilişkilerde üye devletlerin [Birliğin] benimsemeyi amaçladığı pozisyonlardan farklı pozisyonlar benimseyebileceğini kabul etmek anlamına gelir ve böylelikle kurumsal çerçeveyi bozar, [Birlik] içindeki karşılıklı güveni sorgulatır ve [Birliği] ortak çıkarı savunmaktaki görevini yerine getirmekten alıkoyar.”

1976 tarihli Donckerwolcke kararı uyarınca da:61

“Ticaret politikası konularındaki tüm sorumluluk, [AETA md.

113(1)] aracılığıyla [Birliğe] devredilmiş olduğundan ulusal karakterli ticaret politikası tedbirleri, geçiş döneminin tamamlanmasının ardından yalnızca [Birlik] tarafından spesifik yetkilendirme yapıldığında olanaklıdır.”

Öyleyse 1/75 sayılı Görüş ile Donckerwolcke kararı bir arada ele alındığında, OTP’ye ilişkin yetkinin münhasır olduğu, dolayısıyla AB’nin bu alanda tek başına hareket edebileceği, bununla birlikte spesifik yetkilendirme koşuluyla üye devletlerin de bu alanda işlem yapabileceği görülmektedir.

Ayrıca denilebilir ki ABAD’ın münhasırlık kararı yüzünden üye devletlerin

      

61 Donckerwolcke, dn. 23, para 32.

bireysel olarak [OTP] üstünde sıkıca tutunabileceği tek yol, en azından kısmen, onun kapsamını sınırlandırmak olmuştur.62

ABAD, özellikle 1/75 sayılı Görüş,63 1/78 sayılı Görüş64 ve 1/94 sayılı Görüş65 ile OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği ile ilgili tespitlerde bulunmuştur.66 1/75 sayılı Görüşe göre “ticaret politikası, ister bir devletin uluslararası eylemi bağlamında uygulanıyor olsun ister [Birliğin] uluslararası eylemi bağlamında uygulanıyor olsun, aynı içeriğe sahiptir”.67 1/78 sayılı Görüşe göre de, öncelikle, AETA md. 113’teki “özellikle” ibaresi ile başlayan liste sınırlayıcı değildir:68

“… ticaret politikasının kapsadığı konulara ilişkin [AETA md.

113’teki] liste (tarife değişiklikleri, tarife ve ticaret anlaşmalarının akdedilmesi, ihracat politikası ve ticari koruma tedbirleri), tüketici olmayan türde bir listeleme olarak tasarlanmıştır ve bu itibarla [Birlik] bağlamında dış ticareti düzenlemeyi amaçlayan herhangi bir başka işlem uygulamaya kapıyı kapatmaz.”

1/78 sayılı Görüşe göre, daha da önemlisi, yalnızca ticareti serbestleştirmeyi değil, aynı zamanda düzenlemeyi içeren –örneğin doğal kauçuk fiyatlarını istikrara kavuşturmayı amaçlayan– uluslararası anlaşmalar da OTP’nin kapsamı içinde kalır:69

“… eğer [Birlik] uluslararası ticaretin gelişimini ilerletmeyi sağlamak üzere geliştirilen daha detaylı araçlardan kendisi de yararlanacak konumda olmazsa değerli bir [OTP] yürütmek artık       

62 Kuijper et al, dn. 54, s. 377.

63 (OECD Understanding on a Local Cost Standard), dn. 58.

64 Opinion 1/78 (Court of Justice) International Agreement on Natural Rubber [1979] ECR 2871.

65 Opinion 1/94 (Court of Justice) Competence of the Community to conclude international agreements concerning services and the protection of intellectual property [1994] ECR I-5267. 1/94 sayılı Görüş ile ilgili bir inceleme için bkz. Jacques H J Bourgeois, “The EC in the WTO and Advisory Opinion 1/94: An Echternach Procession”, Common Market Law Review, Cilt: 32, Sayı: 3, 1995, s. 763–787.

66 Bunun dışında, örneğin 1/75 sayılı Görüşe göre: “[OTP] sahası ve özellikle de ihracat politikası sahası, ihracata yönelik yardım sistemini ve özellikle de ihracat operasyonları ile bağlantılı yerel masrafların finansmanı için kredileri ilgilendiren tedbirleri muhakkak kapsar”. (OECD Understanding on a Local Cost Standard), dn. 58, s. 1362.

67 Ibid.

68 International Agreement on Natural Rubber, dn. 64, para 45. Ayrıca bkz. Everling, dn. 20, s. 148. Kapteyn, dn. 24, s. 494.

69 International Agreement on Natural Rubber, dn. 64, para 44.

mümkün olamayacak gözükmektedir. O halde, [AETA md. 113]

için [OTP’yi] … daha çok gelişmiş mekanizmaları dışlayarak yalnızca dış ticaretin geleneksel veçheleri üstünde etkiye sahip olmayı amaçlayan araçların kullanımı ile kısıtlamak etkisine sahip bir yorum ortaya koymak mümkün gözükmemektedir. Böyle anlamlandırılacak bir “ticaret politikası”, zamanın akışı içerisinde hükümsüz kalmaya mahkûm olacaktır. Her ne kadar kurucu antlaşmanın hazırlandığı zamanda ticaretin serbestleştirilmesinin baskın fikir olduğu düşünülebilirse de, kurucu antlaşma, [Birliğin]

salt ticaretin serbestleştirilmesinden ziyade belirli ürünler açısından dünya pazarının düzenlenmesini amaçlayan bir ticaret politikası geliştirmesi imkânına yönelik engel oluşturmaz.”

Öyleyse bu karar uyarınca –ticaretin serbestleştirilmesinden ticaretin düzenlenmesine ilişkin geçişte olduğu gibi– dünya pazarındaki uluslararası ekonomik ilişki modlarındaki değişiklikler, OTP’nin genişleyen kapsamına otomatik olarak yansıtılacaktır.70

OTP’nin içeriği, küresel çaptaki birtakım gelişmeler neticesinde 1990’lı yıllarda tekrar sorgulanmaya başlanmıştır. Bu yönden 1947 tarihli GATT’ın71 da gösterdiği gibi, 1940’lı yıllarda uluslararası ticaret “mal” odaklıydı, ancak 1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) ve bünyesindeki GATT dışındaki GATS’ın72 ve TRIPs73 anlaşmasının gösterdiği gibi, 1990’lı yıllarda uluslararası ticaretin odak noktası “hizmet” ticareti ve ticari yönüyle “fikri mülkiyet”

konularına doğru kaymaya başlamıştır. İşte bu arka planda, ana hatlarıyla,74 Komisyon, DTÖ bünyesindeki GATS’ın ve TRIPs anlaşmasının ABAD’ın o zamana kadarki içtihat hukuku temelinde OTP’nin kapsamı içinde kaldığını, dolayısıyla AB’nin münhasır yetkisi içinde olduğunu, dolayısıyla AB’nin bunlara tek başına taraf olabileceğini iddia etmekteydi. Öte taraftan Konsey ise, söz konusu anlaşmalardan GATS’ın ve TRIPs anlaşmasının OTP’nin kapsamı içinde kalmadığını, dolayısıyla AB’nin münhasır yetkisi içinde olmadığını, dolayısıyla AB’nin bunlara ancak üyesi devletler ile birlikte taraf olabileceğini ileri sürmekteydi. İşte bu fikir ayrılığı ABAD’ın 1/94 sayılı Görüşünün konusunu oluşturmuştur.

      

70 Schütze, dn. 8, s. 865.

71 “General Agreement on Tariffs and Trade”: “Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması”.

72 “General Agreement on Trade in Services”: “Hizmet Ticareti Genel Anlaşması”.

73 “Trade Related Aspects of Intellectual Property”: “Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet”.

74 Services and Intellectual Property, dn. 65, para 35.

1/94 sayılı Görüş, bir yandan hizmet ticaretinin OTP’nin kapsamı içinde kalıp kalmadığı ile ilgili önemli tespitler içermektedir. Bu yönden, öncelikle:75

“Uluslararası ticaretteki eğilim göz önüne alındığında, … [OTP’nin] açık uçlu niteliği gereği hizmet ticareti, … derhal ve ilkesel olarak [AETA md. 113’ün] kapsamından dışlanamaz.”

Bununla birlikte, GATS ve OTP arasındaki ilişki özel olarak incelendiğinde, GATS’ın dört mod altında hizmet sunumunu içerdiği görülmektedir:76 (i) kişilerin dolaşımını içermeyen “sınır ötesi sunum”, (ii) tüketicinin sunucunun yerleşik olduğu DTÖ üyesi ülkeye gitmesini içeren “uzakta tüketim”, (iii) hizmetin sunulacağı DTÖ üyesi ülkede bir bağlı şirketin veya şubenin varlığını gerektiren “ticari olarak bulunma”, (iv) hizmetin sunulacağı DTÖ üyesi ülkede hizmeti sunacak gerçek kişinin mevcudiyetini gerektiren “gerçek kişi olarak bulunma”. Sınır ötesi sunum, ne hizmet alıcının ne hizmet sunucunun dolaşımını içerdiğinden, mal ticaretinden bir farkı yoktur ve dolayısıyla OTP’nin kapsamı içinde kalır.77 Buna karşın, kalan üç mod, gerçek veya tüzel kişilerin dolaşımını içerdiğinden, hem mal ticaretinden farklılaşmaktadır hem de kurucu antlaşmada gerçek ve tüzel kişilerin serbest dolaşımı ile ilgili özel bölümler mevcuttur, dolayısıyla bunlar OTP’nin kapsamı dışında kalır.78

1/94 sayılı Görüş, diğer yandan ticari yönüyle fikri mülkiyetin OTP’nin kapsamı içinde kalıp kalmadığı ile ilgili önemli tespitler içermektedir. Bu yönden, TRIPs anlaşması ve OTP arasındaki ilişki özel olarak incelendiğinde, taklit malların serbest dolaşıma sokulması ile ilgili konular OTP’nin kapsamı içinde kalır, zira bu konuyla ilgili Maastricht Antlaşması ile değişik ATA md.

113 temelinde çıkarılmış bir Tüzük79 zaten mevcuttur.80 Bununla birlikte, TRIPs anlaşmasının taklit malların serbest dolaşıma sokulması ile ilgili düzenlemeleri dışındaki hükümleri, OTP’nin kapsamı dışında kalır.81 Her ne kadar “fikri mülkiyet ile mal ticareti arasında bir bağ” bulunuyorsa ve fikri       

75 Ibid, para 41. “Hizmetler” ve OTP ile ilgili olarak ayrıca bkz. Markus Krajewski, “Of Modes and Sectors: External Relations, Internal Debates, and the Special Case of (Trade in) Services”, Marise Cremona, ed, Developments in EU External Relations Law, Oxford University Press, Oxford, 2008, s. 188–201.

76 Services and Intellectual Property, dn. 65, para 43.

77 Ibid, para 44.

78 Ibid, paras 45–47.

79 3842/86 sayılı Tüzük. [1986] OJ L 357/1.

80 Services and Intellectual Property, dn. 65, para 55.

81 Bkz. Ibid, para 56.

mülkiyet hakları kaçınılmaz olarak ticaret üstünde etkiliyse, hatta “bu tür etkileri doğurmak için spesifik olarak tasarlanmışsa” bile, “fikri mülkiyet hakları spesifik olarak uluslararası ticaret ile ilgili değildir; uluslararası ticareti etkiledikleri kadar … iç ticareti de etkilemektedir”.82 Ayrıca, “TRIPs anlaşmasının ana amacı, küresel çapta fikri mülkiyetin korunmasını güçlendirmek ve uyumlaştırmaktır”.83 Bu bakımdan “iç yasama düzeyinde”

Birlik, fikri mülkiyet alanında ulusal hukukları uyumlaştırmak veya Birlik çapında yeni haklar yaratmak için çeşitli hukuki dayanaklar üzerinden yetkilendirilmiştir,84 ancak bu maddelerdeki oylama kuralları veya norm koyma usulleri Maastricht Antlaşması ile değişik ATA md. 113’ten farklılık taşır.85 Bu yönden:86

“Eğer [Birlik], –aynı zamanda [Birlik] düzeyinde de uyumlaştırma elde edecek şekilde– fikri mülkiyetin korunmasını uyumlaştırmak için üye olmayan ülkelerle anlaşmalar akdetmekte münhasır yetki sahibi sayılsaydı, [Birlik] kurumları usuller ve oylama gibi kurallar ile ilgili olarak tabi oldukları iç kısıtlardan kaçabilirdi.”

Üye devletler, özellikle 1/94 sayılı Görüşü takiben, OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği ile ilgili reform çabası içine girmiş, bu doğrultudaki ilk cılız adım Amsterdam Antlaşması ile atılmıştır. Amsterdam Antlaşması,87 OTP’ye ilişkin yetkinin içeriğinin kurucu antlaşma değişikliğine tabi olmaksızın genişletilebilmesi imkânını getirmiştir. Amsterdam Antlaşması ile değişik ATA md. 133(5)’e göre:

“Konsey, Komisyonun önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosuna danıştıktan sonra oybirliği ile hareket ederek, 1 ila 4. fıkraların uygulanmasını, bu fıkralar tarafından kapsanmadıkları ölçüde, hizmetler ve fikri mülkiyet ile ilgili uluslararası müzakerelere ve anlaşmalara genişletebilir.”

      

82 Ibid, para 57.

83 Ibid, para 58.

84 Maastricht Antlaşması ile değişik ATA md. 100, 100a ve 235.

85 Services and Intellectual Property, dn. 65, para 59.

86 Ibid, para 60.

87 Amsterdam Antlaşması ve OTP ile ilgili olarak bkz. Marise Cremona, “EC External Commercial Policy after Amsterdam: Authority and Interpretation within Interconnected Legal Orders”, J H H Weiler, ed, The EU, the WTO, and the NAFTA: Towards a Common Law of International Trade?, Oxford University Press, Oxford, 2001, s. 5–34; Alan Dashwood, “External Relations Provisions of the Amsterdam Treaty”, Common Market Law Review, Cilt: 35, 1998, s. 1019–1045.

Bununla birlikte, çeşitli tartışmaları da bünyesinde barındıran88 bu imkân kullanılmamış,89 bunun yerine Nice Antlaşması ile birlikte OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği baştan kaleme alınmıştır.

Nice Antlaşması,90 OTP’ye ilişkin yetkinin içeriğini genişletmiş, ancak bunu OTP’nin “münhasır yetki” niteliğini zedeleme pahasına91 gerçekleştirmiştir. Birincisi, 1/94 sayılı Görüş ile netleştiği üzere, mal ticaretinin yanı sıra “sınır ötesi sunum” yönüyle hizmet ticareti ve “taklit malların serbest dolaşıma sokulması” yönüyle fikri mülkiyetin ticari veçheleri

“münhasır yetki” sayılmıştır.92 İkincisi, “sınır ötesi sunum” dışındaki yönleriyle hizmet ticareti ve “taklit malların serbest dolaşıma sokulması”

dışındaki yönleriyle fikri mülkiyetin ticari veçheleri ile ilgili anlaşma müzakere etmek ve akdetmek, OTP’ye ilişkin yetkinin içeriğine dâhil edilmiştir.93 Bununla birlikte, üye devletler, bu tür anlaşmalar [Birlik] hukuku ve diğer alakalı uluslararası anlaşmalar ile uyumlu olduğu müddetçe, bu alanlarda üçüncü taraflarla anlaşmalarını muhafaza etmek veya yenilerini akdetmek hakkına sahip bırakılmıştır.94 O halde, bu alan “eş zamanlı yetki”

sayılmıştır.95 Üçüncüsü, kültürel ve işitsel-görsel hizmet ticareti, eğitim hizmetleri ve sosyal ve insan sağlığı hizmetleri “paylaşılan yetki”

sayılmıştır.96

      

88 Bu tartışmalar ile ilgili olarak bkz. Cremona, dn. 87, s. 21–25.

89 Buna yönelik bir tespit için bkz. Koen Lenaerts & Piet Van Nuffel, Constitutional Law of the European Union, 3d ed, Sweet & Maxwell, London, 2010, s. 964.

90 Nice Antlaşması ve OTP ile ilgili olarak bkz. Marise Cremona, “A Policy of Bits and Pieces?

The Common Commercial Policy After Nice”, Cambridge Yearbook of European Legal Studies, Cilt: 4, 2001, s. 61–91; Christoph W Herrmann, “Common Commercial Policy after Nice: Sisyphus Would Have Done a Better Job”, Common Market Law Review, Cilt: 39, 2002, s. 7–30; Horst Gunter Krenzler & Christian Pitschas, “Progress or Stagnation: The Common Commercial Policy after Nice”, European Foreign Affairs Review, Cilt: 6, 2001, s. 291–314.

91 Bu vurgu ile ilgili olarak ayrıca bkz. Kapteyn et al, dn. 8, s. 1299. Jo Shaw, Jo Hunt & Chloë J Wallace, Economic and Social Law of the European Union, Palgrave Macmillan, New York, 2007, s. 266.

92 Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(1-4 ve 5). Ayrıca bkz. Opinion 1/08 (Court of Justice) General Agreement on Trade in Services (GATS) - Schedules of specific commitments [2009] ECR I-11129, para 118.

93 Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(5). Ayrıca bkz. Ibid, para 119.

94 Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(5). Bu kaydın yorumu ile ilgili olarak bkz.

Lenaerts & Nuffel, dn. 89, s. 967.

95 Bu alan bakımından “yarışan yetki” nitelemesi de yapılmıştır. Örneğin bkz. Bieber, Epiney

& Haag, dn. 33, s. 626.

96 Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(6). Ayrıca bkz. GATS, dn. 92, paras 150–151.

Nice Antlaşması, ayrıca, OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği ile ilgili üç hususa daha değinmektedir. Birincisi, taşımacılık alanındaki uluslararası anlaşmalar OTP’nin dışında kalmaktadır.97 İkincisi, Konsey, Komisyonun önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosuna danıştıktan sonra oybirliği ile hareket ederek, ana hatlarıyla, OTP’yi ticari veçheleri dışında fikri mülkiyet ile ilgili uluslararası müzakerelere ve anlaşmalara genişletebilecektir.98 Üçüncüsü, “bir anlaşma, özellikle kurucu antlaşmanın böyle bir uyumlaştırmayı dışladığı bir alanda üye devlet kanun ve ikincil düzenlemelerini uyumlaştırmaya yol açmak suretiyle, [Birliğin] iç yetkilerinin ötesine geçen hükümler içeriyorsa” akdedilemeyecektir.99

Nice Antlaşması ile baştan kaleme alınan OTP’ye ilişkin yetkinin niteliği ve içeriği,100 hem çok karmaşık hem de OTP’nin yeknesaklığını oldukça zedelediğinden olsa gerek, Lizbon Antlaşması ile tekrar kaleme alınmıştır.101