• Sonuç bulunamadı

HUKUKİ BOYUTUYLA AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ORTAK TİCARET POLİTİKASI

2. Yetkinin Varlığı, Niteliği ve İçeriği

2.2. Lizbon Antlaşması Dönemi (2009- )

Nice Antlaşması, ayrıca, OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği ile ilgili üç hususa daha değinmektedir. Birincisi, taşımacılık alanındaki uluslararası anlaşmalar OTP’nin dışında kalmaktadır.97 İkincisi, Konsey, Komisyonun önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosuna danıştıktan sonra oybirliği ile hareket ederek, ana hatlarıyla, OTP’yi ticari veçheleri dışında fikri mülkiyet ile ilgili uluslararası müzakerelere ve anlaşmalara genişletebilecektir.98 Üçüncüsü, “bir anlaşma, özellikle kurucu antlaşmanın böyle bir uyumlaştırmayı dışladığı bir alanda üye devlet kanun ve ikincil düzenlemelerini uyumlaştırmaya yol açmak suretiyle, [Birliğin] iç yetkilerinin ötesine geçen hükümler içeriyorsa” akdedilemeyecektir.99

Nice Antlaşması ile baştan kaleme alınan OTP’ye ilişkin yetkinin niteliği ve içeriği,100 hem çok karmaşık hem de OTP’nin yeknesaklığını oldukça zedelediğinden olsa gerek, Lizbon Antlaşması ile tekrar kaleme alınmıştır.101

“1. Ortak ticaret politikası; özellikle tarife oranlarındaki değişikliklere, mal ve hizmet ticaretine ilişkin tarife ve ticaret anlaşmalarının akdedilmesine, fikri mülkiyetin ticari veçhelerine, doğrudan yabancı yatırıma, liberalizasyon tedbirlerinde yeknesaklık sağlanmasına, ihracat politikasına ve damping veya sübvansiyon durumunda alınacak ticari koruma tedbirlerine ilişkin yeknesak ilkelere dayanır. Ortak ticaret politikası, Birliğin dış eyleminin ilkeleri ve hedefleri çerçevesinde yürütülür.

5. Taşımacılık alanındaki uluslararası anlaşmaların müzakere edilmesi ve akdedilmesi, Üçüncü Kısmın VI. Başlığına ve 218.

maddeye tabidir.

6. Ortak ticaret politikası alanında bu madde ile verilen yetkilerin kullanılması, Birlik ve üye devletler arasında yetkilerin sınırlarının belirlenmesine halel getirmez ve Antlaşmalar’ın uyumlaştırmayı hariç tuttuğu ölçüde, üye devletlerin kanun ve ikincil düzenlemelerinin uyumlaştırılmasına yol açmaz.”

Dahası, ABİHA md. 3(1)’e göre:

“Birlik, aşağıdaki alanlarda münhasır yetkiye sahiptir: … e) ortak ticaret politikası.”

OTP’ye ilişkin yetkinin varlığı, niteliği ve içeriği yönünden Lizbon Antlaşması dönemi öncülü ile karşılaştırıldığında altı tespit yapılabilir.

Birincisi, OTP, ABİHA md. 207’de öngörülerek “açık yetki” olmaya devam etmiştir. İkincisi, Nice Antlaşması’nın getirdiği parçalı yapının aksine,104 OTP, Lizbon Antlaşması ile birlikte –üstelik genişleyen içeriğine rağmen–

bütünüyle “münhasır yetki” olarak kabul edilmiştir.105 Üçüncüsü, OTP’nin içeriği; –bu kez münhasır yetki altında olmak üzere–106 hizmet ticareti, fikri mülkiyetin ticari veçheleri ve doğrudan yabancı yatırımlar konuları eklenerek genişletilmiştir.107 Bu genişlemenin bir boyutu da, Nice Antlaşması ana       

104 Krş. Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(5-6).

105 ABİHA md. 3(1/e).

106 Bu vurgu ile ilgili olarak ayrıca bkz. Allan Rosas & Lorna Armati, EU Constitutional Law: An Introduction, 2d ed, Hart Publishing, Oxford, 2012, s. 245. Müller-Graff, dn. 102, s. 192.

107 ABİHA md. 207’deki “özellikle” ibaresinin kullanımı, bu maddede listelenen alanların tahdidi olmadığı anlamına gelmektedir. Piris, dn. 46, s. 281. Benzer bir tespit için bkz.

Klemes H Fischer, Der Vertrag von Lissabon: Text und Kommentar zum Europäischen Reformvertrag, Nomos Verlagsgesellschaft, Baden-Baden, 2008, s. 333. Bundan başka,

hatlarıyla hizmet ticareti ve fikri mülkiyetin ticari veçheleri alanlarını uluslararası anlaşmalar ile sınırlı tutmuşken108 Lizbon Antlaşması’nın bu alanlarda özerk işlemler yapabilmenin de önünü açmış olmasıdır.109 Dördüncüsü, taşımacılık alanındaki uluslararası anlaşmalar OTP’nin dışında tutulmaya devam etmiştir.110 Beşincisi, OTP’nin kurucu antlaşmaların uyumlaştırmayı hariç tuttuğu ölçüde, üye devletlerin kanun ve ikincil düzenlemelerinin uyumlaştırılmasına yol açmayacağı kaydı, ana hatlarıyla,111 devam ettirilmiştir.112 Altıncısı, Konseyin OTP’yi fikri mülkiyet ile ilgili uluslararası müzakerelere ve anlaşmalara genişletebilme imkânı ise kaldırılmıştır.113

Bu karşılaştırma göz önünde tutularak, ilk olarak, Lizbon Antlaşması dönemi yönünden OTP’ye ilişkin yetkinin niteliği biraz daha açılabilir.

Lizbon Antlaşması, AB tarihinde ilk kez olmak üzere AB’nin yetkisini kataloglamıştır. OTP alanı da AB’nin münhasır yetkiye sahip olduğu alanlar arasında sayılmıştır.114 Peki, münhasır yetki ne anlama gelmektedir? Kurucu antlaşmaya göre:115

“Antlaşmalar’ın Birliğe belirli bir alanda münhasır yetki vermesi halinde, sadece Birlik yasama faaliyetinde bulunabilir ve hukuken bağlayıcı tasarruflar kabul edebilir; üye devletler, ancak Birlik tarafından yetkilendirilmeleri halinde veya Birlik tasarruflarının uygulanması amacıyla yasama faaliyetinde bulunabilir.”

Öyleyse, Lizbon Antlaşması, bir yandan OTP’nin “münhasır yetki”

niteliğini, diğer yandan münhasır yetkinin anlamını kurucu antlaşmaya

      

tıpkı Lizbon Antlaşması öncesinde olduğu gibi, Lizbon Antlaşması sonrasında da OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği meselesi, “hukuki dayanak” seçimi ile ilgili birtakım uyuşmazlıklara yol açabilecektir. Konuyla ilgili detaylı bir çalışma için bkz. Geert De Baere & Tina Van den Sanden, “Interinstitutional Gravity and Pirates of the Parliament on Stranger Tides: the Continued Constitutional Significance of the Choice of Legal Basis in Post-Lisbon External Action”, European Constitutional Law Review, Cilt: 12, Sayı: 1, 2016, s. 85–113.

108 Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(5). Ayrıca bkz. Shaw, Hunt & Wallace, dn. 91, s. 272.

109 ABİHA md. 207(1 vd.). Ayrıca bkz. Dimopoulos, dn. 102, s. 106–107.

110 ABİHA md. 207(5).

111 Krş. Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(6).

112 ABİHA md. 207(6).

113 Krş. Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(7).

114 ABİHA md. 3(1/e).

115 ABİHA md. 2(1).

işlerken aslında ABAD içtihat hukukunu, bu meyanda özellikle 1/75 sayılı Görüşü116 ve Donckerwolcke kararını117 tedvin etmiş olmaktadır.

İkinci olarak, Lizbon Antlaşması dönemi yönünden OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği biraz daha açılabilir. Birincisi, “hizmet ticareti” kavramı ile ilgili esas mesele, “hizmetler” ifadesinin AB iç pazar hukukundaki gibi mi, yoksa küresel ticaretteki gibi mi yorumlanacağıdır. Buradaki baskın görüş, ABİHA md. 207 anlamında “hizmetler” ifadesinin AB iç pazarındaki karşılığının seçimi ile dar biçimde değil, DTÖ bünyesindeki gelişmeler temelinde geniş biçimde yorumunun daha uygun olduğudur.118 Örneğin Piris’e göre “hizmet ticareti”

alanının yorumu, ilke olarak, GATS’ın kapsadığı konuların hepsini olmasa da, büyük çoğunluğunu içerecektir.119 İkincisi, “fikri mülkiyetin ticari veçheleri”

kavramı bakımından baskın görüş, bu kavram ile DTÖ bünyesindeki TRIPs anlaşması arasında kuvvetli bağ olduğudur.120 Örneğin Piris’e göre “fikri mülkiyetin ticari veçheleri” alanının yorumu, ilke olarak, TRIPs anlaşmasının kapsadığı konuların hepsini olmasa da, büyük çoğunluğunu içerecektir.121 Bununla birlikte, buradaki esas mesele, bu kavramın TRIPs anlaşmasındaki değişiklikleri de içerecek şekilde dinamik mi, yoksa TRIPs anlaşmasının yalnızca mevcut haline göndermede bulunacak şekilde statik mi olduğudur.122 Lizbon Antlaşması ile OTP’nin küresel ticaretteki gelişmeleri takip etmek üzere tasarlandığı düşünülürse bu kavramın dinamik olduğu sonucuna varılabilir.123 Üçüncüsü, “doğrudan yabancı yatırımlar” kavramının içeriği, en baştan, tartışmalı olmuştur: Neler “doğrudan”, buna karşılık neler “dolaylı” yatırım sayılacaktır veya “yatırım” kavramı örneğin yalnızca yatırımı serbestleştirmeyi mi, yoksa yatırımı korumayı da mı içermektedir?124 Dahası, doğrudan yabancı yatırımlar alanı, bir anda AB’nin münhasır yetkisi içinde sayılmakla, örneğin üye devletler ile üçüncü taraflar arasındaki o zamana kadarki ikili yatırım anlaşmalarının akıbetinin ne olacağı gibi, pek çok zor meseleyi de gündeme

      

116 (OECD Understanding on a Local Cost Standard), dn. 58, s. 1363–1364.

117 Donckerwolcke, dn. 23, para 32.

118 Bu yönde örneğin bkz. Koutrakos, dn. 20, s. 41. Ayrıca bkz. dn. 132.

119 Piris, dn. 46, s. 281.

120 Bu yönde örneğin bkz. Krajewski, dn. 30, s. 301. Koutrakos, dn. 20, s. 44. Ayrıca bkz.

Daiichi Sankyo and Sanofi-Aventis Deutschland, dn. 101, paras 51–53.

121 Piris, dn. 46, s. 281.

122 Dimopoulos, dn. 102, s. 108–109. Krajewski, dn. 30, s. 301.

123 Bu yönde örneğin bkz. Dimopoulos, dn. 102, s. 109. Krajewski, dn. 30, s. 301.

124 Bu yöndeki tartışmalar ile ilgili olarak bkz. Cremona, dn. 10, s. 486–487. Dimopoulos, dn.

102, s. 110–117. Krajewski, dn. 30, s. 301–304.

getirmiştir.125 Bu hususlardan birkaçı zamanla ABAD kararlarına konu olmuştur.

ABAD, Lizbon Antlaşması sonrası dönemde özellikle Daiichi Sankyo and Sanofi-Aventis Deutschland kararı,126 Commission v Council (Case C‑137/12) kararı127 ve 2/15 sayılı Görüş128 ile OTP’ye ilişkin yetkinin içeriği ile ilgili tespitlerde bulunmuştur. Birincisi, Daiichi Sankyo and Sanofi-Aventis Deutschland kararı ile TRIPs anlaşmasının ne ölçüde OTP’nin kapsamı içinde kaldığı sorusu yanıtlanmıştır:129

“… salt [AB’nin] bir işleminin, örneğin AB’nin akdettiği bir anlaşmanın, uluslararası ticaret açısından olası sonuçlar doğurmaya elverişli olduğu gerçeği, o işlemin [OTP]

kapsamında kalıyor olarak sınıflandırılması gerektiği sonucuna varmak için yeterli değildir. Öte taraftan, [AB’nin] bir işlemi, esas olarak ticareti ilerletmeyi, kolaylaştırmayı veya düzenlemeyi amaçlayarak ve ticaret üstünde doğrudan ve derhal etki doğurarak spesifik olarak uluslararası ticaret ile ilgiliyse [OTP’nin] kapsamı içinde kalır.

Öyleyse [AB’nin] fikri mülkiyet alanında benimsediği kurallardan yalnızca uluslararası ticaret ile spesifik bağı olanlar, [ABİHA md.

207(1)’deki] “fikri mülkiyetin ticari veçheleri” kavramının, dolayısıyla [OTP] alanının kapsamı içinde kalmaya elverişlidir.

TRIPs anlaşmasındaki kurallar açısından durum budur. … ”

      

125 Doğrudan yabancı yatırımlar ile ilgili bu tür zorluklara dikkat çeken çalışmalar için bkz.

Dashwood et al, dn. 55, s. 948. Koutrakos, dn. 20, s. 46–50. Kuijper et al, dn. 54, s. 406–

407. Piris, dn. 46, s. 281–282.

Doğrudan yabancı yatırımlar ile ilgili spesifik çalışmalar için bkz. Chien-Wuei Wu,

“Foreign Direct Investment as Common Commercial Policy: EU External Economic Competence After Lisbon”, Paul James Cardwell, ed, EU External Relations Law and Policy in the Post-Lisbon Era, T.M.C. Asser Press, The Hague, 2011, s. 375–400.

126 Daiichi Sankyo and Sanofi-Aventis Deutschland, dn. 101.

127 Case C‑137/12 (Court of Justice) European Commission v Council of the European Union [2013] ECLI:EU:C:2013:675.

128 Free Trade Agreement with Singapore (O-2/15), dn. 46. 2/15 sayılı Görüş ile ilgili bir inceleme için bkz. Emriye Özlem Şeker, “Avrupa Birliği Adalet Divanının 2/15 Sayılı Görüşünün İncelemesi”, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt: 16, Sayı: 1, 2017, s. 107–

141.

129 Daiichi Sankyo and Sanofi-Aventis Deutschland, dn. 101, paras 51–53. “Fikri mülkiyetin ticari veçheleri” kavramı ile ilgili başka tespitler için ayrıca bkz. Free Trade Agreement with Singapore (O-2/15), dn. 46, paras 111–130.

O hâlde, OTP’nin bir parçası olarak, TRIPs anlaşmasının tümü artık AB’nin münhasır yetkisi içinde kalmaktadır.130

İkincisi, Commission v Council (Case C‑137/12) kararı ile “hizmet ticareti” kavramı üzerinden AB’nin iç pazardaki yetkisi ile OTP’ye ilişkin yetkisi arasındaki ilişki açıklığa kavuşturulmuştur.131 Karara göre:132

“… [Şartlı Erişim Temelli veya İçeren Hizmetlerle ilgili Hukuki Koruma Hakkında Avrupa Sözleşmesi]’nin asli hedefi, iç pazarın işleyişini iyileştirmek değildir, bilakis alakalı hizmetler ile ilgili hukuki korumayı [AB]’nin bölgesinin ötesine genişletmek ve böylece bu hizmetlerdeki uluslararası ticareti ilerletmektir.”

Dolayısıyla, böyle bir Sözleşme, ABİHA md. 114 temelinde değil, ABİHA md. 207(4) temelinde akdedilmelidir. Bu karar göstermektedir ki ABİHA md. 207’deki “hizmet ticareti” kavramı artakalan kategori değildir ve iç pazar söz konusu olsaydı iş kurma olarak ele alınacak olan ticari olarak bulunma aracılığıyla hizmet sunumu etkinliğini de içerir.133

Üçüncüsü, 2/15 sayılı Görüş, AB ile Singapur arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nı ele alarak OTP’nin kapsamı ile ilgili daha bütünlüklü tespitler getirmiştir.134 Buna göre öncelikle:135

“ yerleşik içtihat hukuku uyarınca … AB’nin bir işlemi, esas olarak [uluslararası] ticareti ilerletmeyi, kolaylaştırmayı veya düzenlemeyi amaçlayarak ve [uluslararası] ticaret üstünde doğrudan ve derhal etki doğurarak spesifik olarak [uluslararası]

ticaret ile ilgiliyse [OTP’nin] kapsamı içinde kalır.

Öyleyse yalnızca öngörülen anlaşmanın … [AB ile Singapur]

arasındaki ticaret ile spesifik bağ gösteren unsurları [OTP’nin]

kapsamı içinde kalır.

O hâlde bu anlaşmanın içerdiği taahhütlerin [uluslararası] ticareti ilerletmeyi, kolaylaştırmayı veya düzenlemeyi amaçlayıp       

130 Paul Craig & Grainne De Búrca, EU Law: Text, Cases, and Materials, 6th ed, Oxford University Press, Oxford, 2015, s. 339. Krş. Dashwood et al, dn. 55, s. 947. Ayrıca bkz.

Koutrakos, dn. 20, s. 45.

131 Commission v Council (Case C‑137/12), dn. 127, s. 12.

132 Ibid, paras 67, 76.

133 Cremona, dn. 10, s. 486.

134 Free Trade Agreement with Singapore (O-2/15), dn. 46.

135 Ibid, paras 36–38.

amaçlamadığı ve [uluslararası] ticaret üstünde doğrudan ve derhal etki doğurup doğurmadığı belirlenmelidir.”

Yatırım ile ilgili olarak sadece “bir ekonomik etkinlik yürüten bir şirketin yönetimine veya denetimine etkili katılımı mümkün kılan yatırımlar” doğrudan yabancı yatırım sayılır ve OTP çerçevesinde AB’nin münhasır yetkisi içinde kalır, ancak diğer tür yabancı yatırımlar bu kapsamda kalmaz.136 Ayrıca, AB ile Singapur arasındaki anlaşma bakımından olduğu gibi, yatırımın girişi ile ilgili olanların yanı sıra yatırımın korunması ile ilgili taahhütler de; ticareti ilerletmeyi, kolaylaştırmayı veya düzenlemeyi amaçladığı ve ticaret üstünde doğrudan ve derhal etki doğurduğu müddetçe; doğrudan yabancı yatırım kavramının kapsamı içinde kalır.137

Üçüncü olarak, Lizbon Antlaşması dönemi yönünden OTP’ye ilişkin yetki üstündeki kısıtlamalar biraz daha açılabilir. Birincisi, taşımacılık alanındaki uluslararası anlaşmalar OTP’nin dışında kalmaktadır.138 İkincisi, OTP yetkilerinin kullanımı Birlik ve üye devletler arasında yetkilerin sınırlarının belirlenmesine halel getirmeyecektir.139 Bu düzenleme,140 ilk kez getirilmiş olup141 kimilerine göre AB hukukunda “yetkilendirilme ilkesi”nin142 mevcudiyeti143 karşısında herhangi bir yenilik içermiyor gözükmektedir.144 Piris’e göre ise bu düzenleme, AB’nin iç yetkisinin hiç olmadığı konuların AB’nin münhasır yetkisinin dışında bırakıldığı şeklinde yorumlanmalıdır.145 Üçüncüsü, OTP yetkilerinin kullanımı, kurucu antlaşmanın uyumlaştırmayı hariç tuttuğu ölçüde, üye devletlerin kanun ve ikincil düzenlemelerinin uyumlaştırılmasına yol açmayacaktır.146 Bu düzenleme,147 örneğin istihdam ile

      

136 Ibid, paras 82–83.

137 Ibid, paras 85, 87, 94–96. Bununla birlikte, uyuşmazlık çözümü ile ilgili tespitler için ayrıca bkz. Ibid, paras 285–304.

138 ABİHA md. 207(5). Ayrıca bkz. GATS, dn. 92, para 173. Free Trade Agreement with Singapore (O-2/15), dn. 46, paras 168–224.

139 ABİHA md. 207(6).

140 Bu düzenlemenin yorumu ile ilgili olarak ayrıca bkz. Koutrakos, dn. 20, s. 51–52. Rudolf Streinz, Europarecht, 10th ed, C.F. Müller, Heidelberg, 2016, s. 511.

141 Krş. Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(6).

142 Lizbon Antlaşması ile değişik ABA md. 5(1).

143 Bkz. Accession to ECHR, dn. 48, para 24.

144 Bu yönde örneğin bkz. Krajewski, dn. 30, s. 305. Koutrakos, dn. 20, s. 51. Vooren & Wessel, dn. 8, s. 280.

145 Piris, dn. 46, s. 282.

146 ABİHA md. 207(6). Krş. Nice Antlaşması ile değişik ATA md. 133(6).

147 Bu düzenlemenin yorumu ile ilgili olarak ayrıca bkz. Koutrakos, dn. 20, s. 52.

ilgili olan gibi,148 iç yetkinin dışladığı uyumlaştırmaya149 dış yetki aracılığıyla etrafından dolanarak ulaşma ihtimalini açıkça bertaraf etmek için tasarlanmıştır.150

Buraya kadar OTP’ye ilişkin yetkinin varlığı, niteliği ve içeriği incelenmiştir. Sırada OTP’nin kurumsal işleyişi ele alınacaktır.