• Sonuç bulunamadı

Kuva-yı Milliye’nin Kurulması ve Faaliyetleri

Milli kuvvetlerin oluşturulması şu plan ve program çerçevesinde yapılmaktaydı: 1.

Hükümetle resmen ilgisi olmayacak, fakat milli bir sıfat ve salahiyet taşıyacak bir gayri resmi kuvvetin meydana çıkartılması. Bu kuvvetlerin el altından ordunun silah ve cephanesiyle donatılması. Bunların yanında ordu birliklerinin askeri sıfatını değiştirecek subayları aralarına sokarak bu kuvvetlerin düzene sokulup, ordu komutanlıklarının gizli ve maskeli sevk ve idaresi altında hareket ettirilmesi 2. Ordunun nizamiye kuvvetlerinin de bu milli kuvvetlerle beraber o kuvvetin maskesi altında direnişlere iştirak ettirilmesi.

Kuva-yı Milliye’yi, örgütleyenler genelde terhis edilmiş olan Osmanlı birliklerinin subayları, İzmir işgalinden sonra içerilere çekilip direnişe karar veren subaylar ile İttihat ve Terakki yönetimi döneminde tayin edilen ve milliyetçi ideolojiyi benimsemiş olan kaymakamlarla mutasarrıflar ve bunun yanında Ermeni göçü dolayısıyla savaş suçlusu olarak tutuklanma ihtimali olan yöneticilerden oluşmaktaydılar. (Sofuoğlu, 1994 : 131)

İzmit’in İngilizler tarafından işgali (Özel, 1987 : 9) ile çevredeki kazalar mercisiz kalmakla beraber gelişmeleri yakınen takib ederek bu bölgede de yukarıda belirttiğimiz gibi Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurulmuştur. Beraberinde Kuva-yı Milliye ruhuda şekillenmeye başlamıştı. Geyve’de oluşturulan milis teşkilatının başına da Mehmet

22

Çelebi getirilerek bu Kuva-yı Milliye teşkilatı Geyve ve çevresinde güvenliği sağlamaya başlamıştır. Daha öncede bahsedildiği gibi Taraklı hadisesini müteakip Göynükte çıkmış olan isyanı bastırmak için Kocaeli Grup Kumandanlığı’nın emriyle Erkanıharp Binbaşısı Saffet Arıkan tarafından 1-2 Mayıs 1920 tarihinde Taraklı nahiyesi müdür vekili ve Milis Kumandanı Fuat Çelebi gönderilmiştir. Fuat Çelebi öncüsü Taraklılı Akif Çavuşu da birlikte alarak Göynük kasabası üzerine yürümüşlerdir.

Burada bir şehit vermek suretiylede asileri yok ederek kasabayı işgal etmişlerdir.

Böylece Kuva-yı Milliye Göynük’e de hakim olmuştur. Fuat Çelebi Taraklı ve Göynük meselelerini başarıyla hallettikten sonra, Batı Cephesi Kumandanlığı emrinde bulunan Geyve Boğazı Kumandanı Miralay Abbas Bey’in emriyle Geyve’de teşkil edilen Mehmet Çelebi taburu kumandanlığına Geyveli Hafız Fuat Çelebi tayin olunmuştur.

Yunanlılar’ın İznik kasabasını işgal etmeleri üzerine 600 kişilik bir kuvvetle Geyve Milis Mehmet Çelebi taburu 27 Eylül 1920 tarinde İznik’e gönderilmiştir. 30 Eylül 1920 tarihinde İznik kasabası düşmandan geri alınmış ve yanmakta olan kasaba söndürülmüştür. Tabur burada bir şehit vermekle birlikte muvaffakiyeti temin etmiş ve İznik’i düşmandan temizlemesi üzerine bütün o civar halkının maneviyatının yükseldiği görülmüştür. Bilâhere, İznik’e Gökbayrak Taburu Cemal Bey’in gelmesiyle, Fuat Çelebi’ye başka vazife verilmek üzere 7 Ekim 1920’de Geyve’ye çağrılmıştır.

Mehmet Çelebi Taburunun cephanesi kalmadığı için, 3 Kasım 1920 tarihinde Fuat Çelebi Ankara’ya gitmiş ve 79350 adet Alman fişeği alarak taburun ihtiyacını temin etmiştir. Mehmet Çelebi taburu Hendek isyanını bastırdıktan sonra tarafsız olan Adapazarı kaymakam vekili, Telgrafçı Hayri Bey, Hendek’te Fuat Çelebi’ye yazdığı bir mektupta “İzmit mutasarrıfı İbrahim, Adapazarı kendisine katılmadığı taktirde, mutasarrıflığı yakıp kül edeceğini” bildiriyordu.

Milli Mücadelede, Anzavur Ahmet kuvvetlerinin Geyve’nin Köprübaşı Köyü’nü işgal etmeleri üzerine Kuva-yı Milliye kumandanı Erkanıharp Reisi Saffet Bey’in emriyle asi çetelerin yok edilmesine Fuat Çelebi memur edilmiş olduğu cihetle Yılandalı Cemal ve Akkayalı Hüseyin beylerle Köprübaşı köyünde yapılan çarpışma neticesinde Anzavur kuvvetleri perişan bir halde geri çekilmeye mecbur edilerek Köprübaşı köyü

23

kurtarılmıştır. Geyve’nin milis Mehmet Çelebi taburu muhitinde kendisine verilen vazifeleri düzenli bir şekilde yapan kuvvetlere yeni bir vazife daha verilmiştir. Komşu bir vilayet olan Bilecik, Yunanlılar tarafından işgal olunması üzerine Osmaneli’nin Taşköprüsünden Kuleboğazı’na kadar olan cephenin muhafazasına 5 Nisan 1921 tarihinde Fuat Çelebi Taburu memur edilmiştir.

Yine İznik istikametinde Avdan cephesinde karakol vazifesi görmekte olan Fuat Çelebi Taburu 1-2 Mayıs 1921 tarihinde grup kumandanlığının emriyle bu cephedeki siperleri, nizamiye kuvvetlerini teslim almışlardır. Bu olay İznik’in Çerkeşli Köyünde nizamiye kuvvetleri kumandanı ile anlaşılarak yapılmıştır.

Fuat Çelebi 28 Temmuz 1921 tarihinde aldığı emir üzerine mevcut kuvvetini Yalova’da müstakil tabura teslim ederek vatanı vazife ve hizmetlerini yerine getirmişlerdir. Fuat Çelebi ve arkadaşları yurda karşı fedakârâne çalışmalarının bir vatan borcu diye ifade etmeleri yurtseverliklerinin bir ölçüsüdür. Milli Mücadelede Kocaeli’nde eli silah tutan her Türk köylüsü ve şehirlisi nasıl çalıştı ise Geyveliler’in kadınları da, cephe gerisinde aynı fedakarlıkla çalışmışlardır. (Yüce, 1945 : 102). Milli kuvvetleri teşkil edecek her fert Kuran’a el basarak mal ve can üzerine yemin ederlerdi. Efradın piyadelerine yevmiye yarımşar lira ve süvarilerine yetmişbeş kuruş, zabıtalara yemeklerinden başka yirmi lira verilmekte ayrıca önemli hizmetleri ve fedakarlıkları halinde ikramiye de verilmekteydi. Bu miktarları heyet-i merkeziye ve heyeti idare icabı hale göre değiştirebilmekteydi.

Kuva-yı Milliye’nin muharebe taktiği imkan ve şartlar gereği bir yere bağlı kalmamak şartıyla sınırlı sayıda müfrezelerle birçok baskınlar yapılarak düşman mevzilerinde karışıklıklar yaratmak ve en çok başarı elde edilen yerde baskını tamamlamaktı.

(Sofuoğlu, 1994 : 132). Bunların yanında adam öldürme ve soygun yapma gibi eşkiyalığa varan davranışlarda bulunan oluyordu. İkna yerine, zorla para ve asker toplamaya kalkışmaları halkın tepkisine yol açıyordu. (Aras, 1936 : 9).

24

BÖLÜM II