• Sonuç bulunamadı

Kutsal Savaşta Kazanılacak İlahi Ödüller

2. I. HAÇLI SEFERİ PROPAGANDASININ UYGULANIŞI

2.2. Clermont Konsili

2.2.7. Kutsal Savaşta Kazanılacak İlahi Ödüller

II. Urban, Clermont Konsili’nin ilk günlerinde Hristiyanların, kendi ümmet kardeşlerini öldürdükleri takdirde lanetleneceklerini belirterek, Tanrı Barışını yinelemişti. Konuşmasının bu bölümünde ise Hristiyanlar arasında barışın tesisi için

44 “Frankların soyu, dağların ötesindeki soy, Tanrı tarafından sevilen amelleriyle parlayarak öne çıkan, sizler diğer milletlerden ayrı bir yere konmuşsunuz, hem ülkenizin durumundan dolayı, hem de Katolikliğin ve Kutsal Kilisenin şerefi bakımından farklı bir yere sahip olan ırksınız. Hangi üzücü mesele yüzünden buraya yönlendirildiğimizi ve hangi tehlikelerin sizleri ve tüm diğer müminleri beklediğini bilmenizi isteriz” Rahip Robert (Peters,1998: 26-27).

88

yeni bir ateşkes türü önermiştir. Bu kez Papa, Kutsal toprakları elinde tutan Paganlara karşı savaşmanın kutsal olduğunu ve bu savaşa katılanları ilahi ödüllerin beklediğini ifade ediyordu.45 Söz konusu kutsal savaşta ölen Hristiyanlar ise şehit (martyr) olarak Cennete gidecek ve kahramanlık öyküleri geride kalanlar arasında dilden dile dolaşacaktır. Böylelikle II. Urban, Hristiyanların kılıçlarını kendi din kardeşlerine karşı kullanmak yerine, kutsal toprakları elinde tutan Müslümanlara karşı kullanmaları gerektiğini dile getirmiştir. Kutsal toprakları özgürleştirmek uğruna girişilecek bu ilahi mücadelede ölenlerin şehitlikle, hayatta kalanların ise tüm günahlarının bağışlanmasıyla ödüllendirileceklerini ifade etmiştir.46

II. Urban’ın, Haçlı seferini Tanrının insanların selameti için din adamı olmayanlara sunulan bir fırsat şeklinde dile getirmesi bir ilktir. Eski Ahit Daniel kitabını (2: 21) alıntılayarak, hakikaten Tanrının zamanı ve mevsimleri değiştirdiğini, kralları indirip, yeni krallar getirdiğini ve Hristiyanların günahlarının affı için yeni bir çareyi önerdiğini söylemiştir (Peters, 1998: 16).

II. Urban’ın sözlerine göre Hristiyanların kutsal vatanı Kudüs’tür ve Hristiyanların vatanlarını kurtarmak için yapacakları savaş kutsaldır. Bu savaşı gerçekleştirerek Tanrı’nın emrini yerine getirecekleri için Tanrı’nın ve Mesih’in askerleri olacaklardır. Hristiyanların kutsal vatanları uğruna kendilerini adamalarının övgüye layık yüce bir eylem olduğunu şu sözleriyle dile getirmiştir: “İsa’nın askerleri, kendi vatanınızı korumak için silaha sarıldığınız için böyle bir övgüye layıksınız. Eğer havarilerin ve azizlerin ruhani mertebesine ulaşmak için çaba harcıyorsanız, o halde neden gidip, görüp haçı ve kanı alarak değerli ruhlarınızı onları kurtarmaya adamakta tereddüt edersiniz” (Nogenti, 1997: 43).

II. Urban suçun kol gezdiği bir ortamda yaşayan Batı Avrupa Hristiyanlarını, artık din kardeşleriyle çatışmayı bırakıp dinsiz, Hristiyanların ortak düşmanlarına olarak nitelendirdiği Müslümanlar’a karşı harekete geçmeye şöyle çağırmıştır:“Müminlere karşı sebepsiz yere mücadele etmeye alışkın olanların, şimdi

45 “Ama eğer bu tarafta ölürseniz (kutsal topraklara varamadan), Mesih sizi ordusunun içinde görürse, Tanrı aynı shilling (para birimi) ile öder, öldüğünüzde eşit şekilde ödüllendirileceğinizden emin olun”

(Baldric of Dol, Peters, 1998: 32).

46 “Şimdi biz size hem şimdi hem de gelecekte övgüye layık olacağınız görkemli şehitlik mertebesini hediye edecek, savaşlar öneriyoruz” (Nogenti, 1997: 28).

89

başlayan ve zaferle sona erecek olan bu savaşta imansızların üstüne yürümelerine izin verin. Uzun süreden beri haydut olanların şimdi İsa’nın askerleri olmasına izin verin. Bir zamanlar kardeşleriyle savaşanların, şimdi Barbarlara karşı olan bu savaşa yasal olarak katılmalarına izin verin” (Carnotensis, 2009: 49).

II. Urban, çağrısını yaptığı bu kutsal savaşa katılacakları, eski zamanlarda Tapınak ve ayinler için savaşmış Makabilere benzeterek, Katoliklerin de silahlı mücadeleyi özgürlüklerini korumanın bir yolu olarak kullanmaları gerektiğini, bu uğurda canlarını feda ederlerse karşılığında şehitlikle, ödüllendirileceklerini şöyle ifade etmiştir: “Eğer bu şekilde Kutsal Kitabın mekanı ve de diğer azizler için böylesi bir mücadele verilmesi gerekirse, bir düşünün neden Haçı, kanı ve de tapınağı kurtarmayı reddedersiniz? Şimdiye dek haksız savaşlara giriştiniz (Feodal Batı Avrupa’da soyluların kendi aralarındaki savaşlara değinmektedir), bir ya da birden fazla defalar; açgözlülüğünüz ve gururunuz yüzünden deli silahlar kullanarak kendinizi yıkıma götürdünüz sonuç olarak sonsuz ölümü ve kesin bir lanetlemeyi hak ettiniz (öldürmek, lanetlenmiş bir eylemdir, özellikle Hristiyan din kardeşini öldürmek) Şimdi size ödülü görkemli şehitlik makamı olan ve şimdi ve sonsuza dek övgüyü hak edeceğiniz savaşları sunuyoruz” (Nogenti, 1997: 28). Savaşçı kahramanlarla dolu Eski ahit öyküleri II. Urban’ın I. Haçlı Seferi Propagandası için zengin bir malzeme sunmuştur. Tanrının emri üzerine kendi dinleri ve insanların iyiliği için mücadele eden savaş liderleri, Clermont Konsilinden sonraki Haçlı Seferi vaazlarında da sıklıkla kullanılmış; haçlılara savaşma enerjisi ve coşku vermesi için Mattathias, Makabiler ve benzeri kahramanlar adanmışlıkları, cesaretleriyle, örnek verilmiştir. En popüler iki eski ahit öyküsü, Mısır’da köle hayatından çıkıp, kutsal topraklara giden İsrailoğulları ve Makabilerin İsrail’in düşmanlarına karşı savaşlarıydı. Her iki hikayede Tanrının halkının, Tanrının düşmanlarına karşı ilahi yardımla kazandıkları savaşlardır (Maier 2004: 55).

II. Urban, çocuk, eş veya yakınlarının sevgisinin engel teşkil etmemesi gerektiğini, eş çocuk ya da ebeveynlerini İsa peygamberden çok sevenlerin selamete eremeyeceğini ifade etmiş, İsa için maddi ve manevi değerlerini geride bırakanların, sonsuz hayatla ödüllendirileceklerini söylemiştir. Sonsuz hayat ve cennetteki nimetler bu dünyadaki fedakarlıkların ödülüdür (Rahip Robert, Peters, 1998: 27-28).

90

Bu sefere çıkacaklara ödül vardır. Yeni doğmuş bir bebek kadar günahsız ve masum olmak47 (Carnotensis, 2009: 52). Papa IX. Leo, Papa II. Alexander ve Papa VII. Gregory, endüljans ve genel olarak günahların affı kavramlarıyla insanları tanıştırarak I. Haçlı Seferi için gerekli ideolojik zemini hazırlamışlardır. Ancak I.

Haçlı Seferi, günahların affını bu kutsal yolculuğun sadece özel bir kısmı olarak sunmuştur. Clermont Konsili kanonlarında sefere çıkma karşılığında günahların bağışlanacağına dair direk bir atıf mevcut değildir, fakat II. Urban’ın dini cezaların azaltılacağına dair genel bir ifadesi bulunmaktadır. Endüljans zaten var olan bir kavramken, II. Urban’ın propagandasıyla Kudüs’e hac ile birleştirilmiştir. Haçlı yemini edilip haçın kuşanılması; ardından endüljansın verilmesi, etkisini katlamıştır (Erdmann, 1977: 343- 348).

Savaşa gitmek, Tanrı adına dahi olsa kolay verilebilecek bir karar değildir.

Haçlıların vazgeçmek zorunda kalacakları evleri, toprakları, aileleri hatta ünvanları vardır. Her bir Haçlı seferine çıkan kişinin yıllık gelirinin ortalama altı katını bu sefer için ayırması gerekmekteydi. Fedakarlık büyüktür fakat ödül de öyle: sonsuz hayatı miras edineceklerdir (Matta, 19: 29). Şehitlik söylemiyle, ölüm yüceltilerek, sefere çıkacakların içlerindeki korkuyu aşmaları, kutsal bir amaç uğruna savaştıkları ve ölümü bir son değil; dünyada sahip olamadıkları mutluluk ve güzelliklerin başlangıcı; cennete adım şeklinde düşünmeleri sağlanmaya çalışılmıştır (Carnotensis, 2009: 52).