• Sonuç bulunamadı

3. KÜRTÇE-SÜMERCE SÖZCÜK ETĠMOLOJĠSĠ

3.1. Kur/Ekur/Ziggurat (Zi + kur/gur + hat)

Sümerlerin genellikle üç kat Ģeklinde inĢa ettikleri ve her bir katında farklı uğraĢların olduğu ve daha çok ibadet ve toplanma yeri olarak kullanılan Zigguratlar, hem iĢlevi yönüyle hem de kelimenin oluĢtuğu hece ve sözcükler vasıtasıyla Kürtçe ile bağlantılı anlamlarına bakalım.

Kürtçede; kur sözcüğü derin, ger: dolaĢmak, gurr: sık, kalabalık, koh:dağ,

gor:mezar, gir:tepe, büyük anlamına gelir.

Sümercede ise; kur sözcüğü için dağ, yabancı bölge, yaratık, düĢman anlamları kullanılır.

ġekil 12: Sümerlerde Ziggurat Tapınakları124

a. GılgamıĢ Destanında “kur”125 (Kramer, 2014 a: 280) halkının ırmağından bahsedilmesi Sümer-Kürt yakınlığını ortaya çıkartması ve aynı dönemde ya yakın bölgelerde ya da iç içe aynı toplum olarak birlikte veya farklı Ģehirlerde yaĢadıklarını göstermesi bakımından önemlidir. Kur dağının ırmağı olsa olsa kuzeyden akar ki bu ya Fırat‘tır ya da Dicle‘dir; yani o dönem kardeĢ Sümerlerin kuzeyinde yaĢayan Proto-Kürtlerdir. Onlara Kur halkı denmesinin amacı da kuzeydeki bu halkın dağlık bölgelerde yaĢamalarıdır. Zira kur, Sümerce‘de dağ anlanmındadır.

124 http://www.westcler.org/gh/curlessmatt/arthistory/2a/ziggurat_ur_recona.jpg 125

Kral Lugalbanda‘nın isteği dıĢında yaĢadığı Ģehri olan Uruk‘tan uzaklaĢtırıldığı yerin ismi Zabu Ģehridir. ġehrine dönmesi için ―Kur‖un korkunç ırmağından geçmesi gerektiği dile getirilir. Zabu‘nun bugünkü Irak Kürt Ģehri Zaho, Kur da ola ki Kürt yerleĢim ve dağları için kastedilmiĢ

b. Sümerce‘de kur126 sözcüğü hem dağ (Foxfog, 2008 b: 32) (Sahala, 2009:

7) hem de yabancı bir bölge-ülke ve yeraltındaki korkunç yaratık olarak düĢünülür. Zazaki Kürtçesinde dağ için koh sözcüğü kullanılır. Sümerleri yani AĢağı Mezopotamya‘yı çevreleyen dağlık bölgeler Sümerliler için sürekli bir tehdit oluĢturmuĢtur. Kur denilen yeraltı canavarı yok edildiğinde bu sular yükselmiĢ ve tarım imkansız hale gelmiĢtir. Tufan bile buna bağlanmıĢtır. Kur ile savaĢ da Hursag(Zagros)ta olur. Zagros ileride de anlatılacağı üzere za ve roj(güneĢ doğdu) sözcüklerinden oluĢmuĢ ve Proto-Kürtlerin Neolitik dönemden beri yaĢadığı yerlerdir.

c. M.Ö 24.yüzyıldan kalma antik Sümer tabletlerinde geçen ve bir halkı

tanımlamakta kullanılan “ma-da kar-da-ka” (Karda toprağı) (Scirp.org.) (Burkay, 2011: 48) sözcüğünün Sümerlerin kendilerini rahatsız eden bir bölge için kullandıkları ve bu sözcüğün “dağlı” anlamında Kürtler ile iliĢkilendirilebildiği görülmektedir. Bu kur, Sümerin kuzeydoğunda düĢman bir ülkeyi gösterir ve bununla baĢ eden de Zagros Tanrıçası ve sorumlusu olarak da bilinen doğum tanrıçası Ninhursag‘tır.127

d. Zagros-Toros dağları, tanrıça Ninhursag‘ın cennet mekanıdır. Sümerler

daha önce geldikleri bu yerlere karĢı bir özlem içinde olurlar ve inĢa ettikleri Zigguratlarını da bu dağlara(kur) benzetirler. Enlil‘in tapınağı da Ekur‘dur ve Sümercede dağ evi anlamına gelmektedir (PiĢkin, 2014: 233). Yani burada Sümerlerin kullandığı kaynak Sümer kültürü öncesinde yaĢanan Neolotik toplum ve mitolojisi olmuĢtur.

e. Zigguratların ilk halini yapanlar Aryenlerdir (PiĢkin, 2014: 301). Zik:karın,

kur-gur:dağlık bölge. At/hat: gelmek anlamınnda zigguratlar oluĢturulmuĢtur.

126 kur-gal Great Mountain (standard epithet of Enlil) (Foxfog, 2008 b: 32)

kur-gi(4)mušen (domesticated) goose(?) kur-ku/ku4 torrent, waves (agû); triumph kúr to be different, strange, foreign; to change, alter; to be hostile, inimical

kur4 → gur4 : ku4(r) to enter; to make enter, bring in; to become, turn into, be declared to be; to be made liable for (for a reading kux(dr) of the du

127 Sümerlerin en büyük düĢmanları olarak görülenler ise onların doğusunda yer alan Elamlar ve

f. MaltaĢ da Mirawdali ve PiĢkin‘de olduğu gibi Sümerlerin düz ovada

diktikleri zigguratlarını eski kuzeydeki yurtların dağlarına benzettiklerini ve dolayısıyla Sümerlerin dağlık ovalardan gelmiĢ göçebe bir halk olduklarını dile getirir(MaltaĢ, 2011: 26).

g. Sümerce sözlüğünde (Halloran, 1947: 17, 41 ve 43) kur; dağ, yüksek yer,

yabancı topraklar, girmek, yabancı, düşman gibi farklı anlamların yanında kur/gir/gur128:dönmek (Halloran, 1947: 41) anlamıyla da kullanılır. Kürtçede de

dönmek ger (ger-andin) anlamındadır. Ger aynı zamanda yürümek, dolaşmak anlamını da taĢır. Zig ve zi129130sözcüğü ise Sümercede yaşamın nefesi, ruhu yüksek,

duvar, dayanmak, kaldırmak ve can, hayat anlamındadır (Narçın, 2010: 450).

Ziggurat tapınakları etrafında dönmeyi, yürümeyi ifade etmiĢ olabilir. Yani ibadetler için kutsal dönüş anlamını taĢıyor olabilir.

h. Sümercedeki zi(g), zi-zi131 yükselmek anlamıyla da Zigguratların yüksekliğini ve yüksek olduğu kadar Tanrıya o derece yakın olduğunu gösterme kastedilmiĢ olabilir.

i. Sahala, Sümerce‘de kur‘un gor, gora Ģeklinde ve Mezopotamya‘da

Sümer‘in doğusundaki Zagros dağları için kullanıldığını bazen de yabancı topraklar ve doğu rüzgarı için kullanıldığını dile getirir. Halloran‘a dayandırarak Sümer etimolojisinde ki:yer, ur:çatı, dağ, kök anlamını taĢıdığını belirtir.132

j. Halka Ģeklinde toplanmak, üşüşmek olarak Zazaki‘de kullanılan kur

sözcüğü ve sık anlamındaki gur sözcüklerinden yola çıkarak Zigguratların tapınak ve ticaret yeri olarak sık-kalabalık toplanma yeri olduğunu gösterebilir.

128 gur, gur4 to turn, go around; to return; to roll ( Foxfog, 2008 b: 21) 129

Sümerce Sözlükten: zid, zi: faith, confidence,; breathing; breath (of life); throat; soul (cf., zid, zìg) [ZI archaic frequency: 116; concatenates 3 sign variants] .(Halloran, 1947: 17 ve 24))

130 Sümerce Sözlükten: zìg, zi: n., wall, partition (úz, 'side, edge', + ig, 'door').v., to stand up, rise ; to

rise up from (with -ta- or -ra-); to rouse; to go out or make go out; to tear out,

uproot, weed; to take out, extract; to spend or credit; to approach; to recruit (zi-zi in marû). adj., high.(Halloren 28)

131 zi(g), zi-zi to rise zu zu-zu to know (Foxfog, 2008 a: 21)

k. Zig sözcüğü Kürtçede iç, karın içi olarak bakıldığında tapınakların içi ve

yapılan dini ritueller kastedilmiĢ olabilir. Zigguratların tepesinde bulunan türbe ve ibadet yeri en iç bölgededir ve Zigguratların en önemli kısmını oluĢturmaktadır.

l. Sümercede gur7, guru7133 sözcükleri tahıl ambarı, gur10 (Foxfog, 2008 b:

21) ise orakla biçmek anlamında olup tahıl ve tarım toplumu Sümerlerin buğday ambarı(ofis) olarak da Zigguratlardan faydalandıklarını göstermektedir.

m. “Sümerliler kendilerine “kurgal” (büyük ülke) ismini vermişlerdir.”

(Kramer, 2014 b: 142) Burada kullanılan kur + gal sözcüklerinden kasıt büyük ülke de olsa dağ halkı veya soylu halk da olsa kendilerini aslında dağ kültürüne yakın hissettiklerini, ülkelerini büyük ve kutsal gördüklerini göstermektedir.

n. Zigguratlar her ne amaçla ve hangi isimlendirme alternatifleri kullanılarak

anlamlandırılsa da gerek Ģekil olarak gerek sosyo-linguistik açıdan bakıldığında Kürt coğrafyası, kültürü ve dili ile rahatlıkla bağlantılı olduğu görülmektedir.

133 gur7, guru7 grain store, granary; grain-heap (as a measure); heap, pile