• Sonuç bulunamadı

4. Çalışmada İzlenen Yöntem ve Kaynaklar

2.2 Sevgi ve Merhamet Kavramı

2.2.2 Kur’an’da sevgi ve merhamet kavramı

Sevgi; Kur’an’da; hubb, mahabbet, vüdd ve meveddet kelimeleri ile ifade edilmiştir. Hubb ve mahabbet sözlükte; sevmek, beğenmek, rağbet etmek, istemek, meyletmek, hoşlanmak ve tercih etmek; vüdd ve meveddet ise; sevmek, temenni etmek, arzu etmek, dilemek ve dostluk demektir168

Kur’an-ı Kerim’de muhabbet(sevgi) bir ayette şöyle geçiyor:”Ey Musa! Sevilmen ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.”

. Sevginin zıddı; kızmak, nefret etmek, kin tutmak ve hoşlanmamaktır. Kur’an’da; vüdd ve hubb kelimelerinin zıddı olarak ğadab, suht, makt, ğayz, ğıll, lanet ve kerahe kavramları kullanılmıştır.

169

Hub ise dokuz ayette geçmekte, yetmiş iki yerde aynı kökten isim ve fiiller yer almaktadır. Bu ayetlerde sevginin hem Allah’a hem de insana nispet edildiği görülür. “Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler”170

Allah’ın güzel isimlerinden biri de Vedud’dur. Hem seven ve hem de sevilen anlamına gelen bu kelime; Allah’ın mü’min kullarını, kendisine yönelen ve tövbe edenleri çok sevdiğini, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik layık olanın o olduğunu gösteren isimdir.

ifadesi Allah’la kullar arsındaki karşılıklı sevgiyi vurgulamaktadır.

171

El-Vedud aynı zamanda sevgisi sabit olan demektir. Bu nedenle Hakk’ın kullarına sevgisi sabittir. Kur’an’da iki ayette Allah’ın vedud olduğu şöyle bildirilmiştir: “Rabb’inizden bağışlama dileyin, sonra O’na tövbe edin. Rabb’im, çok merhametlidir, çok sevendir”172. “O, çok bağışlayandır, çok sevendir.”173

168İbn Manzur, Lisan’ül-Arab, Beyrut,1956,c.I,289-296-325,c.II,453 169

20.Taha Suresi, 39

170 5. Maide Suresi,54

171 Mahmud Rifat Kademoğlu, “Vedud” maddesi, Şamil İslam Ansiklopedisi, c.VIII, s. 212 172 11. Hud Suresi, 90

173

85. Büruc Suresi,14

Allah’ın vedud ismi, ilk ayette rahim, ikinci ayette ise ğafur ismi ile birlikte zikredilmiştir. Allah’ın çok sevmesi, çok merhametli ve çok bağışlayıcı olmasının sonucudur. Vedud; mümin kullarını çok seven, güzel amelleri sebebiyle onlardan razı olan, onlara ihsan eden, onları öven anlamındadır.

77

Sevginin insana nispet edildiği ayetlerde Allah sevgisi, iman sevgisi, müminler arasındaki sevgi gibi sevgi türlerinden övgüyle söz edilmektedir. Buna karşılık insanın dünyaya, mala, mülke düşkünlüğü, hak etmediği halde övülmeyi ve çirkin olan şeyleri ifşa etmeyi sevmesi eleştirilmektedir. Allah sevgisinin bütün sevgilerden üstün olması gerektiğini bildiren Yüce Rabbimiz, kendisine inanan müminleri şöyle niteler:”…İman edenler, her şeyden çok Allah’ı severler”174

Allah sevgisinin önüne başka sevgilerin geçilmemesi gerektiği Kur’an’da açıkça belirtilir;”De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin!”175

İmanı bizlere sevdiren, kalplerimizi imanla süsleyen, küfrü ve isyanı çirkin gösteren Allah’tır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “…Fakat, Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş, inkarı, fasıklığı ve isyanı da size çirkin göstermiştir”

. Bu ayete göre mü’minlerin, Allah ve Peygamberi; eş, dost, ana, baba, çocuk ve yakınlarından, mal ve mülkten kısaca her şeyden çok sevmeyi öngörmektedir.

176

İnsanın Allah’ı sevmesi; O’nun rıza ve hoşnutluğunu arzu etmesiyle gerçekleşir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyrulur;” Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirip biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz”177

Sevgi; özveri, fedakârlık, sabır, itaat, çalışma ve salih ameller ister. Allah’ı seven, Allah’ın da kendilerini sevdiği kulları Kur’an şöyle tarif etmektedir:”Ey diyen müminler, iyiler ve Allah’ın kulları(ibadullah) olarak övülmüşler ve kendilerine cennet ve nimetleri va’d edilmiştir. 174 2. Bakara Suresi,165 175 9. Tevbe Suresi, 24 176 49. Hucurat Suersi,7 17776. İnsan Suresi, 8-9

78

mü’minler! Sizden kim dininden dönerse(bilsin ki Allah),öyle bir toplum getirecek ki O, onları sever. Onlar da O’nu severler (ve onlar); mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorludurlar. Allah yolunda çalışırlar. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar”178

Allah’ı sevmenin göstergesi, Peygamberin gösterdiği yolda yürümek ve ona uymaktır. Bu sebeple Allah Teâlâ:”(Ey Peygamberim!) De ki; Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”179

Kur’an, kalplerin sevgi ile birleşmesine önem verir. Mü’minin gönlü sevgi ile doludur. Allah Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve bağlılıkla güçlendirmiştir. “Ve kalplerin arasını sevgi ile birleştirdi. Şayet yeryüzündeki şeyleri tümüyle harcasaydın, yine sen onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile birleştirdi.”

buyurmuştur. İnsanoğlu, sevmekten çok sevilmeyi arzu eder. Bu sebeple Allah’ın sevgisini kazanmak, ulaşılabilecek en üstün seviyedir. Çünkü bu seviyeye ulaşandan Allah hoşnut ve razı olmuş demektir. Bu ayette Allah’ın kulunu sevmesi, kulun peygambere tabi olma, onun yolunu ve izini takip etme şartına bağlanmış bulunmaktadır. Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına uymamak, Allah sevgisiyle bağdaşmaz. Allah’ı seven O’nun emir ve yasaklarına uyar. Aksi davranış,”Ben Allah’ı severim, fakat emir ve yasağını dinlemem” demek, imanla ve yukarda ki ayette ifade edilen gerçekle bağdaşmaz.

180

Bütünüyle bu ayetlerden anlaşılan, insan için en büyük mutluluk Allah sevgisine ulaşmaktır. Allah, zalimleri, fesatçıları, kafirleri, israfçıları, haddi aşanları, kibirlenip böbürlenenleri sevmez. Buna karşılık tevbe edenleri, sabredenleri, takva sahiplerini, ihsanda bulunanları, adil olanları, ibadet edenleri, tevekkül edenleri sever. Müslümanın görevi, sevgisini iyiye, güzele ve meşru olana yöneltmektir. Sevdiğini Allah için sevmeli, sevmediğini yine Allah için sevmemelidir. Sevgi

178 5.Maide Suresi,54 179 3.Al-i İmran Suresi,31 180

79

İslam’ın temel bir ilkesidir. Bu konuda sınır tanımaz ifadelerle sevgi duygusu Kur’an’da yüceltilmiştir. İnsan ruhunu olgunlaştıran manevi gıdalardan biri olan sevgi, özellikle çocuklardan esirgenmemelidir. Çünkü çocuğun ruhunda her türlü iyiliği filizlendirecek olan sevgidir. Sevgiden mahrum olarak yetişen çocuklar katı yürekli ve acımasız olmaya yatkındırlar. Bu mahrumiyet onların ruhunu kesinlikle olumsuz yönde etkiler.

Merhamet kelimesi ise Kur’an-ı Kerim’de bir ayette 181geçerken (Beled,90/17), rahmet 114 defa tekrar edilmiştir. Ayrıca 260 ayette Allah’ın rahman ve rahim isimleriyle aynı kökten gelen çeşitli isim ve fiiller yer almakta, bu ayetlerin büyük kısmında Cenab-ı Hakk’ın mü’minlere, genel olarak insanlara ve diğer varlıklara yönelik lutuf ve ihsanlarından söz edilmektedir. Bazı ayetlerde merhamet kavramı insanlar arasındaki acıma duygusunu ve bu duygudan kaynaklanan iyiliği ifade etmektedir. Mesela Hz. Peygamber’in mü’minlere karşı çok şefkatli ve merhametli olduğu Kur’an’da şöyle anlatılır: “( Ey insanlar!) Andolsun ki size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli, çok merhametlidir.”182

Mü’minlerin en belirgin özelliklerinden birinin de merhametli olmalarını ayet-i kerime şöyle açıklıyor: “Sonra iman edip de, birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye edenler var ya, işte onlar ahiret mutluluğuna erenlerdir.”183

Kur’an-ı Kerim’de ilahi rahmetin her şeyi kuşattığı, Cenab-ı Hakk’ın rahmeti kendisine farz kıldığı belirtilmiştir. “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır”184. “Arşı taşıyan

ve onun yöresinde çevrelenen melekler, O’na iman ederler ve inananlar için şöyle dua ederler: Ey Rabbimiz! Sen in rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır.”185

181 90. Beled Suresi,,17 182 9. Tevbe Suresi, 128 183 90. Beled Suresi,17 184 7. A’raf Suresi,156 185 40. Mü’min Suresi,7

“Ayetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman de ki: Selam olsun size! Rabbiniz kendi üzerine rahmeti yazdı. Şöyle ki; sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra

80

peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”186

Rahmet, Allah’ın kullarına acıması, onlara sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlamında Kur’ani bir tabirdir. Allah’ın bu kelimeden türemiş bazı güzel isimleri vardır; Rahman: Esirgeyen, Rahim:Bağışlayan, Erhamürrahimin: Merhametlilerin en merhametlisi, Hayrurrahimin: “Merhametlilerin en hayırlısı”187, Zü Rahmetin Vasia:En geniş Rahmet sahibi gibi. Kur’an’da yüzden fazla yerde geçen bu isimler, Allah’ın rahmetinin çok, tükenmez derecede bol ve her şeyi kapladığını gösterir. Cenabı Hak yaratıklarına, şanına yakışır bir acıma ve şefkat duygusu ile muamele eder. Esasen hayatın kaynağı da bu ilahi rahmettir. Dünyaya gelen her canlı yavrusu ancak, Allah’ın verdiği nimetler ve ana-babasının sevgi ve merhametiyle gelişip büyüyebilir. Eğer bu merhamet duygusu olmasa, hayatın devamı mümkün olmazdı. Allah Teâlâ’nın hak yolu bulmaları için insanlara kitaplar, peygamberler göndermesi de rahmetinin bir tecellisidir. “Ey Habibim Muhammed! Biz seni, âlemlere rahmet olarak gönderdik”188, “Sana bu kitabı, her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik”189

Kur’an-ı Kerim, bizleri çocuklara karşı şefkatle yaklaşmaya davet eder. Lokman suresinde Hz. Lokman’ın dilinden “ Ey oğulcuğum! Allah’a eş koşma. Doğrusu, Allah’a eş koşmak, çok büyük bir zulümdür”

ayetleri bunu göstermektedir.

190 186 6. En’am Suresi, 54 187 23. Mü’min Suresi,/9 188 21. Enbiya Suresi,107 189 16. Nahl Suresi,89 190 31. Lokman Suresi, 13 buyurur. Burada dikkatimizi çeken, “oğulcuğum” hitabının içten gelen bir sevgi ve şefkati ifade etmesidir. Yani Kur’an, çocuklarımızla konuşmamızdan tutun da, onlara yönelik her türlü davranışlarımızın sevgi ve şefkat temeline dayalı olmasını istemektedir.

81

2.3 Sevgi ve Merhamet Değerlerinin Öğretiminde Etkili Unsurlar

Benzer Belgeler