• Sonuç bulunamadı

4. Çalışmada İzlenen Yöntem ve Kaynaklar

2.4 Hadislerde Sevgi Ve Merhamet Konularının İşlenişi

2.4.6 İnsan Sevgisi

demiştir.

Peygamberimiz, gerçekten çocukları çok sever, sevdiğini de açıkça söyler ve samimi bir sevgi duygusuyla onları kucaklardı. Seviyelerine uygun olarak onlarla konuşur, şakalaşır, hediyeler verir ve başlarını okşardı. Gerektiğinde oyunlarına girer, onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyardı. Çocukları bineğinin terkisine alır, devesine bindirirdi. Bu nedenle Hz. Peygamber bir yolculuğa çıktığında çocuklar onun ardından yollara düşerler onu uğurlar, dönüşünü özlemle bekler ve onu sevinçle karşılarlardı. Hadislerde geçen ve bizzat yaşanmış olayları çocuklara hikâyeleştirip anlatırsak onlara hem Peygamber sevgisini aşılamış hem de Peygamberimizin çocuk sevgisini aktarmış oluruz.

Ailenin çocuklarına sevgi göstermesi, çocuklarını sevgiyle yetiştirmesi onların sevgiyi öğrenmesini sağlayacak en önemli vasıtadır. Unutmamak gerekir ki ailede çocuk sevgiden mahrum olarak büyürse, sevmeyi öğrenemez.

İnsan ruhunu olgunlaştıran manevi gıdalardan biri olan sevgi, hem büyüklerden hem de çocuklardan esirgenmemelidir. Çünkü insan, sevgiyi sürekli arzulayan bir varlıktır. Her insan, kendi özelliklerini ve onurunu sever ve başkaları tarafından da sevilmek ister. Sevilme duygusu bizi mutlu eder. Peygamber Efendimiz: “Biriniz kardeşini sevdiği zaman ona sevdiğini bildirsin”246

244 Müslim, Fedail,80 245İbn-i Mace, Nikah, 21 246

Ebu Davud, Edeb, 113; Tirmizi, Zühd, 54

104

gösterilmesi gerektiğini bizlere tavsiye etmiştir. Peygamberimiz bu sözüyle, iki kişi arasındaki dostluk ve muhabbet bağlarının gelişip kuvvetlenmesine işaret etmektedir. Bir kardeşi tarafından sevilmiş olmak, her insanda memnuniyet ve sevgi uyandırır. Böyle karşılıksız bir sevgi ve muhabbet ortamının oluşması toplum için son derece büyük bir güç ve huzur kaynağıdır.

“Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz”247

Bunun diğer bir şartı da mü’minlerin birbirlerini sevmeleridir. Peygamberimiz(a.s.): “Birbirinizi sevmedikçe gerçek manada iman etmiş sayılmazsınız”

hadisi fert ve toplum hayatında üzerinde önemle durmamız gereken ahlakın temel ilkesini göstermektedir. Buna göre iman Allah sevgisinin bir ürünüdür. Çünkü inanmak, kendisine inanılanı sevmek demektir. Bir insanın kendi için sevip istediği bir şeyi mü’min kardeşleri için de istemesi, sevgi toplumu oluşturmanın temel şartıdır. Çocukları her konuda ikna edip kafalarındaki problemleri uygun metotlarla çözmeye çalışmak gerekir. Bir kötülük yaptıklarında, kendilerine ve topluma verdikleri zarar anlatılmalıdır. Bundan daha da tesirlisi, zarara uğrayan kişinin yerine çocuğun kendisini koyarak anlatmalıdır.

248

“ Mü’minin mü’mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir”

sözüyle İslam kardeşliğinin önemini dile getirmektedir.

249

247Buhari, İman, 7; Müslim, İman,71,72 248Müslim, İman,93

249

Buhari, Salat88; Müslim, Birr,65; Tirmizi,Birr,18

buyururken Peygamberimiz, iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetlemiştir. Mü’minlerin birbirlerine yardımcı olmalarını, bir binanın unsurlarının birbirini sımsıkı tutması, kenetlenmesi haline benzetmiştir. Yardımlaşma kavramını, sadece maddi yönüyle ele almak doğru olmaz. Maddi yön, yardımlaşmanın unsurlarından yalnız biridir. Manevi yöndeki kardeşlik, dostluk ve samimiyet, birbirini sevmek, saymak, neticede maddi yardımlaşmaya da sebep olan temel unsurlardır. Çocuklara sevmenin gereği olarak maddi ve manevi yardımlaşmanın önemini bu hadis ışığında anlatmalıyız.

105

Yine başka bir hadiste:”Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız”250

Hz. Amr, sordukça, Peygamber Efendimiz de ashabının isimlerini bir bir sayıyordu.”

buyruluyor. Sevgi kuru bir sözden ibaret değildir. Seven ile sevilen arasındaki dostluk ve kardeşliğin pek çok sebebi vardır. İşte mü’minlerin karşılıklı selamlaşmaları ve aralarında selamı yaymaları bu sevginin sebeplerinden biridir. Çünkü selam, barışın, dostluğun, karşılıklı konuşmaya ve anlaşmaya hazır oluşun ilk göstergesidir. Bu hadiste Peygamberimiz selamlaşmayı sevgiye götüren bir araç olarak tanıtmıştır. Çocuklara sevgi eğitimi verirken üzerinde durmamız gereken bir husus da selamlaşmadır. Selamlaşmayı öğrenmek, çocuğun sosyalleşmesine de yardımcı olacaktır.

Peygamber Efendimiz, her fırsatta insanlara sevgisini hissettirir, belli eder ve hatta söylerdi. Bununla insanlar arasında sıcak bir iletişim kurulmasını ve devamının sağlanmasını hedeflemişti. Bir keresinde Hz. Amr b. As:

—Ey Allah’ın Rasulü, insanlardan en çok kimi seversin? diye sordu. Peygamberimiz:

—Aişe, dedi. Hz. Amr:

—Ya erkeklerden en çok kimi seversiniz, deyince de: —Aişe’nin babası (Hz. Ebubekir) diye cevap verdi. —Ondan sonra kimdir?

—Ömer’dir, buyurdular.

251

250Ebu Davud, Edeb,131, Müslim, İman,93 251

Buhari, Fedaili Ashab, 14

Hz. Amr, sormasını sürdürseydi, belki de bütün ashabının isimlerini tek tek sayacaktı. Ama Hz. Amr, soru sormaktan vazgeçince, Efendimiz de sustu. Peygamber Efendimiz sahabeye öylesine sevgi gösteriyordu ki Amr b. As en çok

106

kendisinin sevildiğini düşünmeye başlamıştı. Buradan da anladığımız üzere sevgi dilini Rasulullah(a.s.) en mükemmel şekilde kullanıyordu.

Diğer bir hadiste Peygamberimiz(a.s.): “Allah Teâlâ; benim rızam uğrunda birbirini sevenler için, peygamberler ve şehitlerin bile imreneceği nurdan minberler vardır”252

Peygamberimiz(a.s.), Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu bildirmiştir: “Benim için sevenlere benim sevgim vacip olmuştur. Benim için saf tutanlara(bir arada oturanlara) benim sevgim vacip olmuştur. Benim için birbirini ziyaret edenlere benim sevgim hak olmuştur. Benim için(malını mülkünü)birbirlerine harcayanlara sevgim hak olmuştur. Benim için yardımlaşanlara sevgim gerekli olmuştur”

buyurmuştur. Rabbimizin kendi rızası için birbirini seven kullarına hazırladığı ihsan ve ikramlar, herkesin beğeneceği üstün niteliklere sahiptir. Allah için sevmenin karşılığı Allah tarafından sevilmektir. Çünkü Müslüman olmanın en güzel ölçütlerinden biri, sevmek, sevilmek, dost olmak ve kendisiyle dostluk kurulabilmesidir. Zira sevmeyen ve başkaları tarafından sevilmeyen kişiler toplumda dışlanırlar.

253

“Allah(c.c.) kıyamet günü şöyle buyurur: Benim için birbirlerini sevenler nerede? Bugün onları arşımın gölgesinde gölgelendireceğim. Bugün benim arşımın gölgesinden başka gölge yoktur”

. 254 252 Tirmizi, Zühd, 53 253 Ahmed b. Hanbel, 4, 386 254 Müslim, Birr, 37

İnsanın kendini sevmesi, doğuştan gelen bir özelliktir. Ancak kendini aşırı sevme, başkalarını hor görmeye ve onlara karşı kibirlenmeye sebep olabilir. Ebeveynlerin çocuktaki bu duygunun dengelenmesine yardımcı olmaları gerekir. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarda, anne, baba, kardeş, akraba, komşu, dost ve diğer insanları sevme fikri yerleştirilmelidir. Bu sevgide ölçü menfaat değil, Allah’ın hoşnutluğu olmalıdır.

107

Abdullah İbn-i Mesud (r.a.)’nın rivayetine göre bir adam Rasulullah((s.a.v.)’e gelerek:

—Ey Allah’ın Rasulü, bir topluluğu seven fakat onların işlediği amelleri işlemeyen bir insan hakkında ne buyurursunuz? dedi. Hz. Peygamber de: —“Kişi sevdiği ile beraberdir”255 cevabını verdi. İnsanların birlikte olma arzusunun temelinde sevgi duygusu vardır. Bundan dolayı iyileri seven iyilerle, kötüleri seven de kötülerle beraberdir. Arkadaşlık öylesine önemli bir konudur ki, bizim kişiliğimiz, hayat anlayışımız ve inancımız hakkında çok net bilgiler verir. Peygamberimiz arkadaşlık kurduğumuz kişilerden mutlaka etkileneceğimizi şu ifadeleriyle bildirir: “ İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir.”256

Peygamberimiz bir diğer hadis-i şerifte: “Mü’min sever ve sevilir. Dost olur ve kendisiyle dostluk kurulur. Sevmeyen ve sevilmeyen kimsede hayır yoktur. İnsanların en hayırlısı insanlara hayırlı olanıdır.”

Bunun için çocuklarımızın da sevip arkadaşlık kuracağı kişilerin ahlak ve yaşantısının düzgün olmasına azami ölçüde dikkat etmeliyiz.

257

Benzer Belgeler