• Sonuç bulunamadı

1.11. KRİZ YÖNETİMİ

1.11.1. Kriz Yönetimi Tanımları ve Kapsamı

Krizleri aşabilmek için yönetebilmek, yönetebilmek için de kriz yönetiminden haberdar olmak gerekmektedir. Kriz yönetimi, işletmelerde gerçekleşme ihtimali olan ya da başlayan bir kriz sürecinin analiz edilip, krizlerin ortaya çıkmasını sağlayan sorunları çözebilme ve kriz sürecinin en az kayıpla atlatabilme faaliyeleti olmaktadır. Ian I. Mitroff’a göre kriz yönetimi; “işletmenin temel süreçlerine, işgören ve yöneticilerine, dış çevresine önemli oranda tehlike yaratabilecek krizler konusunda gerçekleştirilecek bir seri halindeki iç bağıntılı değerlendirme veya denetim.” olmaktadır. Kriz yönetimi; krizi tahmin etme, önleme, hazırlanma, önceliklerini belirleme, iyileşme ve öğrenme mekanizmalarının planlanması ve uygulanması gibi seri faaliyetleri içeren bir süreç olarak belirtilmektedir (Bozgeyik, 2004: 42).

Kriz yönetimi, işletmelerin istenmeyen durumlarla karşılaşmaları halinde yürürlüğe girmesi beklenen uygulamalar şeklinde ifade edilmektedir (Herrero, 1995:

26). Kriz dönemlerinde krize karşı etkin önlemler almak, mevcut tehlike ve tehditlerden en az zararla çıkmak ve kriz ortamındaki gelişmeleri fırsata çevirmek ancak etkin bir “kriz yönetimi” ile olmaktadır. Kriz yönetimi, adından da anlaşıldığı üzere krize karşı organizasyonlar (devlet ve aynı zamanda firmalar tarafından) alınması gereken önlemleri ifade etmektedir (Tüz, 1996: 45).

Kriz yönetimi, olabilecek sorunların önceden tespit edilmesi, önlenmesi ya da sonuçlarının sınırlanmasına yönelik adımlar atmak yerine ortaya çıktıklarında tepki gösterilmesi olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı gibi krizlerin önceden kestirilmesi ve oluşmasını engelleyici ya da durdurulamadığında sonuçlarını kısıtlayıcı adımların atılması gerekmektedir (Mackenzie,1995: 73-74). Krizlere karşı en etkin çözüm tedavi edici değil, koruyucu önlemler olmaktadır. Mükemmel organizasyon oluşturulması yönünde önceden yapılacak çabalar, kriz anında koruyucu ve krizin ilk etkilerini geciktirici etkiler göstermektedir (Aktan, 7).Kriz yönetimi, işletmenin temel ürün, hizmet, üretim süreci, personeli, çevresi ve toplum üzerinde ciddi tehlikeler yaratabilecek krizleri önlemek amacıyla yürüttüğü birbirine bağlı bir seri değerlendirme ve denetim şeklinde ifade edilmektedir (Dyer, 1995: 38).

Kriz yönetimi sürekli bir işlem olup, başlangıcı ve sonu bulunmamaktadır. Önceden tahmin edilebilen krizlerle ilgili hazırlanan planların sürekli olarak denenmesi, tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir (Haşit, 2000: 66). Kriz yönetimi, bir yöneticinin muhtemel tehlike durumlarında, örgüt amaçlarını kabul edilir bir maliyetle karşılamaya çalışma süreci olmaktadır (Tutar, 2000: 83). Kriz yönetimi, belayı, felaketi veya problemi fırsata dönüştürme mücadelesi olarak da ifade edilmektedir (Arıcı, 2001: 2). Kriz yönetimi, beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve kötü sonuçlar doğurması mühtemel bir durumda, yani kriz anında, kurumun imajının yara almaması, hedef kitleleriyle iletişimin zedelenmemesi için yapılan bilinçli ve programlı çalışmalar olarak özetlenmektedir (Paksoy, 1997: 47).

Aşağıda belirtilen özelliklere sahip bir mükemmel organizasyon inşa etmek krizle mücadele etmenin en etkin çözümü olarak kabul edilmektedir. Mükemmel bir organizasyon inşa edilmesinde “değişim mühendisliği”, toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim adı verilen yeni yönetim tekniklerinin kullanılması önem taşımaktadır.

Şekil 11 : Mükemmel Organizasyonun On Boyutu

Kaynak: Çoşkun Can Aktan, 2000‘li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri: Stratejik Yönetim, İstanbul:

TÜGİAD Yayını, 1999: 91.

Krizler, artan sıklıkla örgütler ve topluma verdikleri büyük zararlar nedeniyle önemli hale gelmektedir. Günümüzde yöneticiler krizin artık işletmeyi etkileyip etkilemeyeceğini düşünmek yerine nerede, ne zaman, nasıl ve ne şekilde bir krizle karşılaşabileceklerini, kimin ve kaç kişinin bu krizden etkilenebileceğini düşünmek zorunda olmaktadır. Bütün bu gelişmeler sonucunda, işletme yöneticileri herhangi bir zamanda karşılaşabilecekleri krizleri önlemek yada en az kayıpla atlatabilmek için kriz yönetimi çalışmalarına daha çok zaman ayırmak zorunda kalmaktadırlar (Haşit, 2000: 63). Kriz yönetimi; “kriz olarak nitelenen durumu ortadan kaldırmak için planlı, sistematik ve rasyonel bir şekilde uygulanan faaliyetler topluluğu olmaktadır.

Sistematik olarak adım adım verilecek kararları, bu kararları uygulayacak ekibi oluşturmayı, uygulama sonuçlarını hızla alarak, yeni karar vermeyi kapsamaktadır” (Koçel, 1993). Kriz yönetimi, karşılaşılabilecek bir kriz durumunda, kriz sinyallerinin yakalanarak değerlendirilmesi ve işletmenin kriz durumunu en az kayıpla atlatabilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması faaliyetlerinden oluşan bir süreç olarak ifade edilmektedir (Clair, 1998: 61).

Kriz yönetimi, kriz öncesinin yönetimiyle başlayıp, kriz sonrası rehabilitasyonla devam eden bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır. Kriz öncesinin yönetimi olası bir krizi önlemek için etkin bir yapı oluşturmakla başlamaktadır. Örgütlerin her olası kriz türü için hazırlıklı olmaları mümkün olmamaktadır. Bu nedenle “kriz yönetimi” genel bir anlamdan çok, yönetilebilir kriz türleri ile sınırlı bir anlam ifade etmektedir. Kriz yönetimi olası kriz durumlarına karşı, kriz belirtilerini algılama konusunda gerekli duyarlıkları göstererek, örgütün krize düşmesini engelleme veya aniden ortaya çıkan krizlerde, örgütü en az maliyet ve kayıpla, krizden kurtarma süreci olmaktadır. Buna göre kriz yönetimi, kriz öncesinin belirtilerinin yönetimiyle başlamaktadır (Tutar, 2004: 69).

Kriz yönetimi, örgütün faaliyetlerini yerine getirebilmesini zorlaştırabilecek ve imkansız hale getirebilecek nitelikteki olaylarla ilgili olmaktadır. Kriz yönetimi ayrı bir uzmanlık gerektirdiği için örgütlere ek maliyet yüklemektedir. Ancak krizle karşılaşıldığında örgütlerin krizi en az kayıpla ve zararla atlatmasını sağlamakta, bu nedenle işletmeler için çok pahalı olmamaktadır (Cener, 2003). Kriz yönetimi uygulamalarında, içsel ve dışsal çevrede beliren bir takım olumsuzlukların giderilmesi yönünde planlar hazırlanması, örgütsel yapının uyum içinde çalışabilmesi yönünde düzenlemeler yapılması ve karar süreçleri oluşturulması gibi eylemler söz konusu olmaktadır (Şimşek, 1998: 308). Kriz yönetiminde, örgütün varlığını tehdit eden, faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen durumlara karşı, örgütün etkin ve hızlı hareket etme yeteneği önem kazanmaktadır (Karabulut, 2002: 684).

Kriz yönetiminde, krizin neden olduğu yoğun belirsizlik ve rekabet ortamında hayatta kalma çabasını belirleyen en etkili unsurlardan birisi olan, uygun stratejilerin seçimi ve uygulanması stratejik öneme sahip olduğundan, stratejik yönetim yaklaşımının kullanılması zorunlu olarak gerekli olmaktadır (Hinterhuber, 1983: 1).

Kriz yönetimi, değişimlere hızlı uyum sağlama olanağı tanıyan stratejik yönetim anlayışını içermektedir (Wolf, 2002: 700). Kriz yönetimi, şirketlerin, normal faaliyet akışları dışında gelişen herhangi bir olay yada olaylarla karşılaştıkları durumlarda yapılan çalışmalarını kapsamaktadır (Dinçsoy, 2007: 11).

Kriz yönetimi, şirketin krizi minimum zararla atlatmasını amaçlarken, aynı zamanda kriz yönetimin kullanıldığı veya kullanılamadığı durumları da göz önünde bulundurmaktadır. Bilindiği üzere, kriz yönetiminin bütün durumlar için kullanılması doğru olmamaktadır. Şekil-12 ‘de, kriz yönetiminin kullanılmadığı durumlar belirtilmektedir.

Şekil 12 : Kriz Yönetiminin Kullanılmadığı Durumlar

Kaynak: Hüsnü Can Dinçsoy, Şirketler Kriz Yönetimi, PricewaterhouseCoopers Danışmanlık

Hizmetleri, 2007: 11.

Kriz yönetimi işletme yönetiminin iç ve dış çevreyi sürekli olarak incelemesi ve krize neden olabilecek riskleri belirleyip bunlara uygun tepkiyi vermesi ile ilgili olmaktadır. Bu bağlamda, işletmeler özellikle iç çevrenin analizinde işletmenin ne durumda olduğunu ve nereye gittiğini ölçebilecek ölçekler geliştirmektedir. İşletme yöneticileri bu şekilde kriz ihtimallerinin sistematik nedenlerini belli başlı türlerini, belirgin zaman aşamalarını ve işletmeye gönderdikleri sinyalleri tanımak suretiyle

kriz yönetim planı ve programları geliştirerek krizle daha iyi mücadele edebilme şanslarını arttırmaktadır (Özalp, 2000: 557). Kriz yönetimi, işletmenin temel ürün ve hizmetlerine, üretim sürecine, işgören ve yöneticilerine, dış çevresine önemsenecek oranda tehlike yaratabilecek krizler konusunda gerçekleştirilecek bir seri halindeki iç bağıntılı değerlendirme veya denetim olarak açıklanmaktadır. Kriz yönetimi ayrıca krizi tahmin etme, önleme, hazırlanma, özelliklerini belirleme, iyileşme ve öğrenme mekanizmalarının planlanması, tekrar planlanması ve uygulanması gibi bir seri faaliyet içeren bir süreç olarak ifade edilmektedir (Mitroff, 1994: 102).