2.2. Kredi Risk Yönetiminde Kredi Türevleri 2.2.2. Kredi Türevlerinin Türleri Kredi türev piyasasının en büyük oyuncuları, JP Morgan, Bank of America, HSBC, USB gibi uluslararası faaliyette bulunan devasa bankalar olmaları sebebiyle söz konusu piyasaların esası itibariyle bir tezgahüstü piyasa olması sebebiyle “sentetik” niteliktekiler de dahi olmak üzere bir çok çeşit ve yapıda kredi türevi inşa etmek mümkündür. Bu aşamada belli başlı kredi türevlerini kısaca tanımlayacağız (Tözüm, 2009: 13). 1. Kredi Temerrüt Swapı (Credit Default Swap- CDS) Belli bir ödeme karşılığında kredi riskinin değiş tokuş edildiği sözleşmelere kredi temerrüt swap sözleşmeleri denilmektedir. Yani genellikle referans bir varlık baz alınarak ihraç edilen ve riskten korunma taahhüdünde bulunan tarafa düzenli bir prim geliri sağlayan özel bir sözleşmedir. Bu sözleşmeler, işleyişi oldukça basit olan ikincil bir finansal sözleşme niteliğindedir. Kredi temerrüt swaplarının bazı işlemlerle benzerliklerini şöyle sıralayabiliriz; referans olan bir tarafın performansını örten kredi garantileri ve kredi sigortalarıdır. Sigorta kontratlarından diğer bir önemli farklılık ise, kredi temerrüt swaplarının sözleşme dışında da ticareti yapabilirken, bunun sigorta poliçeleri için geçerli olmamasıdır (Balı ve Yılmaz,2012: 88). 50 CDS’in temel amacı bir taraftan diğer bir tarafa kredi riskinin transferini sağlayarak, referans yükümlülüğün kredi riskine karşı koruma sağlamaktır. CDS’ler bu yönüyle incelendiğinde teminat mektubu gibi çalışırken, esasen swap tekniği üzerine inşa edilmişlerdir (Gümrah, 2009: 81) 2. Toplam Getiri Swapı ( Total Return Swap- TRS) Tözüm (2009: 15)’e göre toplam getiri swapı, bir menkul kıymet üzerindeki getirinin LİBOR+spread ile değişimi olarak tanımlanmaktadır. Bir menkul kıymet üzerindeki getiri oranı ise, kupon ödemeleri ve değerindeki değişimler gibi unsurlardan oluşmaktadır. Toplam getiri swaplarının CDS’lerden farkı, sadece dayanak tahvili içermekte olan kredi riskinin satışını değil faiz oranlarındaki değişikliklerden kaynaklanan piyasa riskinin de satışını içine almasıdır. TRS işlemlerinde; dayanak varlık sahibi elinde tutmakta olduğu toplam getiriyi ödemekle ve tüm faiz ödemelerinin ve varlığın piyasa fiyatındaki meydana gelebilecek olan olumlu değişmeleri ödemekle yükümlüdür. Toplam getiriyi alan taraf buna karşılık LİBOR+/-spreadi, yine dayanak varlığın piyasa fiyatındaki olumlu olmayan değişiklikleri ve temerrüt durumunda ortaya çıkan zararları ödemek zorundadır. TRS işlemiyle faiz oranı bileşeni ve temerrüt bileşeni içine alan tahvillerde faiz oranı swaplarına benzer şekilde sentetik pozisyonlar yapılabilir. Böylelikle, Toplam Getiri Alıcısı, uzun kredi pozisyonuna sahipken, Toplam Getiri Ödeyicisinin pozisyonu, referans varlıktaki gerçek pozisyonunu tamamen hedge eden kısa kredi riski pozisyonu özelliğini taşımaktadır (Tözüm, 2009: 15). 3. Krediye Dayalı Tahviller ( Credit Linked Notes –CLN) Krediye dayalı tahviller, bir bono ve kredi temerrüt bileşimi şeklinde yapılandırılmakta ve CLN’de bonoda olduğu gibi, düzenli olarak faiz ödemeleri yapılmakta ve vade sonunda da ana para ödemeleri yapılmaktadır. CLN’ler kredi temerrüt swaplarının bilanço içindeki karşılığıdır. CLN’nin ihracı ya özel amaçlı bir kuruluş ( special purpose entity- SPE) tarafından dolaylı olarak ya da bir banka tarafından doğrudan yapılmaktadır (Savaşman, 2010: 24). 51 CLN’ler esas itibariyle sıradan bir tahvil ile kredi riskini birleştiren melez araçlar olarak da bilinir. CLN’de, CDS’lerde olduğu gibi maddi uzlaşma ya da fiziki uzlaşma olabilmektedir. Maddi uzlaşmada, kredi olayının gerçekleşmesi halinde, koruma satıcısı vade sonunda, ilk satın alma bedeli ile kredi olayı sırasında referans varlığın değeri arasındaki farkı alır. Fiziki uzlaşmada ise kredi olayı gerçekleşirse, borç senedi iptal edilir. Yine koruma alıcısı vade sonunda, referans varlığı ve teslim edilebilir varlıklardan bir varlığı teslim eder. Koruma satıcısı da satın alma bedeliyle teslim edilen değer arasındaki farkı alır (Gümrah, 2009: 96). Bankalar temerrüt durumuna karşı, yatırımcıya, özel amaçlı bir finansal kuruluş aracılığıyla bir pirim ödemekte, yatırımcı ise LİBOR üzerinde ek bir marj işlemi referans varlığı (esas varlığın) temerrüt durumuna karşı almaktadır. Bu enstrümanı bankalar, kredi riskinin sermaye piyasalarına transferi ve bilanço yönetimi amaçlarıyla kullanmaktadırlar. Bu işlemler, bankaların, ekonomik sermayelerinin daha etkin bir şekilde kullanımını sağlarken, risk ağırlıklı varlıkları için gerekli olan sermaye ihtiyaçlarını azaltmakta ve öz kaynak getirilerini de attırmaktadır (Savaşman, 2010: 25). 4. Kredi Spread Opsiyonu ( Credit Spread Option –CSO) Satın alma (call) opsiyonu ve satma (put) opsiyonu bir zorunluluk olarak görülmemelidir, bunlar sadece bir varlığı satın alma ya da satma hakkı sağlar. Kredi temerrüt swaplarından ve toplam getiri swaplarından farkı, karşı taraf spesifik kredi olaylarını tanımlamak zorunda değildir (Savaşman, 2010: 25). CSO, kredi swaplarındaki değişimlere karşı koruma ve alım satım imkanı sunan bir kredi türevi çeşididir. Genel anlamıyla kredi spreadi, kredi riski doğuran tahvilin veya kredinin getirisi ile risksiz bir menkul kıymetin getirileri arasındaki farktır. Normal piyasa işlemlerindeki satın alma (call) opsiyonu veya satma (put) opsiyonuna benzer halde kredi spreadi opsiyonları içinde put-call durumu geçerlidir. Kredi spreadlerinin genişlemesi halinde kredi spreadi üzerine put opsiyonu, daralması halinde ise kredi spreadi üzerine call opsiyonu daha cazip olmaktadır. CSO’nun görevi varlıklardan kaynaklanabilecek herhangi bir kredi riskine karşılık koruma sağlama olmayıp, kredi riskindeki gelişmelere karşı gelirlerdeki veya giderlerdeki değişimler için koruma sağlamaktır (Delikanlı, 2010: 106). 52 CSO işleminde, opsiyon alan taraf ilk başta toplam olarak ya da periyodik olarak opsiyon satan tarafa ödeme yapar. Karşılığındaysa, spread değerinin önceden belirlenmiş olan seviyeyi aşması halinde opsiyon satan taraf, opsiyon alan tarafa ödeme yapar. Bu değer genellikle aynı vadedeki esas varlık (referans varlık) ile faiz oranı swapını getiri farkına dayanarak hesaplanır (Savaşman, 2010: 25). 53 BÖLÜM 3 KREDİ TEMERRÜT SWAPLARI (CDS) Belgede Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde CDS primleri ile borsa kapanış endeksleri arasındaki etkileşimin incelenmesi (sayfa 61-65)