• Sonuç bulunamadı

CDS Tanımı

Kredi notları, ülkelerin kredi riskine ilişkin gösterge olarak uzun dönemler boyunca

esas alınmıştır. Fakat, özellikle 2000’li yıllarda, derecelendirme kuruluşları tarafından

açıklanan kredi riskini yansıtmada kullanılan kredi notlarının yetersiz olduğu düşüncesi önem

kazanmıştır. Küresel finansal kriz sonrasında özellikle bu görüş daha yüksek bir sesle

savunulmuştur. Yüksek kredi notuna sahip birçok kuruluş, kriz süresince, mali çıkmaza

girmiş ve iflaslar yaşanmıştır. Bu da kredi notlarına yönelik yapılan sorgulamaların haklılığını

ortaya koymuştur. Böylelikle, kredi riski göstergesi olarak kredi notlarını ikame edilebilecek

değişik bir araca ihtiyaç duymuştur. Kredi riskinin değerlendirilmesinde, bu ihtiyaca karşılık

olarak kredi notlarının alternatif olabileceğine yönelik görüşler Kredi Temerrüt Takası’nı

kabul görmeye başlamıştır (Keten, Başarır ve Kılıç, 2013: 377).

Eğilmez (2013)’in CDS hakkındaki tanımına göre; bir kişi veya kuruluşun, kredi veren

kişinin karşı karşıya kalabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir tutar karşılığında

üstlenmeyi kabul etme bedelidir. Bu bağlamda CDS bir kredi sigortası gibi de düşünülebilir.

8

Tailor (2013: 23)’ e göre kredi temerrüt swap sözleşmesi, belirli bir kefalet durumunda

ya da borçlunun borcunu ödememesi durumunda, iflas ya da borç yapılandırma gibi olumsuz

kredi olaylarında sigorta sözleşmesi olarak düşünülebilir.

Kredi temerrüt swapları (özel sigorta formu) Salisbury (2014)’a göre; karmaşık menkul

kıymetler ve sabit getirili türevlerin kullanımı, yeni bir kategori oluşturmak zorunda kalan

düşük oranlarla günümüzde çok yaygın hale gelmiştir.

Kredi temerrüt swapı, belirli bir referans kurumun ihraç ettiği tanımlanmış referans

varlıkların temerrüde düşme olasılığı karşısındaki riskini, bir tarafın, periyodik olarak

54

yapacağı prim ödemeleri karşılığında, diğer bir tarafa transferin söz konusu olması işlemidir.

Yani kredi temerrüt swapı, taraflardan birinin sahip olduğu referans bir yükümlülüğünün

ödememesine karşı bir sigorta sağlamaktadır. Aşağıdaki şekilde CDS’nin yapısı ve işleyişi yer

almaktadır (Ersan ve Günay, 2009: 2)

Şekil 5: CDS’in yapısı ve işleyişi

Swap Primi

Ödeme yapılır (kredi olayı gerçekleşirse)

Ödeme yapılmaz (kredi olayı gerçekleşmezse)

Kaynak: Choudhry, 2006: 2.

Genel anlamıyla literatürde CDS, kredi sigorta sözleşmelerinde en yakın kredi türevi

olarak da tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre, CDS aslında temel olarak bir opsiyondur, ve

riski satan taraf (koruma satan taraf) nominal değer üzerinden hesaplanan bir prim öder. Bu

prim yıllık olarak ödenmektedir. Buna istinaden CDS bir “kredi default opsiyonları serisi”

olarak da nitelendirilebilir. Bir ‘kredi olayı’ gerçekleştiği zaman riski satın alan taraf kredi

olayı ödemesini yapmak zorunda kalır. Ödemeyi engelleyen kredi olayı CDS’de temerrüt

olabileceği gibi, kredi rating notunun düşürülmesi, yeniden yapılandırılma vs. de

olabileceğinden farklı değerlendirmeler de söz konusu olabilecektir. CDS’ler piyasada

‘korunma’ (protection) ismi ile de anılmaktadır. CDS işleminde, riski satan taraf; opsiyonu ve

korumayı alan tarafı, riski satın alan taraf ise; opsiyonu yazan ve korumayı satan tarafı ifade

etmektedir (Tözüm, 2009: 33).

Koruma Satın

Alan Taraf

(Risk Satıcısı)

Koruma Satan

Taraf

(Risk Alıcısı)

Referans Varlık

Kredi veya Tahvil

55

Daha geniş bir anlatımla bu sözleşme ile (Delikanlı, 2010: 91);

Kredi riskine neden olan bir varlığa sahip koruma alıcısı kredinin vadesini geçmeyen

belirli bir süre boyunca sözleşme gereğince koruma sağlamayı taahhüt eden tarafa

periyodik olarak belirlenecek sürelerde takas primi ödemekte,

Korumayı sağlamayı taahhüt eden taraf ise (koruma satıcısı) sözleşmeye konu olan

kredi olayının vuku bulması halinde koruma alıcısının karşı karşıya kalabileceği

zararı karşılamakta ya da kredi olayının vuku bulmaması durumunda da herhangi bir

ödeme yapmamaktadır.

1995 yılında finans dünyasına JP Morgan tarafından kazandırılan Credit Default Swap

(kredi temerrüt swapı) kavramı, aynı zamanda piyasada oluşabilecek riskleri de takip

edebilme aracı olarak kullanılmaktadır. Genel anlamıyla CDS primlerinin değerinde artış

gözlenmesi yatırımcıların ve finans sektörü aktörlerinin risklerinin arttığına yönelik bir

yorumlama olarak değerlendirilmektedir. Özellikle borç sorunu ve riski yüksek olan Avrupa

ülkelerinin CDS primlerinin değerinde artış olması durumunda küresel piyasaların artan

endişelerle birlikte güvenli varlıklara doğru geçişi hızlanmaktadır. Bu durumun tam tersi

olması halinde ise riskli varlıklara olan iştahın artması para birimlerinin değeri üzerinde de

etkili olabilmektedir. Piyasalardaki risk iştahını anlayabilmek için temel ve teknik analizleri

etkin olarak kullanan yatırımcılar, farklı bir çok göstergeden de faydalanmaktadır. Bu duruma

örnek olarak CDS spreadlerinin oranına bakarak yatırımcıların gelecek tahminlerindeki

belirsizlik ve risklere nasıl baktığı konusunda bilgi sahibi olmaktadır.

9

CDS kavramını bir nevi borç sigortası olarak da adlandırabiliriz. Tanımı fiyat

açısından değerlendirildiğinde, eğer bir kurumun borcunu (yükümlülüğünü) ödeyememe

ihtimali artmaktaysa, CDS’lerin fiyatı artar, bu durumun tam tersinde ise azaltmaktadır. Bu

durumu kısa bir örnekle açıklayacak olursak; Yunanista’nın CDS baz puanı 6253, iflas

olasılığı 94.6 olsun. Örneğimizde karşılaştırma yapmak istediğimiz diğer taraf ise Türkiye ve

Türkiye’nin 5 yıllık tahvillerine 10 milyon Euro yatıran bir yatırımcının, iflasa karşı bu

yatırımını sigorta ettirmesi için 265 bin Euro ödeme yapması gerekmektedir. Ancak aynı

yatırımı Yunanistan’a yapan taraf iflasa karşı yatırımını sigorta ettirmesi 6 milyon 253 bin

9

56

Euro ödeme yapması gerekmektedir. Sonuç olarak bir ülkenin ya da firmanın, CDS primi ne

kadar yüksekse borçlanma maliyeti de o denli yüksek denmektedir. Bunun nedeni de bu

primin ister istemez faize yansımasıdır.

10

Benzer Belgeler