• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde anasınıfına devam eden ve etmeyen 60-71 ay çocuklarının görsel algılama davranışının incelenmesine ilişkin araştırma sonuçları tarih sırasıyla verilmiştir.

Yost ve Lesiak (1972) gelişimsel görsel algı testi ile el yazısı yeteneği arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırma örneklemine üç ilköğretim okulunda birinci sınıfa devam eden 173 (99 erkek–74 kız) çocuk dahil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Marianne Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi kullanılmıştır. Araştırmada ilk olarak 173 çocuktan öğretmenleri tarafından tahtaya yazılan bir cümleyi yazmaları istenmiş, daha sonra elde edilen örnekler üç ilkokul öğretmeni tarafından yazının okunaklı oluşu, harf formu, yazı düzeni, açıklığı ve kağıt üzerindeki yerleşimi göz önüne alınarak bir puan ile beş puan arasında puan verilerekdeğerlendirilmiştir. Örnekleme dahil edilen çocuklar el yazısından aldıkları puanlara göre iyi ve kötü el yazısı olanlar olarak iki gruba ayrılmış, her grupta 30 çocuk olmak üzere toplam 60 çocuk seçilmiştir. Sonra bu 60 çocuğa Marianne Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda iyi veya kötü el yazısı yeteneği ile Marianne Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testinden elde edilen puanlar arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır ( Yost ve Lesiak, 1972, s.75, 76, 77).

Bauer (1977) çalışmasında okuma başarısı ölçmede kullanılan formal ve informal testlerin geçerliğini incelemiştir. Araştırma örneklemine 195 birinci sınıf çocuğu dahil edilmiştir. İlk veriler 1968, ikinci veriler 1969 ve üçüncü veriler 1977 yılında toplanmıştır. Ancak 1977 yılında örnekleme dahil edilen öğrenci sayısı 113’e düşmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak 1) Çocukların Okuma Becerisini

Kaydedildiği Form; 3) Gates-MacGinitie Okumaya Hazır Olma Testi; 4) Bilişsel Yetenek Testi; 5) Good-Enough-Harris Şekil Testi (Bir Adam Çiz Alt Testi); 6) Marianne Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi; 7) Evanston Erken Tanıma Testi; 8) Gates-MacGinitie Okuma Testi; 9) Iowa Temel Beceriler Testi Form 5; 10) Iowa Eğitimsel Gelişim Testi Form X5, Okuma Alt Testi kullanılmıştır. Testler sınıf öğretmenleri tarafından çocuklara uygulanmıştır. İstatistiksel analizlerde, Pearson madde korelasyonu, çoklu regresyon ve t-testi kullanılmıştır. Araştırma bulguları doğrultusunda; Marianne Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi ile Gates-MacGinitie Okumaya Hazır Olma Testi, iki görsel ve motor koordinasyon alt testi arasında düşük fakat istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuş, kullanılan ölçeklerin birinci sınıftan itibaren okuma başarısının ölçülmesinde etkili olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda harflerin tanınması, kelimenin tanınması, Gates-MacGinitie Okumaya Hazır Olma Testinin görsel ayırt etme alt testinin ve öğretmen değerlendirme ölçeğinin de bu veri toplama araçlarının içine dahil edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (Bauer, 1977, s.1).

Etker (1977) beş altı yaş okul öncesi çocuklarda visio-motor eğitimin visio- motor gelişime etkisini ve beş altı yaş okul öncesi çocuklarının visio-motor yeteneklerinde ve eğitimden yararlanmalarında, cinsiyete bağlı farklılığı incelemiştir. Araştırmanın örneklemine beş-altı yaş grubundan 20 kız ve 20 erkek olmak üzere toplam 40 çocuk dahil edilmiştir. Bu çocuklardan 20 çocuk deney, 20 çocuk kontrol grubuna ayrılmıştır. Örneklemi oluşturan 40 çocuğa öntest ve sontest, deney grubunu oluşturan çocuklara Frostig Görsel Algı Eğitim Programı uygulanmıştır. Deneysel yöntem kullanılan araştırmada deney ve kontrol grupları arasında önemli ölçüde fark olup olmadığını ortaya koymak için, aritmetik ortalamaların karşılaştırılması ve t testi kullanılmıştır. Standart hatanın hesaplanmasında grubun küçük grup oluşu göz önünde tutulmuştur. Değerlendirme aşamasında üç yol izlenmiştir. Gruplar kendi içlerinde ayrı ayrı öntest ve sontest ortalamaları alınarak, cinsiyete göre test ortalamaları, deney ve kontrol gruplarında, gruplar arası ortalamalar karşılaştırılmıştır. Kontrol grubunda yer alan kız ve erkek çocukları öntest ve sontest sonuçları karşılaştırıldığında araştırma

bulunmamıştır. Deney grubunda yer alan kız ve erkek çocukları öntest ve sontest sonuçları karşılaştırıldığında grupta yer alan çocukların eğitimden yararlandıklarını gösterir anlamlı bir değer bulunmuştur. Kontrol grubu kız ve erkek çocuklarının öntest ve sontest sonuçlarının karşılaştırılmasında cinsiyete bağlı yetenek farklılığını anlamlı kılacak bir değer görülmemiştir. Deney grubu kız ve erkek çocuklarının sontest sonuçlarında cinsiyete bağlı eğitimden yararlanmada farklılığın anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Deney ve kontrol grubunda yer alan kız ve erkek çocuklar kendi aralarında kızlar ve erkekler olarak karşılaştırıldığında gruplar arası yetenek farkını anlamlı olmadığı saptanmış, sontest sonuçlarında ise gruplar arası farklılığı anlamlı gösterecek bir değer bulunmuştur. Bulgular doğrultusunda Frostig Görsel Algı Eğitim Programı alan çocukların visio-motor yeteneğinde ilerleme olduğu saptanmıştır (Etker, 1977, s.18, 19, 27, 60, 61).

Kenneth (1982) çalışmasında görsel algılama becerisi ile okuma başarısı arasındaki ilişkinin meta-analizini yapmıştır. Çalışmada 161 çalışmanın sonuçları meta-analiz yöntemi kullanılarak istatistiksel açıdan karşılaştırılmıştır. 161 çalışmadan toplam 1571 korelasyon katsayısı elde edilmiştir. Elde edilen katsayılardan 1062’si görsel algılama becerisi ile okuma başarısı arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalardan elde edilmiştir. Geriye kalan 509 korelasyon katsayısı ise görsel algılama becerisi ile zeka, zeka ile okuma başarısı, okuma başarısı üzerine yapılan çalışmalardan elde edilmiştir. Çalışmada, görsel algılama becerisi, zeka ve okuma başarısı değişkenleri arasındaki ilişkiyi tanımlamak için faktör analizinin hesaplanmasında korelasyon matrisi, korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, görsel algılama becerisi ile okuma başarısı arasında önemli bir ilişki olduğu, okuma başarısının değerlendirilmesinde görsel algılama becerilerinin de önemli bir faktör olarak göz önüne alınması gerektiği sonucuna varılmıştır ( Kenneth, 1982, s.42).

Toğrol ve Ormanlı (1984) çalışmalarında üç değişik beyin hasarlı grubunda Bender Gestalt İdrak Testi sonuçları ile zeka seviyelerini karşılaştırmışlardır. Araştırma örneklemine dört buçuk ile 14 yaşları arasında 15 kız, 16 erkek toplam 31 çocuk dahil edilmiştir. Örnekleme dahil edilen 31 çocuk aldıkları beyin hasarı tanısına göre A,B ve C olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. A grubunda doğumdan kaynaklanan beyin hasarı tanısı almış üç çocuk ve 10 tane cerebral palsy’li olmak üzere 13 çocuk, B grubunda doğum sonrası beyin anomalisi tanısı almış; üç kore hastalığı olan, bir beyin tümörü olan, iki beyin absesi olan, beş ensefalitili olmak üzere toplam 11 çocuk, C grubunda konjenital beyin anomalisi olan; bir heredo-dejeneratif hastalığı olan, altı epileptik toplam yedi çocuk bulunmaktadır. Veri toplama aracı olarak Bender Gestalt İdrak Testi ve KIT Zeka Testi kullanılmıştır. Yedi yaşından büyük olan çocuklara aynı zamanda Cattell Zeka Testi’nin 2A ve 2B formaları uygulanmıştır. İlk olarak Bender Gestalt İdrak Testi ardından KIT Zeka Testi çocuklara bireysel olarak uygulanmıştır. Her bir uygulama bir buçuk saat sürmüştür. Araştırma sonucunda büyük yaş grubunda bulunan çocukların bütün zeka seviyelerinin daha küçük yaş grubunda bulunan çocuklara göre daha düşük olduğu bulunmuş, bunun sonucunda da beyin hasarlı çocuklara erken dönemde verilecek eğitimin önemli olduğu ortaya konmuştur. Bender Gestalt İdrak Testi sonuçları ise beklenenden daha yüksek bulunmuştur. Bender Gestalt İdrak Testi sonuçlarında da büyük yaş grubundaki çocuklar ile küçük yaş grubunda bulunan çocuklar karşılaştırıldığında büyük yaş grubundaki çocukların, küçük yaş grubundaki çocuklardan daha düşük puanlar aldığı saptanmıştır. Elde edilen bulgulardan yola çıkılarak beyin hasarlı çocuklara bireyselleştirilmiş eğitim ve rehabilitasyon programlarına ihtiyaç olduğu saptanmıştır (Toğrol ve Ormanlı, 1984, s.35, 36, 37, 38).

Çağatay (1985) Frostig visual algılama testi ve eğitim programına dayalı olarak dört-sekiz yaş arası serebral palsili çocuklarda visual algılama davranışını incelemiştir. Araştırma grubunu Ankara ve İstanbul Yeni Doğuş Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkezine devam eden dört yaş sıfır ayla-yedi yaş 11 ay arası serebral palsili olan ve zeka düzeyli 60’dan aşağı olmayan çocuklar oluşturmuştur. Bu koşulları sağlayan 20

ayrılmıştır. Bu gruplardan birisi deney grubunu diğeri de kontrol grubunu oluşturmuştur. Gruplar yaş ve gelişim düzeylerine göre eşitlenmiştir. Ankara’da olan 10 çocuk deney grubunu, İstanbul’da olan 10 çocuk ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Denver Gelişimsel Tarama Testi”, “Frostig Visual Algılama Eğitim Programı” ve “Frostig Visual Algılama Testi” kullanılmıştır. Çocukların gelişim düzeylerini saptayabilmek amacıyla “Denver Gelişimsel Tarama Testi” uygulanmıştır. Deney grubuna Frostig Visual Algılama Testi ve Frostig Visual Algılama Eğitim Programı uygulanmıştır. Kontrol grubuna Frostig Visual Algılama Testi uygulanmış fakat Eğitim Programı uygulanmamıştır. Her iki gruba, deney grubunun eğitim programı bittikten sonra tekrar Frostig Visual Algılama Testi uygulanmıştır. Deney grubuna verilen eğitim çalışmalarında aileye rehberlik yapılmış, evde çocuğun çalışmasında yardımcı olması istenmiş, çalışmaları geliştirici ödevler verilmiştir. Araştırmada toplanan verilerin istatistiksel analizinde “iki eş arasındaki farkın önemlilik testi” ile “iki grup arası farkın önemlilik testi” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, deney grubundaki çocukların ön test ve son testte aldıkları puanlar arasındaki farkın anlamlı, kontrol grubundaki çocukların ön test ve son testte aldıkları puanlar arasındaki farkın önemli olmadığı bulunmuştur. Deney grubundaki deneklerde görülen farkın eğitim programından ileri geldiği sonucuna varılmıştır (Çağatay, 1985, s.53, 54, 55, 113, 114).

Kaya (1989) Frostig Görsel Algılama Eğitim Programının uygulanmasının anaokuluna giden dört ve beş yaşındaki çocukların görsel algılama alanlarına ve zeka gelişimlerine etkisini incelemiştir. Araştırmada Frostig Görsel Algılama Testi ve Frostig Görsel Algılama Eğitim Programı uygulanmıştır. Örneklemi ise Ankara Numune Hastanesi anaokuluna devam eden dört ve beş yaşlarında deney ve kontrol gruplarında 10’ar kişi olmak üzere 20 denek oluşturmuştur. Deney grubuna iki ay süreyle Frostig Görsel Algılama Eğitim Programı verilmiş kontrol grubu ise eğitim programına alınmamıştır. Uygulama sonunda deney ve kontrol grupları arasında fark olup olmadığı t testi ile kontrol edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre

bir fark olmadığı görülmüştür. Eğitim uygulamasının çocukların görsel algılama gelişimine etkisinin önemli olduğu görülmüştür (Kaya, 1989, ii, iii).

Mangır ve Çağatay (1990) anaokuluna ve anasınıfına devam eden beş-altı yaş grubu çocuklarında görsel algılama ve zeka ilişkisini incelemişlerdir. Araştırmaya Ankara’da anaokulu ve anasınıfına devam eden anne-baba eğitim düzeyleri lise ya da yüksekokul mezunu olan 20 çocuk dahil edilmiştir. Bu çocuklardan 10 çocuk anaokuluna 10 çocukta anasınıfına devam etmektedir. Çocuklara Stanford Binet Zeka Testi ve Frostig Görsel Algılama Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda zeka bölümleriyle görsel algılama alanları arasında önemli bir ilişki gözlenirken, anaokuluna ve anasınıfına devam eden çocukların puan ortalamaları arasındaki farkın önemsiz olduğu görülmüştür ( Mangır ve Çağatay, 1990, s.17, 41).

Bayhan (1992) anaokuluna giden altı yaş çocuklarının bilgisayar hakkındaki tutum ve kavramlarının saptanması ve bu çocukların ilkokul birinci sınıftaki akademik başarıları ile görsel algılamalarında anaokulunda yapılan bilgisayarlı eğitimin etkisi incelenmiştir. Araştırma evrenini 1989 yılında Ankara il merkezindeki anaokullarına giden, yaşları altı ile altı yaş beş ay arasında değişen, sağlıklı, normal ve 1989–90 öğretim yılında ilkokula başlayacak olan 117 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Bilgisayar Hakkındaki Tutum ve Kavramlar Anketi”, “Akademik Başarı Değerlendirme Formu” ve “Frostig Görsel Algı Gelişme Testi” kullanılmıştır. Araştırma Cohort Tipi prospektif bir araştırmadır. Araştırma iki aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada, anaokulu ve anasınıfına devam eden çocuklara “Bilgisayar Hakkındaki Tutum ve Kavramlar Anketi, ikinci aşamada, ilkokullara başlamış olan çocuklara “Akademik Başarı Değerlendirme Formu” ve “Frostig Görsel Algı Gelişme Testi” uygulanmıştır. Toplanan verilerin istatistiksel analizinde Ki-Kare Testi, Fisher Ki-Kare Testi, T Testi, Varyans Analizi ve Duncan Yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, anaokuluna giden çocukların, bilgisayarı algılamalarının bilgisayarla eğitim alıp almamalarına göre dağılımı incelendiğinde farkın önemli olduğu bulunmuştur. Anaokulundan itibaren izlenip

ilkokul birinci sınıfına giden çocukların, okuma ve yazma becerilerinde anaokulunda bilgisayarla eğitim alıp almamalarına (okuma ve yazma becerisi) göre dağılımı incelendiğinde farkın önemsiz olduğu bulunmuştur. Yine anaokulundan itibaren izlenip ilkokul birinci sınıfına giden çocukların, Görsel Algı Alt Testlerinden aldıkları Şekil-Zemin Algılaması ve Genel Görsel Algı puanlarına göre anaokulunda bilgisayarla eğitim alan ve almayan gruplar arasındaki fark önemli bulunmuştur (Bayhan, 1992, s.74, 75, 161, 201, 202).

Sökmen (1994) beş yaş algı gelişim (Frostig Görsel Algı Testi Güvenirlik Çalışması) isimli çalışmasında testin geçerlilik çalışmasını yapmak ve Türkiye’de uygulanabilir bir test haline getirilmesini amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemini İstanbul ili Sağlık Bakanlığı’na bağlı beş kreş ve gündüz bakımevinden 89 denek oluşturmuştur. Deneklere Frostig Görsel Algı Testi uygulanmış, belli bir süre sonra test tekrarlanarak öntest-sontest arasındaki manidarlığa bakılmıştır. Araştırmada temel ve alt itemlerle ilgili olarak toplanan veriler, iki eş arasındaki farkın önemlilik testi ve iki grup arasındaki farkın önemlilik testi ile değerlendirilmiştir. Frostig Görsel Algı Testi’nin genel ve alt ölçekleri bazındaki devamlılık katsayılarının tümü, .001 düzeyinde anlamlı bulunmuş ve testin güvenilir olduğu saptanmıştır (Sökmen, 1994, s. ii, 43, 56).

Ferah (1996) ilk okuma-yazma öğretiminde görsel algılama ve zekanın yerini incelemiştir. Araştırmada ilk okuma-yazma öğretimi sırasında çocukların karşılaştıkları güçlükler tespit edilmiş, ilk okuma-yazma, görsel algılama ve gelişimsel ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma İstanbul’da ilköğretim okulu birinci sınıfında okuyan okul öncesi eğitim almış ve okul öncesi eğitim almamış 60 çocukla yürütülmüştür. Çocukların yarısı okul öncesi eğitim almış, yarısı da okul öncesi eğitim almamıştır. Araştırmada, Arnold Gesell Gelişim Testi, Frostig Görsel Algı Testi, bir yıl boyunca öğrencilerin tuttukları defterler ve dikte parçası kullanılmış, bu amaçlarla ulaşılan veriler üzerinde yapılan istatistiksel analizler sonucunda ilk okuma-yazma

öğrencilerin, Frostig Görsel Algı Testi puanlarının okul öncesi eğitim almamış olan öğrencilere göre biraz daha yüksek olduğu görülmüştür. Aynı sonuç Arnold Gesell Gelişim Testi içinde geçerlidir. Frostig Görsel Algı Testi birinci ve ikinci uygulamalar arası ilişkiye bakıldığında, ikinci uygulamaların birinci uygulamalardan yüksek olduğu görülmüştür. Bu da bir aylık okuma-yazma eğitiminin test üzerindeki etkisini göstermiştir (Ferah, 1996, s.138, 139).

Sağol (1998) down sendromlu çocukların görsel algı gelişimine Frostig Görsel Algı Eğitim Programının etkisini incelemiştir. Araştırma grubunu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Genetik Bölümünde down sendromlu tanısı almış, dört-yedi yaş grubundaki en az 12 aylık gelişim özelliği gösteren 18 denek oluşturmuştur. 18 denekten dokuz denek deney grubuna, dokuz denek kontrol grubuna alınmıştır. Her iki gruba da Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri uygulanarak 12 ayın altında gelişim özelliği gösteren denekler araştırmaya alınmamıştır. Deney ve kontrol gruplarının genel gelişim ve takvim yaşı değişkenleri açısından eş olmasına çalışılmıştır. Tüm deneklere Frostig Görsel Algı Testi, deney grubuna Frostig Görsel Algı Eğitim Programı uygulanmıştır. Program deney grubuna haftada üç gün birer saat olmak üzere dört ay süre ile uygulanmıştır. Öntest ve sontest verilerinin analizinde t testi kullanılmış, elde edilen sonuçlar denek sayısının az olması nedeni ile Wilcoxon ve Mann-Whitney U testi kullanılarak tekrar sınanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının Ankara Gelişimsel Tarama Envanteri sonuçları arasında genel gelişim ve alt ölçekler bakımından anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Kontrol ve deney grupları genel gelişim açısından benzer sonuçlar elde etmişlerdir. Yapılan istatistiksel işlemler sonucunda gerek “Genel Görsel Algı Gelişim” gerekse “Görsel Algı” alt ölçekleri bakımından deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Araştırmada “Genel Toplam”, “Göz-Motor Koordinasyonu”, “Şekil-Zemin Algısı” ve “Algılama Sabitliği” alt ölçeklerinde deney grubunu sontest sonuçlarının, kontrol grubu sontest sonuçlarından anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur. “Mekan Konum” ve “Mekansal İlişkiler” alt ölçeklerinde ise deney ve kontrol gruplarının sontest sonuçları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Araştırma

sendromlu çocukların gelişiminde olumlu yönde etkiler yaptığı belirlenmiştir (Sağol, 1998, s. 130, 131, 132).

Tuğrul ve diğerleri (2001) altı yaşındaki çocukların görsel algılama düzeylerine Frostig Gelişimsel Görsel Algı Eğitim Programının etkisini incelemişlerdir. Çalışma Ankara’da bir devlet üniversitesi anaokuluna devam eden, orta sosyo ekonomik düzeydeki ailelerin altı yaşındaki çocuklarıyla sürdürülmüştür. Araştırmaya Denver Gelişimsel Tarama Testi ile yaşının özelliklerini gösterdiği tespit edilen anne ve babasıyla beraber yaşayan ve herhangi bir fiziksel rahatsızlığı olmayan çocuklar dahil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi ve Frostig Gelişimsel Görsel Algı Eğitim Programı kullanılmıştır. Araştırma grubundaki çocuklara Frostig Gelişimsel Görsel Algı Eğitim Programı verilmeden önce Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi öntest olarak uygulanmıştır. Dört ay boyunca süren eğitim uygulamalarının bitiminde çocuklara sontest olarak Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi tekrar uygulanmıştır. Araştırmanın öntest aşamasında 127 çocukla çalışılmıştır. Ancak, sontest aşamasında çocuk sayısı 110’a inmiştir. Araştırma sonucunda şekil-zemin ayırımı dışında, diğer tüm alanlarda öntest ve sontest puanları arasındaki farklılık önemli bulunmuştur. Frostig Gelişimsel Görsel Algı Eğitim Programı, sontest puanlarında bir artışa neden olmuştur. Beş alt alan

arasındaki korelasyonlara bakıldığında, “öntest aşamasında” göz-motor

koordinasyonu/ şekil-zemin ayırımı; göz-motor koordinasyonu/ mekansal konumun algılanması ve şekil-zemin ayırımı/ mekansal konumun algılanması dışında diğer alt alanlar arasındaki korelasyon önemli bulunmuştur. Alt alanlar arasındaki korelasyonlar, “sontest aşamasında” göz-motor koordinasyonu/şekil sabitliği; göz- motor koordinasyonu/ mekansal ilişkilerin algılanması dışındaki diğer alt alanlarda önemli bulunmuştur. Frostig Gelişimsel Görsel Algı öntest ve sontest puanları, cinsiyetlere göre karşılaştırıldığında ise, göz-motor koordinasyonu dışında diğer tüm alt alanlarda cinsiyetler arasında istatistiksel olarak önemli düzeyde bir farklılık görülmediği saptanmıştır (Tuğrul ve diğerleri, 2001, s.6, 7).

Arıkök (2001) beş-altı yaşındaki çocuklarda görsel algı eğitiminin okuma olgunluğuna olan etkisini incelemiştir. Araştırma örneklemini Ankara ilinde ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Ankara İlköğretim Okuluna devam eden beş-altı yaşında 46’sı deney, 48’i kontrol grubunu oluşturan toplam 94 çocuk oluşturmuştur. Seçilen çocukların görsel algı gelişimlerini ölçmek amacıyla Frostig Görsel Algılama Testi kullanılmıştır. Deney ve kontrol grubu çocuklarına Frostig Görsel Algılama Testi öntest olarak uygulanmıştır. Deney grubunu oluşturan 46 çocuğa bir ay süre ile Frostig Görsel Algılama Eğitim Programı uygulanmıştır. Deney grubuna uygulanan eğitim programı sonrasında deney ve kontrol grubundaki bütün çocuklara sontest olarak Frostig Görsel Algılama Testi bir kez daha uygulanmıştır. Testlerden elde edilen verilere, covaryans analizi ve t testi istatistiksel işlemleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda deney grubu çocukların görsel algılama alanlarında önemli bir artış görülürken kontrol grubu çocuklarının görsel algılama alanlarında önemli bir artış olmadığı saptanmıştır ( Arıkök, 2001, s.36, 75, 91).

Cengiz (2002) anaokuluna devam eden beş yaş altı ay ile altı yaş çocuklarının görsel algı gelişimleri üzerinde araştırmacı tarafından geliştirilen Görsel Algı Gelişimini Destekleyici Eğitim Programının etkisini incelemiştir. Araştırmacı tarafından görsel algılamanın göz-motor koordinasyonu, şekil-zemin ilişkisi, şekil

Benzer Belgeler