• Sonuç bulunamadı

1. ĠLETĠġĠM VE ĠLETĠġĠM BECERĠLERĠ

1.6. Konu ile Ġlgili AraĢtırmalar

Dökmen (1986) yüz ifadelerini belirleme becerisini geliĢtirmek amacıyla, eğitimde psikolojik hizmetler öğrenimi gören öğrencilere sekiz oturumluk yüz ifadelerini tanıma eğitimi verilmiĢtir ve bu eğitim programında kiĢilerarası etkileĢimde yüzün önemi, temel duyguların yaĢanmasında yüzün aldığı Ģekiller ve farklı duyguların yaĢanması durumunda bunların yüz ifadesinden tanınması konuları iĢlenmiĢtir. Bu eğitim sonrasında programa katılanların yüz ifadelerini tanıma becerilerinin arttığı ve çatıĢmaya girme eğilimlerinin azalmaya baĢladığı saptanmıĢtır. Dökmen‟ in bu çalıĢması ülkemizde iletiĢim becerileri ve bunların kazandırılmasına yönelik ilk çalıĢma olarak görülmektedir.

Rubin, Graham ve Mignerey (1990), üniversite öğrencilerinin iletiĢim yeterlilik geliĢimini ve iletiĢim faktörleri ile üniversite baĢarısı arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. AraĢtırmada iletiĢim becerileri 4 yıl boyunca yıllık olarak

değerlendirilmiĢtir. AraĢtırmanın bulgularına göre, ikinci sınıfta öğrencilerin iletiĢim becerilerinde önemli bir azalma olduğu fakat iletiĢim yaklaĢımı ve ölçülen etkileĢim değerlerinin sabit kaldığı tespit edilmiĢtir. Ġlk ve son sınıfta ise iletiĢim becerilerinde artıĢ olduğu saptanmıĢtır. Ayrıca iletiĢim yaklaĢımı, iletiĢim dersleri ve ders dıĢı kalan iletiĢim deneyiminin üniversite baĢarısının en iyi yordayıcıları olduğu saptanmıĢtır.

Rees vd. (2004)‟nin, Ġngiltere‟nin Nottingham Üniversitesinde tıp eğitimini tamamlamıĢ öğrencilerinin iletiĢim becerilerini öğrenme ve öğretme yöntemlerine bakıĢ açıları ve deneyimlerinin araĢtırıldığı çalıĢmalarında; eğitim yöntemi ve deneysel yöntem olmak üzere iki yöntem ortaya konmuĢtur. Eğitim yönteminde tıp öğrencilerinin aldığı dersler ve seminerler iletiĢim becerilerini öğrenme yöntemi olarak kullanılmıĢ ve öğrencileri hastalarla iyi iletiĢime teĢvik anlamında olumlu sonuçlar elde edilmesine sebep olmuĢtur. Deneysel yöntemde ise öğrencilerin hastalarla birebir yaĢadıkları tecrübeler iletiĢim becerilerini öğrenme yöntemi olarak kullanılmıĢtır. Yapılan bu çalıĢma deneysel öğrenme metodunun, iletiĢim becerilerinin daha iyi öğrenilmesi konusunda daha etkin rol oynadığını ortaya koymuĢtur.

Pehlivan (2005), “ĠletiĢim Becerilerini Değerlendirme Ölçeği” kullanarak Hacettepe Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim dalında öğrenim gören 468 kız 124 erkek öğretmen adayının iletiĢim becerisi algılarını belirlemeye yönelik yaptığı araĢtırmasında cinsiyete göre fark bulamazken, 1. ve 4. Sınıflar arasında anlamlı bir fark ortaya koymuĢtur. Öğretmen adaylarının iletiĢim becerisi algıları ortalaması 78.80 olarak bulunmuĢtur. Sınıflara göre farklılaĢan anlamlılık düzeyi (F=1.58) olarak bulunmuĢ ve 1. sınıftan 4. sınıfa doğru artıĢ gösterdiği sonucuna varılmıĢtır. Adayların iletiĢim becerisi algılarının cinsiyete göre fark olup olmadığını anlamak için yapılan t testi sonucuna göre ise (1.897), p=0.05 düzeyinde anlamlı olmadığı bulunmuĢtur.

Erözkan (2007)‟ın üniversite öğrencilerinin iletiĢim becerilerini etkileyen faktörler konusunda yaptığı araĢtırmada, Bilgi Toplama Formu, ĠletiĢim Becerileri, KiĢilerarası ĠliĢki Tarzları, Bağlanma Stilleri ve Rosenberg Benlik Saygısı Envanterinden elde edilen veriler doğrultusunda; cinsiyet, yaĢ ve sınıf düzeylerinin iletiĢim becerileri üzerinde etkili olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Yine araĢtırmada, kiĢilerarası iliĢki tarzları, bağlanma stilleri ve benlik saygısının ise iletiĢim becerilerinin önemli belirleyicileri olduğu görülmüĢtür.

Toy (2007)‟un Mühendislik ve Hukuk Fakülteleri Öğrencilerinin ĠletiĢim Becerileri Açısından KarĢılaĢtırılması ve ĠletiĢim Becerileriyle Bazı DeğiĢkenler Arası ĠliĢkilerini incelediği araĢtırmasında, iki farklı mesleksel yönelimi temsil eden mühendislik ve hukuk fakülteleri öğrencilerinin iletiĢim becerilerinin okudukları alan, aldıkları eğitim ve cinsiyete bağlı olarak değiĢme gösterip göstermediğinin ortaya konulması amaçlanmıĢtır. Diğer bir amaç, bazı demografik değiĢkenlere bağlı olarak iletiĢim becerilerinin farklılaĢıp farklılaĢmadığının ortaya konmasıdır. AraĢtırmanın sonuçlarına göre; iletiĢim becerileri açısından hukuk fakülteleri öğrencilerinin mühendislik fakülteleri öğrencilerinden, kızların erkeklerden daha iyi oldukları bulunmuĢtur. KiĢilik özelliklerinin etkileri kontrol edildiğinde, iletiĢim becerilerinde hukuk fakülteleri öğrencileri lehine farklılaĢmanın devam ettiği fakat cinsiyet etkisinin ortadan kalktığı görülmüĢtür.

Yılmaz (2007)‟ın Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin; üniversite öğrenimleri boyunca geçirdikleri yaĢantılar bağlamında iletiĢim becerileri ile bağlanma stillerini, cinsiyet, sınıf düzeyleri, anne-baba eğitim durumları, ebeveyn tutumları ve sosyo-ekonomik durumları açısından incelediği çalıĢmasında, cinsiyetler arasında yapılan karĢılaĢtırmada erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha güvenli bağlanma stiline sahip oldukları görülmektedir. KiĢilerarası iletiĢim becerilerine iliĢkin cinsiyetler arasında yapılan karĢılaĢtırmada anlamlı bir farklılığa rastlanamamıĢtır. Yine kiĢilerarası iletiĢim becerilerine iliĢkin sınıf düzeyleri arasında yapılan karĢılaĢtırmada anlamlı bir farklılığa rastlanmamıĢtır. Ebeveyn tutumlarına iliĢkin yapılan karĢılaĢtırmada, ailelerini demokratik olarak algılayan

öğrencilerin daha çok davranıĢsal düzeyde iletiĢim becerilerine sahip oldukları görülmektedir. Sosyo-ekonomik düzeylere göre yapılan karĢılaĢtırmada sosyo- ekonomik düzeyi düĢük olan bireylerin daha çok duygusal düzeyde iletiĢim becerilerine sahip oldukları görülmektedir. Anne eğitim düzeyine göre yapılan karĢılaĢtırmada annesi okur-yazar olan bireylerin daha güvenli bağlanma stiline sahip oldukları bulunmuĢtur. Baba eğitim düzeylerine göre yapılan karĢılaĢtırmada babası üniversite düzeyinde öğrenim görmüĢ olan bireylerin daha çok biliĢsel düzeyde, babası okuryazar olan bireylerin ise daha çok duygusal iletiĢim becerilerine sahip oldukları bulunmuĢtur.

Demirel vd. (2010) BaĢkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri MYO iletiĢim becerileri dersinin öğrencilerin (156 kız 89 erkek) iletiĢim becerilerini değerlendirme düzeylerine etkisi araĢtırılmıĢtır ve sonuçlar “ĠletiĢim Becerilerini Değerlendirme Ölçeği” ile elde edilmiĢtir. Temel ĠletiĢim Becerileri dersi öncesi ve sonrasında ölçekten alınan puan ortalamaları önce 67.88 ve sonra 83.78 olarak belirtilmiĢ; ön ve son test puan ortalamaları arasındaki fark istatiksel olarak da anlamlı bulunmuĢtur (t:17.446, p=0.000). AraĢtırmada cinsiyet arasındaki farklara da bakılmıĢ fakat anlamlı bir fark bulunamamıĢtır. Bu bulgular göstermektedir ki, verilen iletiĢim becerileri eğitiminin bireylerin kendi becerilerini değerlendirmesi açısından etkili olmaktadır.

Çetinkaya-Alparslan (2011) üniversite öğrencilerinin duygusal zekâları ile iletiĢim beceriler arasındaki iliĢkiyi değerlendirdiği araĢtırmasında, duygusal zekâ ile iletiĢim becerisinin alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı iliĢki olduğu sonucu çıkmıĢtır. Bulgulara göre empatinin iletiĢim becerisi üzerine etkisi olduğu söylenebilir.

Lourerio vd. (2011) Portekiz‟de 3.sınıfta okuyan tıp öğrencilerine “ĠletiĢim Becerileri eğitimini” öncesinde ve sonrasında iletiĢim becerilerini analiz etmek için çalıĢma yapmıĢlardır. Yapılan çalıĢmanın sonucunda öğrencilerin %61‟inin iletiĢim becerileri algısının geliĢmiĢ olduğu görülmüĢtür. ĠletiĢim becerilerinin öğrenim

algıları ile iliĢkili olduğunu belirtmiĢlerdir. Ayrıca çalıĢmalarında, öğretim programlarının iyileĢtirilmesi, öğretim ve değerlendirme yöntemlerinin geliĢtirilmesi, fakültelerin geliĢimi için yatırım yapılması öğrencilerin iletiĢim becerileri algılarını güçlendireceğini ifade etmektedirler.

Uğurlu (2012) yaptığı araĢtırmasında üniversite öğrencilerinin sportif faaliyetlere katılım düzeyi ile sosyal uyum ve iletiĢim becerilerini incelediği araĢtırmasında aile içi uyum ile iletiĢim becerileri arasında pozitif yönde güçlü bir iliĢkinin olduğunu ortaya koymuĢtur.

Koç vd. (2015) tarafından yapılan çalıĢma 2013-2014 öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi‟nin farklı fakültelerinde öğrenim gören 187 erkek ve 257 toplam 444 katılımcıdan oluĢmuĢtur. Öğrenci kiĢisel bilgi formu, problem çözme ile iletiĢim becerileri ölçeğinden oluĢan veri toplama araçları kullanılarak değerlendirme yapılmıĢtır. ĠletiĢim becerileri değerlendirildiğinde kadınların puan ortalamasında erkeklere göre daha yüksek olduğu, ailede Ģiddet yaĢamayanların iletiĢim kurmalarında daha baĢarılı olduğu, bunun yanında yaĢ iletiĢim ve problem çözmede ki becerileri puanlarındaki ortalamalarında anlamlı farklılık görülmediği tespit edilmiĢtir. Problem çözmenin alt boyutu kendine güvensizlik ve probleme olumsuz yaklaĢımda iletiĢim becerisini negatif olarak, ısrarcı-sebatkâr yaklaĢım ve yapıcı problem çözme ise anlamlı pozitif yönde etkilemiĢtir. Kendine güvensizlik puanı ortalaması erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir.

Uğur (2018) üniversitelerin havacılık bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin iletiĢim ve problem çözme beceri algılarının saptanması üzerine yapmıĢ olduğu araĢtırmasında, devlet üniversitelerindeki öğrencilerin iletiĢim becerileri ve alt boyutlarının puan ortalamalarının, vakıf üniversitelerindeki öğrencilerin puan ortalamalarından anlamlı derecede daha yüksek olduğunu ifade etmiĢtir. Bu çalıĢmanın bulgularına göre havacılık bölümlerinde lisans düzeyinde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin iletiĢim becerileri puanı ortalamaya yakın iken, problem çözme becerileri puanı ortalamanın üstünde olduğunu ve iletiĢim becerilerinin,

problem çözme becerilerini etkilediğini ve aralarında iliĢki olduğunu ortaya koymuĢtur.

ĠliĢ (2018)‟in araĢtırmasında, Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin sosyal medya bağımlılığı ile iletiĢim becerileri arasındaki iliĢkiyi faklı değiĢkenler tarafından incelemiĢtir. AraĢtırmada iletiĢim becerilerinin, sosyal medya bağımlığının %12.4‟ ünü yordadığı bulgusuna ulaĢılmıĢtır. Elde edilen verilere göre öğrencilerin sosyal medya bağımlılık düzeyinin orta, iletiĢim becerileri düzeyinin yüksek olduğu ve sosyal medya bağımlılığı ve iletiĢim becerileri arasında ters yönde anlamlı bir iliĢki olduğu yönünde bir sonuca ulaĢılmıĢtır.

BÖLÜM 2

Benzer Belgeler