• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.6. Konaklama İşletmelerinde Tekstil Ürünlerinin Temizlik ve

Günümüzde, konaklama işletmeleri için Kat Hizmetlerinin Departmanının sunduğu hizmetler işletmenin prestijini, kalitesini ve kazancını etkileyen en önemli unsurlardır. Bu unsurlar arasında; işletme tekstillerinin seçimi, temizliği ve bakımı hizmetleri de oldukça önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, gerek Kat Hizmetleri gerekse tekstil ürünlerinin seçimi, temizliği ve bakımı ile ilgili konuları ele alan çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ancak tekstil ürünlerinin temizlik ve bakımını kendi çamaşırhanesinde yapan yada ticari bir firmaya yaptırılması konaklama

işletmelerinde kalan müşterilerin bu konudaki görüş ve sorunlarının saptanması konuları ele alınmamıştır.

Tekstil ürünlerinin temizlik ve bakımını kendisi yapan ve dışarıda yaptıran konaklama işletmelerinde müşterilerin tekstil ürünlerinin temizlik ve bakımına ilişkin görüşlerinin ve karşılaştıkları sorunların saptanması konusuyla ilgili birebir bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu bölümde konaklama işletmelerindeki çamaşırhane ve tekstil ürünleriyle ilgili yapılan araştırmalar ile doğrudan ya da dolaylı olduğu düşünülen araştırmalar incelenmiştir. Araştırmacının ulaşabildiği araştırmalar kronolojik olarak düzenlenmiş ve özetlenmiştir.

Acar (2003) tarafından yapılan “Konaklama İşletmelerinin Çamaşırhanelerinde Uygulanan Yıkama Yöntemlerinin Yıkama Kalitesi Üzerine Olan Etkilerinin İncelenmesi” adlı çalışmada; araştırmaya alınan ve tekstil ürünlerinin temizlik ve bakımının kendi çamaşırhanesinde yapan konaklama işletmelerinde yatak, banyo ve restoran takımlarının tamamının pamuklu türden seçildiği, bu tercihin temizliği kolaylaştırdığı; parlak beyazlık sağladığı ve görsel olarak da tatmin edici bir seçim olduğu; banyo takımları için yeterli miktarda ve uygun süreyle oksijenli ağartıcı kullanılmasının hijyen sağlayacağı, yıkama tamburunun aşırı yüklenmemesinin yıkama etkinliği ve temizlik performansını azaltacağı, banyo takımlarının güzel kokulu ve yumuşak olmasının müşteri sağlığı ve rahatlığı açısından önemli olduğu belirtilmektedir.

Aynı çalışmada; çamaşırlarla ilgili olarak grileşme, renklilerde renk solması, leke kalıntısı, elyafın zayıflaması, ürünün normalden fazla çekmesi ve çamaşırın şeklinin bozulması problemleriyle “sıklıkla”, sararma ve çamaşırların sertleşmesi/pamuklaşması problemleriyle “nadiren” karşılaşıldığı; bu problemlerin çözümü için çalışanların uyarıldığı, ekipmanların, su ve diğer maddelerin kontrol edildiği ve grilik giderildiği yıkama işlemlerinin uygulandığı; müşterilerin ise çamaşırlarla ilgili “nadiren” şikayetleri olduğu belirtilmektedir.

Tokyürek ve Arpacı (2002) tarafından yapılan “Konaklama Tesislerinde Tekstil Ürünlerinin Seçimi ve Kullanılması Konusunda Yöneticilerin Tercih Nedenleri” adlı çalışmada; tekstil ürünlerinin seçimine, satın alınmasına ve bakımına kendilerinin çoğunlukla yöneticilerin karar verdiği; tercih edilen kumaş çeşitlerini yatak takımları, havlular, masa örtüleri, peçeteler, battaniyeler ve yorganlar için en çok pamuklu türden olduğu (sırasıyla % 80.0, %95.5, %46.4, %55.1); tekstil ürünlerinin temizlik ve bakımının, konaklama işletmelerinin çoğunda işletme içinde yapıldığı, işletme dışında temizletilen tekstil ürünlerinin genellikle battaniye, yorgan gibi büyük eşyalar olduğu; işletme dışında temizletilen tekstil ürünleri için temizlik şirketlerinin seçiminde en çok ürünün kaliteli temizlenmesine (% 36.4), zamanında teslim edilmesine (%37.9), hijyenik şartlara uygun temizlik yapılmasına (%36.9) önem verdikleri belirtilmektedir.

İsfendiyaroğlu (2001) tarafından yapılan “Otel İşletmelerinde Çamaşır Yıkama Hizmetlerinin Temizlik Firmalarına Verilmesi Üzerine Muğla Yöresinde Bir Alan Çalışması” adlı çalışmada; yöneticiler tarafından çamaşırhane hizmetini otel içinde karşılamanın en önemli nedeni olarak 4 yıldızlı otellerde “otel içinde yıkamanın daha karlı olacağı”; 5 yıldızlı otellerde ise “müşteri çamaşırlarından ekonomik getiri hedefledikleri ve dışarıdan yıkamanın işletme için yeterince faydalı olduğuna inanmadıklarını” bulunmuştur. Çamaşırhane hizmetlerini otel içinde karşılamanın sakıncası olarak 4 yıldızlı otellerde “makinelerin eskimesi ve yeni teknolojiyi takip etmenin zor olduğu”; 5 yıldızlı oteller de ise “hiçbir sakınca olmadığı” bulunmuştur. Çamaşırhane hizmetlerini otel içinde karşılamanın avantajlarından 3 tanesi önem sırasına göre sıralandığında 4 ve 5 yıldızlı otellerde en fazla oranla “ kalitenin korunması” daha sonra “zaman tasarrufu sağlaması ve daha hijyenik olması” seçenekleri belirtilmektedir.

Aynı çalışmada; otellerin yıldız sayılarının düştükçe işletmelerin çamaşır yıkama hizmetlerini dışarıdaki firmalardan karşıladıkları, yatak kapasiteleri yüksek

olan otellerin, oda sayılarının çok olmasından kaynaklanan yıkanacak çamaşır miktarının fazla olması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini kendi bünyelerinde karşılamayı tercih ettikleri belirtilmektedir. Çamaşır yıkama işini dışarıdan satın alan otellerin, yanlış ve yetersiz bir firma seçme olasılıkları, firmanın yeterli teknolojiye sahip olmaması, farklı işletmelerin çamaşırlarının bir arada yıkanma olasılığı, hijyen kurallarına dikkat edilmediğinin düşünülmesi, çamaşırların yıkama kalitesinin düşüklüğü nedeniyle kullanım ömrünün kısaldığı, lekelerin çıkartılmaması, çamaşırların zamanında teslim edilmemesi, kaliteli temizlik maddelerinin kullanılmaması ve daha fazla sayıda yedek çamaşıra sahip olma zorunluluğu dezavantaj olarak kabul edilirken malzeme emek maliyetini düşürmesi, çamaşırhane yatırım riskini ortadan kaldırması, çamaşırhane kurmak için gerekli olan kaynağı daha gerekli yerlerde kullanabilme, gelişen teknolojiye uyum sağlayabilme, çamaşır yıkama kalitesini yükseltme, kalifiye personel bulma problemini ortadan kalma ve bürokrasiyi azaltma gibi avantajları olduğu belirtilmektedir.

Alp (2001) tarafından yapılan “Kontratla Yürütülen Ev İdaresi Hizmetleri Konusunda Kurumların Görüş ve Eğilimlerinin İncelenmesi” adlı çalışmada; ev idaresi hizmetlerini kontratla yürüten kurumların öncelikli olark daha ucuz maliyeti olduğu için aldığı belirtilirken bunu kurumda gelişmiş araç gereç olmadığı için satın aldıklarını belirtenler ve daha kaliteli malzeme kullanıldığını belirtenlerin takip ettiği; kontratla hizmet satın alan kurumların tamamına yakının aldığı hizmetten memnun olduğu; araştırma kapsamına alınan ve kontratla hizmet satın alan kurumların en fazla oranla (%61.9) işin gerektirdiği şekil ve kalitede yapılmaması ve ikinci sırada (%52.3) işin belirtilen zamanda yapılmamasına ilişkin sorunlarla karşılaştıkları belirtilmektedir.

Öztürk (2000) tarafından yapılan “Turistlerin Tatil Seçiminde Karar Verme Aşamaları” adlı çalışmada; turistik hizmet üreticilerinin hedef kitlelerinin tatmin düzeylerini araştırmaları gerektiğini; müşterilerin arkadaş ve aile çevresine aldığı hizmetten olumlu izlenimler aktarmasının bu kitlenin de aynı yerden aynı hizmeti

almak istemesini etkileyeceği; memnun olmayanların ise devamlı müşteri olmayacağı saptanmıştır.

Bevan (1999) tarafından yapılan “Deterjanların Tekstil Ürünlerinin Rengine Etkileri” adlı derleme makale çalışmasında; tekstil ürünlerini yıkama sırasında en fazla çekme, buruşma, yaka ve kol ağızlarındaki renk değişikliği, enzimlerin neden olduğu zararlar ve boya transferi yada lekelenme ile renk solması sorunlarıyla karşılaşıldığı; yıkama işleminin birinci gereksiniminin lekelerin çıkartılması ve bu işlemin düşük sıcaklıkta yapılması gerektiği; yani düşük sıcaklıkta ağartma etkisi olan deterjanların kullanılması gerektiğini belirtmektedir.

Kaya (1999) tarafından yapılan “Çamaşırhanelerde Hijyenin Önemi” adlı derleme makale çalışmasında tesislerde yıkanan ve tekrar kullanıma sunulan tekstillerin, doğrudan doğruya konukça hissedilen ve gözlenen temizliğin ötesinde hijyenik olması gerektiği ve konuğun korunması amaçlı hijyeninin sadece görsel temizlik değil aynı zamanda güvenli bir şekilde mikroorganizmalardan arındırılması anlamına geldiği; otelin kendi çamaşırhanesini işletmesinin maliyet açısından avantajlı olduğu; otelin doluluk oranı açısından hazır çamaşır bulundurma işleminin daha kolay olmasını sağladığı belirtilmektedir.

Yine aynı çalışmada; uygun yer seçimi ve gerekli alanın belirlenmesi için işletmenin büyüklüğüne göre çamaşırhanenin ihtiyaçları, araç- gereç miktarı, temiz ve kirli çamaşır bölümlerinin belirlenmesi gerektiği; kirli ve temiz çamaşırların uygun torbalarla toplanması gerektiği; uygulanan yıkama programlarının ekonomik ve hijyenik bir sonuç için yıkanan çamaşırın türüne ve ait olduğu birime göre hazırlanması gerektiği; uygun yıkama ve ağartma maddeleri ve uygun yıkama programları seçimi ile lekeli ve temiz olmayan çamaşırlarda hem gözle görünen kir hem de mikroorganizmalar temizlendiği, çamaşırların kullanım ömrünün uzadığı belirtilirken aktif oksijen ve klor veren ürünlerin ağartıcı ve leke çıkartıcı olarak

kullanılabileceği; kuartner amonyum tuzlarının isen dezenfeksiyon amacıyla yıkama ve durulamada kullanılabileceği de belirtilmektedir.

TUSİD (1997) tarafından yapılan bir çalışmada; masa örtülerinin yemek masalarını örten kumaşlar ya da peçeteler için kullanılan genel bir terim olduğu; masa örtülerinin suni ve sentetik maddelerden veya tabii elyaflardan yapılabildiği; pamuktan yapılan, ışığa ve deterjana karşı dayanıklı, güzel görünüşlü örtülerin genellikle beş yıldızlı otellerde tercih edildiği; keten olanların ise pahalı olması, nedeniyle oldukça kısıtlı kullanıldığı; karışım olan ürünlerin her malzemenin olumlu özelliklerini ortaya çıkarması ve hem ucuz hem de kaliteli ürünler olması nedeniyle oldukça tercih edilen tekstil ürünleri olduğu belirtilmektedir.

Pamir (1998) tarafından yapılan “Lekeler ve Tekstil Eşyaları Üzerindeki Lekelerin Çıkartılması” adlı çalışmada; çoğu leke türlerinin çıkartılması için oksijenli ve klorlu ağartıcılar kullanılması gerektiği ancak kesinlikle bunların bir arada kullanılmaması gerektiği; genellikle oksijenli ağartıcıların tekstillere daha az yıprattığı ve tekstil boyasına daha az zarar verdiği; klorlu ağartıcıların renkli tekstillerde kullanılmaması gerektiği; sıvı oksijenli ağartıcıların her türlü tekstil ürünün de kullanılırken klorlu ağartıcıların yün, ipek gibi nazik tekstil ürünlerinde kullanılmaması gerektiği belirtilmektedir.

Arlı ve arkadaşları (1998) tarafından yapılan “Konaklama Yerlerinde Sunulan Kurum Ev İdaresi Hizmetleri İle İlgili Müşterilerin Görüşlerinin Belirlenmesi” adlı çalışmada; müşterilerin konaklama yerleri olarak otelleri tercih ettikleri ve bunun nedeni olarak da en fazla (%83.9) daha iyi hizmet aldıkları için tercih ettikleri belirtilmektedir.

Yıldız (1998) tarafından yapılan “Ağartma ve Ağartıcılar” adlı çalışmada; ağartıcıların özellikle çamaşırlarda vazgeçilmez ürünler olmalarına rağmen yanlış

kullanımda çamaşırları yıpratan, ömürlerini kısaltan kimyasal maddeler olduğu belirtilmektedir.

Kılıç (1996) tarafından yapılan Kurumlarda Çamaşırhane Hijyenin Yeri ve Önemi” adlı derleme makale çalışmasında; çamaşırhane ve kuru temizleme birimlerinin housekeeping departmanı tarafından çalıştırıldığı ve her türlü çamaşırhane ekipmanıyla tekstil ürünlerinin eksiksiz olarak bulunmasından sorumlu olduğu belirtilmektedir.

Kılıç (1997) tarafından yapılan “Adım Adım Temizlik, adım Adım Housekeeping” adlı çalışmada; otel misafirlerinin memnuniyeti için linen adı verilen tekstil ürünlerinin temizliğini sağlayan çamaşırhane bölümünün direkt olarak housekeeping departmanına bağlı olduğu; bazı otellerin kendi içlerinde çamaşırhane bölümü bulundururken bazılarının da bu hizmeti dışarıdan alarak sağladıkları belirtilmektedir.

Yazıcıoğlu (1996) tarafından yapılan “Dokuma Kumaşlarda Buruşmazlık Apresinin Yeri ve Önemi” adlı çalışmada; en fazla buruşan liflerin selüloz bazlı lifler olduğu; özellikle de pamuklu dokumalarda daha fazla buruşma ve çekme meydana geldiği belirtilmektedir.

Kızılırmak (1998a) tarafından yapılan “Otel İşletmelerinde Müşteri Tatmini, Önemi ve Ölçme Teknikleri” adlı çalışmada; otel işletmeciliğinde, müşterilerin tatminin diğer endüstrilere oranla daha fazla önem taşıdığı, müşteri tatminin müşteri istekleri ile elde ettikleri arasında uyum olduğu zaman ortaya çıktığı ve eğer beklentiler arasında uyumsuzluk varsa tatminsizliğin ortaya çıkacağı ve memnun olmamış müşterilerin arkadaş ve çevrelerine hoşnutsuzluklarını dile getirdikleri belirtilmektedir.

Şafak (1995) tarafından yapılan “Kontratla Yürütülen Ev İdaresi Hizmetleri” adlı çalışmada, kurumların kontrat karşılığında bir anlaşma yapılarak satın aldığı hizmetlerden birisinin de çamaşırhane hizmetleri olduğu; kurumun hizmet satın almayla ilgili tüm avantaj ve dezavanjları göz önünde bulundurarak bu hizmetin satın alınıp alınmaması konusunda kurum için optimum yarar sağlayacak kararın verilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Yine aynı çalışmada; ev idaresi hizmetlerinin kontratla yürütülmesinin kuruma sağladığı avantajların işlerin yürütülmesinin ekonomik açıdan daha iyi olabileceği, ilave personele gerek olmayacağı, daha becerikli ve kaliteli personel çalıştırılabileceği, daha geniş araç, gereç, malzeme ve yöntem olanağı bulunabileceğinin avantaj olduğu belirtilirken firmanın kazancını arttırabilmek için hizmet kalitesini düşürebileceği, yöneticinin en düşük fiyatı tercih edip hizmeti değerlendirmezse kalitesiz işin satın alınabileceği, kurum ile firma amaçları ve standartlarının farklı olabileceğinin, idari kontrol ve iletişim zayıflayabileceğinin ve bunun da kaliteyi daha fazla etkileyebilecek olmasının dezavantajlar olduğu belirtilmektedir.

Gönen ve Hablemitoğlu (1994) tarafından yapılan “Çamaşır Yıkama Prosesinde Deterjan Seçiminin Önemi” adlı çalışmada; insan vücudundan deri yüzeyinde toplanan kir ve tozların, gliseridlerin, yağ asitlerinin, kolestrol ve parafinli maddelerle komplex bir karışım haline geldiğinde giysilerin kirlendiği, bazı durumlarda dermatolojik problemlere neden olduğu ve vücut kiri, ter, üre, ölü deri hücreleri ve saç gibi organik atıkların çarşaf, havlu gibi tekstil ürünlerinin kirlenmesine yol açtığı ve bu tekstil ürünlerinin sıklıkla yıkanması gerektiği belirtilmektedir.

Souchrada (1990) tarafından yapılan bir çalışmada; yöneticilerin tekstil ürünleriyle ilgili karar verirken yarıya yakının yüksek kalite, güvenirlilik, düzenli

malzeme alımı, referanslar gibi performans kalitesine daha sonra düşük maliyet gibi maliyet etkinliği özelliklerine dikkat ettikleri belirtilmektedir.

Akoğlan (1990) tarafından yapılan bir derleme makale çalışmasında otellerde kat hizmetleri bölümünün en fazla kullanılan bölüm olduğu ve müşterilerin kalış sürelerinin 2/3’ünü housekeeping bölümünün faaliyet gösterdiği alanlarda geçirdikleri belirtilmektedir. Aynı zamanda; çamaşırhane ve housekeeping arasındaki ilişkinin daha kolay, uyumlu ve sağlıklı yürütülmesi açısından bu tür benzer konuların aynı departmanda toplanması, çeşitli anlaşmazlık ve gecikmelerin önlenmesi açısından önemli olduğu; büyük otel işletmelerinde, işletme kapasitesi büyütüldükçe, buna bağlı olarak personel sayısının da artacağı, örgütsel yapının fazlalaşacağı, Housekeeper’ın denetim alanının artacağı ve bunun sonucunda kişinin etkinliğinin azalacağı gerekçesiyle housekeeping departmanı içinde düşünülmesi gereken çamaşırhane bölümünün ayrı müdür ve şef tarafından idare edilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Forst ve Sillivan (1990) tarafından yapılan bir çalışmada; otel kontrat hizmetleri için kriter faktörler incelenmiş buna göre; maliyetin düşük olması, daha kaliteli hizmet beklentisi, personel sağlanması ve sağlanmasında sıkıntı yaşanmamsı, firmanın yaptığı işte uzman olması ve yaptıkları işle ilgili kalite garantisi vermeleri nedeniyle kontratla hizmet satın almayı tercih ettikleri belirtilmektir.

Terzioğlu ve Şafak (1988) tarafından yapılan “Otellerde Kullanılan Tekstil Ürünlerinin Seçimi, Kullanımı ve Bakımının İncelenmesi” adlı çalışmada; bir otelin en önemli materyallerinden birinin dokumalar olduğu, bunların büyük bir kısmını yatak takımlarının, yemek takımlarının, havluların ve battaniyelerin oluşturduğu; otellerde her gün kullanılan ve yıpranan örtülerin yerine yeni örtüler satın almaya karar veren kişinin Housekeeper, Otel Müdürü ve Kat Şefi olduğu; dokuma satın alınırken dikkat edilen en önemli hususların tüm oteller için dayanıklılık ve görünüşün güzel olması, yıkama ve temizlenmesinin kolay olması ve kalite olduğu

belirtilirken tüm otellerde, sıhhi olması, yıkama ve temizliğinin kolay olması ve dayanıklı olması nedeniyle yatak, yemek takımı ve havlularda pamuklu, battaniyelerde ise yünlü dokumaların kullanıldığı; karışık lifli dokumalara yer verilmediği; genellikle yıkamada kolaylık sağlaması, renginin solmaması ve renginin güzel olması gibi nedenlerden dolayı beyaz renkte dokumaların kullanıldığı; tüm otellerde yatak, yemek takımı ve havluların her gün değiştirildiği sadece battaniyelerin değiştirilme sıklığının farklılık gösterdiği ve dokumaların değiştirilme sıklıklarına göre yıkandığı; yıkama ile ilgili en önemli sorunların lekelerin çıkmaması ve dokumaların sararması olduğu belirtilmektedir.

Fowler (1988) tarafından yapılan bir çalışmada; yöneticilere otel içinde bir çamaşırhane birimi oluşturma nedenleri sorulduğunda en önemli iki nedenin maliyet ve nitelik olduğu belirtilmektedir.

Sontag (1970) tarafından yapılan bir çalışmada; dokumaların kullanılması ve yıkanmasından sonra bazı sorunlarla karşılaşılabileceği; bunların genellikle dokumaların sararması, grileşmesi, çekmesi, lekelerin çıkmaması ve yırtılmalar olduğu; bu problemlerinde kullanım ve yıkama hatalarından kaynaklandığı ve kuruma ek harcama getirdiği belirtilmektedir.

Farrel (1963) tarafından yapılan bir çalışmada; dokumaların satın alınmasına büyük işletmelerde genellikle Housekeeper’lar tarafından karar verildiği; satın almaya karar veren kişinin dokumalarla ilgili geniş bilgiye sahip olması gerektiği; yapımında kullanılan materyallerin kalitesi, cinsi vb. özelliklerin mutlaka araştırılması gerektiğini; dikkatsizce seçilen dokumalarda, dokumaların doğal yapılarının bozulduğu, yıprandığı, sarardığı, grileştiği ve bunun sonunda hem işletme masraflarının artacağı hem de müşterilerin bu durumdan rahatsız olacağı ayrıca dokumalar satın alınırken cinsi, dayanıklılığı, rengi, ölçüleri, yıkama ve temizlenmesinin kolay olması vb. faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmektedir.

Benzer Belgeler