• Sonuç bulunamadı

C. ULUSAL HUKUKTA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

1. Kişisel Veri

a. Genel Olarak

Kişisel veri kavramı üzerinde kesin, net bir hukuki tanımlamanın bulunma- dığı ve kişisel veri kavramının daha çok özel hayat kavramı ile birlikte anıldığını daha önce belirtmiştik.177 Kişisel veri, enformasyon, bilgi veya özel hayatın gizliliği

gibi deyimler pek çok hukuki metinde yer almakla birlikte; kişisel verinin temel özel- liğini ‘bireye ilişkin ve bir kişi ile ilgili belirli veya belirlenebilir’ nitelikte olma kav- ramları ile birlikte anıldığı görülmektedir. Kısaca; kişisel veriyi “Belirli veya kimliği belirlenebilir bir kişiye ilişkin bütün bilgiler” olarak nitelendirmek mümkündür.178 6698 sayılı yasanın “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinin 1/d fıkrasında “kişisel veri”

kavramının, “Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi” kapsadığı belirtilmiştir. Nitekim bu tanım, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan “Kişisel verilerin otomatik işleme tabi tutulması karşısında şahısların korunmasına dair 108 sayılı Sözleşme”ni179 2. maddesiyle uyumludur. Sözleşmedeki tanım; “Kim-

liği belirtilen veya belirtilebilen gerçek kişiyle ilgili tüm bilgiler” biçimindedir. AB tarafından hazırlanan 95/46/EC sayılı Kişisel verilerin korunmasına dair Direktif’in 2. maddesinde de veri kavramının; “Kimliği belirtilen veya belirlenebilen bir kişiyle ilgili bilgi” olarak yer almaktadır. Özel hayat kavramı daha çok doktrinde; “kişinin sadece kendisi için saklı tuttuğu ve başkalarının bilgisinden uzak kalmasını istediği yaşam görünümleri” olarak tarif edilmeye çalışılsa da pek çok tanımın ortak kesişen kavramının ‘başkaları tarafından bilinmeme’ olarak kendini ortaya çıkardığı göz- lenmektedir. Elbette özel hayatın gizliliği, kişilik hakkının bir parçasıdır. Bu nedenle kişinin hak ve fiil ehliyeti yanında vücut bütünlüğü, isim, sağlık, şeref haysiyeti,

177 Bkz. tez s:6

178 KILINÇ, agm.s:1092.

sırları vb. kişiliği ile doğrudan ilintili hakların hukuken korunma altına alınması ge- rektiği kişi hakları kavramının doğal bir sonucudur. Burada açıklanması gereken hu- sus, özel hayatla bağlantılı ve ona doğrudan doğruya ve sıkı sıkıya bağlı kişisel veri

kavramını izah etmekle konuya başlanmalıdır. Özel hayat kavramına göre elbette

kişisel veri kavramı daha geniş bir kavramdır. Özel hayata ilişkin tüm veriler kişisel veri sayılabilecek iken, tüm kişisel verilerin özel hayat olarak anılması mümkün gö- rülmeyebilir. Özel hayat dokunulmazlığı ile daha çok hassas kişisel verilerin birbirle- riyle bağdaştırılması daha mümkün görülmektedir. Bu yüzden konuya veri kavramı- nın ne olduğuyla başlanılarak kişisel verinin tanımlamasını yapmak daha doğru ola- caktır. Veri kavramı da hukukta açıklıkla belirtilmiş bir kavram değildir. Genellikle enformasyon ve bilgi kavramlarıyla yan yana kullanılan veri kavramının diğer kav- ramlarla aynı olup olmadığı tartışmalıdır. Belki aralarında bir derecelendirme yap- mak suretiyle veri, enformasyon ve bilgi kavramlarını art arda sıralamak mümkün- dür. Tabiatıyla veri kavramının kişisel bilgiler ve bilgilendirmelerin ana temelini oluşturduğunu düşünmek mümkündür. Bir diğer tanımlamaya göre kişilerin gizil hayat alanlarında yapmış oldukları faaliyetlerin başkaları tarafından bilinmemesini istedikleri hususlar ve özel bilgiyle ulaşılabilen bilgiler, kişisel veri kavramıyla de- ğerlendirilmekle birlikte Avrupa insan hakları mahkemesi içtihatlarına göre cinsiyet, medeni hal, doğum yeri, diğer kişisel halleri, parmak izi, fotoğraflar, tıbbi veriler, vergi kayıtları, idari ve sivil diğer konular bireysel kimlik belirleme sistemi içerisin- de kişisel veriler kavramı olarak değerlendirilmiştir. Bu açıdan özel hayat ile kişisel veri kavramı doğrudan ilintili olup verilerin en üst halinin bilgi olarak nitelendirilme- si mümkündür. Pek çok kişisel veriye ilişkin örnek vermek gerekirse de “kişisel veri- kişisel olmayan veri” kavramını birbirinden ayırabilmek için genelde ‘kişiye ait ol- ma’ ve ‘kişinin de belirlenebilir’ nitelikte olması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Kişisel veri kavramı elbette bireyin şahsi ve ailevi özelliklerini de gösteren, o bireyi diğer bireylerden ayıran elverişli bilgi olarak nitelendirilebilir. Kanunda kişisel veri kavramı kimliği belirli veya belirlenebilir her türlü bilgi şeklinde tanımlanmıştır. Bu kavram genel bir tanımdır bu kavramın i çerisine kişinin kimlik bilgileri, etnik köke- ni, fiziki özellikleri, sağlık ve eğitim durumları, iş durumu, aile hayatı, başkaları ile yaptığı haberleşmeler, adres bilgileri, ekonomik bilgileri, düşünce ve inançları, sos- yal aktiviteleri, alışveriş alışkanlıkları veya dernek üyeliği gibi geniş bir alan ile iliş-

kilendirilmesi mümkündür. Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması durumu, bu verilerin herhangi bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesini sonuç veriyorsa, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade ettiğinden her türlü bilginin kişisel veri kap- samında mütalaa edilmesi mümkündür.

b. Özel Nitelikte (Hassas) Kişisel Veri

Özel nitelikli kişisel veriler öğrenilmesi halinde ilgili kişi hakkında ayrımcılık yapılmasına veya mağduriyetine neden olabilecek nitelikteki verilerdir. Bu nedenle diğer kişisel verilere göre çok daha sıkı şekilde korunmaları gerekmektedir. Yasa, bu verilere daha özel bir önem göstermekte, bunlar için farklı hukuki düzenlemeler ön- görmektedir. Kanunda özel nitelikli kişisel verilerin genel bir tanımlaması yapılma- mıştır. Bunların sınırlı sayma tekniği ile (tadadî) olarak belirtilmesi yoluna gidilmiş- tir. Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini , mezhebi ve di- ğer inançları, kılık kıyafeti, dernek ve vakıf üyeliği, sendika üyeliği, cinsel hayatı, ceza ve hükümlülük bilgileri, biyometrik veya genetik özellikleri özel nitelikli kişisel veri olarak belirtilmiş olup bunu kıyas yolu ile genişletmek mümkün değildir.

Unutulmamalıdır ki; tüm temel hak ve özgürlüklerde olduğu gibi özel nitelik- teki hassas verilere ilişkin koruma da mutlak değildir. Diğer özgürlüklerde olduğu gibi yasayla sınırlanabilir ancak; bu sınırlamanın Anayasanın 13. maddesinde belirti- len esaslar dahilinde yapılması gerektiği açıktır. Nitekim; yaşam hakkı, ifade özgür- lüğü, haberleşme özgürlüğü gibi bir çok temel hakkın kullanılması özel verilerin iş- lenmesini zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla özel kişilerin özel veri niteliğindeki kişi- sel hallerinin işlenmesinin mutlak bir yasak olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Diğer verilere göre; bu halde “mutlak açık rıza” şartına bağlı olarak kişisel verilerin işlenebileceği kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra, sağlık ve cinsel hayat dışındaki özel nitelikli kişisel verilerin ancak yasada öngörülen hallerde, sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verilerin ise ancak; kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, sağlık hizmetleriyle finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tara-

fından işlenebileceği kabul edilmiştir. 108 no’lu sözleşmede; hassas veriler veya özellikli veriler 6.maddede tanımlanmış olup; maddeye göre; “iç hukukta uygun gü- venceler sağlamadıkça, ırksal kökeni, siyasi düşünceleri,dini veya diğer inançla- rı,ortaya koyan kişisel veriler ile sağlık veya cinsel hayatla ilgili kişisel veriler oto- matik işleme tabi tutulamaz.Aynı şey ceza mahkumiyeti ile ilgili kişisel veriler için de geçerlidir.”denilerek koruma sağlanacak çerçeve çizilmiştir. 6698 sayılı yasada ise özel nitelikli kişisel veriler; “ m.6/(1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.” biçiminde tanımlanmıştır. Bu ayrım “daha önemli veri”, “sıradan veri” ayrımı değildir. Bu du- rum, hassas verilerin işlenmesinde doğrudan kişilik haklarına saldırıyı önlemek için daha etkin koruma sisteminin geliştirilmesinden ibarettir.